Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Y Ü M I A T D S A E N I Z E R Gevelsberg gunleri... eçtiğimiz temmuz ayının son haftasında, eşimin, bir Kuzey Almanya kasabası olan Gevelsberg'de yaşayan kardcşini ziyarete gitmiştik. Kaldığımız on gün boyunca sürekli yağmur yağmış olsa da, bi/ "ya/ tatili" atmosferini yaşamaya kararlıydık... Daha önce de Almanya yolculuklan yapmış kişileriz. Hatta bunlann çoğunda daha uzun kaldığımı/ da olmuştur. Ama bu defa tanığı olduğumuz alternatif yaşam aynntılan bizi öylesine etkiledi ki, bunları Cumhuriyet E)ergi Okurlan ile paylaşalım istedik... G Mflşfik,HlldeveDllara Müşfik orada çalışıp okuyor. Bize de adının kısa söylenişini benimsettıği Hildegard ile ıki yıldır evliler. Dokuz aylık güzel bebeklerinin adı da Dilara... Alternatif yaşamın ayrıntılannı, öncelikle, bebeğin bakımının tam eşit biçimde paylaşılmasında gözlemlemekle çok sevindik. Vc bu sayede ilgııniz, o güzel bebekten, dünyamızın güzel geleceğine yöneldi... Müşfik ve Hilde, kısa adı "Gepa" olan sosyal bir kuruluşta çalışıyorlar. Bu Geba, Nijerya'dan Hindistan'a, bütün 3. Dünya ülkelerindeki geleneksel halk üretimlerinin yaşatılması için kurulmuş. Kilimden çaya, çalgıdan takıya kadar yüzlerce ürünü Avrupa'da pazarlayıp; gelirini, üreten halklara aktanyorlar. Bir anlamda alternatif bir borsa görevi üstleniyor Gepa. Hem geleneksel halk üretimlerinin kaybolup gitmesini önlüyor, hem de o ürünlerin tüm dünyada değerini bulmasını sağlıyor. İşyeıierl biz Pachelbel'i ilk dinliyoruz! Bach kardeşlerin org hocası, Nürnberg'lı besteci, 1600'lerin sonunda yaşamış... Yazılıyor zihnimizc bunlar. Re Major Kanon, bu yolculuğun fon müziğı oluyor... Müşfik ve Hilde'nin evleri, küçük Gevelsberg'in en dış semtinde, geniş bir otlağa ve ormana bakıyor. Otlakta, yağmur sağanağa dönüşse bile gün boyu ot çiğneyen atlar var. (Bu atlar, Dilara'nın Türkçe hcce hazinesine "atlaa" olarak katıldılar. Çünkü onu anababası görıneden kucağımı/a alıp, balkona çıkıp, "Dilara bak, bunlar atlar" dedik... O da yüzümüze gülüp, "Atlaa" diye sevindi durdu...) 3 katlı bu eve, yatay düzenlemeyle 12 daire sığdırmayı başarmış mimarlar. Orada yaşamayı seçen 12 aile, Körfez Krizi'nin sıcak çatışmaya dönüştüğü günlerde (ki kışın tam ortasına rastladığını hatırlatınz) ortak bir pankart yazıp asmışlar evlerinin cephesine: "Biz Körfez Savaşı'na karşıyız. Oradan gelecek petrolü istemiyoruz. Bunu ispatlamak için de kalorifer yakmıyoruz!" demişler! Ve inanın, battaniyelerle, paltolarla evde vaşayıp, yakmamışlar kaloriferlerini... NaturKMt Müşfik'le Hilde, adlanna "Natur Kost" dedikleri, bizim köy bakkallannın temiz ve bakımlı benzerlerinden alışveriş ediyorlar... Natur Kost'larda peynirden şampuana kadar her ürün, çağdaş uygarlığın gereklerini yerine getirmemiş! Hiçbiri ambalajlanmamış! Kocaman esmer ekmeklerden, ihtiyacın kadannı kendin kesip alıyorsun. Peyniri de öyle. Domatesi ihtiyacın kadar kendin tartıp alıyorsun. Elmayı da öyle. Dilara'nın açık sütü de buradan alınıyor. Soya sütü de. Kaba kalıplı has zeytinyağı sabunlan, papatya özlü şampuanlar, avakado kremleri, yeşil ot özlü diş macunlan da Natur Kost'dan alınıyor. Saf pamuk ve yün iççamaşırlan da. El yapımı yumuşak papuçlar da... Alternatif yaşamda çöp de çıkıyor elbette. Ama şu farka bakın: Zaten çok az tüketilen kağıtlar ayn bir torbada biriktiriliyor. Camlar, ayn bir ahşap kutuda saklanıyor. 12 ailenin böyle ayn ayn biriktirilmiş çöplerini, değişik araçlarla aldınyor belediye... Bir de "biyolojik çöp" kavramlan var. Yani sebze artıklan, meyve saplan, yemek sonlan gibi çöplerini de bir başka tenekede biriktirip; evin geniş bahçesinde "Kompost" dedikleri hazneye döküyorlar. 12 ailenin biyolojik çöpü, günleraylar sonra, yağmur ve güneş altında çürüyor. Ve bu doğal gübreyi, bahçelerindeki çiçeklere, ağaçlara, otlara armağan ediyorlar! (Tabii her evin böyle bahçe olanağı yok. Belediye de biyolojik çöp için ayn bir araç göreylendirmiş. Çöplerini böyle bölme bilincine ermış aparlmanlardan ayn ayn toplayıp değerlendiriyor...) Çavpfllarl O, yazın bile her gün yağan yağmur var ya, cennete çevirmiş ülkenin köşesini bucağıru. Aslında bu ülkede evlerin bahçelere, şehirlerin de parklara ihtiyacı yok! Doğa çok cömert, ama onlar yine de çocuk parklan, botanik bahçeleri, hayvanat bahçeleriyle donatmışlar çevrelerinı... Pazar günü geldi mi, kumanyalar yapılıyor, kitaplar alınıyor, bisikletler kapılıyor, düşülüyor yollara... Biz de öyle yaptık. Takıldık Müşfik'le Hilde'nin peşine. Gidip Wupertal Hayvanat Bahçesi'nin zenginliği karşısında şaştık. Hayvanlara sağlanan olanaklara hayran İcaldık. Essen'deki Gruga Park'ın gül bahçesi bölümündeki çcşitlerin hiçbirinin Isparta'da bile bulunmadığına hayret ettik! Yüzünü kısa süıelerde gösteren güneşe rağmen, ıslak çimenlere uzanıp kitaplanna kapanan Almanlara gıptayla baktık! Sonra gidip Rheın Nehri kıyısına uçurtma uçurduk... Wupertal'de, Engels'in müze evinde, felsefenin nerelerden fılizlenip geldiğini keşfettik. Alman sanayiinın kaynaklannın nerelere dayandığını, Hagen de açıkhava müzesi olarak korunan köyden öğrendik! Evlarl Müşfik ve Hilde ahşap, bez ve çiçek ağırlıklı olarak ama çok tenha biçimde döşedikleri evlerine televizyon sokmuyorlar! Evde olduklan sürecc, kısık sesle müzik dinliyorlar. Seçtikleri müzikler içinde birçoğunu bizim de dinliyor olmamız, yine sessiz bir sevinç yarattı içimizde. Ama bir tanesi var ki, alıp götürdü düşüncelerimizi ve kararlarımızi... Pachelbel'in Re Mahor Kanon'u... Cahillik bu ya, C U M H U R İ Y E T D E R O İ 1 2E Y L U L 1 9 9 3 S A Y I 3 9 0 Sondtyiş Bütün bu aynntılara, bizdeki alternatif yaşamlara ipuçlan ulaştınnak için girdiğimizi belirtmek istiyoruz... Bugün dönüş günümüz. Yola çıkmamıza üç saat var. Yağmurun sesi Pachelbel'in Kanon'una kanşıyor... Dilara oynuyor... Biz susuyoruz. <