27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 Yaşadığımız coğrafyada birey gerçeği nedir? "Kürt... Kadın... Yoksul..." Bu realiteyi yansıtmıyor mu? Güneydoğulu yoksul kadınlar "etek giyenlerin" de önemli bölümünü oluşturmuyor mu? îlk soru üstüne düşünmeyi gerekli görüyorsak, ikinci ve üçüncü sorulann yanıtlan da "evef'se "öteki"ler üzerine de konuşabiliriz... Hatta "öteki"lerden birinin, Aklime'nin "özel alana" sıkıştınlmış kısa yaşam yolculuğuna birlikte çıkabiliriz... nü kendilcri üretiyorlardı, ama burada tamamentüketiciydiler. Nehayvanlan vardı ne tarlalan, ne tczek ne de odun bulabilecekleribiryer. Isınabilmekiçinparagerekiyordu, doyabilmek için de Varoşun en temcl iki özelliğiydi; açlık ve soğuk... Yoksulluk insanlann sinirlcrini iyice germişti. Kannlartamdoymuyor, vücutlar ısınmıyordu. Güneşsiz evler, ister istemez kirle, pislikle kucaklaşıyordu. Her günbirkavgaçıkıyordumahallede. Kocalarındandayakyiyen kadınlar, anneleri ve babaları tarafından ölesiye dövülen çocuklar, saç saça baş başa birbirlerine giren kumalar, birbirleriy le dövüşen, akrabalar, komşular, bıçaklamalar, silahla yaralamalar... Vakayı adiye varoş mahallelerindeydi. Böylebiryerdeintiharctti Aklime. tntiharın arkasındaki neden de fazla düşünülmedimahallede.Gerçektekimse fazla meraketmedibunu. Erkeklerinçoğunluğu"Zaten hastaydı. Kocası doktora götürdüamaiyilesjmedi.Hastalığıartıncada kendini öldürdü." dcdiler. Oysa kocası onu çocuğu olsun diyc doktora götürmüştü.Mahalleninkadınlanise"cinliydi,cinleröldürttü"görüşündebirleştiler. "Cin"li olduğunu bütün mahalleli biliyordu da kocası inanmıyordu! Al bastığını kocası da görmüştü ama hastalıktan olduğunu düşünüyordu. Yine de fazla önemsemedi hastalığınt. Ölümünün üstünde de durmadı. Yoksuldu ya, biraz d? bir boğazın eksilmesi olarak gördü Aklime'nin ölümünü. Çocuk doğuramayan hasta bir kadın fazladan bir "kaşık"tıçoğukez... llk zamanlar çiçekleri ve hayvanlan görünceanımsadı Aklime'yi... Heranımsayışındagözleri yaşardı. Sonra... Aklime değil, sadccc çiçeklcr vc hay vanlardı gördüğü... • u. • • Annesi pek çok üzüldü kızına, unutamadı. Amaherkes gibi oda kabul etti ölümünün ardındaki nedeni! Cinlergelmişti öncc. Sonra da kızına kendini öldürtmüşlcrdı. Köyde dc biraz "tuhaf "tı kızı. Insanlardan uzak, hayvanlarla, çiçcklcrle, bebeklerle konuşurdu. Demek o zaman dacin vardı. Bilememişti... Utangaçtı Aklime. Doktora gittiğinde de fazla konuşmadı. Türkçcdebilnıiyordıı. Neyse ki doktor Kürtçe konusjuyordu. Yine de doktorla anlaşmasına kocası yardımcı oldu. Doktorun söylediklcrini tam anlayamadı. Anladığı,dahadoğrusukocasınınaktardığı; bir daha anne olamayacaktı. Kendi de tahmin ediyordu önceden bu sonucu. Köyden bu yanaadet görmüyordu. Ama yine deümitliydi doktordan. Birdahaanneolamayacaksa.... Kuma gelecekti. Kıskançlıktangünlerceyemedi, içmedi, uyumadı. Evdeki eşyalarla konuşmayabaşladı. Köyden kalanbirbakır tencere vardı. Tencere çok dinledi genç kadının hezeyanlannı... Sonra birden tencereyle konuşmayı kesti Aklime. Tencerenin hareketsizliğini fark etti, konuş,tuklannıanlayamadığınakararverdi.lntiharı ilk o an düşündü. Acıları dinecekti. Doktordan sonra"düşündüklerinde"yanılmadı. Kuma gcldi çok geçmeden. Yeni gelin derhal anladı onun "cinli" olduğunu! Geldiğinin ertesi gün al basmıştı "abla"sını. Sonra terlemeye başladı. Oysa kışın ortasındaydılar. Sonra geceleri uyutmuyorducinler! Yeni gelin de çok korkuyordubu "cinli" kadından. YAZI: HÜLYA ERGÜN ÇİZtM: SEMtH POROY O nun hastalıği istatistiklere yansımadı. Çünkü, öylc her hastalık istatistiklere geçemiyor. Birhastalığın istatistiklere geçebilmesi için, öncelıklc herhastadoktoragidebilmeli. Sonra özel olarak bu hastalıkla ilgili çalışabileeek hekimlerbulunmalı. Onunhastalığınınadı: Amenore. Yaşadığı yer ülkenin "öteki" tarafı. Bölgede, hasta kadınlarınçokküçükbirbölümüdoktoragidebiliyor. Sonra konuyla ilgili özel çalışmayapacak yeterli sayıda uzman hekim de bıılunmuyor. Aklime'nin intihan mahalledebiranda kulaktan kulağayayıldı. Sonra çevredeki akrabaları duydu. Son olarak da Istanbul 'daki annesiyle babasına ulaştı haber. Annesi sık sık kendini kaybctmeyebaşladı.Ağlayıp.dövüncmeyccek kadar bitkindi. Kolay mı? Aklime'nin ölümüyle üçüncü kez cvlat acısıyla yanıyorduyaşlı yüreği. Karalarbağladı anne. Yüzündeki kınşıklar sanki birgecede iki katınaçıktı. Sarardı. Kara san denilen bir renk aldı. Gözlerini tavana dikti. Saatlerce aynı noktaya bakmaya başladı. Oğlunun yanında kalıyordu anne. Ev dediğimiz, üçgözoda,gecekondu. 11 kişiyaşamaya çal ışıyor 60 metrekare alanda. Yattığı oda oldukça gürültülü. Ama yaşlı kadın hiçbir ş,ey duymuyor, hiçbir şey anlamıyordu. Bu durumugünlerce sürdü. Sonra yavaşyavaşdüzelmeyebaşladı. Düzeldikçekızınıdahadaözlemeyebaşladı. Dört yıldırgörmemişti. Saçlan, kokusu, gözleri... Meğer ne kadar da gözünde tütüyorKızının ölüsünü olsun görseydi. Ama geç ulaştı haber. Damadıgcçbildirdi... Akrabalarından duydu. Damadını da fazla suçla(ya)madı. Yıllarca çekmişti "cinli" kızını. Sonunda"el adamı"ydı. Kızı da annesi gibi varoştayaşıyordu. Ama "öteki" tarafin varoşjannda. Evlcr birbirine yapışıktı, badanasız, bakımsız. Çoğu iki katlı, alçaktavanlı.Sokaklarhemdarhemçamurlu. Aklime de bu iki katlı evlerden birinin giriş katında oturuyordu. Çocuklar penceresinin önündeoynuyordu.Uzatsaelinionlara,dokunacaktı ama uzatmıyordu. "Bclki" diyordu "Belki anneleri istemez. Kıskanırlarbenden." (,'okdayanlıs.dÜ!>ünmüyordu,ınahalleninkadınlarınmbirbölümünegöreobir"cinli"ydi. Elbette, "cinli" bir kadının çocuklarına dokunmalarını istemezlerdi... Döncm dönem gelen nöbetler "cin"basmasıydı mahalleliye göre. Sık sık fcnalas.ması, kışın en soğuk havalarında bile sıcaklık basması hep bu yüzdendi. Bazı geceler kendini cvin avlusuna atması cinlerin kovalamasından, hayvanlarla konuşması "iyi saattc olsun"larakarışmasından,sirtınınağrımasıda, cinlerin geceleridövmesindendi! Birodaydıevi,birdearalık. Mutfakolarak da kullandığı aralıkta pencere yoktu, güneşalmıyordu. Rutubetli de olsa biraz güncş. giriyordu ön odaya. Bir divan vardı gündüzleri oturulan, geceleri yatılan, bir de köşede yığı Imışyataklar... Ycrlerbetondu, üstündeki eski birmakinehalısıydı,yeryerçürümüs,,rcnkleri karışmış bir halı... Aklime'nin yaşamı divandaveyahalınınüzerindekiminderdegeçiyordu;takikumasıgelene kadar... Kuması onun bu odada oturmasını istemedi. Söyledi kocasına... Aklimc, bir minder alıp, mutfak olarak kullanılanaralığınyolunu tuttu. Yeni "odasına" yerleştikten sonra "cin"lcr daha sık ziyaret edccckti! Varoştaintihar... Güneydoğu kentlerinın varoşlannın göçlcrle iyicekalabalıklaştığıdönemdi.Köyler sanki kentlcrcyamanmıştı. lnsanlarişsizve yoksuldu. Köydeyiyeceklerinin önemli bölümü Naif... Özgün... Tutkulu... Mastakadınlannistenmediğinibilirdi.Hastalığının daçarcsi yoktu. Artık çocuğu olma yacaktı.Kimscninkendisiyleilgilenmedi| ve sevmediğini düşündü.... tlgilcnilmiyo yaşamının da biranlamı yoktu. Oysa onunla "ilgilenenler" vardı. I lastî ğıyla ilgili yazılmışsatırlar vardı. Nereder Türk Tabipleri Birliği'nin "Güneydoğu sag hizmetlcri ve sağlık personelinin sorunla raporunda. l "Çatışmanın yoğun olduğu bölgelerd Cizre'den, Şırnak'tan, Silopi'den amenore geliyor. Kadınhastalıkları vedoğumkitap nndayazar. İkinci DünyaSavaşı'nda Alm; ya'dakadınlardasıksıkamenorelererastli mış korkuya, şiddete vc onun psikolojik et
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear