27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

R A F F İ A N T I KA P O R T A K A L dı bireseri? hangi eğimlerde korunmaları gerektiğiBıraz sonra odaya ni; muhtelif bölgeHüseyin Bey'i getirlerden cıkan şadiler. Hoş beşten sonra babam elinrapların tadlarıdekieseriçıkartıp nın farklı olduHüseyin Bey'e ğunu tek tek verdı. Doğrusu öğrenınz. Yani eserın ne olduyoğun bir bilgi ğunu şımdi habirikimi istetırlamıyorum. I yen bir olayla Belki bir serakarşı karşıya mık parça idi. olduğumuzu Hüseyin Beyelini anlarız... eserin üzerinde Daha açık bir gezdirdi onun sanifadeyle, bir koki röntgenini çekileksiyoncu bilgiyordu. Düşündü, li olmalıdır, sısherhalde rengini tematik olmalısordu. Ve sonra dır, disiplinli olfikrini söyîedi. malıdır; neyin Herkesin babası ikoleksiyonunu çindüşündüklerini yaptığını iyi bilYıl 106S; HUaayln Kocabaş Izmlr'd* ben de babam için melidir. Konu düşünüyordum: Benim babam en kuvhakkında teknik, tarihi ve kültürel bilgivetlidir; en yakıştklıdır ve her şeyi en iyi lere sahip olmalıdır. o bilir. Ama şimdi bir başka insanın eHeyecanlı olmalıdır; belki de iyi bir vinde, ondan fikir alıyordu. Dışanya çıkoleksiyoncu (çünkü herkes iyi koleksikarken bu düşüncelerimi söyledim bayoncu olmak zorunda değildir), çok hebama. O da "Oğlum Hüseyin Bey heryecanlı ve şanslı olmalıdır. İnsanlarla kesten iyi bilir, onunla konuşmak bile düzgün ilişki kurabilmelidir, estetik birzevktir"demişti. zevkigenelkültürü fevkâlade olmalıdır. Esasında evin içinde iken anlamalı iTabii Kardinal Mazarin (XIV. Loudim meseleyi. O güne kadar görmediis'nin başbakanı) gibi haris olanlar şöyğim kadar eser yan yana üst üste ve iç içc le düşünebilirler: Ma/arin için en acı idi. gün ölümünden bir gün öncesiydi (1661 Hüseyin Bey yanındakilere, Portamartı) "Hayatım boyunca bu eserleri kal'a şunu da gösterin diyor; bir çekmetoplamak için ne uğraşlar verdim ve ce açılıp olağanüstü güzellikte Tophane şimdi onları terk etmek zorundayım. eserlerçıkıyordu;birbaşkaçekmeceden Gideceğim yerde onları hiçbir zaman bohemler ve daha neler, neler... göremeyeceğiın"demişti Mazarin. Evet bir koleksiyoncu idi Hüseyin İyi bir koleksiyoncu eserleri toplamak Bey; Hüseyin Kocabaş Türkiye'nin en için herhalde çok vakit ayırmalıdır. Pabüyük ve en bilgili koleksiyoneri idi. ra önemlidir, fakat çok da önemli deBen işte böyle bir evden çıkıyordum. Oğil... (insan bütçesine göre koleksiyonlağanüstübirkoleksiyoncununkoleksiculuk yapabilir.) Gerektiğinde koleksiyonlarından aynlıyordum. (Ama çok yonundan eser satabilmelidir, iyi bir koşükür, Hüseyin Kocabaş Koleksiyonu, leksiyoncu elindeki eserlerin bazılarınbugün Sadberk Hanım Müzesi'nde serdan İcurtulmak hem de ycni bir esere yer gileniyor. Ben de belki aradan 30 35 yıl ayırmak için satmasını da bilmelidir. geçtikten sonra, Sevgi Gönül Hanım ile Yoksa iyi koleksiyoncu değil, ama iyi birlik te bir ke/ daha görceğim o koleksibirdepocu olunur. Bu heyecanlar insanyonu). ların ruhunda binlerce yıldır vardır. SaO günlerin Türkiyesi'nde "koleksihip olma duyguları bu ihtirasları kuvyoncu" sözcüğü, doğrudan Hüseyin vetlendirir. Kocabaş için kullanılırdı. Hem de görMüzelerde de böyledir, özellikle Batı me duyusundan mahrum olan biri iülkelerinde. Onlarda birer koleksiyonçin...LeonardoDaVinci,insanlanngörcudurlar. Güzel bir esere sahip olmak ime duyusunun diğer dört duyudan daçin yarışırlar. Ve o eseri koleksiyonlarıha üstün olduğunu savunur ve ilave ena kattıklarında, büyük bir haz duyup, der; " I ad ve koku duyuları kalıcı değilyenilerini aramaya koyulurlar. dirler." Ama dığer yandan, Avrupa'da zengin şarap koleksiyonları olduğunu Ülkemıze baktığmı/da, Hüseyin Kobiliriz. Koleksıyonculuk tarıhıne baktıcabaş'ların ardından günümüzde bu ğımı/da şarap koleksiyonculuğunun kervana.bırçok koleksiyoncunun katılfevkâlade önemli olduğunu anları/. Bıdığını görüyoruz. raz dikkatli incelediğimizde de bakın Gönül, eser toplamakla, koleksıyon nelerle karşılaşabiliriz: Şarapların hanyapmak arasındaki farkın her mcraklı gi usulde ve rutubet derecelerinde ve tarafındanıyiceanlaşılmasınıdiler. ^ CUMHURİYET0ERSİ23HAZİRAN1991SAYI27I Eser toplamakla koleksiyoncu olunmaz I stanbul'da sıcak bir yaz günü idi. Yaz tatillerinin bir bölümünü babamın dükkânında geçirirdim. O tarihlerde yaz aylarını Yeşilköy'de geçirmemize rağmen dükkâna gitmek bana keyifverirdi. Sıcağı iyice hatırlıyorum. Çünkü ara" badan inip, taş merdi venleri çıkıp ahşap kapıdaniçerigirdiğimizde,evinsofasında müthiş bir serinlik çarpmıştı yü/üme. Daha o günlerde Air Conditionıg kavramını dahi bilmezdik. Yıl herhalde 1950'lerin ortaları olmalı. Soğuk sofadan geçip bir odaya alındık, orada bekliyoruz. Kimi bekliyoruz? Baba.m bana gelmeden önce anlatmıştı kimi görmeye geldiğimizi, ben pek inanamamıştım: "Oğlum, Hüsoyin Bey'in bılgisi sonsuzdur;onuntccrübesi müthiştir, zevkı pek çoktur. Hele koleksiyonlan olağanüstüdür. Şimdi seni ona götüreceğim, şu elimdeki eser hakkında fikrini alacağım. Ama sakın şaşma Hüseyın Bey şimdilerde görmüyor, kör. Şekcr hastaliği onu kör etti. Ama bütün bunlara rağmenoellerıile tanır eseri; onu anlar ve bı/c doğrusunusöyler." İnanamamıştım, babam olağanüstü bir olaydan söz edıyordu. Görmcyenbiri nasıl anlarHUaeyln Kocabas'ın Nlşantaş'ındakl "milza •v'Mncton bir köş»: Şlmdllar dı, nasıl tanır r d«, Kocabaş'ın kolsksiyonu Sadbark Hanım MUzaai'nln çatısı altında.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear