Catalog

14 Elif, Deniz, Nurdan, Aşkın, Mahmut, Bülent, Özgür, Metin... Arkadaşları onlara "fırtına çocuklar" diyor, karar verenler "örgüt üyesi". Onlara göre, tanım daha basit: "Biz bu ülkcnin çocuklarıyız. Halk bizi tanıyor." f+ maya çalışıyorum çokça. Amu kaçmak mümkün olmuvorherzaman. Yann cezunıız onu ı lanırsa ne olur' Yine burada olur musıınElif? 5.5.1997 Heniiz heyccunı üzerimden atabilmif degilinı. Uykusuzgeçengecelerinenagırı. Geceler boyıı seni düflemenin sarhoşluğu var üzerimde. Bir dc iki sıra tel arasından sızıp gelen teninin kokusıı. Çokyazanm demiştim. Oysayulnızcagözlcrim işliyorbugece Öylece resmine bukıp, lek bircümlefısıldıyorumsana, "Seniseviyorum "diye. kullanmanın yanısıra ıkı yıl öneeki Uğur MumcucenazesineDevrimcıdcnçlikpankartı altındakalılmak gibi davayla hiç ilgisı olmayanfiıllerledesuçlandılar. ÜsteliksuçlamalardanbirıMeşrutiyctt'addesi'ni30suniyetrafiğekapatmakolmasınakarşınıddianamcya görc öğreneiler aynı 30 saniyede AkünSınema'sınınönündedegörülmüs,lerdi. Böyle bir iddiaııamey lc yargılanan riğrencılcMuharbırbiçiındeemnıyet fezlekesının iddianameyc, ıddıanamcnin virgül oynamadanhüknıedönüs.tüğübiryargılamasürecindc lK'eryılamahkümoldular. Tahliyeolan arkadaşları hlit'Kahyaoğlu, Deniz Kartal ve Nurdan Bayşahan 3 yıl dokuzaray hapıseeza.sı aldılar. Fakatiş.ebakmki 18'eryılamahkum olan arkadaslarından farklı birşey yapmumışlardı. Bızım çocuklar Jjimdi Çankın ( e/acvi'nde yatıyorlar. Koğuşu öyle birgüzclleştırmiijlcrkicczacvimüdürüherakşam üstü koğuşlarına uğruyormuş çay içmcyc. Duvarlarafilmafişleriasmışlar^iirkitaplarinı dizmişlerraflara. lijlemeli yastıklar ve dostların fotoğratlarıyla cczaevini "oyun ycrineçevirmiijler". Gidipgörcnlcr/'Kimiçcrıdc kım dı^arıdu bclli dcğil" dıyor. Onlar, böyle isyan cdiyorlar. Hcrkcsin birbirindcn korktuğu, neredcyse tiksindiğı bir ülkcdc gülüyorlar vc bunu pulitik bir tııtum olarak benimsiyorlar. lijcbakınki,hükmükesenler, düzcni en çok tehdit cdcnın böylc bir isyan oldugunubiliyorvehıncınıalınayaçalujiyor. Onlar ıçın ha/ırlanan kasctteki ses yükseliyor durmadan: alk bızı tanıyor. Çünkü bizbuülkeninçocuklarıyi7. Arkadaslanmızın üjlcdıği suçsa biz bu suçu işlemckten hiç gcri durmayacağız. Arkadajjlarımızı gcri istiyoruz ve alacağız! " ^ CUMHURlYrTDF.RCİ Hep kuş olmak isterdi indokuzyüzyetmİ!)Sekİ7 yılında Amerikalı yazar VVillianı Wharton'a"Birdy"romanıiçin500bin dolaravans ödendi. Bu para, kim iı, ııı (ilıırsa olsun, büyük bir paraydı. Ne var kı, paranın daha öncc hiç kitabı yay ıınlanmamıi} bir yazaraverilmesı daha da hayret vcrici birolaydı. Paris'indüjiııda.Seineınnağı üzcnnde birtckncdc karısı ve en küçük çocugu ilebirlikteyaşayan " ^ ya^ındakı \Vharton .> 25yılboyuncaailesiniresimyaparakgeçındirmcktc\"yağıs;lıhavalardadakaleminesanlmaktaydı."Hollukıçındeyü/müyorlaıdı amu çok l'azla beklentilcri de yoktu Whartonyoksullugunneanlamageldiğiniçokiyi biliyordu. Philadclphıa'daçalı^kanamaegitiıngörnıemiş.çokyoksııl Katolık bırailenin çocuğu olarak dünyay a gelnıisti. Annesının ailesi ise lyıdcn lyıye sefalet ıçınde ya^amıştı; on birçocuktan bin olarak annesı, kızkardeş.lerinin art arda veıeme yenik dü^melcrinctanıkolnıu^tu. Ya^adıkları onu sert vc acımasızbirıyapmıştı. Wharton vekızkardcsinin yanaklarına bir kez olsun annelerindcn biröpücükkondurulmamib.tı. Annelcrionlanöldürürkorkusııylaçoeuklarmıöpmektcn hep kaçınmıştı. VVharton daha mınıcik bir çocukken tinsel yoksulluk ilc maddesel yoksullukarasındaki farkı çok iyi ögrenmisli. Bunedenlcaslasevgiyıkcndıçoeuklarındancsiıgemcyen Wharton,babasının verdıği öğütlerden yola çıkarak, onlara yaşamlarını kazanmak zorunda olduklarını dahcr fırsatta anımsattı. NVharton'un babası onlara sürckli,"Yalnı/cabirkenarakoyabildiğiniz para kazanılmış; paradır; gerisı aneak, o işi sürdürebilmeniz için sizi ayakta tutmayayarar"dcrdi. Wharton yarım milyon doları alınca bir kuruşuna dokunmadan bankaya yatırdı. Itlindc olanlaı gerek ona, gerck karısına yetıyordu. Parayıalmadanönee.sahipolmayıp da para gelince aldiktarı tck bir «jcy yoktu. Nc var ki, bu olay üzerine VVharton bundan böylc rcsimlerini asla baş;kalarına satmamaya karar verdi. "Rcsim kıtaba benzcmez; zaman isler"diyordu. NVharton yaklaşık 20 yıl yılda 50 resim yaparak bu uğraşını sürdürdü. Şimdi tam 1000 resmi var. Bu arada yazmay ı da siirdürüyordu. NVharton ilkelerinebaglı biri. Pragmatik, ama"paylaşma ve ınsanlarla iletiîjim kurmaya"can atan bir insan. "Zaman bence biryanılsamadır"diyor."Öyleinsanlarvarkı,300 yıl öncc ölmüş olsalar bile kanımca giinümüzdeyaijayaninsanlann büyük birçoğunluğundan çok daha çağdaşlar." Bu yapay engeli aşabilmek için bir yandan yazıyor, bir özgür Ankara IXiM Bas;savcılığınmhazırladığı iddianamedeöğrencılcryasadıiji örgüt üyesi olmak, patlayıcı madde bulundurmak vc "Valla biz imzalan Meclis Başkanı 'na verdik" Harçlara yaptlan zamdan sonra, Oğrenci Koordinasyon'un ılk işi 350 bin imza toplayıp TBMM Başkan Vekili Kamer Genç'e teslım etmek oldu. Imzalardan hiç ses çıkmayınca eylemlere başlandı. Genç'e sorduk. Aynen yayımhyoruz: Kamer Bey, TBMM'de pankart açan çocuklarla ilgili bir yazı hazırlıyorum. Biliyorsunuz 18 yıl ceza aldılar. Bir vahşet. Genç heyecanlı insanlar. Saldırı yapmamışlar. Kanunları sert uygulamak yani... Hukuk devleti denen bir ülkede bu karar vahşet. Pankart açmak bu cezayı hakketmez. Korkunç bir olay. Heyecanlı duygularını dile getırdikleri için gençlerin hayatlarını, istikballerini mahvetmek gerekmez. Bu kabul edilemez. Hakimlerin vicdani kanaatlerini de hesaba katmaları lazım. Insanlan hak aramaktan alıkoymamak lazım. Ama çocukların suçlandıkları şeylerden biri size harç zammı karşıtı imzalan tesllm ederek, basın açıklaması yapmak. Imzaların akıbetini de çok merak ettiler ve bir sonuç alamayınca eylem yapmaya başladılar. Valla biz imzalan Meclis Başkanı'na verdik. Meclis Başkanı'nın yapacağı bir şey yok tabii. Bu kanun işi. Kanun da TBMM'nin işi. Imzanın şeyı, yani kamuoyu yaratmak. Kanun konusunda bir girişlminiz oldu mu? Valla olmadı. Sonradan hallettiler glbi geldi bana zaten. Harçlar hükümetin olayıydı. Kanun çıkarmak da zor bir olay. Kamuoyu baskısıyla hükümetin kararını değiştirmek dışında bir işlevi yoktu imzaların. 4|