27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

C EPECEV R E 0 K T A Y E K I N C I Tarih VakfVmn sempozyumunda Eyüp'ün "dünü ve bugünü" tartışıldı. \\ ESKIDEN GIDILIRDI, SIMDIGECILIYORL ile Kudüs'ün ardından en kutsal "ziyaretgâh" olarak kabul ediyor. O nedenle, tstanbul sessiz ve "koşturmasız" bir pazar sabahını yazarken, Eyüp'te cami çevresindeki esnafın tümü dükkanlannı açmış. Çorbacılar servise bile başlamışlar. 1980 yılından beri çevresine nefıs kokular yayan "tarihi bötekçi", buğulanan vitrin camını siliyor. Kol böreği, su böreği, açma, çörek... dumanlan tütüyor. Evliya Çelebi'nin anlattığına göre, 17. yüzyılda Eyüp'te bulunan 100'ü aşkın "oyuncakçı" dükkânından bugün artık sadece 2 tane var. Hacıyatmaz, dümbelek, aynalıbeşik, kfiğrt fınldak, boyah testi... ve daha birçok "Eyüp işi" oyuncak, sünnet çocuklannın yolunu gözlüyor. Güvercinler de, koku ve esans satan ihtiyarlarla birlikte çoktan cami avlusundaki yerlerini almışlar... Çevredeki sokaklara giriyorum. Ünlü Piyer Loti kahvesinin bulunduğu yamaçlarda, tarihi mezarlıklarla gecekondular sarmaş dolaşlar; sanki yeni bir kültür oluşturmuşlar. Aşağılardaki bir mezarlığın içerisinde ise çiçekçilik yapıhyor. Renk renk çiçeklerle saksılar ve teneke kutular, mezar taşlanyla yanyana sıralanıyorlar. Bu mezar taşlan, yüzlerce yıllık. Olağanüstü zariflikte el işi ve süt beyaz mermer taşlar. Üzerlerindeki yazılar, hem tarihsel belge, hem de bir dönemin hat kültürünü ve becen düzeyini sergjliyor... Eyüp mezarlıklan, aslında başhbaşına bir "müze" olarak kabul edilmeli. Beşyüz yıl öncesinden başlayan bir "kutsal yer" niteliği içerisinde, Osmanlı'nın her döneminde burada gömülmek, yine her müslüman için bir "ayncalık" olarak kabul edilmiş. Zengjnler, devlet adamlan, paşalar ve "saraya yakın olanlar", hep bu ayncahktan yararlanmak istemişler. öyle olunca da Eyüp Sultan Camisi çevresindeki, Haliç'e bakan yamaçlan kaplayan bu mezarlıklar aynı anda Osmanlı tarihinin de önemli "arşivlerinden" biri haline gelmiş. ff Istanbul'un ilk "Osmanlı Semti" olan Eyüp, 1940'larda ilkel sanayinin, 1980'lerde ise karayolu saldırısının darbelerini yedi. ağmurlu bir hafta sonu. 1112 Aralık 1993. Eyüp'teyiz. Tarihi Belediye Binası'nın modern bir meclis salonu haline getirilen zemin katında, bir avuç duyarlı bilim adamı, aydın ve uzman, "Eyüp'ün dünü ve bugünü" üzerine tarüşıyorlar. Tarih Vakfrnın düzenlediği sempozyum, Kültür BakanhğYyla birlikte yürütülen "Eyüp Projesi" kapsamında, projenin kuramsal yanını güçlendirmek ve desteklemek amacını da taşıyor... Y Tarihi mazar tmşlmn,ttno*halatia çakltorafc davrlllyon aonra "uygun bir zamanda" ortadan kayboluyor Sempozyumun ikinci günü, sabahın erken saatlcrinde Eyüp Sultan Camisi çevresinde dolaşıyorum. Her şey, az sonra buralann Istanbul'un en kalabahk yerlerinden biri olacağını, pazar tatillerini "Müslümanlığuı bu kutsal merkezinde" geçirmek isteyenlerin akın akın Eyüp Sultan'a geleceğini gösteriyor. Çoğu müslüman, Hz. Muhammed'in sancaktan Ebu Eyyub elAnsari'nın mezannın bulunduğu yen, MekkeMedine Konımaya alınan bhtalar, dükkanlar, otoblls duraftı v* ımrttuı Insanlar... Burası fcyup. Son yıllarda, bu mezarlıklar, tarihinin hiçbir döneminde görmediği bir "yağma ve talan" dönemini yaşıyor. Tarih Vakfı'nın Eyüp Projesi'ni yürüten bilim adamlanmızdan Prof. Dr. Halfl tnakık rapor etmiş. Tarihi mezarlar üzerinde beton duvarlarla "aik mezarhklan" çevriliyor; "eşsiz hüsnihatlarla bezenmiş" asırlık mezartaşlan çalınıp taşçılara satılıyor; köşk bahçelerinde kullanılıp, "yol döşeme taşı" haline getiriliyor diye... Raporda yazılanlann tümüne, hatta daha fazlasına ben de tanık oluyorum. DEROİ 2 O C A K 1 9 9 4S A Y I 4 0 1 14 C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear