Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
E MA A 6 A H ö Z G Ü Ç Film karelerinde yaşayan Eski İstanbul Yitip giden îstanbul'u televizyonda yayımlanan eski filmlerle anımsıyoruz, özlüyoruz. anun Namına" (1952) adlı fılm için sınema tarihlerinde "İstanbul'un dekor ve çevre olarak kullanıldığı ilk filmlerden biri"; "tstanbul'u iğreti bir dekor olarak değil, canlı olarak kullanan film" ya da "Kameranın dekordan sokağa çıktığı film" gibi tanımlamalar sergılenmesine en çok kızan da galiba Metin Erksan. Ünlü yönetlnen bir sohbet sırasında konuyla ilgili olarak sonıyor: "Böyle öznel ve taraflı yargı olur mu? Sinema tarihlerinin bu yanlış saptamalarında bilimsel bir taraf yok. Böyle bilimsel yargı olmaz. Muhsin Ertuğrul o güzelim İstanbul görüntülerini Kemal Film platosunun dekorlarında mı çekti? O yıllarda teknik açıdan ışık bugünkü gibi ycterli olmadığı ve gelişmediği için kamera dışardaydı ve haliyle gün ışığı tercih ediliyordu." "K İlk görüntüleyen Muhsin Ertuğrul Ve arai}tırdık Gcrçekten de belgelere göre Istanbul'u ve bu biiyük kentin sınırları ıçindekı birçok semtı ilk kez görüntüleyen yine ilk sinemacılarımızdan Muhsin Ertuğrul'du. Daha önceki yıllarda (1917) Sedat Simavi'nin yönettiği "Pençe" ve "Casus"la ilgili olarak elde ne bir belge ne de bir fotoğraf olmadığından ve de adı geçen bu yitık filmleri görenler yaşamadığından dış sahnelerinin hajıgi mekanlarda çekildığinı bılemiyoruz. Yalnızca Ahmet Fehim'in 1919'da çektiği "Mürebbiye"nin büyük bır bölümünü içeren iç ve dış sahnelerde Gülhane Parkı'nın kullanıldığı biliniyor. Ne var ki bu dış sahneler görüntü olarak bir İstanbul genelini oluşturmadığı için büyük kent çekimleri elbette ki Muhsin Ertuğrul'nun filmleriyle devreye giriyor. TOrfcân Şeray'm slncmadakl İlk yılları. KöprOnUn ü. kaderin* küsmUf, fonda Y M I I Caml v* şahlr hatlan vapuru... BIP istanbul Sevdalısı Bugün parçalanıp yok olan tarihi Galata Köprüsü ilk kez 1922 yılında, Muhsin Ertuğrul'un yönettiği "İstanbul'da Bir Faciaı Aşk" adlı fılmde görülür. Bu sahnede günlük yaşam sergilenir. Fesli, hasır fötr şapkalı erkeklerle, kimi başörtülü, çarşaflı kimi de modern giysili azınlığı oluşturan kadınlarla doludur bir uçtan 16 bir uca... Bu bir dolu kalabalığı ve köprüyü kamerasıyla pelikülc aktaran da kameraman Cezmi Ar'ır. Ve dönemın ünlü münekkitlerinden Rakım Çalapala bu sahneyle ilgili olarak şöyle yazar: "Köprü kalabalığı başka filmlerde görülmemiştir." Çalapala'dan yıllar sonra, Prof. Dr. Alim Şerif Onaran'ın 1981 'deki yorumuyla, dış sahnelerin çekimi "belirli bir estetik seviyeye ulaşmış"tır. Filmdeki Galata Köprüsü ve Boğaz'a bakan tepelerden alınan görüntüler... lşte 1919 yılında savaş nedeniyle Fatih'te ve Sultanahmet'te düzenlenen mitinglerle ilgili çekılen "kısa haber filmleri"ni dışta tutarsak Îstanbul'u belgclcyen "ilk sinema filmi"dirbu. Gerçekte Muhsin Ertuğrul bir "İstanbul sevdalısı"dır. Ve daha sonraki yıllarda çevireceği filmlerle İstanbul 'un çeşitli mekanlarını görüntülerle belgeleyecektir. Dış sahneleri Rumelihisarı'nda, Bebek'te çekilen "Boğaziçi E s r a n " eski bir "İstanbul filmi"dır. Bir fener bekçisiyle oğlunun öyküsü üzerine kurulan "Kız Kulesi'nde Bir Facia" ile dış sahneleriyle tstanbul'un göbeğindeki Marmara'nın 1923 yıllarındaki kirletilmemiş sulannı görüntüler. 1924'te "Sözde Kızlar'Maki Şişli ve Şehzadebaşı semtleri, ne yazık o yıllar önceki tarihi dokusunu ve doğal güzelliğini çoktan yitirmiş... Asjklar yuvası: Kalpazankaya Ya 1932'deki eski tstanbul sokakları? Yine Muhsin Ertuğrul'un "Kaçakçılar" adlı fılminin birçok sahnesinde görebilirsiniz ancak. Özellikle de Burgaz Ada'sındaki, bir dönem gençliğınin "aşıklar yuvası" olarak bilinen Kalpazankaya görüntülerinı... Anılarla, gençlık aşklarıyla dopdolu bir koydur bu. Ayrıca "Kaçakçılar" Türk sinemasında bütünüyle değilse de İstanbul sokaklannda o tomobille kovalamaca ve takip sahneleriyle ilk gerilim temasını içeren fılmlerdenbiridir. Yine Muhsin Ertuğrul imzasını taşıyan 1933 tarihli "Karım Beni Aldatırsa"da İstanbul'un seçkin semtlerinden Moda'yı görürüz. Filmin dış sahnelerinden biri de Hayırsızada'da çekilmiştir. Türk sinemasındaki "İlk tstanbul Görüntüleri" 1939 yılındaki "Allahın Cenneti" fılmine kadar uzanır. Ertuğrul'a göre "Allahın Cenneti" Boğaziçi'dir. Ve Boğaziçi doğal güzelliği, filmin başoyuncusu Münir Nurettin Selçuk'un içli sesiyle, şarkılarıyla İstanbul görüntülerı bambaşka bir anlam kazanır. 1940 yılında çekilen Cahide Sonku'lu "Şehvet Kurbanı"nda Galata Köprüsü'nün manzarası, insan kalabalığı ve vapurlar... İlk kez "Şehvet Kurbanı"nda görüntülenen Haydarpaşa Garı ise, 1950'lerden sonra "içgöç filmlerPnin, "lstanbuPun taşı O E R G İ 2 7 Ş U B A T 1 9 9 4 S A Y I 4 1 4 C U M H U R İ Y E T