27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

MART 1997. SAYI 571 antık Eleia yıkıları ise bir gerçeği aydınlatıyor. Hellen dilinde"zeytinlik"demekolanoyörede dolaşanlar bu bolluğun bereketinbüyüsündenkendilerini kurtaramazlar.. Ayrıca yine Burhaniye'nin Bahadınlarköyünden elde edilcn sızma yağ i se anti k çağda kandi 1 yağı olarak ün yaprnıştı.. Evet, ınitolojinin kutsal ınevesi zeytin, barışın sembolü olduğu kadar Athena'nındasembolüidi. Ve bugiin zeytinin cn bol olduğu yerlerde, Athenaadınadikilmiştapınaklar (Troya'da, Assos'ta ve Aigai 'de olduğu gibi..) boşuna yapılmamıştıbundanyüzyıllar önce.. Ve bugünse oralarda kırık dökiik tapınakların basamaklanna ilişip giin batımlarında düş kurmak bile güzel değilmi? BASKENT GUNLERI Sevda kadar güzel kuşlar MÜŞERREF HEKİMOĞLl) uşları çok severim, duvarlarımda kuş resimleri, kocaman bir rafta yüzlerce kuş var. Porselen, cam, seramik, ağaç, taş ya da değişik madenlerden kuşlar. Hepsinin ayrı anısı, öyküsü var. Kimini ben almışım gıttığım ülkelerden, kimi de armağan dostlarımdan. Kimı imzalı, değerlı bir sanat ürünü, kimi değersiz ama sadece çızgılerı özgürlük özlemini yansıtıyor. Onları seyrederek ben de kanatlanırım kimı günler, uzaklara uçarım, bir dost penceresine, bir tutukevinin kapısına, Ida'nın doruğuna, ya da bir mezar taşına konar, özlem dindiririm. Duvardaki kuşların öyküsü de güzel ve de özel. Biri Orhan Peker'den, Avyalık günlerıni anımsatır bana. Eski bir yalıda açılan görkemlı bir sergiyı. Balıklar, köpekler, kediler, çocuklarla. Orhan'ın sıcak fırçasını. Açılış günü ören'den kalabalık bir grup gittık yalıya. Kapıda Orhan Peker, git bak, sana bir kuş yaptım, onu tanıyorsun, diyor. Gerçekten tanıyorum o kumruyu, yalının önünde dar bir sokak var, telgraf tellerinde de mor bir kumru, Orhancığım onunla konuşarak yapıyor resimleri. Avyalık'tan Çankaya'ya uçtu o kumru, her sabah seyrederim, Orhan'a merhaba derim. Duvarda bir de Avni Arbaş'ın kuşları var, 1970'li yıllarda kuş resmı yapmasını isterdım sanatçımızdan. Bir sergisi açılmadan resimleri görmeye gittim Artisan'a. Sevdalı bir çıft kuşa takıldı gözlerım, meğer bana armaganmış! Sevda kadar güzel kuşlar. Anka kuşları da sevda kadar güzel diyaloglar oluşturdu okurlarımla. Etkileri ve tepkıleriyle gıderek tarihsel bir nitelik kazanan kadın yürüyüşünden önce Demet Işık ile TRT 2'de bir söyleşi yatık. Bir Cumhuriyet kızı, diye seslendi bana. Bu deyımı çok sevıyorum, çünkü Berin ve Nadlr Nadl'nin seslenişi bu, mesleğimde 40. yılı kutlarken "Bir Cumhuriyet kızına" dıye çıçek yolladılar bana. Elbet çok onurlandım, kuşkusuz yaşama gücüm de Cumhuriyetimizin ilkelerinden kaynaklanıyor. Soyleşıye başlamadan önce bir Anka kuşu verdım Demet Işık'a, Kütahyalı çini ustası Sıtkı Olçar yaptı o kuşları, ANKA Ajansı'nın 25. yıldönümünde. Umudumuzu yıtirmemenin simgesi olarak. Çok sevıyor, dostlarıma da armağan ediyorum. Uğur getirmesini diliyorum. Biliyorsunuz mitolojik bir kuş Anka. Tüyleri yanıyor, ama uçma gücü tükenmiyor, tersine küllerinın içinden yenıden kanatlanıyor, havalanıyor... Benim iyimser yapımı da guzel yansıtıyor Anka kuşu. Umutsuzluğun da umut ürettiğıni düşünürüm. Haksız da değılim, yoz ortama karşın güzel boyutlanıyor olaylar. Küllerin ıçınde yenıden kanat çırpıyor kuşlar... TRT2'deki söyleşıden sonra teleksekreterimde notlar buldum. Aradık, sizln kuşu bulamadık, nasıl bulabtliriz, dıye soranlar var. Elızi'nin kurucusu Fatoş Özcan da söyledi sonra, kuşu arayanlardan biri Elizi'ne de başvuruyor. Başkaları da telefon etti, çok hoşlandım doğrusu. Kuşun öyküsünü sevmiş söyleşımizı ızleyenler. Tüyleri yansa da uçmak gücünü tazeleyen kuşu bulmak istiyorlar! Yaşadığımız olaylar da kanıtlamıyor mu bu gerçeği? Günler haftalar geçti, Sıhhiye köprüsünde başlayan yürüyüşün coşkusu azalmadı, tersine gıderek yaygınlaşıyor, yeni yürüyüşlere hazırlanıyor sivil örgütler. Siyasal sahnede kimı kişılerın tepkisını de gülümseyerek karşılıyor başkentliler. Laf cambazlıkları, diye yorumluyor, ama herkes, her şey yerine oturuyor, kimı kışıler, kurumlar da gerçek konumuna yerleşiyor kamuoyunda. Başkent söyleşilerinde adı çok geçen kadınlar, en güzeller, en şıklar değil, kesin bir kararlılığı kanıtlayan kadınlar şimdi. CHP'nin izlediğı polıtıkayı da olumlu, doğal buluyor başkentliler. Atatürk'ün kurduğu bir partinin şerıata karşı eylemlere geniş katılımını olumlu buluyorlar. Birgen Keleş ve Oya Araslı'nın adları da çok geçıyor başkent çevrelerinde. Kürsulerde ve ekranlarda güzel ses vermeleri, kadınerkek eşitliğini güzel vurgulamaları nedeniyle. Çünkü tüm yeteneklerıne karşın kımliklerını, kişiliklerini kanıtlamayanlar da var! Çok çağdaş görünüyor, modanın son çizgilerıni taşıyor ama türban modasına dönmeleri kımseyi şaşırtmayacak! Söylemleri çoktan döndü değil mı? New York'ta yaşayan bir arkadaşımdan mektup aldım geçen gün. Fisher Hall'de CSO'nun verdiği konseri anlatıyor coşkuyla. Başta Suna Kan orkestradaki kadın çalgıcılardan çok etkilenmış ABD'Iİ izleyiciler. Her kuşaktan kadın çalgıcılarla Atüatürk'ün kadın ve müzik devrimıni sergiliyor CSO. Türbanlı, hatta başörtülü bir kadının flüt çalabıleceğini düşünemiyorum, diyor arkadaşım. Elbet düşünülemez, ama önce şu soruyu yanıtlamak gerekiyor bence: Başka bir Islam ülkesınde var mı CSO'nun benzeri? Laik Cumhuriyetimizin, kadın ve müzik devrimlerinin uzantısı o çalgıcılar. Kimi flüt, kimi keman ya da pıyano çalıyor, çalgıları, yorumlarıyla çoksesli müzik dalında uluslararası boyutlara varıyor. Cumhuriyetimizi kuranlar böyle kadınlar öngörüyor ülkemize. Şeriatı özleyenler de ikinci sınıf vatandaşlığı... Işıkların sönmesinden bu nedenle çok rahatsızlar, aydınlığa giden yolu tıkamak istiyorlar ama karanlığın ötesindeki ışık göründü Bir büyük bekleylş Bergama'ya her gidişte yıllardırgözümeilişen.dükkânının vitrinine koca koca harflerle yazdığı "mahsülden mahsülc ödcme" koşullu beyaz eşya •ray zeytin toplamayı oyun sanıyar... satıcısı esnaf günümüzde ne yapıyorbilemem amma, Edremit'te, Burhaniyc ve Ay valık'ta çoğu üreticinin, küçük esnafın ağzını bıçak açmıyor bugünlerde.. Yerel deyimle söylersek: "Taş taşı çalıyor" ve herkes bekley iş içinde ve suskun!.. Zeytin ağaları, vurguncular ve stokçular ise el ovuşturmadalarbelki de? Hükümctin zeytinyağı politikasını tesadüflere bağladığını,hükünıetin üreticiyi değil tüccarı hatta ihracatçıyı koruduğunu yöre insanının ağzındanduyupöğreniyoruzEdremit'in cski bayramyerindeki kahvelcrde.. Rekolteninbuyıl çok yüksek olduğunu bile bile TARİŞ'e ne yeterli kredi sağlanabildiğini ne de "dökme ham yağ"ihracatinınscrbcstbırakılması için kararalındığını da. Ve bu arada sanayici ve ihracatcıların akıl almazkredileri ceplerine indirirlerken, üreticinin 07 malıolan TARİŞ'e ise 1.5trilyonluk komik bir kredi verildiğini de duyuyoruz.. Oysa TAR l Ş ' i n b e k l e d i g i l O i l e 15 trilyon civarında bir kredi idi. Ve riş tesislerinde eski veyeni teknoloji birarada... tüccarisefiyatlankırmakiçın alım yapmaktan kaçtı ve suskunluklar sür;den: "..kimscdcn kaçmaz Scray.."dıyor dürülüyor.Olaybu. ckliy()r:"Bizzeytincilerinyas,amakavgalş.tc yıllar yılı yasanan bütün bu çirkin la çoeuklar da ortak görüyorsunuz, hepiz zeytinle didişiyoruz.. Bir avuç daha, bir oyunları ve ilkel kurnazlıkları TARİŞ Zeytinyağı Birliği Başkanı Sayın Cahit Çetin :>et daha fazla toplamak işimiz.. Çuval ları çok iyi bilir ve anlatır. Dürüstlüğü ile üreticildurmalıyız.. Çünkü zeytin bizim canıy i koruyup gözeten bu duyarlı insanın körz. f'ezde büyük bir şoku yaşayan binlerce aileVe buruk bir tebessüm yüzünde genç kadınin,dargelirlininsözcüsü olduğunu daburaı.. Küçük Seray az ötede elinde kocaman yasıkıştiralım? sepetle oynamaya dalmiijkcn ayrılıvcriBir taraftansonyıllarda zeytin paraetmiruzzeytinlikten... yordcyip binlerce zeytin ağacınıboşuboşuîlbirliğiylezeytinlertoplandıbusenede na kökleyip, yerine beton konutlar diken faye'de... Aşağı yukan 80 bın işçinin gayrcdacı düs, ünce, öbür yandan bereketli zeytin leçuval çuval birzenginlık Edrcmit'teki alanlarında siyanürlü altın arama şirketleriırikaların, Avyalık'takı Burhaniye'deki nin yarattığı tedirginlik özellikle Bergama >rikalannbahçclerinibereketeboğdu..Bir OvacıkveHavranDereköy'devebiryanıneket yasjanıyor ki hiç sormay ın? da hükümetin yanlış zeytinyağı politikasının Cörfez, eskidcnberi zeytinle içli dışlı ya.. Ege'de zeytin denince akla ilk gelen yer acısı, işte hepsi birbirinin içinc girmis, gibi sanki?.. hepbaştaEdremıtolmakÜ7ereBurhaniHavran, Küçükkuyu, Avyalık'tir. Ve zeytinyağında oynanan kirli oyunlar. iünyanın cn kaliteli /eytinyagının elde Üreticiyi bile bile tüecarın insafına terk eden Iriigi körfe/deki, antik Adrarnytteion hükümetisesadeceolupbitenlerekarşıdan ıti ise ilk çağda bütün dünyaya zey tinyağı bakıyor...Binlerce insançolukçocuk, tarlaac ediyordu. Bugiin dahi örcn'deki zeylardaağızlarkilitli,yüreklerhÜ7Ünlüzeytin /uğıküplerinineokluğunanedenir? Ayntopluyor... Birberekettoplanıyordoğadan... Sergama'nındaiskelesiişlevinisürdüren VeEge zeytinle yaşıyorşimdilcrdc...^ Coşkusu giderck yaygınlagıyor...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear