26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Yunan popül«r mUzi<|l an ooşkulu anlatımını Mlkla Thaodorakla'ln yaprtlanyla buluyor. (Uatto). BUtont Ortaçgll "Bmtlml* Oynar mıaın?"la yanldan gundamda (aolda). verileri toplayıp biraraya getirmiş ve "bestseller" yazarlanna parmak ısırtacak sürükleyiciliğe sahip bir "pop destanı" yazmış Denselow. Sorgulayıcı, kuşkucu ve bilimsel yöntemini bir an bile devre dışı bırakmadan, "ruhu" ve duygulan olan bir incelemeye imza atmış. John Lennon'ın "devrimci"liği, solda kuşkuyla ve dudak bükerek bakılan, sağ yelpazenin her diliminde ise "yoldan çıkma"yla eşdeğer tutulan; biraz çocuksu, biraz "acilci", ama tartışma götürmez biçimde "radikal" bir yaşatn anlayışıyla örtüşür sözgelimi. Politik bilincini altmışlı yıllann sonlanna doğru ayaklan üzerine oturtmaya başlayan ve kimi zaman "aslan John", kimi zaman da "tükaka" olan Lennon'un düşünce ve yaşam tarzını, tüm evreleriylc birlikte ve alabildiğine soğukkanlı bir tavırla anlatan bölümlerde, onu ne denli yakından tanıdığınızı sansanız da bilmediğiniz aynntılarla karşılaşacak ve çok şey öğrendiğinizi keyıfle hıssedeceksiniz. Üstelik bu bilgi zinciri, Mick Jagger ve Rolling Stones fırtınasıyla |f>aralel olarak ele alınacak; Phil Ochs, Pete Seeger ya da Country Joe McDonald'ın antimilitarist, devrimci tavırlannın sorgulandığı bir bölümde harmanlanacak. The Who topluluğunun destansı "My Generation" şarkısıyla ateşlenen kuşak hareketini, politik izdüşümleri ve Pete' Townshend'ın kafasında dolaşan soru işaretleriyle birlikte gözden geçirmiş olacaksınız. Çok büyük bir olasılıkla, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki o sıcak ve hareketli dönemin politik histogramı, bilmediğiniz aynntılanyla ve bir roman akıcılığıyla çıkacak karşınıza. Robin Denselow, politik popun tarihi olarak adlandırdığı çahşmasını, pop müziğin kırk yıldaki genel seyrinden kopanp soyutlamamış. Bu nedenle çok daha nesnel ve güncelliğini asla yitirme yecek bir yapıt çıkmış ortaya. Dünyayı değiştirme motivasyonunun pop müziktc yankısını bularak kitleleri ayağa kaldırdığı bir dönemin sonunda, rock ve pop starlannın endüstrimedya ikilisi tarafından usta manevralarla "ehlileştirilmesini" ve "tali" hedeflerle kendini avutmasını da yürekli bir tavırla dile getirmiş. Ama yine de kimi '68 kalıntılan gibi "Ah neydi o günler abi, şimdi her şey bitti" dememiş; tersine, "eski tüfek" tutuculuğundan uzak durarak, seksenli ve doksanlı yıllarda pop müziğin i/lediği seyrin "göreli" devrimciliğinden de söz etmiş. "Charity" (yardımseverlik) kampanyalannı ve "misyon konserleri"ni, hem eleştirel tavrını elden bırakmadan, hem de bir anlamda "Sezar'ın hakkını Sezar'a vererek" gözlemlemiş. Bob Geldofun "Live Aid" şovuna da, "Dünyayı besleyin" kampanyalanna da analitik bir tavırla yaklaşmış. Irlanda'nın müzikte kendini bulan ve Majestelerinin Hükümeti'nce "terörist" olarak adlandınlan başkaldırısına, pop tarihinden zengin örnekler vererek hazırladığı bölümü seveceksiniz. IRA ile ilgili yaklaşımlannız, büyük bir olasılıkla değişecck. En çok da, Denselow'un bu değişimleri "politik bilgiçlik" yaparak değil, küçük ve sevimli detaylan bilgilerinize sunarak gerçekleştirmesi hoşunuza gidecek. "Müziğin Bittiği Yer" yalnızca AngloAmerikan pop dünyasını anlatmakla yetinmiyor. Altmışların sonlanna doğru evrensellik kazanan bir başkaldın ruhunun, mü/ık endüstrisindeki lüm kâr güdüleri bir >ana, "bestseller" pop ıırünleriyle içiçe geçmesi, Denselow'un perıskopunda Latin Amerika devrimciliğini de kapsıyor; en coşkulu anlatımını Mikis Theodorakis'in yapıtlanyla bulan Yunan popüler müziğinde devrimci temalan da, Brezilya'daki coşku, aleş ve karşı çıkma ruhunu, Gilberto Gil'in askeri yönetimce sus Robln Dmia«low'ıııı "MUzlk Blttiği Zaman" adıyla Dante Oktay'ın çavlrlslyl* Alan Yayınoılık tarafından yayımlanan çalışmasında Mlok Jagsar (Uatta) v« Bob Oaldof'a (aolda altta) da yar varlllyor. turulmaya çalışılan şarkılannda ele alıyor Robin Denselow. Albaylar Cuntası'nın suskun Yunanistarn'ndaki onurlu direnişin, müzikteki sözcüklerini irdeliyor. Güney Afrika'daki yüz kızartıcı soykınma karşı pop müziğin açtıgı bayrakta, ne gibi renkler olduğuna soğukkanlı bakışlar fırlatıyor. Ve karşımıza "iki ayn pop" çıkanyor. Biri, tüm ticari zorunluluklanna, endüstriye bağımlılıklarına karşın radikal bir öz taşıyan ve duyguyla birlikte düşünceyi de dillendiren pop. Diğerı ise, sistemin bunu gölgede bırakmak için muhafazakar ideolojileri besleyip gençliği "apolitik" konumda tutmak için ürettiği, "ehlileştirilmiş pop". Gelin şimdi bugünün pop müzik üretme konumunda ve iddiasında olan müzisyenlerine hep birlikte tercihlerini soralım. Bülent Ortaçgil'den ödünç alacağımız dizelerle yapalım bunu üstelik: "Siz kardeşler Hangi popçulan seversiniz? Hangi popçular gibi yaşamak istersiniz? Sevimli, uslu; sesli, hırslı Hangi popçulardansınız?" < CUMHURlYETDimİ27HAZlHAN1993SAYII7»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear