Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
E MA F E R İ D E Ç İ Ç E K O Ğ L U "Devlet sanatçısına tecavuz edilemez" înanmıyorsanız "Siyahperde "yi izleyin. Ülkemizde sansürün tarihini anlatanfilmi, bir karamizah eseri olarak değerlendirmek de mümkün. Belgeselde mizah ne arıyor demeyin; olay Türkiye 'degeçiyor! ine asık suratlı günlerden biriydi. Siyahperde filminin galası varmış. Doğrusunu isterseniz, Türkiye'de sansürün tarihini izleyip büsbütün içimi karartmanın ne âlemi var, diye düşündüm. Ya Fransızca dersine gitmeli, ya evde "vakti kerahaf'e yetişmeli... Beynim Fransız Kültür'de, gönlüm evde Alkazar Sineması'nın önünden geçiyordum ki birkaç tanıdık çehre cezbetti, içeri adım atmış bulundum. Girmişken, bari filmin başına bir göz atayım. Derken.. dalıp gitmişim. O çatık kaşlı gün, kahkahaya bürünmez mi? Yakın tarihimizden şu sansür manzaralarına bakın; siz olsanız gülmez misiniz? Metin Erksan'ın ilk fılmi "Aşık Veysel" buğday başaklarını kısa gösterdiği için makaslanıyor. Suçu, "Türk toprakları münbit değildir" izlenimi yaratmak! Atıf Yılmaz'ın "Hıçkırık" fılmi ise Istasyon Termini göründüğü için sansürün hışmına uğruyor. ttalya'daki bir istasyon binasının Türkiye'ye ne zararı olur diyerek gaflete düşmeyın; o binayı yaptıran Mussolini'ymiş! Yine 50'li yıllardan bir karamizah incisi Osman Seden'in nasıbine düşüyor: Sen misin lstanbul Boğazı'nın Karadenız çıkışını gösteren, sen misin düşmana hangı kumsaldan çıkarma yapacağını öğreten... Al sana sansür! Hangı birini saymalı: "Bu Vatanın Evlatlan"nda Yaşar Kemal'in yerine senaryo ödülü alan sansür polisini mi; otuz yerinden kcsilip biçilen, senaryosu Orhan Kemal'e ait "Suçlu" fılminı mi; seyırci üzerinde "tevahhuş" (vahşet) hissi uyandırıyor gerekçesiyle makaslanan Memduh Ün'ün "Mahallenin Sevgilisi" fılminden makaslanan buldozeri mi, Orhan Çağman'a kamerayı bıraktıran "Bitmeyen Yol" öyküsünü mü? Y Siyahperde'yi görmedikçe tadına varılamayacak bu öyküleri, son bir örnekle noktalamak istiyorum: Hayli yakın yıllar... Yıldız Kenter devlet sanatçısı, Orhan Gencebay halkın sevgilisi. lkisı aynı fılmde rol ahyorlar. Film ıcabı, üç köylü tarlada bir kadının ırzına geçiyorlar. Kadını Yıldız Kenter oynuyor. Bu sahnenin makaslanma gerekçesini Orhan Gencebay buruk bir tebessümle naklediyor: "Devlet sanatçısına tecavüz edilemez!" TraJIkomlkbelgesel Politıkacılar, yönetmenler, yapımcılar, oyuncular, kültür bakanları, sansür kurulu üyeleri, yazarlar, televizyoncular, hukukçular Türkiye'de sansürün tarihini anlatmışlar. Ortaya trajikomik bir belgesel, Siyahperde çıkmış. Başta fılmi yazıp yöneten Behiç Ak, emeği geçen herkesın e linesağlık... "Hafızai beşer nisyan ile maluldür" özdeyişıni yaratma ve yaşatma ayrıcalığına sahıp ülkemizde bellek oluşturmak öylesine zahmetli ki fılmi herkes ama herkes görsün istiyorum. Soluğu Behiç'in nohut oda, bakla sofa bürosunda alıyorum. CD'den değil, plaktan "Peter, Paul and Mary" dinliyoruz; yerlere oturup fılmi yeniden izliyoruz ve her şey üzerine söy leşiyoruz. Hayatında ilk kez röportaja benzer bir şey yapmaya cesaret etmiş bir amatörün basmakalıp sorusuyla başlıyorum: "Sansürün tarihi üzerine bir belgesel yapma fikri nereden doğdu?" "Fikir benim değil," diyor Behiç.. Kültür Bakanlığı projeyi Atıf Yılmaz'a önermiş. Atıf Yılmaz da sansür tarihinin kurbanlarından ve çevrenin "pek içinde" bıri olarak Kültür Bakanlığı adına filmin yapımcılığını üstlenmeyi tercih etmiş. Fikri Sağlar'ın göreve geldiğinden bu yana sansüre karşı çıktığını ve son dönemde sansür kurulunun pratik olarak işlevini yitirdiğini biliyoruz. Sağlar'ın, "Sansür yönetmeliğini iptal eden Kültür Bakanı" kimliğiyle tarihe geçebilmesi için, öndenetim yerine sınıflandırma esasına dayanan yasa tasarısının Meclis'ten çıkması gerekiyor. "Umarım bu yasa Meclis'ten çıkar" diyor Behiç. Fikri Sağlar'ın döneminden en azından bu film kalacak gerıye... Böyle bir sanatçı tesellisi ile politık suları terkediyor ve sinemanın aşina ufuklarına açılıyoruz. Çizgili anlatım Filmin yapım sürecinden söz ederken Behiç şunları söylüyor: "Bir ekip kurup sansür konusunda çıkmış tüm kitap ve araştırmaları okuduk. Bir yıllık yapım sürecinin dört beş ayını senaryoyu yazmaya Sinemamızda sansürün tarlhl 2 saatllk belgesel bir film oldu. Hem de Kültür Bakanlığı'nın önarislyle. uSlyahperde"yi yazıp ybneten Behiç Ak, Ferlde Çlçekoglu ile... 8 C U M H U R İ Y E T DEROİ S H A Z İ R A N 1 9 9 4 S A Y I 42$