Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
VINISNADİ ÖDİ LU.Rİ 1992 Y A Y I M L A N M A M I Ş Seçicl Kurul: ROMAN Sabahattin kudrct Aksal, Vedat Günyol, Tarık Dur.iun K., llılmi Yavuz, Prof. Tahsin Yücel. ARESHARIKALARDİYARINDA Romandan bir bölüm • "Parmaklarını cam elyafından yapılan bastona sürtmeye başlamıştı. "..Iş yarım kalır! Doçentlik tezinin es geçtiği mevzu bu: Titorelli dış görünümü işlemedi diyoruz. Ruh için! Buraya kadar her şey güzel! Ama küçük bir soru... Bir roman yazıyorsun ve yarattığın kahramanların dış görünümünü ısrarla es geçiyorsun. Ne olur?" "Boşluk" dedi Selim. "Boşluk olur." Boşluktan da öte yarattığın bütün karakterler birbirinin içine geçer. Herkes birbirine karışır Eksen karakter karşıt karaktere benzer. Karşıt karakter bilmemkimin ikiziolur." "Üstelik" diye söze girdi Selim "Kimin hangi lafı söylediği; neyi yediği nı>vi içtiği belli olmaz. "Yani çitt kimlik!" "Titorellinin en büyük temalarından biri! Adamımız herkesin, herkesin gölgesi olma olasılığını belirtmek için. Dış görünüşü es geçti.Notalıyorum. "Al" dedi Işık "Sargassonun gelmiş geçmiş en iyiödeviolacakbu." Selim doçentlik tezinin kararına iki üç kelime karaladı. Karalarken de sordu. "Kız" dedi "Kızı ne yapacağız? Eksen Karakterin sevgilisi diye geçen kızı!.. Titorelli kızın görünüşünü manyaklar gibi anlartı. Burada ofsayta düşmeyelim. Biliyorsundeğilmi?" Sayfalan kanştırdı okumaya çalıştı: Pembe bir teni var. Yüzü oval! Bunun farkında olduğu için... "önemli bir yere geldik" diye söze girdi. "Titorelli yarattığı karakterleri çatıştıracak bir neden bulmalıydı. Şimdi tahmin et yavru" "Kız?" "Kız" diye onayladı "Titorelli kızın ne denli benzersiz, ne denli»büyüleyici olduğunu göstermek zorundaydı. Kız diğerleri arasından kuğu gibi sıyrılacak, milleti birbirine kırdıracaktı. Aşk işte." "Ask Dördüncü bölümün sonunda" 1964 yılında Kıhrıs'ın Limasol kcntimk' dünyaya geldi; 1974 yılındaki savastan sonra ailcsiyle hirlikte adanın kuzeyine, Magosa kentine göç etli. Liseyi Magosa 'da tamamlayan Derviş Zaimağaoğlu, daha sonra yiiksek öğrenim için ada dışına çıktı. Sırasıyla İsk'tme ve Tarih öğrenimi gördü. 1987 yılında Playhoy dergisinin "ask" konulu öykü yarısmasmda mansiyon aldı. Derviş Zaimağaoğlu: Gözleyenle gözlenenin arasındaki gerilim' Yarışmaya Müşfik Okur takma adıyla katılan Derviş, Zaimağaoğlu, bunun bclli bir nedeni olmadığım söylüyor. İlk romanıyla Yunus Nadi ödülünü kazanan Zaimağaoğlu, daha önce sinemayla uğra^mış. Ya/maya ne /aınan başladınız? •i Düzyazı vc roman çalışmalanmın bes, yıllık bir geçmişi var. Dulıa önce film ve senaryo çalışmalanm oldu. Kıbrıs Bayrak Radyo ve •Tclevi/.yonu için belgcsel bir tllm çektim. Roman ve düzya/ıya yoğunlaşmam beş yıla dayaniyor. Roman ya/.mak filme göre daha kolay. Yazarkcn kâğıt, kalenı ve siz varsmız. Film içinse, zaman, mekân ve daha önemlisi para sorunu var. 600 sayfalık ve üç ciltlik bu romanı yaı.Vj siirecini bira/. anlatır mısını/? •• (,'alışmam oldukça yavaş oldu. Dört yıla yayıla sindire sindirc, okuyarak tartışarak, eleştirileri değerlendircC U M H U R İ Y E T DEROİ 2 8H A Z İ R A N rek uluşan bir süreçtc ya/ıldı. Ya/.arken, mümkün olduğunca kendimdcn uzaklaşmamaya çalışırım. İnsan kendini anlatırken, başkalanm da anlatına şansına sahip. Yazarken hem kendini/le hem bnşkalanyla konuşuyorsunuz. Bu büyük bir haz vcriyor. Böyle bir yaşantı, bundan haz alma, yazarın yaznıaya bağımlılığını oluşturuyor. Çalısjma ister araştırmuya dayalı, ister içten gelenlerin ya/ılması şeklinde olsun, sonunda iç kurguya gelir dayanır. Ikinci Dünya Savaşı'nı anlatan bir roman da yazsanız, sonunda kendinizin, beyninizin kurgusunu ortaya çıkaracaksınız? Kolay mı ya/.ıyorsunuz? •• Hiç kolay yazmam. Iki tiir yazar vardır. Birincisi birden patlar. Gece oturur sabaha kadar uzun bir öykü bitirir. Oiğcr tip ise, yavaş yavaş sindirerek yazar. Ben ikinci türdenim. 3 2 7 Kserini/den bira/ bahscdcr misini/.? •Ü Hayal kadar karmaşık, hayat kadar gri bir yapı kurmaya çalıştım. Romanda bir kaç karşıtlık var. Bir kaç gerilim var. Bunlardan bir tanesi izleyenle izlenen arasında. Kim kimi görüyor sorusunu soruyorum. Okurun kendisi dc bir yerden sonra, görcn yerine giriyor. Yazarın yerinde görüyor kendini. Romanızda kcndi çizimlcriniz, kendi el ya/ılarıııii' da var. Bu Türkiyc'dc daha önce gürmcdiğimiz bir tckııik. ^ Romanın iç yapısı böyle gerektiriyordu. Romanların dünyada vc Tiirkiye'dc gi dcrck kısaldığı, kitaplarııı inceldij>i bi döncmdc va^ıyorıız. Bu bir dc/avantaj mı? •• Bunun bir dezavantaj olduğunun farkindayim ama yinc aynı yanıtı tekrarlayacağım. romanın iç yapısı böyle gerektiriyordu. İkinci bir roman için düşıincderini/ var mı? ^ Kafamda şöyle bir tema var: Doğa, çürümeyc ve kaosa yöneldiği haldc, bir yandan da bu kaostan ahenk, düzen yaratmaya çalüjiyor. Bu benim çok ilgimi çeken bir konu. İkinci romanım bu temanın etrafında dönebilir. M 15 1 9 9 2 S A Y I