Catalog

tııristlerin en güzellerinin göğüslerini scssi/.ccokşamayıâdct edinmisü. Byblis duysa, herhalde kıskançlıktan çılgına dönerdi. Ancak Kaunos, birkralolarak kendi topraklarına böylc scrcscrpe gclcn sarı saçli Afrodit benzeri güzellerle bu kadar cilvelebmeyi hakkı olarak görüyordu. Hatta zaman zaman kara saçlı tldan gibi Dalyanlı gençlerin bedenine giripdahailerigittiğideoluyordu. Dalyan'da son zamanlarda sıklaşan, hafta sonu eğlenceleri dc kendisi için binlerce yıl sonra gelcn ilginç bir değisiklikti. Karia'nın görkemlı yıllunndun beri görmediği dans ve eğlenceyi yasıyorgibiydi. Dalyan'a yalnızca Anadolu'nun değil, dünyanın hcr ucundan bir yığın insanın gelmcsi, kentın asıl sahibi olarak Kral Kaunos'ungıırurunuokşuyordu. Ancak kral birden kentin denetiminin tamamenelindençıkmasından ve artan insan kalabalığı ilc birlikte, Dalyan'ın o gü/clim gölleri, kanalları ve kumsalının bozulmasından çekiniyordu. Bu nedenle "yumuşak turizm" sözünii seviyordu Kral Kaunos. (Zaten ince ruhu yumusak şeyler severdi). Bunu betonlaşmaya karşı, çevrcyi fazla kirletmeyen bir turizm bicimi olarak algılıyordu. Ovaya, dağların tepesinden bakmaya alışkın Kaunos için Dalyan'da sorun yalnı/ca milyonlarca yıldır kumsala gelen caretta caretta kaplumbağalarının korunması değildi. Kaunos, Köyceğiz gölünün şu ya da bu nedenle kirlenmesinın, Dalyan'ın kanallarının, aşırı ve hızlı motor kullanımı sonucu bozulmasının, arka planda luristik tesis patlamasinın getirebileceği tehlikeleri de görüyordu. Bir an, acaba"Europa'mnsarı saçlı torunları buraları hiç keşfetmeseler, ben de sessiz sakin yaşamıını siirdürseydim, dahaiyimiolurdu?"diyedüsündü. Sonra bundan vazgeçip, kendini çağın akışına bırakmaya karar verdi. Dünya küçiilmüştü. Boğa sırtında bu topraklardan karşı kıyılara giden güzeller güzeli Europa'nın torunları, şimdi yeniden buralara geliyorlardı. Ustelik bu toprakların el değmemiş gü/elliğinin değerini anlamaya başlamışlardı. Fnsan soyunun çok hilesini, çok cilvesini görmüş olan Apollon torunu Kaunos, bu "yumuşak turizm" ve "çevre koruma" ya da "özel koruma" sözlerinin altından başka bit yeniklerinin çıkıp çıkmayacağındanemindeğildi. Fakatyapacakpek bırşeydeyoktu. Dalyan, artık yalnızca bu toprakların malı olmaktan çıkmış, dünya çapmda ünekavuşmuştu. Hatta 7 Ekim 199 Tde im/alanan bir protokolle Türkler ve Almanlar, Dalyan'ın korunup geliştirilmesi için, 90 ay sürebilecek milyarlarca CUMHURİYET DEROİ 3 K A S I M D A L Y A N S O Z L U G U Dalyan Irtuzu kumsalı, danlz* ba§lanan ağzı ve arkasında yer alan göllerle eşsiz bir doğa parçası. Caretta kaplumbağalan milyonlarca yıldır bu kumsala yumurtluyor. Kumaala In«n t«kn*l*r, h«r seferlnd*, bu b«Jd«y* adını varen dalyanın kapıaından geçlyor. Byblls: Apollon'un oğlu Mıletos'un kızı Anası Maıandros (Menderes) ırmağının kızı Kyane. Elsaneye gore Byblis ıkız erkek kardeşı Caunos'a âşıktır Onun okşamalarının kardeşlik sınırını aştığını gören Caunos dehşetli kaçıp Karıa Lykıa sınırındaki antik kenti kurar Başka bir efsane, aslında Caunos'un kızkardeşine âşık olduğunu, Byblis'in bu yuzden çıldırdığını, gözyaşlarının bir pınara dönuştuğunu soyler. Caunos: Aynı efsanede adı geçen ve Dalyan dakı antık kente ısmıni veren Byblis'in erkek kardeşı, babası Mıletos gıbı bir "sürgun'dür. Lykıa'dakı benzer efsanelerde de bu ensest ılışkısı ve bu yasak aşktan kaçış teması ışlenır. Caretta: Dalyan sahillerine haziran ağustos arasında yumurtlamaya gelen kocakafa kaplumbağaların bılımsel adı "caretta caretta'dır Dalyan, Iztuzu kumsalınayapılmak istenen bir turıstık tesıs ve carettaların korunması sorunu le ünlendi. Sonunda özel Cevre Koruma Bölgetl ılan edılen Dalyan'da kıyıda tesıs yapımı yasaklandı. Şu anda günübirlik turizm uygulanıyor Strelo: Dalyan'da ılk kez "yumuşak turizm" uygulamasını denemeye çalışan ve bu yönde etkinlikler duzenleyen Alman turizm fırması AGA ve DHKD: Alman Turleri Koruma Bırliği (AGA) ve Turkıye'den Doğal Hayatı Koruma Derneğı Dalyan'dakı ofıslerinde ve kumsaldaki standlarında turıstlere kaplumbağaların yaşamı hakkında bilgi vererek carettaları korumaya çalışıyorlar. liralık bir projeye ortak imza atmışlardı. Buna göre hem çeşitli altyapı tesisleri kurulacak, hem doğa turizm dcngesi gözetilecek, hem de yöre halkınm projeye katılımı sağlanacaktı. Kral Kaunos 90 ayın 8.5 yıl olduğunu hesapladı. Demek ki Dalyan projesi şimdiden 21. yüzyıla kadar uzanıpdayanmışgibiydi... Ilık güz güneşinde şöyle bir gerindi Kaunos. Yüzyıllar ne çabuk geçiyordu! 99 milyon yıldır bu kıyılara gelip yumurtlayan carettaların dingin bilgcliğini ve insan soyunun hırslı, telaşlı yaşantısını düşündü. Biraz tedirgin oldu. Sa/.lıklardan yel gibi geçip, denizin enginliğine çıktı. Yü/ünü güneşe dönüp dedesine yakardı: "Yüce Apollon, Dalyan'ı senkoru!" •< 1991 SAYI 295 19