Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 Faşist düşünccyi nereden tanırız? Nasyonal sosyalizmi faşizmden ayıran nedir? Umberto Eco kavramlann bunca kanşmış olduğu günümüzde küçük, antifaşist bir kılavuz hazırladı... CUMHURİYET DERGİ Mussolinfler olmasın diye., B! , in dokuz yüz kırk iki yılın' da ben on yaşındaydım. O kyıl genç faşıstler yani ltalyan çocukları için düzenlcnen bir yarışmada, kendi yaş grubumdabirinci olmuştum. tçgüdüsel bir dürtü ile "Mussolini'nindavası ve ltalya'nıngeleceği uğrunaölümü gözc almalı mıyız?" konusunu işlcmiş ve akıllı bir çocuk olduğumdan da 'evet' sonucuna varmıştım. İki yıl boyunca SS'lcrin, faşistlerin, cumhuriyetçilerin ve partizanlann çapraz atcşine maruz kaldık ve bu ateşten korunmayr öğrendik. Nisan 1945 tarihinde Milano'da iktidar partizanların eline geçti. Ve iki gün sonra da benım yaşıyor olduğum küçük kente girdiler. O gün sevinç gösterileri ayyukaçıkmış, meydandaellerinde bayraklar sallayarak çığlık atan büyük bir ki tle toplanmıij, bölge partizanlarının başkanı olan Mimo için tezahürat yapıyorlardı. Mimo, yakınbirtarihteMussolini'denayrılan General Badoglios'un kuvvetlcriarasınakatılmış, Mussolini güçleri ile karşı karşıya geldiklen ilk çatışmada da bacağını kaybetmişti. Birden belcdıye sarayının balkonunda göründü, solgundu ve koltuk değneğineyaslanmıştı.diğercliylckalabalığı susturmaya yönelik bir hareket yaptı. Bütün çocukluğum Mussolini'nin, en öncmli bölümlcrini aynca okuldaezberlemekzorundabırakıldığımız büyük tarihi konuşmalan ile geçtiğinden onun da bir konuşma yapmasını bekliyordum. Önce bir sessizlikoldu. Ardından Mimokısık birsesle, "Vatandaşlar, dostlarım... Verilen bunca acı dolu kurbandan sonra.. şimdi buradayız. Özgürlük için ölen herkesc şan olsun" dedi. Evet, hepsi bu kadardı. Ve içeri girdi. Kitle coşmuştu, partizanlar günün anlamı ve önemi üzre tüfeklerini kaldırarak havaya atcş etmeye başladılar. Biz dc boş. kovanları, o saygın şeylen toplamak için yerlere senldik. Artık biliyordum konuşma özgürlüğü hitabet sanatıydı. Z*ncl asker ve sakız... Bir iki gün sonra ilk Amerikan askerlerini gördüm. Çoğu zenci idi. Karşılaştığım ilk yankce, siyah bir adam olan Joscph, bana Dick Tracy vc Lı'l Abner mucizelerini anlattı. Elindckiçizgiromanlarkomikti.Subaylardan biri iki kızıyla aynı okula gittiğim bir aılcnin vıllasında mısafir edilmiş, orada kalıyordu. Ona bahçedc, birkaç hanımın yüzbaşı Muddy'yi çevreleyip onunla özenti bir Fransızcayla konuşurken rastladım. Muddy de bıraz Fransızca konuşuyordu. Böylece Amenkalı kurtancılar hakkında cdindiğim ilk fikir, zeytin yeşili üniforma giymi^ kültürlü siyah adamlar olduğu ve "Oui, mercı beaucoup, Madame. moi aussi j ' aimc le champagner..." şeklinde konuştuğuydu. Şampanya "Mussolini'nin davası ve ttalya'nın geleceği uğruna ölümü göze almalı mıyız?" Evet dediler ve öldüler... maalesef yoktu ancak Muddy bana bütün gün çığnediğim ilk Wrigley's Spearmınt cıkleti vcrmişti. O gece sakızı ertesi güne de taze kalabilmesi için birbardak suyun içine attım. Mayısta savaşın bittiğini duyduk. Bariij bendc garıp bir duygu yaratmıştı. Bize genç bir ttalyan için bıtmeyen sava^ların olağan olduğu öğretilmişti. Sonraki aylarda, direnişin bıze ait bir şcy olmadığını, Avrupa'nın birçok Ulkesinde yapıldığını duydum. Ycni, heyecan verici kclimeler de öğreniyordum, reseau (şebekc) gibi, maquis (makiFransa'da direnişin ötckı adı) gibi, armee secrete (gizli ordu) gibi ve Varşova Paktı gibi... Sonra daha adını duymadan Holocaust'un resimlerini gördüm. Ve birden neden kurtanlmış olduğumuzukavradım. Bcnim ülkcmde insanlar hâlâ dırcniş olgusunun savaşın gidişatını askeri açıdan etkileyıp ctkilemediği