Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAN 1998. SAYI 630 ndençıkmadı. Tabii benimgibi yaşlı • adamın, onun gibi ünü ülke sınırlanaşmış biri yanında şarkı söylemesi, lının üzerine soğan yemek gibi bir /dir." 'Yok be Bedirhan Abi. Hiç öyle şey jr mu? Sen de o olanaklara sahip ol^dın, seni de tüın Türkiye tanırdı." Kjşgeceleriyapılansıragezmelerinde lınıp söylencn ezgiler fasıl düzenini iyor. önceağırhavalar,bunabağlı dinlar, hoy ratlar okunuyor, ardından da nak havalara geçiliyor. Makam sırası Urfa sofrasınm vazgeçilmez tadı çiğköfte... adar kalıplaşmış ki buna makam geleğideniliyor. Müziğebaşlangıçgenelle Rast makamı olsa da, Hüseyni 'y le ılış yapılabiliyor. Girişte Rast makayla başlanmasının asıl nedeni, pes iten başlanması ve ilerde söylenecck makamlarda sesin yorulmasını önlcîk. Rast makamında bir iki türküden rıra Rast gazel okunuyor. Ikinci olarak • Nevruz makamına geçiliyor. Ardınn Hicaz makamı geliyor. Hicaz'dan nra Uşşak makamı onu da Segâh mamıtakipediyor. lama, düz, süse, iki ayak, türki bereza ve bunlann dışında mim havası, çeçankızı, cezayir, üçayak, ayşo,rişko,lore ve kartola gibi halk oyunlan oynanıyor. Gecede Urfayöresineaittürkülerşarkılarhepbirliktesöyleniyor. Urfa'nıno hepimizin bildiği türküleri vardırya... Anam Olasan Omer, Urfa'nın Etrafı, Rakı tçtim Şarap Içtim gibi birçok türkü, şarkı geceyi daha da doyulmaz hale getiriyor. Sonra birbirlerine türkü söy lemeleri için ısrarediyorlar. "Hadi senin sesin iyiymiş, söyle de şenlenelim, coşalım" diye birbirlerine takılıyorlar. "Tamam sizdcn hay ır yok, ben söy lerim." "Uzun havayı ne de iyi söylermişsin. Sen gerçek bir cevhersin. Istersen sana kaset çıkaralım, ha ne dersin?" O ise hiç istifini bozmadan türküsünü söylemeye dcvam ediyor. Bu arada büyük bir sofrabezi seriliyorodanın birköşesıne. Mutfaktan odaya çiğköfte için malzemeler getiriliyor. Malzemeleri mutfaktan getiren kişi yavaşça gömleğinin kollarını yukarı doğru sıvıyor. Çiğılk müziği gelaneği köftcyi yoğuracağı tepsinin yanına diz Janhurfa'da çok köklii bir halk müziği çöküp malzemeleri şöyle bir yokluyor. leneği var. Urfa'da birçok makam ve "Bu keyifve sevincin ikramıdır. Biz buna mırra deriz." "Bütün malzeme tamam" dercesine kamlarda klasik ve halk müziği türlerifasınısallayarak,"Bismillah"diyor. rastlamak mümkün. Nitelikli sesle"Bu iş bir zanaattir. Herkes çiğköfte ledikkatçekenUrfalılar için uzun hayapmasını bilir ama yoğuramaz. Bu iş okumak, türkü söylemek günlük haiçin iyi bir göz aşinalığı gerekir. Çiğköftın bir parçası hal ine gelmiş. te kişinin becerisine göre lezzet kazanır. Bedirhan Kırmızı 'ya Urfa'daki müzik Tabii bunun yanında diğermalzemelenyasını sorduğumuzda, yanıtı şuolurin de bazı özelliklere sahip olması gerer: kir. Mesela tepsinin, yoğuran kışınin kolunun rahat hareket edebileceğı ölçüler'Urfa musikisi, metodik ve teorik bilde olması gerekir. Tepsinin bakırdan olien uzak, pratik bir yapıya, yani usta ması da çiğköftenin yoğurulmasında ak ilişkisine bağlıdır. Biz çocukluğukolay lık sağlar. Köfteyi yoğururken tepı/.dan beri Urfa ve yöresinin büyük sinin kayma ihtımali olabilir, bunun için ileriylc büyüdük. Onlara eşlik cttik. de tepsinin altına ıslak bir bcz koymak anda Urfa'daki bütün çocuklar bu gerekir. Aynı zamanda malzemelerde izikleri dinleyerek büyüyor. Ve her Sıyani bulgurda, ette hatta salçada bile baGecesi'nde ve odada müzik grubu Urfa 'da, bir Sıra GecesL. zı özelliklerin bulunması gerekir." ır. Eğer müzik grubu bulunmuyorsa, o ge ilaveedcnZiryab'ın(AbulHasanAlibinNanin hiçbirözelliği yoktur." Urfalılar çiğköfteye yerel milli yemekleri fi) Şanlıurfa'da yetiştiğisonucunaulaşmış. \raştırmacı yazar AbuzerAkbıyık,$anlıSıra Gecelcri 'ndc ud, kanun, cümbüş, dar olarak bakıyorlar. Urfa dışında da birçok il 'amusikisiyle ilgili yaptığı bazı çalışmalar buka, def vc saz, gecenın vazgeç ilmezleri ara çiğköfteyi değişik malzeme ve usullerle yapanucunda, Incil'in ilk kez Şanlıurfa'da ma sında. Müziklebirliktedeğnekli vebıçaklıkarak çiğköfteyi kendilcrine mal ediyorlar. mlaokunduğunubulmuş.EndülüsmusikisapoyunlarımusikieşliğindeoynananoyunAma Urfal ı lar hemfikir. "Kim ne derse delin temclini atmış olan ve udabeşinci telini lardan. Ayrıca fasıl, halay oyunlanndan ağırsın çiğköfte bizeait." 11 Bu arada birbaşkası soğan, domates, maydanoz, sarmısak ve naneyi ince ince kıyıyor. Bu arada şarkılar, türküler, maniler sürüyor. Çiğköfteyi yoğurmayabaşlayacağız. Herkeste bir sabırsızhk. önce ince ince kıyılmış soğanlar çiğköfte tepsisinin bir kenannaçekiliyor. Daha önce temizlenmiş olan bulgur ise tepsinin öteki tarafına. Soğanın üzerine et, biber, baharat, tuz ilave edilip karıştırılıyor. Bu kanştırma etin macun haline gelişine kadar sürüyor. Büyük birbilekgücügerektiriyorbu iş. Tepsinin bir kenannda duran bulgur da yavaş yavaş macun haline gelmiş kanşıma yediriliyor. Bu iş beş altı dakika sürüyor. Bulgur, biber ve baharat birbirine iyice karışıyor. Bu arada dakikalardan beri çiğköfteyi büyük bir eforla yoğuran kişinin yüzündedaınladamla terlerbeliriyor. Kolay işdeğıl. Yoğurmayirmi beş dakika kadar sürüyor. "Bak"diyorçiğköfteyi yoğuran. "Çiğköfteyi uzun süre yoğurduğun zaman gevşeme olabilir. Onun için de tam kıvamını iyi tutturmak lazım. Burada dikkat edilmesi gereken çiğköftenin dağılmamasını sağlamak." Soğan, maydanoz, nanc ve sarmısağa bir miktarsu ilave edilcrek çiğköfteyle kanştırılıyor. İki üç dakika kadar daha yoğurulması gerckiyor. Sonra elini ıslayarak tepsiden aldığı çiğköfteleri sıraylatabaklaradiziyor. Marulu unutmamak gerek. Ayran da hazır. Ayran çiğköftenin vazgeçilmez içeceği. Çiğköftenin hazırlanmasından sonra büyük bir örtü odanın tam ortasına seriliyor. Ud, tef ve darbuka şimdi daha bir hazır. Herkes sabırsızlık içindebekliyor. Çiğköfte sofrasının bir özelliği çiğköfteyi yoğuran kişisofrayaoturmadankimseyemeyebaşlayamıyor. Eğer yemeğe başlanırsa bunu çiğköfteyi yoğurana bir haksızlık olarak algılıyorlar. Yoğuran kişi gelinceyekadarbekleniyor. Çiğköftenin yapılırken yaydığı koku odadakilerin iştahını kabartmışabenzerki çiğköfteyi yoğuran kişi gelir gclmezhemen "yumuluyorlar". Çok acı diye tahmin ettiğimiz çiğköfte bizi zorlamıyor. Bunun Urfalılar'ın "isof'dediği kırmızı bibcrin mahareti olduğunu ısrarla belirtiyorlar. Biberdon korkmayan çocuklar... Bedirhan K.ırmı/ı, "Bir anneninyaraınazlık yapan çocuğuna ağızına biber sürerim sakın yaramazlık yapma uyarıları birçok çocuğu korkutur. Sanırım bu cümleden tek korkmayan Urfalı çocuklardır" diyor. "Ama biliyor musun, Urfalı çocuklar butehdidituhaf karşılar. Çünkü acı biber onun alıştığı, ekmek kadar su kadar bildiği tabii bir gıdadır. Zaten annelerimiz de böyle bir tchdide pek itibar etmez" diyerek çiğköftesini marula sarıyor. "Eylül, Ekim aylannda sen bizim Urfa'yı görmeliydin" diyor gecenin baskanı. "Bu aylarda şehrimizin evleri, avluları, damları, balkonları.teraslan ilebir"lsotçu Pazan"olurgider. Aslındaazapdenilebilecek kadar zorşartlarda cldc edilebilen Urfa isodu, piyasadaki diğerpazarartığı ve fabrikasyon bozuğu biberlerle birtutuluyor. Şunu bilin ki Urfa isodunun dünyada bir emsali daha yoktur. Onun için bu senin bunca zamandan beri yediğin biberlere benzemez." "Benzemez." "Benzemez." "Benzemez." Çiğköftenin ardından tabakta baklavalar geliyor. Ardından dameyveler. Saatgeceyarısını çoktangeçmiş. Amaarkadaşlararasındaki muhabbet ilk saatlerdeki canlılığını koruyor. Ud, tef ve darbuka şimdi daha bir keyifli. Laf durmadan eski günlere, Urfa'ya getiriliyor. Anlatıyorlardaanlatıyorlar. Hepbirliktegülüşüyorlar. Kahkahalarbirdenkesiliyor.şimdisırayine mırra içmezamanı.^ îköfte gecesinin fertleri hep erkeklerden oluşuyor. Gelenek bugün de sürdürülüyor.