Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 HUKUK KAVGASI Senih Özay, Izmir Çevre Hareketı Avukatiarı Grubu'nun en aktif üyelerinden. Çokuluslu şırketlerin bölgeye gelmesıyle birlikte konuyla ilgılenmeye başladı.Grupta uzmanlık alanı, siyanürle altın eldesı. Bu konudaki birikimınin neredeyse siyanürlü altın işletmecileri düzeyınde olduğu söyleniyor. Bu işe girdıkten sonra Insanlığın "Ortak Orospusu Altın" adlı kltap bile yazdı. Ve orada kadınlara şöyle seslendi: "Ey kadınlar, ABD'deki Yeryüzünü Denetleme Enstıtüsü'nün raporlarına göre yeryüzündeki altın tüketiminin yüzde 85'i kadınların mücevherat tutkusuna bağlanmışsa da ben bunun tümüyle erkeklerin suçu olduğuna inanıyorum. Bu nedenle kadınlardan yardım istıyorum, çocukları ıçin, doğa için..." 1994 yılı ekim ayında başlayan hukuksal mücadelenin hazırlayıcısı oldu Özay. Işletmeyle ilgili Çevre Bakanlığı'nın verdiği ÇED raporunun ıptali için Izmir Idare Mahkemesi'ne, Bergamalı 652 yurttaş adına dava açtı. Bölgenin flora ve faunasını yerel mahkemeler aracılığıyla belırletti. Mahkemenin saptadığı 3 bilirkişinin bölgede salt 2 saatlik incelemeyle yetindiğini kamuoyuna duyurdu. Ancak ıdare mahkemesi bayan üye Esin Tan'ın muhalefet şerhıne karşın yurttaşların aleyhıne karar verdl. özay, Danıştay'a temyiz etti. Danıştay, yürütmenın durdurulması istemini redddetti. Bunun üzerine Eurogold fırması geçen yaz 2 bin 300 ağaç keserek bölgede inşaat çalışmalarına başladı. Özay kamuoyu tepkisini canlı tutmak için bu süreçte de boş durmadı. Iki ay önce Danıştay 6 Dairesi'nin tarıhi kararıyla herkesle birlikte özay da derin bir soluk aldı. Danıştay, anayasanın 17. maddesındeki yaşama hakkına ve 56. maddedeki insanların sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına dayanarak madenin işletilmesinin kamu yararına uygun olmadığına karar vermişti. Özay kararın ivedilikle uygulanmasını isterken idarenın tutumunu şakınlıkla karşıladı. Bugün de sürdürdüğü şaşkınlık için özay şunları söylüyor: "Eski hükümetin Çevre Bakanı Toker ile Izmir Valisi Kutlu Aktaş mahkeme kararını uygulamaladılar. Suç işlediler. Bugün de aynı suçu işliyorlar. Anayasaya göre yargı kararlarını uygulamak zorunludur. Aksi durum, TCK'nın 146. maddesine göre anayasa ihlalıdır ve cezası bilindiği gibi çok ağırdır. Vali Aktaş hakkında suç duyurusunda bulunduk. Şimdi ise Ankarada'ki kanunsuz emri veren eski çevre bakanı hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bu arada yargı kararı ve halkın yanında olmak yerine firmadan yana tutum alması nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanı'nın hukuki ve cezai sorumluluğunu araştırıyoruz. Aynca mahkeme kararlarını uygulamak yerine ortayolcu bir çözüm arayan yenı Çevre Bakanı Aykut ile yeni Izmir Valisı'ni uyarıyoruz. Mahkeme kararlarını uygulamazlarsa onlar hakkında da gereken suç duyurularını yapacağız. Sivil itaatsizlik hareketinin ayakta olduğunu anımsatırım..."^ 0* ralikkitleörgütlcrı,sıviltoplunıörgütlcrı Bcrgamalılarladayanişmaıçındeolduklarınıaçıklıyorlardı. Akınakmdestckgrupları gclıyordu. Bcrgama I/.mir Elele I larckcti, Bcrgama'dan Izmir'c mcşaleli koşudüzenledi, "Sulara siyanür karışmadan" yapılan dayanışmapikniğindensonraÇamköymcydanına "17 Köy Kitabcsi" dikildi. (Mayıs I<W) Kitabcdc yer alan, "Burada yaşayanlar dürü.st ve çalışkan ınsanlardır, başka topraklardagö/.leri yoktur. Barışscverdirler, onlar, topraklarının üstünde ve altında yaşayan canlılarıyaşamlanylabirsayarlarvekorurlar. Onlar için topraklarının altındaki veüstündekiler hava kadar öncmlidir" sözleri, Bergamalıyurttaşlarınmücadclelerininnedcnlerini anlatıyordu. Ancak, bütün bunlar olup biterken madende inşaat faaliyctlcrı artıyor, köy lülerin sinirleri geriliyordu. Öfke büyüyor, tepkilersertlcşiyordu. Köylüler, sonundatraktörleriyle maden alanına girdiler. En öndc yine kadınlar vardı. Izmır Valisi Kutlu Aktaş, toplumsal huzurunbozulması nedeniyle maden alanını biray süreyle kapattı. Bu sırada Danıştay 6. Dairesi, köylülerin açtıgı davayı reddcden idare mahkcmesinin bu kararınıbozarak, çevre korumacılığı açısından sondcrcceönemli bir karar veriyordu. Danıştay' ın kararında, anayasada yer alan "yaşama hakkından" söz edilerek "Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir" deniliyordu. Danıştay 6. Dairesi üyeleri,açıkça,sadeeegüvene dayanarak insansağlığınınriskcatılamayacağını vurguluyorve siyanür liçiyöntcmitüm Türkiycgcnelındemahkumediliyordu. Bergamalılar, hukuksal alandadabirzafcr CUMHURİYFT DRRCİ eldeetmişlerdi. Ancak, Izınir Valisi Kullu Aktaş, Danıştay kararını "I Ienüz kesınleşmiş bir yargı kararı yoktur" diyerek uygulamayacak, maden bir aylık kapatma süresi sonıında yenıden açılacaktı. Uluslararası madencı şirket Eurogold, halkı kışkırtırcasma faaliyetlerini sürdiirüyordu. Danıştay kararının ilgili kuıumlara tebliğinin ardından bir aylık uygulamaya konma süresi 27 haziranda dolmuş aneak karar uygulamaya konmamıştı. Siyanür tanklarının maden alanına getirilmesiyle sabırlar taştı. Maden alanında madencişirketeaitaraçgereçyakıldı,binaların içitahripedildi. Köylüler,tahrıbatı kendilerininyapmadıklarını.sadeceyollarıkcsıpsiyanürtanklarınınmadenculaşmasınıengclIemcyeçalıştıklarınısöyleselcrde36köylü gözaltına alınmış, 7'si tutuklannııştı. Vali Kutlu Aktaş'ın sertdemeçlen, güvenlik giiçlerinintavrınıdegiştirnıişti. Arabalarınınarkasına"Sıyanürchayır"çıkartmasıyapıştıranlarbiletartaklanıyor, gö/.altınaalınacaklarlistesi jandarmanınelindedolaşıyor,köylere giriş çıkışlarda kimlik kontrolü yapılıyor, baskı yogunlaşıyordu. Yalnı/ca"yaşam haklarını" savunma derdindeki köy lüler, yı Iların "sol örgütlerın kışkırtıyor" söylemiyle yüzyüzekalıverdi. Köylüler ise"Yasalarıuygulamayanyctkililernezamanyargılanacaklar"diyesoruyor ancak yanıt alamıyorlar. Bergama'da gözler yeni hükümetteve "çok çcvreci"olduğunu söylcyen Çevre Bakanı Imren Aykut'ta. Kimın çevreden ve hukuktan yana olduğu, kimin paradan vc siyanürden yana olduğu anlaşılacak. Ya Eurogold yörey i terk edecek ya da kadınlar yenidenyoladüşecek...^ Sundıklar kuruldu, referundum yupıldı. llerkese demokrasi dersi verildL (Ocak 1997) Eylemler köylülerin yaratıcılığtyla renklendu Bildiriler duğıtıltrken erkekler soyundu. ONDE YURUYENLER... Bergama'da siyanürlü altına karşı mucadelede etkin bir kamuoyu önderliği yürüten CHP llçe Başkanı Oktay Konyar ile ÖDP llçe Başkanı Birol Engel öne çıktılar. Konyar, ilginç barışçıl eylemlerın planlayıcısı oldu çoğu zaman. Bundan da öte eylemlerde ön sırada yer aldı. Köylülerle yetkıliler arasında çoğu kez arabuluculuk yaptı, gözaltına alındı ve sorgulandı. Konyar yine boş durmuyor ve Eurogold Bergama'yı terk etmeden yöre ınsanının rahatlayamayacağını söylüyor. Birol Engel çağrılı olduğu Küba 14. Uluslararası öğrenci ve Gençlik Festivali'nde Bergama mücadelesini anlatacak. Engel, Çevre Yürütme Kurulu'nun oluşturulmasıyla birlikte Bergama köylüsünün mücadelenin gerçek önderi haline geldiğı görüşünde. "Siyanürcü çete, evine dön." Sonunda jandarmaylu kurşı karşıya geldi tiergamu köylüsü.