Catalog

26ÜCAK 1997. SAYI 566 şınden gıtmektcnse, daha geçerlı ve kalıcı işleryapmak istiyorum. Türkiyc'de kavramların birbirine karıştığını gördüm. Mİ7ah dcrgiciliği çok sevdiğinı bir iş olmasına rağmen Cağaloğlu çok çekti beni yıllarsonra. Okuyucuy la buluşmanın yamsıra gazete okucuy usuy la buluşmak çok çekici ve geçerli geldi. Hazır, ycrlcşmiş işleri de sevmiyorum. Yeni bir şcyler yapmak gerekiyor. Benim açınıdan geliş ncdcnim bu. Zaten mizah dergileri içinde de cn saçma sapan işleri yapan bendim. Mi/ah dışında işler yapıyordum, amamizahdergileriiçindcydinı. Buradada bir şey gözlemledim, mizah dcrgileri underground olmak 7orıındalar. Reklam almazlar, büyük mcdya kuruluşlarının hep uzağında kalırlar. Bcn dc bu alılaka uymaya çalıs.ıyorum." (Vellikle Abdülika'ya, yani Heavymetal'ciler veanarşisilerlemcşveret içindc olan mizahçıya sormakta yarar var: Cumhuriyet okuyucusunun "kemikleş.miş olduğuna dair söylenti korkutmuyormıısı/i7 "Bcnim okurlaıım genelde toplumun çok dışında kalmış insanlar oluyor. AmaCum , huriyct okurları olduğunu, kitap okuduklarıni anladım. Toplumda bize gösterilen bir karikatür var. O karikatür içindc birörneğin Aczimendi olayı var, gerisi kaybcdiliyor. Oysa insanlar ilgilenlemeleri gcrekcn ycrlcrle zaten ilgileniyorlar. Bunugörmeycn bizleriz." lyi hoş da insanın, daha bu genç yaşta adının "dinozor"a çıkması pek de seyimli şey değil doğrusu. Vcdat Özdemiroğlu, bu soruyu ncrcdcy.se kızarak yaıııtlıyor: "Dinozor olnıak, bukalcmun )Inıaktaniyidiı." Ama yiııe de kendisi Cumhuri/etokuyucularındanbirazcıkdertli. Yüksel îndeğer beycfendıyi sevmeyen okurlardan irçayemiş.Bintelefonuaçıp, "Kımbuahaksız herif/" diyc sormuş. Ama Özdemioglu, için Cumhuriyet'in de Cumhuriyet )kurunundayeribaşka: " Başka iş yapmadan sadece gazete çıkaan başka bir basın yayın kuruluşu var mı? \ynca Ikitclli çok uzak. Oralara nasıl gideim?Nedersekdiyelim,C'umhuriyetokuru "ürkiye'dekıaydıninsanlanifadeediyor." Dinozor'dabirdeanlışanlı "gclcnevrak" löliunüvar. Bubölümdcyayımlananokuyuıı mektupları, çeşit çeşit. lstanbul 1 u C umhuiyet okurları kızmışlarörneğin, "Yakışıyor nu Cumhuriyet'in ağırlığına?" diye sormuşlar. Ama genellikle ö vgü geliyor Dinozor'a. Hem gazetenin çahşanı olup hem de Dinozor'ayazı yaz.an Metin Hakyerı de "Biri de zılgıt çeksc kcşke diyor, "O zaman kötü bir dergiyaptığımızvehminckapılıp daha iyi bir şey ler çıkarmaya çalışırız." Metin Hakyeri, Cumhuriyet'le Dinozor'culararasındaki köprüyü kurancin fikirli. Buişinneredençiktığınışöyleanlatıyor: "Ötcdenbcriniyetimİ7vardı.Türkiye'nin gündemine mizahlabakmaktan başka çaresiolmayanbirbiçarelergrubuolarakkıvranıyorduk. Herşey o kadar çıplak o, kadar traj ik, o kadar ürkütücüydü ki, tek pencere mizahtı. Bu karanlık, bu kuşatılmışlıkla başetmenin yolu öteden beri bilindiği gibi baba bir silaholanmizahtı. llerkessusturuculu susturucusuz bir silah kullanırkcn, herkes çelelcrkuraraksilahlarını kullanırken, biz de 'Neyimizeksik?'diyedüşündük. Dinozor çetcsi, isterseniz ' Dinozor tarikatf da dıyebilirsinız oluşturarak biz dc mizah silahmi çektik. Böy lecebirsavaşbaşlattık." Peki savaş planlan nasıl kuruluyor'.'Esprilernasılyaratıhyor. Ortaya bir laf atıp döndüre döndüreesprilermioluşturuluyor, yoksa herkes kendi ödevine mi çalışıyor? Metin Hakyeri, konuy u bütün ciddiyetiyleaktarıyor: "Mizah dergilerinin geleneksel bir anlayışı var. Bu artık pek heryerde rastlanılmayan bir yöntem. O da kolektivizm, yani 'gcyik muhabbeti'. O kolcktif ruhla insanlarbirbirlerini tamamlıyor Eksikler gedikler kapatılıyor. Aslında bubirtakımoyunu. lyi depar atanlanmızvar, iyisavunmaelemanlarımi7 var. Kısaca hcr mevkide top koşturacak kıymetlerimiz mevcut. Işte o ruhla, her hafta sahaya yayıhyoruz." Her hafta çarşamba günü Cumhuriyet'in refakâtinde okurlarına ulaşan Dinozor yal^ nızbir mizah ekımi? Yoksa başkadertleride varmı? Metin Hakyerı, '"Mesaj verıyoruz abi' gibi birşiarı yükselttiğimizanlaşılmasın,ama'Mesaj kaygısız, beyin fırtınası' gibi bir dallamahkpeşindedeğiliz" diye açıklığakavuşruruyorkonuyu. ZaferTemoçin, VedatÖzdemiroğlu, Erdal Belenlıoğlu,MusaCiümüş,Aptülkadirlilçioğlu, Ümıl Atalay, Kayhan Erkan, Sunay Akın, Altay Martı, Aydın Gündüz, Ferhan Şcnsoy, Fikrct Bckler, Metin Hakyeri, Alp Tamer, BülentArabacıoğlu...Herçarşamba, Dinozor'la.^ BAŞKENT GUNLERI Biri var MÜŞERREK HEKİMOĞLU nce Ülker Serdaroğlu'nu kutluyorum, bırliktelığin güzellığinı çok içten sergıledı. 60. yılında esprıler, şarkılar, danslarla, Saint Joseph'te küçuk bir oğrencılıkten Mülkiye'ys uzanan dostlarıyla kucakladı Turgut Serdaroğlu'nu. Son yıllarda katıldığım en güzel partı bu. Sevginin, dostlugun sıcaklığı var havada, bir koşede aile, uç kuşak bir arada, Niyazi Baba da (Emeklı Amıral Niyazi Serdaroğlu) çok mutlu torunları arasında. Dışbank Yonetım Kurulu Başkanı Çetin Hacaloğlu ve eşı Gülden Hacaloğlu, Teoman Yayın Istanbul'dan geliyor Buyukelçı Turhan Fırat, Pınar Fırat, Tümay ve Emre Ergin, Ergun Erişen, Buyukelçı Volkan Çotur ıle uzun yılların anılarıyla butunleşen bir grup. Bir koşede de başta Müsteşar Onur Öymen, Dışışlerı aliesı, kımı emeklı büyukelçıler, merkeze donenler, yenı kararnameyı bekleyenlerle bir diplomatlar mozayığı ve kımı dostlar. 60. yılında herkes çok şık, çok ıçten kutluyor Turgut Serdaroğlu'nu. Buyukelçı Onur öymen'ın onculuğunde konuşmalar başlıyor derken. Anılar, esprılerle, kahkahalarla çınlıyor dıplomatık kulup. Buyukelçı Necati Utkan ve Kaya Toperi oykulerı, esprılerıyle diplomatik kulüp uzun süre yaşanmayan güzelliklere tanık oldu. Yurtdışı görevleri nedeniyle yıllardır uzak kalanlar kavuştu birbirine, dansettiler, şarkı soyledıler, çiçeklerde, mumlarda, yemeklerde Nil Turagay'ın zarif ellerını hıssederek geçmiş yılların anılarına döndüler. Heplmizin güzel anıları var Ankara Palas'ta. Masada bir yanımda Müsteşar öymen, bir yanımda Turgut Serdaroğlu, karşımda Beyrut dönüşü BasınYayın Genel Müdürlüğü'ne gelen buyukelçı Aydan Karahan ve eşleri, Füsun Utkan, Öya Güven oturuyor, ben de kimi anılarını anlatıyorum onlara. Milattan önceden seslenır gibi! Şu masada Cumhurbaşkanı Bayar oturuyor, Colette adlı bir strıptiz yıldızını seyrediyordu. Şu masada Adnan Menderes otururdu, yanında operamızın güzel bir yıldızı, pistte Fatin Rüştü Zorlu, Vesamet Kutlu ıle romantık danslar yapardı... 1997 yılının başında da Ülker ve Turgut Serdaroğlu romantık bir dans yapıyor, dostları da gözleri yaşararak izlıyor onları. Neden gözyaşları dersenız., Biri Var, şarkısıyla dansedıyorlar. Sevenler hiç unutmaz Ayrı düşse de yollar Işte benim her gece düşündüğüm biri var, diye başlıyor, duygusal dızelerle sürüyor. Turgut Serdaroğlu Hartum'dakı elçiliğımizde radyoyu açınca bu şarkıyı duyuyor bir gece. Banda alıp eşi Ülker'e postalıyor hemen. O da dınliyor ve ağlıyor. öykusunü öğrenınce şarkı da, dans da başka bir anlam kazanıyor. Serdaroğlu çiftiyle birlıkte tüm konuklar söylüyor Biri Var şarkısını. Sudan büyükelcimiz Turgut Serdaroğlu, Nedret öymen, Dışişleri müsteşarı büyükelçi Onur öymen, Ülker Serdaroğlu. Nice yıllara! baş sanatçı yarışı yapıyor, yılın tangosuyla doruğa tırmandırıyor kahkahaları. TV kanallarındakı gösterıler çok soğuk, sunucular hayli yaya kalıyor o akşam. Sevginin, dostlugun, ozlemın sıcaklığı, coşkusu var. O oykuler, esprılerle yapılan gondermeler de dıplomatlara yaraşır düzeyde bence. Onur Öymen'ın fenercısı de, Necati Utkan'ın kaymakamı da ilgınç mesajlar taşıyor. Adreslerine de ulaştı sanırım. Kımi arkadaşları gümüş, kristal, kimileri kumaştan kocaman ayılarla selamlıyor Sudan elçımızı. Mülkıye dönemındekı lakabı nedeniyle. Lakabı bir yana, mıkrofonda tazelenen anılar çok zanf bir portre oluşturuyor. Her şeyı güzel taşıyan bir kişi Turgut Serdaroğlu. öne çıkmaktan hoşlanmaz hıç, oysa dosyasında parlak notlar var. örneğin 2A. Fransızca'dan yüz üzerınden yuz, Ingılizce'den yuz uzerinden doksan dokuz alıyor. Müsteşar Öymen'den dinlediğimız bir olay üçüncü dıli Almanca'da da başarılı olduğunu belırtiyor. Numberg başkonsolosu iken Munih'te yapılan bir açıkoturumda Almanca konuşuyor, yeteneğinı de yüreğinı de ortaya koyuyor. Sudan'da Arapça konuşuluyor ama Arapça'dan parlak not almasını dilemıyor dostları1 Mesleğinde başka bir son durak olacağını umut ediyorlar. Okul sorunu nedeniyle boluk aılenın bütünleşmesıni, özlemın dinmesıni. O gece herkes dansetti, Ankara Palas'ın eski pavyonu, yeni Biraz da Bilkent tepesine tırmanalım mı? ingiliz piyanist Peter Katin'i iyı tanır müzikseverler. Çok iyı tanıyanlardan biri de Sevg Sanlı sanırım. Yaklaşık kırk yıl önce başlıyor dostlukları, Ankara'dan Istanbul'a gıderken uçakta karşılıyorlar. Ünlü İngiliz baleci Oame Ninette de Valoisse, koreograf Todd Bollander, Sevgi Sanlı, bir de İngiliz piyanist. Yeşilköy'e inince Ninette de Valoisse yemeğe çağırıyor onları. önce söyleşilerle, sonra mektuplarla dostluk gelişiyor. Sevgi Sanlı Almanya'dan Peter Katin'e telefon ediyor bir gün. Londra'da seni dinlemeye geliyorum, bir şey ister misın, diye soruyor. Kocaman mumlar istiyor Peter Katın. Londra'da ikide bir ışıklar sönuyor o dönem. Sevgi Sanlı elinde kocaman mumlarla havalanına inince herkes soruyor. Satılık mı acaba, bir şoför de mum karşılığı gıdecegı yere para almadan göturmeyı onerıyor. Ancak Katin bekliyor mumları. Croydon'da bir yerde konseri var o akşam. Salonu Turk arkadaşının yolladığı mumlarla aydınlatacak. İlgınç bir rastlantı, BASSO salonu da kararıyordu Ankara konserinde. Peter Katın'ı hayran dinlemek ıçın Istanbul'dan gelen Sevgi Sanlı da bu öykuyu anlattı bıze. Berlioz karanlığı sevıyor galiba. Bu ıkıncı kez, onun yapıtı çalarken ışıklar gıdıyor ve geliyor BASSO salonunda. Peter Katın Schumann'ın konçertosunu çaldı o akşam. Chopin'ın noktronü de bir armağan hayranlarına, aydınlık dünyalara götürdü bızi. ^ r\ ^ ^ J | ge7ginlerin ortak adresi BAYRAMI vf^ * Ş E K E R 0711 Şubat 1997 DörtGun A#GOÇERLER ^W KIŞ YÜRÜYÜŞLERİ 2ŞubptPazar AbantOrpncık ynylası 2223 Şubat AkçakocaAbant .^ »WCet» "***>•* \ "^r^° FOTOGRAF KULÜBÜ Bafa Göliilonia FethiycKelebeklcr V'adisi SafranboluAmasrallgaz 08 II !>ubat 1997Üç(iün 15000.000ısooooook ooo 000 > BAYRAM GEZİLERİ 891011 Şubat PamukkaleAphrodisias . . 12.500.000iünübtrlık, hal'lasonu vc diğcr gc/.ilcrınıı/ süruyor Ayrınlılı bilgı içın bültenimı/ Leylek'ı ısteyın Islıklal (', 9V2 (McDuııuld's yani). Ucyoglu, Ist. 1) AmasraSafraMboluAraçllgazAbant... 12 900 000, Tl (TP) 2) BlrglŞirlnceSelçukEiesBafa GölüHeraklela Köyü... 1:1 500 000, TL (YP) j\etv ,t\ »"»v"" KARÇAMURYAGMUR yuruyoruz Sömestr ıçırı 15 kışılık grup nluıı arayın ÖĞRENCİLER ! GÖCERLER TURİZM VE POTOĞUAF LTDjŞTİ. Mıralny Na/.ıııı Sk Dİ.YA (M( DtJiutld'.s uipra/j) Kjnİıkuy ^(212) 245 50 86244 26 66245 34 9 8 ^ /