Catalog

P A Z A R IN P E N C E R E S İN D E Cılgın, Kef al bir ressam 1 988... New York'un Batı yakasında güncşli bir gün.. Adamın biri yaptığı resimlcrifotoğraflarını çekmck için duvara diziyor. Bir araba duruyor; içinden çıkan, bu elli yaşlarında, kalın kaşjı, seveeen bakışlı, birnz Fcllini'yi andıran rcssama scslcniyor: Bu rtsimlcr satılık mı? Olabilir! Hepsini alıyorum.. Nevv York'taki Avanian Galcrisi'nin sahibi Krgin Allıhan'la böyle tanışıyor. Bu iams,mayı Avanian'da açtığı sergiler i/.liyor. Böyle bir galeri sahibini yoldan çeviren bu resimleri üretcn Ergin Atlıhan kimdir? Özgcçmişini özellcycn bir broşüre bakursanı/ escrlcrini sergilemeye 1983'te başjamıs: Onec l'rankfurt sonra Zürih.. 85'te Frankfurt, VViesbadcn, 87 Istanbııl (AKM), sonra Avanian'lar, sonra Istanbul (Lcbris), 1991 Nevv York. Yani bira? geç başlamış ama başlayınca da iyi sürdürmÜ!}. Çağınıı/ııı sanat piyasası u/manları sadece tek bir tablo üretmiş bir ressama yarattığı Mona Lisa ayannda olsa bile yatırmı yapnıaya pck taraftar dcğiller. Sanalçıda süreklilik, dcvamlılık istiyorlar: Aradıkları nileliklerdcn biri de hiç olmazsa 78 yıl içindc siirekli sergi acmış olması.. () burada pckala Ergln atlıhanı"As çlzgl v* dehfotll gUçlü ranklerle güzel şeyll«r üratp pazarladığıma Inanmaktayım." var! Ergin, en iyi cazcılar gibi bilinen "Miç kilap yazidını/ mı? melodilerden başlıyor ve Charlie ParÖzgecmiifinde lıangi okıılıı bitirdiği Hayır, ııiçin sordıınıı/? nc bakıyorum. Frankl'url'ta CJoethe ker'in saksofonla yaptığı sololann gü Tclif hukları l>a/ı borv'larınızı kar(Jniversitesi'nc ılevam etmi^. Hangi ciine eşit doğaçlamalarla sürdüriişılavabilirdi! IVki, rcsim yapar mısınız? konuda? "Alman dili vc cdcbiyatı" diyor.." Omıümde ilk dcla orada, bu lıakiyor Atlıhan.. Bir siire dc mcşhur Wilf"Peki," diyorum, "Ziirih'leki sergimin huzurunda resmin, beni içine diişried Brands'ın Türkoloji derslerini, ayniz nasıl gerçekleşti? Öyle önemli bir mü^ olduğum bu derin çukurdan v'karıca Sanat Pcdagujisi Kıırslarını izlegaleri niçin kabul etti sizi?" racak bir çift kanat olacağını kavrayınıİ!}.. Sonra Almanya'da biıaz turi/.m verdim! Kapıyı e^M'rn. "Çok u/aklardan bira/ da antikacılıkla gcçinmiş. Mahkemcdcn çıktığımda ccbimde geldim; size resimlerimi getirdim.." deAtlıhan Kabataş Lisesi mc/ıınu. Sısadece 20 mark kalmıştı.. Mcmcn kodim. O da "Işim çok ama uzaktan gelnıf arkada^larından birine, dostum ijiıp gittim bir resim bloku ve kalemler diğine göre bir bakayım" dedi. Baktı Hilmi Yavuz'a soruyorum: "Okulda aldım; çalışmaya koyuldum. Bir yıl vc beğcndi. Bu sergide 7 resim sattım; rcsim yapar mıydı? "Hayır, lisana olasonra Zürih'in en iyi galerilcrindcn bikışı geçirdim. ğaniistü bir yatkmlığı vardı.. Mezun rinde resimlerim sergilendi.." 1985'te NViesbaden'de sergi açtım. 20 olduğunda Ingilizceyi, Fransızcayı ve Almancayı doğrudürüst öğrenmiş tek kişj oydu sınıfımızda ama resim yaptığını hatırlamıyorum! Ancak I962'de Gii/cl Sanatlar'a başvurcluğunu ve gircmediğini duydum!" Dcnıek ki hiç olmazsa 1%2'de bu konuda bir kıpırtı bahis konusu. "iyi ki almamışlar; iyi ki gircmemişim!" diyor şimdi; "Şanslıymışım orada kurur, bugün vardığım yerc ulaşamazdım o zaman!" "Sizi diğer işleri bir yana itip resme yöneltcn ne oldu?" "Almanya'da bir antikacı dükkanım vardı. İflas cttim! Iflas Mahkemesinde hakim elde kalan malımı, mülkümü soruyordu: Nasıl resimlcrdi bunlar? F.rgin Atlıhan'ın resimleri neye benziyordu? "Çok varyasyonlu erotik temalı 60 resmim sergilendi Galeria Commercio'da: tspanyalı Picabia, Japonyalı Ulamaro ve Hirosige artı başka bir şey lıavalı resimlerdi bunlar.." Seaıı Sinıon, 1988'de Artspeak dergisinde (7 Mayıs) şöyle tanımlıyor: "Ergin, kadın güzelliğini Jean Cocteau'nunkini andıran ııstaca bir ekonomi ve lctafctlc oluşturduğu renkli çizgilerle yorunıluyor.. Neşeli, özgür ama dcnctimsiz değil.. Mııdutsuz gibi gözüken ustalığı sanki zahmetsizce çizilmiş izlenimi verebiliyor ama bu izlenime ancak büyük bir disiplinle varılabildiğini biliyoruz. : Kışbaşında bu kentin Şehir Tiyatrosıı'nda Botto Slrauss'un "Ciross und Klein"ı oynuyordu. Bir Türk rolii vardı. Onu oynayaıak biitçeyi dengeledik. I986'da Alanya'da bir tatil köyü için büyük bir pano yapmam istendi. Akrilik boya ile Leda'nın doğuşu tablosunu oluşturdum. 27 metrc karelik bir eser oldu! Sonucta ne para ödediler ne de eserimi geri verdiler. Bir süre sonra üstüne civi çakıp yazı bile yazdılar. Bir sanatçıya böylc saygısızlık gösterilcmeyeceğinin yurdumuzda da anlaşılmasını istediğimden konuyu basına yansıttım: Nokta ve Yeni Gündem üstünde durdular.. Iş büyüyünce Urart Galerisi gelip beni buldu. tlk sergilcrini o yıl benle başlattılar. 36 desen sergiledim; 3()'u hemen satıldı." 1988'de Nevv York'ta Herb F.llis Triosu çalarkcn Blue Jazz İzlenimleri tablolarını oluştuımuş. Sonra bu tablolar Avanian'da satılmış. 1989'da Harbiye'deki Siyah Gümüş Barı'nda da orkestra Nevv York Nevv York, Lullaby of Birdland, Moonlight Screnade çalarken yaptığı resimler de Lebriz'de sergilcnmiş. Bu yıl? Nevv York'ta West Broadvvay'da Z Cıalerisinde sergi lemiş. 28 Ağustos12 Eyliil arasında Efes Harabeleri'nde bir sergi açacak. Westel Firması destekliyor.. Sonra? Şeytan "Matild Manukyan'ın kâr ycrlerinden birinde git sergi aç!" diyor. Niçin? Doğru dürüst vergi vermenin erdemine sahip bir yurttaşamızı kutlamak ve resim konusunda eğitilmemiş bazıvatandaşlarımızı en mcraklı oldukları konunun, seksin e^iğindc yakalayıp resim sanatıyla tanıştırmak isterdim! Hilmi Yavuz ona Kabalaş'taki sınıf arkadaşlarının taktıkları adlardan birkaçıyla sesleniyor: Çılgın, Kclal! T'abii ki (,'ılgın Kel'al Ergin bu lafların altında kalmıyor.. Ergin aslında çılgın mılgın değil: usta bir pazarlanıacı aynı zamanda iyi bir ressamda bu nitclik varsa sonuç daha çabıık alınıyor.. I'a/arladıklarında iş var mı? Ben hakkımda yazı yazmış olanların çoğu gibi az çizgi ve dehşetli güçlu renklerle güzel şeyler üretip pazarladığıma inanmaklayım! ^ D E R O İ 6 E Y L U L 1 9 9 2 S A Y I 3 3 7 C U M H U R İ Y E T