Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 HAZtRAN 1995. SAYI 480 CAZ 9 ha farklı kriterlere de bağlı olarak kazanılmış. Her zaman en teknik kişi, en özgün fikirleri çalan müzisyen en popüler müzisyen olmamış doğal olarak. Ama cazda popülarite, dinleyici kitlcsinin düşüncelerini yansıtan, yansıtabilcn kişiye her zaman nasip olmuş bir paye. Mesela Louis Armstrong, dinleyici ile olan dialoğunu, diğerbir deyişle popülaritcsini öldüğü güne kadar kaybetmemiş. bir müzisyen, teknik olarak gelmiş geçmiş en iyi trompetçi olduğu söylenemez, dolayısıyla kabul görmcnin arkasında başka kriterler de olduğu kesin. Buna karşm popüler olmak her zaman ticari olmak, şekerli, hafif olmak anlamına da gelmemeli. Müzik yaşamının uzun olması bir müzisyenin tanınnıasında, beğenilmesindeenbelirleyici faktör olmasa da, önemlilerinden birtanesi. Sebatla bir tek konu için çaba sarfetmek ister istemcz bir olgunlaşma ve yaratıcı olma sürecini peşinde getirecektir. Bu faktörlerarttınlabilir. Demek ki müzisyenin söylemek istediği fikirleri var. Kendisine kendisini en yalın ve açık şekilde ifade edebileceği biryol bulmayaçalışıyor. Bu ifade müzikal bir ifade, ifade etmek istedikleri ise çok genel deyimiyle düşünceler ve duygular. Ifadenin bir alfabesi var, alfabe öğreniliyor. Birgramcri var, gramer kurallan öğreniliyor. Varolan caz litcratürü, yüklü miktarda müzikal dile çevrilmiş düşünce ve duyum irdeleniyor, özümseniyor. Ve gelişme sürecinde müzisyenin kendi dencyimleri ve hayatla, dışveiç dünyasıyla kurduğu ilctişim ifade etmek isteyebileceği fikirleri oluşturuyor. Diğer bir deyişlc, kişi herhangi bir enstürmani virtüöz derecesinde, kusursuz da çalsa, muziğin teorisini eksiksiz de bilse, söyleyecek fikirleri yoksa caz çalamaz! Bu cazın tartışılmaz gerçeği. Ne var ki bunlar sadece müzisyenin kendisiyle ilgili kriterler... "Müzisyenin ortaya koyduğu fikirler, tek başlarına oluşmasında, düşünsel alışverişte, iletişimin doğası gereği bir kültür içerisindc müzik yapan insan fikirleriyle toplumun fikirlerini mi etkiler, yoksa içinde bulunduğu kültür kümesinin değerlerini mi yansıtır" sorusu elbette çok klişe ve sıradan bir soru gibi gelecektirkulaklara. Çünkü böyle sorular ikiyüzlü sorulardır, cevaplan tam olarak bilinmez, ama dinleyicinin ne dinlediğini, ne beklediğini, ne istediğini bilmek, sormak müziğin nerede olduğu ve nereye dogru gittiği konusuna açıklık gctirir. güvenilirtavırlanylaçevresindekilerin saygısını kazandı. Çok üretken ve verimli bir müzisyen oldu. Yaptığı işe ve dinleyiciye gösterdiği saygı güçlü birdisiplin anlayışı geliştirdi Dizzy'de. Pek çok meslektaşının sergilediği ve zenci toplumuna, kültürüne önyargılı, kitlenin eline silah veren alkol, uyuşturucu ve kadına aşırı düşkünlük, disiplinsiz, düzensiz bir hayat biçimi Dizzy'nin karşı çıktığı birtutumdu, ne kendine, ne de içinde bulunduğu topluma bir y arar sağlardı böyle sorumsuz ve boşvermiş bir yaşam. Düzenli ve tcmizyaşamı 55 yıla yakın bir süre verimli ve kesintisiz bir şekilde müzik yapmasına olanak verdi. Müziğe yeniliklergetirmeyi bildi, 'bebop'ıntemeliniinşaetti, 'bebop'ı çekinmeden Büyük Orkestra'ya adapte etti, caza AfricaCube unsurlannı taşıdı, Latin Jazz, vs. gibi pek çok yenilik. Usta bir müzisyen olmasının yanı sıra, başka konularda da kafa yoran bir şahsiyetti, siyasi fikirleri içinde bulunduğu sosyokültürelırksal baskılardan ötürüyıkıcı ve isyankâr olması beklenirken tam aksine yapıcı ve büyük bir olgunluk içerisindeydi. Ülkesine ve dünyaya anlayış, barış ve çokseslilik getirebilmek için Amerikanbaşkanlığınatalipoldu. lrkçılığa karşı çıktı, ama ırkçılık ikilemine düşmedi. Beresi, keçi sakalı, suratından eksik olmayan tebessümü ve özgürlükçü müziği ile ezilen getto zencisi için bir idoldü. Mücadeleyi savundu, ama şiddeti savunmadı. The Muppet Shovv'da kuklalarla aynı sahncyi paylaşacak kadar çocukça bir coşku ve espriye sahip bir kişiydi. Kısacası Dizzy Gillespie alçakgönüllü, güleç, yapıcı, zeki, sağduyulu, insansever bir kişiydi. Miles Davis Sonny Rollins 'in istanbul'a gelmesi önemU bir müzik olayı, ama medyanın çok da Ugisini çekmedL Konuy u daha özele, daha somuta indirgeyip, ismini koyalım: Caz dinleyicisi olsun olmasın her müzikseverin hayatında en az birkaç kez isimlerini duyduğu ve bu konuda kolayca fikir sahibi olabilcceği iki pek meşhur caz müzisyeni, Miles Davis ve Dizzy Gillespie. Caz müziğinin (ve hatta diğer pek çok müzik türünün dersek, pek yanılmış olmayız sanıyorum) gclişmesine değişmesine öncülük ctmış bir avuç önemli kişiden ikisi. ABD'li iki trompetçi, doğum ve ölüm tarihlcri de birbirine yakın iki zenci caz efsancsi. Dizzy de, Miles da yaklaşık 50 yıl süren müzik yaşamlan boyunca müziğin akış yönünü birkaç kez değiştirmiş ve sürekli kendilerini yenileyebilmiş müzisyenlerdi. Ulaştıkları başan ve popülarite tek birsebebe indirgenemeyecek kadar çok yönlüydü. Hill, Lionel Hampton ve Cab Calloway orkestralanndaçaldı, başanlı oldu, ilk kayıtlannı yaptı. Daha sonra müziğin akışını tümden değiştirecek yeni yetenekleri keşfetmek ve onlarla birlikte çalmakla geçirdi yıllannı. Charlie Parker, Fats Nevarro, Miles Davis, Freddie Hubbard ve daha niceleri hep Dizzy'nin teşvikleri ve yardımlanyla başan yolunda ilk adımlannt atmışlar, tanınmışlardı. O denli alçakgönüllüydüki, 'banarakipolurlar mı?' endişesiyle kimsenin önünü kesmedi, aksine müzisyen dostlannı kolladı, korudu. Babacan ve Miles Davis, hakkında söylenebilecek en az bu kadar olumlu yanı olan, birinci sınıf bir müzisyendi. Ama dünyadaki pek çok müzikseveronugizemli,sırlarladolubir kişi olarak tanır, hayranlık besler. Trompetteki tekniği Dizzy'ninki kadar akıcı, Clifford Brown'unki kadar kıvrak ve sağlam değildi. Her perdede orta perdedeki rahathğı yoktu, buna benzer bazı teknik zayflıklan ölene kadar hiç yok olmadı. Bununlaberaber Dizzy kadar alçakgönüllü değildi, yeni yetişen yetenekli trompetçilerle işi yoktu, kendisine rakip olamayacak tenor saksofonculartercihiydi (gruptaiki saksofon olsun, ama iki trompet olmasın isterdi). Kimi zaman politik eğilimleri Dizzy kadar anlayışlı,* Dizzy Gillespie Dizzy, müzik yaşantısına Miles 'dan öncc başladı, 1937 yılına gelindiğinde Philadelphia'da profesyonel olarak çalışıyordu. Sıcakkanlılığı ve alçakgönüllülüğüyle kısasüreiçerisindesevildi. Teddy