27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

H AYVAN DOSTLAR Suna Develioğlu « Onlar da anımsar geçmişteki mutlu günleri •• Klasik ve seçkin rıng Renaissance 'ilindiği gibi hayvanlar da bizım gibi sever, bağlanır, acı duyarlar. Hatta onlann sahiplerine karşı duydukları sevgi çok daha guçludür. Karşılıksız, katışıksız, sevginin en güzel örneği sadakat sembolü köpeklerdir. Çevremizde her gün bunun örneklerini görürüz. Bugünlerde sahibinin ardından gözyaşı döken bir >'dost"la tanıştık, onun yarasına merhetn olmaya çalışıyoruz ama nafile. Belki fizik'.el acısını bir ölcüde hafifletebiliyoruz. Ancak yureciğini dağlayan o buyük acıyı sanırım asla unutturamayacağız. Karam simsiyah bir seter kırması, ustelik çok genç. Zavallının bir hafta öncesine kadar çok mutlu bir yaşamı vardı. Orta yaşlı sahibiyle sevgi dolu bir atmosferde, sıcacık bir yuvada yaşıyordu. Yediği önunde yemediğı ardındaydı. Sakın böyle dediğimize bakıp onu Avrupa mamalarla beslenen asilzadelerden sanmayın. Evde ne pişerse ona da veriliyordu. Bütün lüksü buydu. Zaten onun için önemli olan pirzola, biftek değil, sevgiydi. Efendisi de bunu ona bol bol sunuyordu. Bu mutluluk bir süre öncesine kadar sürdu. Geçen perşembe akşamı olanlar oldu. Efendisiyle birlikte akşam yürüyüşüne çıkan Karam üzerinde dolaşan felaketten habersiz, aşina yollarda hoplaya zıplaya yürüyordu. Birden korkunç bir gürültü ve acı bir fren sesiyle irkildi. Sevgili sahibi hışım gibi gelen bir kamyonun tekerleri altında kanlar içinde yatıyordu. Bu arada kendisi de darbeden nasibini almış, yolun bir kenarına savrulmuştu. Kalçalarında dayanılmaz bir ağrı vardı, kalkamıyordu. Umut bu ya; bir süre sahibi kalkıp yanına gelir diye bekledi. Ne yazık ki sahibi çoktan can vermişti. Az sonra trafik polisi, ambülans ve birçok meraklı sardı sahibinin çevresini. Onu alıp götürdüler. Karam'ı düşünen bile olmadı. Zavalhcık soğukta dayanılmaz ağrılar içinde, yüreği yanık, soğukta sabahı sabah etti. Ağlıyor, inliyor, feryadını kimselere duyuramıyordu. Gun ağardı; gelip geçenler çoğaldı. Zavallı Karam korku ve dehşet içinde oracıkta yatıyordu. Kımıldaması imkânsızdı. Karam çaresizlik içinde bir an önce ölmeyi diliyordu. lşte tam o sırada Fatih adında sevimli bir çocuk onu görerek yardımma koştu, ona su getirdi. Yardım etmek için çırpındı. Sonunda bir çare buldu, Hayvan Sevenler Derneji'ne telefon etti. Yaralı hayvanı oraya götürebileceğini öğrendi. Nasıl götüreceğini düşünürken arabasıyla geçmekte olan genç bir hanım çocukla Karam'ı aldı; derneğin Moda'daki yerine getirdi. Orada Karam'ın ilk tedavisi yapıldı. lki gece ıstırap içinde kıvrandı, ama Tanrı'ya şükür kimse ona kötülük yapmıyordu. önüne bol bol yemek ve su konuyor, başını okşamak isteyen yumuşak eller uzanıyordu. Kötü durumda olan yalnızca kendisi degildi, onun gibi kaza geçirmiş başka bir köpek, acımasız birinden yediği tekmeyle çenesi kırılmış, gözü patlamış bir kedi, anaları zehirlenmiş minik köpek yavruları da vardı orada. Onlar kötü günleri geride bırakmışlardı. Kuşkusuz yakında Karam'ın da sızılan dinecek; yürümeye başlayacak, belki sıcak bir yuva bulacak, ama sevgili sahibini asla unutmayacaktı. Gözleri yaşlı, geçmişteki mutlu günleri daima anımsayacaktı. D B Rotring Renaissance.... kişiliğiniz §®tring 17
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear