Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C Ü N E Y T ye düşünüyor. Bu arada Pesen' in işleri bozuluyor. Karısıyla yapttğı bir Boğaz gezisi sonrası onüçüncü kattaki evinin mutfağından boşluğa bırakıyor kendisini. Bugün bile geriye dönüp baktığında, "Çok iyi, hassas bir insandı" dediğı Pesen'in ölümüyle yıkılıyor Köksal. Zaten yolunda gitmeyen Teke'yle olan evliliğini de bugünlerde sonlandırıyor. lkinci evliliği ise kuaförü Kemal Künkçü'yle yapıyor. Kuaför Vecihi'nin yardımcısı Kemal, sanatçıların gözdesi. Zeki Müren'in de, Ajda Pekkan'ın saçları da onun elınden çıkma. Tanıyınca, "temiz insan" deyip evleniyor, yirmi yıl sonra bıtebileceğıni hesaba katmadan. Bütün bu ilişkileri yaşarken düşünmüyor değil "bir çocuğum olsun" diye, ama güvenemiyor. Para kazanmak her zaman daha ağır basıyor. Üstelik birlikte oldukları erkeklerin de para konusunda ondan iyı halleri yok... Geriye dönüp baktığında pişmanlık duyduğu tek şey de "çocuk". Evinin kapıları sadece birkaç dostuna açık. Onlar da sinemaya şöyle ya da böyle hiç bulaşmamış kişiler. Eğer ertesi gün çekimi varsa akşam dokuzda yatıyor. Hâlâ Nat King Cole, Frank Sinatra dinliyor. Geride kalan fılm sayısı, saymamış ama beşyüzü aşkın olmalı. Nerede bir defıle görsün giydiği drapeleri anımsıyor ve kendi anlatımıyla "ağzının suyu akıyor". ^ A K A L I N Değişen îstanbuVdan manzaralar Narlman KftkMİ, "Dlşl f«yt«n" flhnliMte asker ya da polis olmasa halk parçalara ayıracak. Herkeslerden kaçıyor. Ayakkabısından şampanya içmeye kalkışanlar çıkmıyor ama kcndi haline de bırakılmıyor. Sinemadan, sahneden kazanılanlar da Nişantaşı'nda bir ev almaya yetiyor ancak. Vamplıktan annsliğo gsçlf... Her gorundüğü sahne yürek hoplatırken, daha yirmilı yaşlanndayken anne rollerine çıkmaya başlıyor Neriman Köksal. tlk kez "Lekeli Melek"te Türkan Şoray'ın annesi rolünü yükleniyor. Arkası da geliyor... Anne, anne olmazsa abla ya da teyze rollerinin aranılan ismi oluyor. Ama yine de afışlerde en üstteki isim, onunki. Baş döndüren kadından anneye geçiş üzmüyor, acıtmıyor mu? "Yok" diyor Neriman Köksal, "önceleri annelikti ama başroldü. Sonra yaşım ılerledikçc para önem kazandı. lki sahnesinde de görünsem, gidiyorum para kazanıyorum." Anne rollerini çabuklaştıran bir de sorun var ki o da kilo. Aç karnına sahneye çıkma zorunluğu, gecenin bir yarısı konser bitiminde yenilen kebaplar bu kilolann suçlusu. Hele Anadolu'da her otelin altında bir kebapçı bulunur mutlaka... Şimdiki rolleri ise ya anneanne ya babaanne. Şu Yeşilçam'da ninelik rolünü alacak kaç kişi kaldı ki? TRT'nın bir dizisinde oynuyor bugünlerde. Yaşı ellilerc dayanmışlara yine de iç geçirterek... Yransız Sarayı'mn yeni sakinleri T Yaaşk? Bir insan vamp rollere soyunur, minderleri havalara attırır, yürekler yakar da kendisi yanmaz mı? tlk beraberlığinı Nevzat Pesen'le yaşıyor Neriman Köksal. Pesen Filmcilik'in sahibi Pesen'le on beş yıl sürüyor ilişkileri. Birtartışma sonrasında Pesen'e kızıp gıdip kameraman Feridun Teke'yle evleniyor. Aşk falan yok ama "Belki bir çocuk doğururum" di V I İ 1 M 2 . "Ann«"IIOInln 4 * son gOnUri... ünel'den Galatasaray'a doğru giderken, Hollanda Konsolosluğu'nu geçtıkten sonra, sağa Tophane'ye dogru bir sokak sapar. Nuru Ziya Sokağı'dır burası... Sokağa girip dik yokuşu inmeye başlayanlar, solda ünlü müzisyen Lizt'in bir süre kaldıgı evi, sonra da onu izleyen Masonlar Cemiyeti'nin bibir başka bina bulunur. Geçmişte elçilik nasını geçtikten sonra, sağda kalın duvar"dragomanları"nın (çevirmenler) kalması larla çevrıli geniş bir bahçenin içinde yeiçin yapılmış olan bu bina, günümüzde ralan birkaç bına ile karşılaşırlar. BinalarTürkFransız Kültür Derneği ve Anadolu dan en büyüğü ve gözalıcı olanı, eski Araştırma Enstitüsü tarafından kullanılFransız Büyükelçiliği ya da Fransızların maktadır... deyişiyle "Palaıs de France"dır (Fransız Sarayı). Binadan içeri giren, önce soldaki duvara asılı "İnsan ve Yurttaş Hakları Bildiri"Palais de France" görkemli bir taş bisi" (tabii Fransızca metin) ile karşılaşır. nadır. Ancak binanın oldukça kararmış Anadolu Araştırma Enstitüsü'nün postercephesi, düzenli olmakla birlikte canlı bir leri ve enstitünün yayımladığı kıtapların görünüm sunmayan geniş bahçesiyle birsergilendiği ahşap dolap, dekoru tamamlikte düşünüldüğünde, insanda bir geçlar. Asansörün bulunmadığı eski binada, kinlik duygusu yaratır. "Fransız Sarayı" üst katlara soluk yüzlü merdiven halıları bu hali ile bir yandan şaşaalı geçmişe bir ile kaplı gıcırdayan, salyandan da o şaşaalı geçlanan basamaklardan mişin gerilerde kalmış çıkılır. olduguna tanıklık eder Üst kattaki salon, gibidir. Günümüzde 1949'da kurulan TürkFransız Enstitü ve TürkFransız Fransız elçisinin lstanbul'a gelişinde kullandı Kültür Derneği'nın, o dönemde al Kültür Derneği tarafıntın yıllarını yaşadığı anlaşılıyor. dan toplantı salonu olağı bu "rezidans" kısmen Derneğin kurucuları arasında birrak kullanılmaktadır. başka amaçlar için de çok ünlu sıma dıkkati çekıyor. Bu Salonun pencerelerinkullanılmakta, Fransız sımalardan bazıları şunlar Geneden dışarıyı seyredenKonsolosluğu, Fransız ral Alı Fuat Cebesoy (Eskı TBMM ler, Galata rıhtımının Ticaret Odası vb. gibi ki Başkanı), Hamdullah Suphı Tanrıgüzel, anlamlı, klasik mi kuruluşlann bürolan över (eskı büyükelçı. eskı milletveIstanbul manzarası ile nı barındırmaktadır. "Pa kilı), Hamdi Tanpınar (Ed Fak. hoŞınası Hısar karşılaşırlar. lais de France"a cephe calarından), Abdullah (eskı başba(yazar), Hasan Saka den bakıldığında sağda kan), Nıhat Erırn (eskı başbakan Üyelerilstanbulludur yer alan, bahçe duvarına yardımcısı), Tahsın Banguoğlu bitişik, Nuru Ziya Soka (eski Milli Eğitım Bakanı). TürkFransız Kültür ğı'na bakan, üçdört katlı Derneği'nin üycleri, ö Onlülerinmekânı C U M H U R İ Y E T DEROİ 2 2M A Y I 3 1 9 9 4 SAYI 4 2 1