Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
K H A L İ L A D I T U R H A N L I Cinsellik, şiir ve bir ilk kadın O ndokuzuncu yüzyılda dünya değişmeye başlamıştı. Değişimin motorlanndan bin kadınların hoşnutsuzluğuydu. Artık kadınlar kendilenne dayatılagelen (toplumsal ve cinsel) kimlik ve rclleri sorguluyor; kendi sorunlannı kendileri çözmek istiyorlardı. Kimlik arayışlan ve rollerin sorgulanışı, bir dönemin kapanışını ve yeni bir çağın açılışını haber veriyordu aynı zamanda. Norm çiğneyen kadınlar bir dönemin perdelerini indirirken, beri yandan da yeni bir çağın gelişini müjdeliyorlardı. "Yeni kadın", Mina Loy'un kışiliğinde canlılık, somutluk kazanmıştı. O, "yüzyıl sonu"nu kapsayan ve "modern çağ"ın açılışını yapan kadının mükemmel bir örneğiydi. Mina Loy, Londra'da sanat eğitimi gördüğü 1890'larda, ortasınıf kökenli ailesinin dayattığı ve artık yokolmaya yüzrutan Viktorya dönemi kadınlık idealleriyle arasına mesafe koymuştu. Oekadan estetığin etkisi altında şıirler yazıyordu. Kuşkusuz Loy'un, içiçe geçmiş imgeler ve üstüste yığılmış anılardan oluşan bir bilinçaltı arşivi de vardı. llerideki yıllarda modern kadının bakış açısından yazmaya başladığında bu hayaletler bilınçaltının mezarlığından çıkacaİclardı. Loy, Amcrikalıların Kazanılması'nı okuduktan sonra Gertrude Stein' ın etkısiyle özdeyişşiirler yazmaya başlamıştı. Bunlardan bir kısmı 1913'de Alfred Stieglitz'in Camera Work dergisinde yayımlandı. 1913 yılı Mina Loy için bir başka açıdan da önemliydi. O yıl, Futurist akımın iki önemli sözcüsüyle, Giovanni Papini ve Filippo Tommaso Marinetti ile serüven dolu gönül ilişkileri yaşadı. Du ıki Futurist kuramcı ve şairle ilişkileri, "modern kadın" olarak kimliğini kazanmasında azımsanmayacak katkıda bulundu. Papini, Floransa'da Futurist akımın sözcüsü Lacerba dergisini yayımlıyordu. Sanatta bir ikonkıncı olan Papini, aynı zamanda koyu bir Katolikti. Dahası, 19. Yüzyılsonunda îngiltere 'de eğitim gördü. Floransa 'nın bohem komünlerindeyaşadı. New York 'ta erotikşiirleryazdı. MarjinalsevgilisiArthur Cravan 'la Meksika 'ya gitti ve kayıplara karıştı. Loy ile tanıştıklannda evliydi. Bunu Marinetti ile olan romantik ve erotik ilişkisi izledi. Mina Loy, kendisinden hemen hemen yirmi yaş büyük olan Marinetti'de sadece tutkulubir sevgili değil, aynı zamanda entelektüel bir yoldaş bulmuştu. Birbırini izleyen bu ilişkiler Papini ve Marinetti arasında gerilim ve çatışma doğurdu. Dostluklarında çatlak yarattı. Bir gazetenin dedikodu sütununda Mina Loy'dan, "Futurist hareketi bölen kadın" olarak söz ediliyordu. Sonunda, yalnızlığa gömülen Loy oldu. Loy, Marinetti için, "Onun coşkun kişiliği ömrüme yirmi yıl daha ekledi" diyordu. Kuşkusuz, Marinetti'nın dinamizmi salt ömrünüuzatmaklakalmamış;şiirinideetkilemişti Loy'un . Daha sonra Futuristlerin kadın düşmanlığını eleştirmekle beraber, bilincinin aydınlanmasında Marinetti'nin oynadığı rolü ve özellikle de onun "özgürleşmiş sözcükler"inin (parole in liberta'nın) kişisel ve sanatsal uyanışında oynadığı katalizör rolünü, şiirine kazandırdığı yenilikçi yaklaşımı daima dile getirdi. Loy, 1914 yılında kendi adına bir Feminist Manifesto kaleme aldı. Kadınlar, kım olduklannı anlayabilmek, kendilerini tanıyabilmek için erkekleri aramaktan vazgeçerek kendi "iç dünyalarına" yönelmeliydiler. HoransaGünlerl O tarıhe değgin Paris ve Floransa'daki bohem koloninin bir üyesi olarak yaşayan Mina Loy, 1916 Güzü'nde New York'a adım attı. New York Bohemyası ona bohem kucak açtı. Gerçekte, şiirleri kendisinden çok daha önce bu çevreye ulaşmıştı. Mina Loy'un Camera Work ve Others gibi dergilerde yayımlanan şiirlerini yakından izliyorlardı. "Aşk Şa'kılan" ise onlan hayli heyecanlandırmıştı. Sözün özü, New York sanat çevrelerinde Mina Loy, modernist şiir ve sanatın önde gelen sözcüsü olarak selamlanıyordu. Gerçekten Mina Loy hayatı ve şiirleriyle, "yeni kadın"ın politikası ile modernizmin poetikası arasındaki bağın açıklığa çıkmasını sağlamıştır. Pek çok kımse, onun şiirlerinin köktenci, cüretkar ve açıksözlü girişimler olduğunda görüş birliğıne vanyordu. Loy, "Aşk ŞarkılarTnda erotik sevgiyi kutsuyor, cinsel ilişkiye kadın bakış açısıyla eğiliyordu. Ezra Pound, Loy'un şiirinin "zekanın sözcük ve düşünceler arasında dansı" olarak niteliyordu. Kenneth Rexroth ise Loy'un şiiri için şunları yazryordu: "Erotik şiir genelde liriktir. Onunki ise ağıtsal ve alaycı... Buruk ve doyumsuz olsa da, hiç değilse tutkulu. Genelde, kız çocuklanna özgü kıskançlığı mutsuz bir suffrajetin mağrurluğuna dönüştürüyor." Dönemin başkaldıran diğer kadınlan Emma Goldman ve Mabel Dodge Luhan gibi Loy da "cinselliği açıklama özgürlü ğü" talep ediyor; bazı konularda (örneğin, doğum kontrolü) kadınlann ayrıcalıklan bulunduğunu savunuyordu. Sözümona özgürleşmiş birçok kadının gerçekte içlerinde taşıdıklan zorbalardan, kafalarındaki önyargılardan kurtulamadıklanndan yakınıyordu. "Yeni kadın"ın feminist politikası ile Mina Loy'un da sözcülerinden biri olduğu "modern şiir" arasında bağ kuruluyordu. Bir başka anlatımla, modern şiirde yaygın olan serbest uyaklamanın "serbest aşk"a yol gösterici olduğu ileri sürülüyordu. Loy, modern kadının durumunu, cinsel tutkulannı, şiirini yazmaya karar verdiğinde model olarak Isadora Duncan'ı seçmişti. Duncan'ın dansı, kadının sanatsal özgürlüğünü, cinsel serbestliğini ve politik protestosunu aynı anda simgeliyordu. Mina Loy'un Avrupa'da yaşadığı yıllarOERGİ 2 4N İ S A N 1 9 9 4 S A Y I 4 2 2 10 C U M H U R İ Y E T