Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
lar'dan geliyor. Maria Magdelena, Meryem Ana, Musa'nın torunlarının da siyah çarşaflar içinde olması bunu göstermiyor mu? "Başörtüsüne evet ama" diyor Ipekçı, "Çarşafı kadına yakıştıramiyorum. Ancak Kıyafet Kanunu'na da karşıyım. Çarşafın yasak olması demek onların da mıni eteği yasaklaması demek. Insanların kıyafetlerine karışılmasını istemiyorum." Dünyanın artik şekilcilikten uzaklaştığını da savunan Ipckçi, artık giysilerle değil konuşarak anlaşmaktan yana. Her inanılanın doğru olamayacağını, bunun için de insanların önce kendilcrine karşı dürüst ülmalarını istiyor. Çarşafın kadını yok etmek ve erkeklerin hakimiyetini sağlamaya yönelik olduğunu da vurgulayanjpekçi, "Yapamayacaklar. Çiinkü kadın ekmeğini kendisi kazanıyor. Erkeğine bakan bir kadın. Hala çalışıyor ve kazandığını eve getiriyor. Kadınlar vazgeçmeyecck" diyor. lumsal bir olay olduğu için sosyal ve ekonomik yönleriyle de son derece önemli bir ağırlığı vardır. Hatta bazen sosyal ağırlığı ekonomık tarafmı geride bırakabilir. Şöyle ki, toplumun bazı kesimleri bazı kurumlarını harekete geçirerek bazı tepkileri cesaretlendirebilir ya da önlemeye çalışabilir. Bu da çeşitli baskı grup ve sistemleri oluşturularak hatta, buna siyaseti de Katarak yapılır. Bazen de ahlaki değcr ve normlar da devreye sokulur, iş sadece etkilenmekle sınırlı kalmaz adeta moda siyaset için bir alet olarak kullanılır." Refah Partisi'nin de kendi görüş ve inançları doğrultusunda modayı yorumladığını ve yapılarına uygun bir yaklaşım sergileyerek modanın bir başka yönünü ister istemez siyasetin içine soktuğunu da vurgulayan Çamlıbel, RP'nin ileride modaya etkısinin sadece sosyal değil ekonomik alanda da daha fazla kendisini göstereceğine inanıyor. Ahlakvemoda... Ankara'da birçok fırmanın distribütörÜiğünii üstlenen Dizdar Çamlıbel'e göre, siyasi akımları modayı etkilenıesi kaçınılmaz. Dünyada ve ülkemızde zaman zanıan bunun örneklerınin çok çarpıcı bir biçimde görüldüğünü vurgulayan Çamlıbel, dış görünümiin düşüncenin ve yaşam biçiminin sergilenmesi ve algılanabilmesi için adeta bir mesaj yolu olduğunu anımsatıyor. Modanın baskı sistemlerine karşı da kullanılmasını "kaçınılmazlık" olarak değerlendiriyor. En masum şekilde çocuklukta aileye karşı başkaldmnfn anlatımı olan nıoda topluma başkaldırıya dadönüşebiliyor. Modanın siyaseti etkilemesi? "Doğaldır" diyor Çamlıbel, "Bir kere moda top KurtlaPlaDansveModa Cotton Bar Pazurlama ve Satınalma Müdürü Sinıa Ovadya, siyasi akımlarla moda arasında direkt bir ilişki olduğunu düş.ünmüyor. Toplumsal olaylarla siyasi akımların doğurduğu sosyolojik gelişmelerin modayı etkiledığini vurgularken sanatın modaya yansımasına değiniyor. Özellikle sinemanın modayı yönlendirdiğini belirten Ovadya, Catherine Deneuve'nin "lndochine" filminden sonra doğal görünüm, natürel renkler ve rahatlığın, Kevin Costner'in "Kurtlarla Dans" filminden sonra da Kızılderili ve Aztek çizgilerinin modaya yansımasını örnekliyor. Modanın baskıya karşı başkaldırı niteliği taşımasmı da hippılerin giyim tarzıyla "Siyasi akımlap moda dağil, sembol olur" Mımar Sınan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Tekstil Bölümü öğretim üyelerı Prof. Dr. Beyhan Saldıray, Prof.Dr. Sümer Saldıray siyasi akımlarla modanın ilişkisini şöyle değerlendırdiler: Moda, endüstri toplumlarında hem sosyal, hem külturel beşeriyetın vazgeçilmez tutkusu, toplumlara dınamik kazandıran, kendi teknolojisini yaratan, bunu kendi çıkarları için kullanan, elektronik aletlerden, iç mekana kadar insanın yakın çevresini oluşturan bir olaydır. Çok değişkendir ama sadece araba ve glysı olarak değerlendırilir. Lokal, ybresel değildir. Böyle dar çerçeveli bir modadan söz edilemez. Bu iletişim çağında uluslararası ilişkiler, C U M H U R İ Y E T Prof. Boyhan Saldıray evrensel duşünce modayı ifade eder. Ülkeler de kendilerine ait değerleri becerebildikleri kadar kullanırlar. Çok geri kalmış ülkelerde çevresindekıni üretime döndürüp değerlendirilen giysiler taşınır. Ona da moda değil, folklor, kültür denir. DERGİ 1 7N İ S A N 1 9 9 4.SA Y I 4 2 1 Tesaltürdan ml yoksa, glzam m*rakından mı? 6