Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
F 0 T 0 0 RA F M E H M E T B A Y H A N nm, peşine düşcrim. Bazen bulur gibi olurum. Çabamı ömür boyu sürdürüriim, çünkii bir yerlerde gene karşıma çıkacakrır.." Bir hafta boyunca her gün bir dost eşlik etti Sarah ve Delphine'e: Bali, Maggie, Evren, Armağan. Saraylann bah«^lerini ve yapraksız ağaçlan çok sevdi. 'Kışui tekrar gelmeliyim' dedi. Moda dünyasında işler iyi değilmiş, belki de yorulmuş. Sinema ile ilgilenmek peşinde. Bir filmi yine bitirmiş, Mississippi One. "Bu benim ilk filmimdi. Hep düşünmüştüm, bir gün film yapabilirün diye. Düşünmek değil de ne yapıldığıdır önemli olan, sinemada bir ekip var ve çok yardımcı oluyorlar. Fntoğrafı bırakmak niyctindc değilim, ama "Kadın Yönetmenler Ödülü"nü almak isterim. Gelecektede başka filmlcr yapacağım tabii. Fotoğraflarımda belirgin bir öyküyü anlatamadım. Belki sinema ile bunu denemek istiyorum." Scrgisini kasımda Yıldız Teknik Üniversitesi'nde gerçekleştireceğiz. "Belki" dedi, "Burada çektiklerimden birini de gönderirim." özgün bir tarzı olsa da hep ısmarlanmış işleri fotoğraflamak peşindeyken şimdi bir boşlukta gibi. Yeni fotoğraf konulan, heyecanlar anyor. Ancak doğaldır ki her karesinde o özgün görüşünü tekrarlıyor. Yeni albümü Unlikeness de öncekinden izler taşıyor. Türkiye izlenimlerini yokluyorum. Batilılann, hele ilk defa geliyorlarsa, belirli bir önyargılan olabiliyor. Ama yok, belki ummadığı bir düzey ile karşılaşmaktan biraz şaşkın, son derece olumlu şeyler söylüyor. Etkilendiğini ve çok fotoğraf konusu bulduğunu anlatıyor. Böyleyse eğer ve mademki yeni fotoğraf konulan anyor, tekrar gelerek Türkiye üzerine bir albüm düşünemez mi.. Bu düşünce aklına yatıyor. Hatta albümünün adını bile koyuyoruz: Turkish Delights.. Sarah ve Delphine geldikleri gibi, fotoğraflanndaki yoğun ışığın içinde eriyip gittiler. Elimde kaldı albümler. Sanıyorum ki haberleşmemız sürecektir. Sergisini yapacağız. "Turkish Delights" gercekleşirse ne kadar büyük seviç olacak hepimiz için. < DERG I 1 8 N İ S A N 1993 S A Y I 369 SARAH MOON İSTANBUL'DA otoğrafta görülen sadece giriş kapısıdır. İçeri duvet olabilir bu kapı. Teknik sarmalar, yürünecek yolu şekillendirır, sonrasında da her yana yansır. Fotoğrafçının bilgi, deney birikimi ve düşünce ağırlığı ile oluşmuş bir dünya vardır arkasında. Izleyici, dcneyleri oranında yctenek kazanarak bu dünyayı algılar. Birikimi fazla ise umulmadık ayrıntılara ulaşarak. Fotoğraf albümleri bizlere, bir başka fi/iki gerçeğin büyülü atmosferini aktarıyor gibidir (aktaramayabilır de). Bütün iletişim kanallannızı açarak sayfalarda yolculuğa çıktığını/da, önce dııygularınızın, sonra ruhunuzuri vc arkasından bedenıni/in «o kapıdan süzüldüğünü duyumsarsınız. Bırakırsını/ kendinizi ışık dalgalarının salınımına. Gerısı l'ark ettiğiniz ya da fark edemcdiklerinizle bütünleşmedir. Uzun yıllardır böyle bir albiim vardı elimdc, Improbable Memories, Sarah Moon. Ünlü moda fotoğrafçısı. Çok satan dergilerin sayfalarını süsleyen, oradan düşlerimize uzanan görüntüler. Kendisini hep fotoğraflanndaki modcllcr gibi düşlemişimdir; zarif, biraz hüzünlü. Beş yıl önce adrcsini buldıım ve yazdım: Bir hayranınız Istanbul'da serginizi düzenlemek istiyor. F Asistanlığını yapan yeğeni ile çıktı geldi. Büyülü görüntüler dünyasında gözlcrim kapalı algılamaya çalıştığım Sarah Moon karşımdaydı. Modellik yaparken dinlenme aralannda çcktiği fotoğraflar ilgi çekince başlamış Sarah 1 ("C'all me Sarah' dedi, i/.nim var..). Tüm zerafetini korumakta .(On beş yıl önce otuzunu geçtiğini söylüyordu..).. Hele yeğeni Delphine. Sarah Moon'un fotoğraflan, moda dünyasından ünlü kuruluşlann tanıtım rüntülerine, düşüncelerinin ve düşlerinin peşindedir. Her biri birer öyküdür. "Ummadığım şeylere bakarım, hatırlayamadıklarımı görmeye çalışırım. Biçimlere takılırım; boynun kıvrımı, elbiscnin katlanışı, ellerin anlamı, kalçaların dengcsi. Model yavaşça kımıldar, açıklayamadıklarımı sezmeye çalışır, katılamadığım bir oyunu oynar gibi. Sanki uzaktan hayır deyişimi duyarım, hayır kımıldama, bckle. Endişe ile bakar, panik içindc olduğumu göriir, suçluluk duygu "Olabilir, ama biraz za p r | n t m p , k o | # k . | y o n u n d a n ( 1 9 8 2 ) bir Sarah Moon yapıtı. man tanı, toparlanmam ıçin ısmarladıkları işlerdir. Günümüzde zor" demişti. Her altı ayda bir hatırlataısmarlama işlere karşı bir endişe var. rak zaman aktı. Aldım albümünü eliSanat özgürce üretilmeli, pazar iİişkileri me, fotoğrafım çekildi. Altına "Bu aile lekelenmemeli.. Rönesans'ta sanatçıdam serginizi ve sizi özlemk bekliyor" lar için bir prense hizmet etmek ve ısdiye yazdım, (Çiğdem Hanım'ın onayı marlananı yapmak hiç sorun değildi. ile). Bayram öncesinde Paris'ten bir teBu tür başlangıcın belki bir başka özellefon, fotoğraflanndaki ışık titreşimleri liği var, hayal gücünün ve yaratıcılığın gibı duygulu bir ses. "Ben Sarah Moon, harekete geçirilmesinde çıkış noktası omerhaba, tstanbul'a gelmek istiyorum".. labilir. Sanat tarihindc bir dolu örneği Söylcdiğine göre albümlü fotoğraf masasının üzerinde kalmış, gördükçe "Bu var. Sarah Moon'un fotoğraflannda iş sergi yapılmalı" demişler. TV'de Istandünyasının soğukluğu yoktur, onlar bir bul'un karlı görüntülerini izleyince geldüşün yansımalandır. Tartışmasız olamek istemiş. rak kişisel bakış açısını yerleştirir gö suna kapılırım ve onu mutlu ctmck için makinenin düğmesine basarım. Ne kadar iyi oldu derim. Bir daha, bir daha, otuz alrı kez. Sonra yeniden. Zaman akar, ışık gider, güvenimi kaybederim. Fotoğrafçı olmaktan vazgeçesim gelir, fakat sürdürüriim. Sonra birden, ama her zaman degil, ansızın bir şeyler değişir. Niye bilemem, belki de doğru zamanda doğnı yerdeyimdir veya bana öyle geliyordur, saniycnin küçük bir parçasında geçip gitmekte olan bir güzelliği görürüm. Gerçekten farkh mıdır ya da beklenmedik. Sonra hemen kaybolur. Biitün gün ara 20 C U M H U R İ Y E T