Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15MART I<W8. SAYI 625 19 Film yönetmeni, müzisyen, öykü yazarı, gazeteci ve "taze ressam" Mehmet Güreli, önceleri yakın dostlarının görebildiği, sonra kitap kapaklarında gün ışığına çıkan resimlerini sergiliyor. tlk kez... le monogrom bir inşa kurma alışkanhğı, onunnedenliplanlı vcdisiplinlibiryaratma süreci yaşadığının işaretiydi. Şcvket Arman'ın figüratif, geometrik ve kaligrafik kurgulu resimlcrinin tümündc mantıksal bir düzenlcmc anlayışı, rcnk duyarlığı iledengclcıımiştir. Sanatsal yaratmalarının özbiçim ilişkisine, renk bilgisine, kurgu lamadaki yetk i nl iğine bakarak Şevkct Arman'ı ressam olarak geometrik soyutlamacılar adıyla tanıdığımız Hamit Görelc, Rcfik Epikınan, Ccmal Bingöl, Ercüment Kalmık, Abidin Rlderoğlu gibi Türk resmine yeni soluklar gctiren sanatçılar arasına yerleştirebiliriz... llkokulsıralarındapekilgiduymadığıhattahoşlanınadığı rcsim, dahasonraki yıllarda vazgeçilmez bir tutku halinc dönüşmüştü. Artık resim sanatınıntoplunıııncğitilınesinde, bireylerin duygularmın anlatımında en öncmli yollardan biri olduğuna inanıyordu. Birözelliğideçoktemizçalişmasıydı.(,'alışmadan sonra fırçalarmı, boyalarını, kutıılarını tek tek temizleyip kaldırırdı. Iş önlüğünde bile katiyen boya lekcsi görenıezdiniz. Çoktertipliydi. Buca Eğitim Enstitüsü'ndeki insanüstü vabaları, kcndisi ilc tam anlamıyla aksi görüşteki yöneticilerefikirlerini kabulettirmcsiveprojelerinigerçekleştirmeyolundaonların görüşlerindcn vazgeçerek kendisine yardımcıolmasınısaglaması kendine güverıinin ve inandığı davadan kesinkes vazgeç•nemesinin sonucııydu. Alope nın gözünden... MURATURAL vet" diyebildim en sonunda, "tüm hayatım sevinçler ve hcyecanlaryaratmakladoludur" diyor Mehmet Güreli. Onu dahaönce film yönetmeni, müzisyen, öykü yazan, gazeteci, yayımcı,karikatüristvekitabevi yöncticisi olarak tanıyorduk. Şimdi de ressam Mehmet Güreli ve resimleriy lc tanışıyoruz. Resimlerini Milli Reasürans Sanat Galcrisi'ndc "Alope'nin Gözünden" adıyla açtığı sergide sanatseverlere sunuyor. Mehmet Güreli'nin ressamlık geçmişi ancakikiyılöncesinekadargidiyor. 1996 yılının Mart ayında resmebaşlayışını "Evet diyebildim en sonunda"sözcükleriylehatırlıyorveşunlarıckliyor: "Sevinç ve heyecanlarımın kimsenintanımadığı.bilmediği duygular olduğunu söylemek hic istemem. Kcndim için, sınamaktan korkmadığım ve korkmayacağım heyecanlarsadece... Ama sonunda yaklaşanlara ya da ulaşmak isteyenlere sevinç verdiğinedeemin olduğumbirduygununkaynağı..." Çizmeyc karikatürlc baslamış. Bu ilgi onu yarışmalara katılmayazorlayacak, KarikatürcülerDerneği'ndeçalıştıracak kadar güçlüymüş. Çok sayıdakarikatürçizmiş.Çoğualbümlerde yer almış. Sonra ilk deseni Beyaz dergisinde yayımlanmış. Çizgiylegeçmişindeepeyce Sanki sizonlan seyretmiyorbirugra.şmışlıkolmasınakarşın sunuz da onlar ruhunuzu önüMehmet Güreli fırçayı ilk kcz nüzeserenbirbakışlasizebakıeline iki yıl önce almış. Önceyorlar. Sanki birbirlerinin farsinde isebiröğrencilik dönemi kındadeğiller,meraklasizi izliyok. llkresimlerinebakıyorsuyorlar. nuz: Bunların bir acemi elden çıktığına inanmak zor. Bazıla"Düşünceler ve nesneler ne rıyla daha fazla oynanmış, dekadar bi rbi rinden habcrsiz, dal Mchmct Güreli, "İlk resimlerim... Ama ben resmeyabancı değilim ki." ğiştirilmiş, düzeltilmiş. Ama gın,dağınık vedüzensizgörüçoğuilkhaliylcduruyor. "Bunlarilkresimnüyorlar. Yinedesankiiyiniyetlibirbeklecesine birbilinci taşır içinde. Şiire ulaştığınlerim"diyeısrarediyor. "llkamabenresime yişiçindeler." dabinlerceson,binlerccdcyişkapıyagelir. yabancıdeğilimki"... Seçmek dediğimizşeyse renklerin kendi öySonra kadınların arkasında görünmcye küleridir."Veson bir söz olarak PaulCezanbaşlayan erkekler. Sonra tablolarda dolaşÖncelikle resmi kendine göre tanımış. ne'ın bir sözünü hatırlatıyor: "Resim bir mayabaşlayan,bazen kızgın, bazcn meraklı, "Fırçalarınluvallebulustuğu,ge«;misin,gemeslek değil bir yazgıdır." bazen hüzünlü, bazen heyecanlı, bazen canı leceğin ve hatta şimdiki zamanın bile birisıkkın sakallı bir erkek; bizzat Ressam... Bu yazgının işaretlerini daha çocukluk kintilerini içindetaşırresim.Görüntübana Bütün buresimler,öyle görünüyorki.sadaha önce görünmüş bile olsa, size göründü giinlerinde buluyor "O yıllardan bir resim natçının geçmişinden ve bugününden izlerkalmıştıraklımda"diyor,"Matisse'in'Keğüandırbüyüyübaşlatan. Buöylebirduygulc yüklü. Böyle olsa da, izleyici tablolarda manlı Oda'tablosu." Butablo,yıllarsonra durki.belkideöylesanıldığıgibikazanılan kendisiniizlcyenkadın, erkekler veressamya da öğrenilen bir scy olmaktan çok, yaşa tekrarortayaçıkıyorveduvardakiycrinialımın saf bir uzantısı ya da kendisi oluşunu du yorvc MchmetGüreli'ye"Matisse'in Pen la karşılaşınca, o "büyülü an" başlıyor. ceresinden" öyküsünüyazdırıyor. Sonra duyururinsana." "Taze" ressam MehmetGüreli'nin resimvarda, günü gelinceyanına asılacak resimle leri 11 Mart3NisantarihleriarasındaMilli Resim, büyülü bir anda, yaşamın saf bir ri beklemeye başlıyor. Ve o gün geldiğindc Reasürans Sanat Galerisi 'ndeizlenebilir.^ uzantısı olarak girivermiş odasımn kapısın kk E İstanbul yılları... Istanbul Eğitim Enstitüsü'ndeçalışmaya ^aşladığındalstanburungüzclliklerihersaıatçı gibi onu da büyülcmisti. Artık yaşamı •nstitii, atölye vc cvi arasında geçiyordu. \maevindeyalnjzdı.Giyimkuşamınaçok izen gösterirdi. Giyeceğin, insan ruhunun iışavurumuolduğunusöylerdi.Bukonuda Jazi Mustafa Kemal'i örnek alırdı.Güzelikleronuniçinpaylaşılmayıbckliyordu.Evcnccckti. Onu her bakımdan anlayan, sanaı vc insanlan seven birisiyle. Oğretmen jükran Arman'da bu niteliklerin tümünü >uldu. Erzurum Kız Meslek Lisesi Müdircsi Jükran ArmanMa 10.08.1975 yılında Ankaa'daevlendiler. Sanat çalışmaları, geziler, eğlenceler, nutlu yaşamın tadılması gereken tüm güzeliklerinin ortasındaydı artık. Eyi ilc duygu »aylaşımı içindeydi. Amagerçekbirkarabaianyollarınıkesccckti. 1978 yılının Kasım ayında sarılık teşhisi le Cerrahpaşa hastanesine kaldırıldı. Kısa üredeteşhisdeğişti. Sarılık, pankrcaskanerincdönüşmüştür. HemenOnkoloji bölününealındı.Buradayattığıonbirayboyuna yakınlarıy la ölümü değil sanatı konuştu. )lümü düşünmedi bile. Ama eşi, dostları ;üngeçtikçeeridiğininfarkındayadı. Mart'ın I7.günüçevresindekilerinyüzü1e bakar bir bir. Gözlerindeki yaşam ışıltılyla... Ancakonusevenlerin.onuanlayanlaın duyabileceği haf'if fakat içten bir ses yanılanır duvarlarda. "Hcpinizi seviyorum. Vma bu kadar.. Durdurun dünyayı inecek •ar." dan. Öğrenilen birşeyolmadan.Hiçbirzorlama olmadan. Sanki zamanın gelmesini bekliyormuşcasınaşaşırtmasızvesakin. Fırçanın tuvalle buluştuğu anda resimle ressam arasında kurulan ilişki "açıklanabiliryadaanlatılabilirbirşeydeğildir."Builetişim,"dahaçok birruhhalideğildir. Veherkes kendi ruh halini, aklının ve duygularmın bulunduğu noktaya doğru taşırken, kcndi sentezine dogru yola çıkarken, kendine cn uygunolanıararkcnbulurvekaybeder. Ama bir kez buldugunuaramak daha anlamlıdır. En korkuncu yitirdiğini fark etmemektir." "Resim nedirsizin için" ya da"neden resim" diye sorarsanız ona, şu cevabı veriyor: "Dokunduğu yerlerden daha önce geçmiş sağı solu, altı üstü resimlerle dolduğu gibi yerlerde bile resimden basacak yer kalmıyor. "Birde"diyor,"Avrupa'yahcrgittiğimde birressamınpeşinedüşerdim. Bulabildiğim bütün kitaplarını, resimlerini röprodüksiyonlarını alırdım. Müzelerdeonuarardım. Buna uzun zaman biranlam verememiştim. Meğerbugünleriçinmiş." "Bir de" diyor, yinc,"AğabeyimTalat'ın hakkınıvermeliyim.Çocukluğumdabensinema ve müzik peşinde koşarken o resim yapardı. Renklcri onun luvalinde görürdüm. Terebentin kokusunu onunla tanımıştım." Ressam olması beklencn ağabcy resimden uzaklaşmış, rcsmi kendine yaklaştırmayan küçükkardeş ressam olmuş. Güreli'ye resimleri, "yaşamın saf bir uzantısı" ya da "sanatçının kendisi oluşu"nun tanıklığıgibi. Yüzler.Tanıdıktanımadıkyüzler. Gizcmlibakışlı, belkı ınahzun, belki alaycı, ama güzel ve cekici, ince boyunlu, sisli kadııılar. Hepsi merak edilmeye dcğer ve muhtcmclcnhiçbirzaman tam olarak öğrenilmeyeceköyküleri olduğunu hissettirenkadınlar. Film kareleri gibi yanyana kadııılar. Ya da önünüzden akıp giden bir trenin pencerelerinden bir görünüp hcmcn kaybolan, ama zihinde belki de hiç kaybolmayacakkadınlar. Hepyanıbaşımızdaki kadııılar. Belki de düşlerden, anılardan süzülüp gclcn artık hiçbir yere ait olmayan başka zamanların kadınlan. 1918'inMart'ındayaşamamerhabadiyen ievket Arman, 1979Mart'ındayaşamavela etmişti. Sevenleri onu yaşatmaya kararlydı. 19940cak'ındaMarmaraÜniversitei Atatürk Sanat Galerisi salonlarında açılan Iksergisinden sonra, aynıyılınKasım'ında fasemin Kumral Sanat Galerisi'nde.birser,isidahaaçıldı. l7Mayıs'ındadaF.lmadağ laranti Sanat Galerisi'nde üçüncü sergisi ;erçekleştirildi. Önümüzdeki yıl yalnızresim değil, seranikveşiirgibidiğeryapıtlarııııdaiçerendalagenişkapsamlıbirsergitasarlanıyorŞcvet Arman için.^