27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Hiristo'da bir perşembe: Masanın solunda, Turhan Selçuk, İlhan Selçuk, Salih Şanver, Dündar Akünal; sağda, Yaşar Kemal, Saml Karaören ve baçyazarımız Nadir Nadi. günler, haftalar, aylar Nadir Nadi'yle geçen güzel günlerin anılarını ycniden yenidenyaşatacak bi/lerc... Ga/ctedeki odasında geçen söyleşiler; son yıllarda İ/.mir'e ve Muğla'ya yaptığımı/ gc/ınin i/lenimleri, iki yıl kadar süren Tarabya Perşembe Yemckleri, 12 MartdönenıindeYeniköy'dekievınbalkonunda geçen saatler, daha neler neler!.. Nadir Bey'in ga/eiesinin bir ya/arıydım. 1%^'dan bu yana... Ama Nadir Bey'in bir çalışanı olmaktan vok, onun güvendiği, konuşmaktan hoşlandığı bir dostu, bir arkadaşı sayiyordum kendimi. Çünkü o böyle olmasını isliyordu. Yazın, sanat konularında söyleşılerherşey önündegeliyordu. Yalnı/ bendeğildmı, Anday'dan Yaşar Kemal'e daha başka arkadaşlara kadar tüm ya/arlarla söyleşmek Nadir Bey'in çok sevdiği bir olaydı. Tarabya yemeklerindede politika, biliın. sanat, basın adanılarını çevresindcbııluştururdu. Nicegüzcl konuşmalar, niccunutıılma/anılar... Ne yapmalı bundan sonra, Tarabya yemeklerini sürdürmeli mi. yoksa Tarabya'dan bir daha geçmemeli mi? Bilemiyorum. ^ Tartışmalarımız zaman zaman sert geçmiş, ama aynı politik doğrultuda kişiler arasında sınırsız sayılabilecek bir çoğulculuk da sergilenmiştir. konu haline geldi. tşte o gün İlhan Selçuk'un müdahalesi kesin oldu ve konunun bir daha gündemegetirilmemek üzereyasaklanmasıkararlaştırıldı. Geçenlerde prostatımı aldırma kararı verdim. Ne var ki, o toplantı son toplantımı/olmuştu. Şimdi de Nadir Bey artıkyok. Benim. proslatımdan ve prostat kompleksimden arınmış, aklı başında biradam olarak Nadir Bey'in karşısına çıkmaın olanaksı/. Yaşadığımız orlamda sevincini giderek yitirdiğim yaşamımda Nadir Bey'in bıraktığı tanımlanması güç boşluğa alışabilmcm de olanaksız. 4 Toplantıya katılanların öğrenim kökenleri ve meslekleri farklı idi... Kimi kez sekiz kişi, kimi kez yirmi iki kişi idik. S A L İ H Ş A N V E R ma/dı, daha çok dinleı di. Onun dikkatlı bir dinleyiei olduğunu, arada bir yönettiği sorulardananlanuık olasıydı. Ya/arların, ekonomistlerin, sanatçıların, profcsörlerin, polilikacıların, cdebiyatçıların oluşlurduğu bu topluluk arasındaki konuşmalar, tartışmalar ba/en anılara döniişür, bazen dc giiniin olayları ü/crindc koyulaşarak esprilere neden olurdu. Yine bu perşembelerin birisinde, cıımhıırbaşkanımmn kim olaeağı koıuışıılııyor. tahminleryürütülüyordu. Biraıa İlhan Selçuk, "C'umhurbaşkanı kim olacak Nadir Bey?" dıye sordu. Nadir Nadi gülüınsedi vc "Bush olacak,"cevabınıvcrdi. Gülücüklcr, kahkahalar sofrayı bir andacanlandırdı... Bu vatansever, onurlu, saygın, uygar, alçakgöniillü insanın aramı/dan ayrılışının biiyiik ü/üntüsünü yaşıyorunı. M Ne yapmalı bundan sonra, Tarabya yemeklerini sürdürmeli mi, yoksa Tarabya'dan bir daha geçmemelimi? İBRAHİM ÇAMLI O K T A Y A K B A L Anılar /amanla canlanacak. Şimdi her şey karmakarışık. Şöyle böyle yirmi beş yıllık bir süredc yaşadıklarımız üst iiste çekilmiş fılmlcr gibi. tçlerindcn birini ya da birkaçını önc çıkarmak olası değil. Bu,ancak zamanla olacak. Geçen CUMHURİYETDERGİ25 AĞUSTOS Ben, Perşembe Toplantıları'nın pek uslu elemanlarından sayılamam. Egosantrik ve geve/e bir kişi olduğum için, olmadık tarlışmalar ba^latıp/aman/amanllhanSelçuk'un uyarıcı bakışlarına lıedef olmu^umdıır. Şaka bir yana. bu toplantılarda dı^ politikadan ic politikaya, edebiyattan felsefeye, dilbilimden tarih bilimine kadar geniş bir yelpaze ivinde çok doyurucu söyleşiler olmuşlur. Tartışmalarımı/ /.anıan /aman sert geçmiş, ama aynı politik doğrultuda kişiler arasında sınırsız sayılacak bir çoğulculuk da sergilenmi'jtir. Bu gibi ya/ılardan genellikle beklencn, anılardır. Üslubuma uygunbiriniaktarmak isterim: Ben Prostatıan "muzdaribim". Rahmetli Agop (Arad) da öyleydi. Doktorumu/ bu toplantıların devamlı katılımcılarından Gürbiiz Barlas idi. Agop ile ben, prostatla ilgili bilgi alışverişimize, nasılsa, bu konuda ciddi bir şikayeti olmayan Melih Cevdet Anday'ı da bulaştırmıştık. Konuya ilgi giderek yay Tarlh, 25. 5. 1889: Flliz Restoran'da bir p*rf«mb«; «n solda Yaşar K*mal, yanında Sami Karattran, gınlaşıyordu. Bir toplantıda baş Necdct Uğur, Sallh Şanver, Turhan S*lçuk, Agop Arad, ön planda Nadir Nadi v* İlhan Selçuk. 285 İkiyılkadarönce, birsülıgüniiidi.Telet'onda ga/eteden Sacide Hanım, "Hocam, Nadir Bey si/i perşembe günii, Boğaz/da öğle yemeğine bekliyor," dedi. Nadir Nadi bey, perşembe toplantılarını başlatmıştı. Bu toplantılar, altı ay öncesine kadar hemen hemen her perşembe günü yapıldı, toplantılara ya/ mevsimindeara verildi.altıaydır, Nadir Nadi Bey'in rahatsı/lığı nedeni ile yapılamadı. Pahalı olmayan, hi/mcti iyi, yiyeceği temiz yerlerde toplanıyorduk. Kravat takma gibi, kimi giyim zorunluluğu i çindc değildik. Toplantıya katılanların öğrenim kökenleri ve meslekleri farklı idi. Doktorvardı.avukat vardı, maliyeci vardı, idareci vardı, siyasetçi vardı, asker vardı, ga/eleci ve ya/arlar çoğunlukta bulunuyordu. Kimi kezsekiz kişi, kimi ke/yirmiiki kişi idik. Toplantılar içerık yöniinden ya da biçim yöniinden programlı değildi. Siyaset ve sanat konuşıılur. ticaret ve kazanç konuşıılma/dı. Hepimi/ konuşmak isterdık, bıçım yöniinden konıışma yöneticisi seçıııe gırişimimi/ başarısız kalmıştı. Komışma/dık. sohbel ederdik, işyeri masasında değıl. içki masasında bıılunuvorduk. Nadir Nadi, ölçülü içer, a/ yemek yer: dinlemeyi konuşmaya yeğler, bir görüşe katılmadığını. görüşü öne sürenin soncümlesini yineleterek,pek zarifbelli ederdi. Nadir Nadi Bey'le ga/etenin mali danışmanı olarak on yıl çalıştım. yıllarca da perşembe toplantılarma katıldım. Ne iş ne de içki masasında, bir kimseye, Nadir Nadi Bey'in bir kı/masına bir sinirlenmesine, bir kötü sö/iine rastlamadım. Nadir Nadi, maddeden iyice uzak. ticareli ve kâr / zararı sevmeyen bir işverendi, patron değildi. İşveren de değildi! İlke ve değcr sistenıı idi, karakter biitünlüğü idi, llkir adamı idi, birNadirOkul'du. Nadir Nadi'yi sınıılı diinyadan sınırsı/ dünyaya uğuılııyoru/. Bi/ perşembeciler, ara sırada olsa, toplantılan belki sürdüreceği/. Nadir Nadi Bey'i anacağız. Ancak kesin bir şey varsa, o da Nadir Nadi'nin anısının, koydıığu değerler ve öne sürdüğü fikirlerle. gelecek kuşaklarboyuncasürüpgideceğidir. M 1991 SAYI 13
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear