27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Amlsh allelerinde evlilik yası, •rkeklerde 182O, kızlar Için ise 1618olarak benimsenmiş. Ortalama çocuk sayısı da yedl, sekiz. Kış boyu yetecek kadar ylyecek stoklayıp kuluçkaya yatıyorlar. Giysilerini kcndileri dikiyorlar; evlerinde üç ana renk hâkim: Yeşil, mavi ve kahverengi. Onlara göre bu üç renk, doğanın renkleri ve ara tonlara gerek yok! varını delmeyi başarıyor. Bazı aileler, süt firmalarının dayatması üzerine, jeneratörle çalışan otomatik süt sağma makinelerini kullanmaya boyun eğmiş. Amishler arasında sert tartışmalara yol açan bu gelişmenin, onların teknolojiye teslim olmalarını sağlayacak yenı gelişmelere öncüluk edip etmedığini zaman gösterecek. Amerikan sistemi, hem onların ilkelliklerini paraya çevırmeyi sürdurmek istiyor hem de teknoloji satarak para kazanmak. Amishlerin, günümüz dünyasında karşı çıktıkları veya reddettikleri sadece bunlar değil. Onlar, 'egemen kıiltürün sunduğu' yaşam tarzının bütununu yadsıyorlar. Amerikan eğitimini reddediyorlar. Uzun mücadeleler sonunda, Federal Hükumel'e kendı eğitım anlayışlarını kabul ettirmişler. 1972 yılında kendi okullarını kurup çocuklarını, hâkim kültürden uzak, kendi ınanç, duşunce ve yaşam felsefesine uygun yetiştiriyorlar. Amishlerin kendilerine özgü bir dilleri yok. O yüzden, yaşadıklan ulkenin dilini benimsiyorlar. Yalnız bu okullarda, çocuklara Fransızca veya Almanca şarkılar, ayinler öğretiyorlar. Çocuklar, sekiz yıl süreyle okul ve tarlada eğitiliyorlar. Okumayı, hesap yapmayı ve Amishlerin tarihini okulda, üretim bilgisini de tarlada öğreniyorlar. Sonuçta, "İyi bir çiftçi", "tyi bir insan", "İyi bir annebaba" oluyorlar. Çocuklar genellikle erken yaşta evlendiriliyor. Evlilik yaşı, erkeklerde 1820, kızlar için ise 1618 olarak benimsenmiş. Ailelerde ortalama çocuk sayısı 78... Kış boyu, yetecek kadar yiyecek stoklaytp kuluçkaya yatıyorlar. Amishler kesinlikle dışarıya kız vermi yorlar, dışarıdan kız almıyorlar. Bu konudaki katı tutumları (izleyenlerin hatırlayacağı üzere) 1980'lerin başında çevrilen ve başrolünü Harrison Ford'un ustlendiği "WiüıessŞahit" filmine de konu olmuştu. Evleri kendilerine özgü. Genellikle kendi geliştirdıklerı ev eşyalarını kullanıyorlar. Giysiltrini kendileri dikiyorlar. El sanatları, estetikten uzak bir gelişme göstermiş. Bunda, yaşamı karmaşıklaştırmama felsefesinin frenleyici etkisi olsa gerek. Eşyalar, giysiler, takılar kaba ve ilkel. Çocuklarına daha renkli, daha iç açıcı giysiler giydiriyorlar, Ama orta yaş ve üstundekiler, genellikle siyah, beyaz ve gri renklerin hâkim olduğu giysilerle yetiniyorlar. Evlerinin dışında ve içinde üç ana renk hâkim. Yeşil, mavi ve kahverengi. Onlara göre bu uç renk, doğanın doğal renkleri. Ara tonlara ne gerek var? Evlerinin içinde çiçek yok. Çiçeğin yeri bahçeymiş. Bahçelerde sebzelerle çiçekler iç içe. Eskiye bağlılıkları dini seremonilerde de kendini gösteriyor. 2030 ailenin yaşadığı her yerleşim bölgesinde bir küçük kiliseleri var. Amerika'nın diğer kliselerinde göz alan şaşaa, burada yok. Tanrı'ları ile daha yalın iletişim kuruyorlar. Onlar, her pazar kiliseye gitmek yerine, Tann'yı 15 günde bir meşgul etmenin yeterli ve gerekli olduğuna inanıyorlar. Hastalandıklarında, önce doğal yöntem ve ilaçlarından medet umuyorlar. Hastalık kendı bilgilerini aşarsa, gönullü sağlık kuruluşlarından yardım istiyorlar. Pazarda görduğümüz gençlere, 'hamburger' ve 'cola'yı da reddedip etmediklerini soruyoruz. Cevap: Yuz dolusu gulucUk.<4 RUzgar, su ve hayvan gücü dışında Amishler başka htçbir enerjl kaynagı kullanmıyor. yecek kadar kutsal görüyorlar. Bu felsefeleri de savaş karşıtı oluşları kadar eski. Yani, dünyamızın ilk bilınçli çevrecileri... Onlar için her şey doğal oimalı. Tümü çiftçilik yapıyor. Elektrik kullanmıyorlar. Dolayısıyla elektrikli araç gereçleri yok. Hayatımıza nüfuz eden radyo, televizyon, çamaşır ya da bulaşık makinesi, buzdolabı, elektrikli süpürge ve akla gelebilecek tüm diğer elektrikli ve elektronik eşyalar, onlar için, "İnsanı dünyaya bağlayan gereksiz ıvır zıvırlar". Soba ile ısınıp, kandille aydınlanıyorlar. Telefonları yok. Otomobilleri yok. Çünkü, reddediyorlar. Ulaşım ihtiyaçlarını, modelleri 300 yıl öncesine giden at arabalarıyla gideriyorlar. Uzak mesafeli haberleşmelerini ise postayla \t ıılaşımda, at üretinv C U M H U R I Y E T DERGİ 28 N I S A N de. Traktör ve benzeri ziraat aletlerini reddediyorlar. Toprağı, atlara çektirdikleri pulluklarla işliyorlar. Çiftçıliği, 1700'îerin yöntemiyle yapıyorlar. Verimli topraklar üzerinde oldukları için, sonuç almaları zor olmuyor. Üstelik, son yıllarda doğal beslenme arayışlarının hızlandığı Amerika'da, ilkel yöntemle çiftçilik yapmaları, onlara avantaj sağlıyor. Teknoloji kullanımındaki düşünceleri, iki temele oturuyor. Birincisi, dünyaya, gerekli olmayan fiziki şeylerle bağlanıp, yaşamı karmaşıklaştırmak istemiyorlar. tkincisi, eğer üretim ve yaşamda araç gereç kullanılacaksa, bunlar, doğaya uyumlu, başka toplumlarınkinden ayrı ve özgün olacak. Amerikan süt endüstrisi, kısa süre önce, Amishlerin teknoloji konusundaki du2 6 8 1 9 9 1 SAYI 25
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear