27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

DOGADA YASAM H A L D U N A Y D I N G Ü N Tatil, çocukla da tatildir aslında Ne olursa olsun, giineydeydik; Akdeniz'i görebiliyorduk, dostların arasındaydık... Zorlu bir dağ gezisinden daha fazla yorulsak da bunun bir anlamı vardı; inat ede ede, bebeğimizle gezmenin inceliklerini öğreniyorduk. olculuklara çıkmak her zaman evde oturmaktan daha zor, daha yorucu ve daha tehlikelidir. Ama her çıkılan yolculukta kendimizi, beraberimizdeki insanları ve çevremizi çok daha iyi tanıdığımızı düşünürüz. Yolculuklar insanların yaşam dağarcıklannı zenginleştiren deneyimlerdir. Ancak yolculuklara çıkabilmek için insanın tum koşullarının ideal olmasını beklemesi büyük hata olabilir. Çünkü yaşamın içinden birbiri ardına çıkan zorluklarla, belki de hiçbir zaman ideal koşullarda olunmayabilir. Gene de evinden ötelerin çağrısına kulak vermek gerekir. önce kendi kısıtlılıklarımızı düşünüp sonra da bu çerçevede neler yapılabileceğini soğukkanlılıkla hesaplayarak... Şeker Bayramı'ndan iki ay kadar önce B«ngi, annaslnln kucaiına kurulmuş, dotiadakl f arklı ortamlara naaıl uyutn •atlayacafrnm hAsabmı yapıyor. Y biz de böyle dUşünüyorduk. Bu uzun tatilde mutlaka bir yerlere gitmeliydik, ancak bunu o sırada sekiz aylık olan bebeğimiz Bengi'yle yapmak zorundaydık. Çocuksuz insanlar için son derece sıradan olabilecek gezimizi ince ince planlamamız gerekmekteydi. öncelikle gideceğimiz yöreye karar vermemiz gerekiyordu. Mevsim çok erken olduğu için mümkün olan en güney noktalardan biri olmalıydı. Ayrıca kalacağımız yerin yetkilileri ilk bebek ağlamasıyla bizi kapı önüne koymamalıydılar. Kaş'a, dostumuz Ufuk Güven'in oteline gitmeğe karar verdik. Kendisinden otelin en ücra odalarından birini bize ayırmasını özellikle rica ettik ve bazen otel mutfağını da kullanacağımızı belirttik. Ufuk hiçbir sorun olmadığını belirtti; zaten ağabeyi tzzet de eşi ve 11 aylık Pelin bebekleriyle geliyorlardı. Bu habere çok sevindik, Kaş'ta nesli tükenmiş bir dinazor durumuna düşmeyecektik, yanımızda kader arkadaşlarımız olacaktı. Yolculuk günü geldi çattı. Pek çok kişi gibi 12 nisan cuma akşamı ya da ertesi giln sabah erkenden yola çıkamadık. Cumartesi gündüz tembel tembel dolaşarak hızla boşalan bir Istanbul'un keyfini çıkar mağa çalıştık. Çünkü Bengi'nin gündüz 1112 saatlik bir yola dayanacak sabrı olacağını sanmıyorduk. Gece 21.45'te, normal uyku saatiyle birlikte, onu arabanın arka koltuğuna yerleştirdiğimiz özel koltuğuna koyup yolculuğumuza başladık. Arkada tombul tombul uyuyan bir bebek, devamlı ağlayan bir bebeğe oranla sürücüyü çok daha az rahatsız ediyordu. Kaş'a bir saat uzaklıkta, Gömbe yakınlarında uyanıp şaşkın şaşkın etrafına bakınmaya başladı. Termoslar, sıcak sular ve mamalarla tam teşkilat hazırdık. Birkaç küçük mola vermek zorunda kalarak sabah 8.45'te Kaş'a indik. Bu kadar küçük bir bebekle yola çıkarken insanın her türlü beklentisini evde bırakması gerekiyordu. Yoksa bir anda bir sinir yumağına dönmek içten bile değildi. Bebek arabasını ite ite akşam olunca içkili restoranların birine gidiyorduk. Eşim Sema hızla mezeleri yutup şarabından birkaç yudum almaya çalışırken ben Bengi'yi hoplatıyordum, biraz sonra da rolleri değişiyorduk. Bazen de zavallı bebek bütün bu patırdıdan bitap düşüyor ve uyuyuveriyordu. O anda piyangodan yüklü bir ikramiye çıkmış kadar seviniyorduk. Gecenin keyfi tam gelirken de ayaklarımızı sürüye sürüye otele dönmek gerekiyor du. Çünkü Bengi tatil kavramını henüz bilmiyordu, dolayısıyla da sabahlan geç kalkabileceğini kendisine anlatamamıştık. Kaldığımız Toros OtePden her gün çevre dağ ve vadilere yürüyüşler yapıldı. Katılanların büyük çoğunluğu da beni bu köşeden tanıyan, hatta bu yazılar sayesinde doğa yürüyüşlerine başladıklarını söyleyen insanlardı. Sabahlan, kucağımda Bengi ile arkalarından el sallarken düşüncelerindeki imaja ne kadar uyabildiğimi merak etmekten kendimi alamıyordum. Ne olursa olsun güneydeydik, Akdeniz'i görebiliyorduk, dostların arasındaydık. Normal bir çalışma gününden ya da zorlu bir dağ gezisinden daha fazla yorulsak da bunların bir anlamı vardı. Her şeyden önemlisi inat ede ede, bebeğimizle gezmenin inceliklerini öğreniyorduk. Bengi de değişik ortamlara uyum göstermeye en başından alışıyordu. Bilmem kaç yaşına kadar fanus içinde yetişecek bir çocuğa tahammül edemeyeceğimi düşünüyordum. Gene de döndüğümüzde olağan muayenesi için götürduğümüz doktorundan, alnındaki kocaman bir morluğa rağmen "Aferin" alınca sevinmeden edemedik. 1lerde yapacağımız başka hoş geziler için cesaretlendik. < TAMZARA TURIZM DEN •wayne vurüyü» botu 100000 •m Ceket BAYRAM PROGRAMLARI 1 K A P A D O K Y A [Ath+Dağ Bisıkletı) (Köyevınde Konaklama) T P 750 000 TL+Ulaşım Köyevı konaklama T P 750 OOO TL+Ulaşım . . Otel 1 500 000 TL (2129 HAZJRAN) K A Ş [Trekkıng+Ma«ı Yolculuk) ** Ote'l 750 OOO TL +Ulaşım (Köyevı+Çadır) T P 75G OOO+Ulaşım Beykoz M Şevket Paşa Koyu 30 km Gebze Ekıllıkavalar 20 km Her hafta sonu GUNUBİRLİK YURUYUŞLER Dağ Bisikleti KAPIDAĞ YARIMADASI 198.°°° 3 ANTALYA BOZBURUM (Köpruçay Kanyonu) 4 N İ Ğ D E 5 NEMRUTSÜPHANAHDAMARAIMİAĞRI ALADAĞLAR Erdek Bandırma Yuruyuşu Koy evınde konaklama (2426 Mayıs) 250.000. TL. Çadırda Konaklama (l2Hazlran) 200.000. TL. D E R 6 İ 1 2 M A Y I S 1 9 9 1 SAYI 2 7 0 ELfKN K B v ° k YOLAÇIŞ MERKEZIRECEP PEKER CAD K1ZILTOPRAK D 3467415 ÇILİNGOZORMANLARI Rezervasyon: (1) 151 90 64 C U M H U R İ Y E T 28
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear