27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

23 TEMMUZ 1995. SAYI 487 EDEBİYAT 17 olduğunu söylüyor. "Böylcliklc 'Garip üçgenini' tamamlayacak," diyor. "Çoktitizbıryayıncı. Şiirlerini virgülünc dek karş.ılaş,tırıyor. lsveç gramcrindeki noktalama, bizimkinden farklı. Yinedebazı şiirlcrde, 'Şurada vırgül var, çcviride yok'şeklindcuyarılardabulundu" Jonas Ellerström'ün titizliğini, Mainz Üniversitcsi 'nın lsveçli Türkoloğu Lars Johansson'un önsözünden anlıyoruz. Çünkü Türkçenin yabancı klavyelerdeki en zor harfi V aynen kullanılmış., 'i' olmamış. Pckı, Mclih Ccvdet'i çevirmck nasıl birşey: AnneMarie anlatıyor: Oldukça kolaydı. Oençken yazdığı, nispeten basit şiirleriyle başladım. Birkaç yil önceydi. Bu şiirleri Jonas Ellerström'c gösterdik. O zaten Anday'ın Fransızca şiirlerini içeren birkaç kitap edinmişti. BüUin Odysscus'u (Kolları Bağh Odysseus, 1962)ileCöçebcDenizin Üstünde'yi (1970) çcvirmemizi istedi. Ikincisi pck güç dcğildi, ama Odysseus güçtü. Bu kitabında yaşamı felsefi birbakjşaçısıylaişliyordu. Kitabın önsözündc Lars Johansson bunu çok güzcl anlatıyor. Banagüçgeldi. Burada sözü L. Özkök kesiyor: Şiirde fclscfe güç oluyor. Neyse kiçevirilersırasında Jonas (Ellerström) çok yardımcı oldu AnneMarie'ye. Kolay değil MclihCevdet'in tercümcsi.ikincibirçiftgözünbakması iyi oluyor. Jonas kendisi de şair. Öy lesine ciddi, kılı kırk yaran biri ki bazen virgülün hesabını soruyor... AnneMarie, cşinin de çok yardımcı olduğunu söylüyor ama, Lütfi ağabcyin aklında Jonas Ellerström'ün titizliği çok ycrctmiş,aldırmıyor: Bizim Jonas, Türkiye'yi day'ınlsveççe'deki şiirsel yolculuğunda yol arkadaşlığı yapanlar öylepeksıkıcı kişiler değiller... AnneMarie Özkök'ten... Sıcak bir yaz günü öğleden sonra Özkök çiftinin, baştan sona kitap ve fotoğraf dolu cvindcyım.Zaten nc zaman tanınmış bir ya/arın fotoğrafı gcrckse, onun kapısını çalarız hepimiz. Eğer renkli basına verecekse, tclif hakkı olarak bir şişe "akaryakıt" istcr o da bizlcrc yerli işj tarifesidir. "lsveç gazctclcri arayıp duruyor, Melih'in rcsmini istiyorlar" diye dc ckliyor hcmcn. Ünlü ozan ve çevirmen Söderherg Yayınevinden kulağımıza ulaşan gayri resmi bilgiye görc, ozanımızınkitabını İsveç Akademisi'nden dc istemişlcr Nobel'i vcrcn kurumdan. Lütfi Özkök, kurnaz kurnaz gülüyor bu konuda; ne evet diyor nc de hayır. AnneMarie, yayımcı Jonas Ellerström'ün " G a r i p " ozanlanyla ılgisini anlatarak sözebaşlıyor. Orhan Veli'den sonra çok ilgilendiğini, şimdi de aklında Oktay Rifat'ın Melih Cevdet ve Suna Anday Malmö şiir günlerinde... iyideniyiyetanımayabaşladı. Eskiden babası lzmir'deymiş.. Bazı çiçek cinslerini soylulaştırmak için senelerce lzmir'de bulunmuş,. Hatırlıyororalan çocukluğundan. Orhan Veli tuttu. Şimdi de Melih Cevdet'i yayımladı. Sıra Oktay Rifat'a geldi; onu da istiyor. Ama biraz dinlensin AnneMarie. O aslında Nâzım Hikmet'i çevirmck istiyor. Evet, diye eşini onaylıyor AnneMarie, Nâzım'ı çevirmck nispeten daha kolay. Daha somut yazıyor. Hernekadarbugünartıkgeçmişte kalan konularda yazdıy sa da, ondaki insan sıcakhğı, karizma olduğu gibi geçerli. Hele "Bizim Kadınlarımız" var ki, yeri doldurulamaz; çok seviyorum o şiiri... Derinlikli ve içerikli şiirler | ainz Ünıversıtesı'nln Turftoloğu Lars I Johansson, Melih Cevdet Anday'ın Isveççeye çevrilen kıtabı, "Goçebe Denizin Üstünde" kitabına görüşlerıni bir bölüm olarak yazdı. "Melih Cevdet son yapıtlannda, bir ozan ve duşunur olarak üstünlüğünü ortaya koyuyor. Yayımlanan şıirleri sayısal bakımdan az, ama uzerinde çok çalışılmış şıırier. Konunun ve biçimin seçımındeki netliği kanıtlayan bu yaratıcılığa tanıklık ediyor Şiiri giderek daha derlı toplu, gırişken, derinlikli ve ıçenk bakımından zengın hale gelıyor. Melih Cevdet, şıırın toplumsal rolünü asla unutmuyor. Çağdaş insana yol göstermesı, onun toplum ve doğa ıçinde yeni öğeler bulup çıkarmasına yardımcı olması gerektiğini düşünüyor. (...) Surekli olarak insanın temel yaşam koşullannı sorguluyor. Kişınin doğayla, toplumla ve kendi kendisiyle nasıl dışlandığını soruyor. İnsan, doğadan kopmadan ona nasıl sahip olur? Kendını dışında hissettiğı toplumu nasıl etkıler? Kendi kendinden, kendini tanımayacak denli kopmaktan nasıl kurtulabilır? Melih Cevdet, ne kendisinin ' ne de başka ozanların bu konuları şiirle çözümleyeceğinin bilincinde. Ne var kı şıir, daha derindeki anlamıyla insanın yaşamdaki sorunlar uzerinde düşunme şeklıni etkıleyebilecek, çevresıni daha farklı bir şekılde görmesine yardımcı olacak ve kendi özgücüne güvenmesini sağlayacaktır." ^ Malmöde buyük ilgi AnneMarie, 12. Malmö şiirgünlerinin çok verimli, başarılı geçtiği görüşünde: Birçok ülkedcn gclen ozanlar birbirleriyle tanıştılar, kitap alıp verdilcr. Melih Ccvdct, Rumen Marin Sorescu vc Avusturyalı Ernst Jandl ile çok iyi bir dostluk kurdu. Lütfi Özkök dcvam ediyor: Büyük sükse yaptı orada. Sahneye dört kez çağrıldı. Programda olmadığı gccc bilc izleyiciler, onu aralarında görüncc ısrarla sahneye çağırdılar. Hclc "Dü/cnli Dün Anday, lsveçli editörü Jonas Ellestriim ile... ya"yı (Telgrafhane'den, 1952) kendi sesiyle bir güzel okuyor ki, halk bayıldı. Üstad, dedim, davudî sesinle ne güzel okuyorsun yahu... Olsun o kadar, diye yanıtladı, bcn 10 sene konservatuvarda diksiyon hocasıydımya.... Son gecede programı yoktu, alkışlarla zorla sahneye çıkardı halk... AnneMarie, Anday çiflinin Stockholm'den Malmö'ye trenle giderlerkcn gördükleri ycşilliğe hayran olduklannı ve çocuklar gibi her şeyden hoşnut kaldıklarını vurguluyor.^ Anday, Melih Cevdet: Pâ !Nomadhavet, Çev.: AnneMarie Özkök ve Lütfi ÖzkökLasse Söderberg, ellerströme, Lund, 1995.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear