Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
M EKTUPLARDAN Osman Senemoğlu SaitFaik Abasıyanık ile Yaşar Nabi Nayır uzenne SaitFaik'ten Yaşar Nabi'y&v İstanbul, 4.1.1936 ™ Çok aziz kardeşim. Size bu mektubumla beraber bir hikâye de gönderiyorum. Bu hikâyenin macerası biraz garip. Insan Aygün bey denilen bir zat benden bin rica ile bir hikâye istemişti. Ben de kendisine "Stelyanos Hrisopulos Gemisi" diye bir hikâye vermiştim. Yiicel mecmuasına konacaktı. Geçen hafta Ihsan Aygün beyden öğrendim ki, mecmua sahipleri yazımı kozmopolit bulmuşlar. Halbuki yazım, siz de takdir edeceksiniz ki, çok humain bir yazıdır. Ve hattâ mahallî renkli bir yazıdır. Bir adanm sakinleri Rum olmakla Türk olmamaları ve isimleri Hrisopulos olmakla insan yerine konmamaları lâzım gelmeyeceğini benden âlâ takdir edersiniz. Hâlâ ilân etmelerine ve yazımı koymamalarına karşm ben de kendilerine bir mektup yazarak bir küçük adanm balıkçılarını ve beni rahat bırakmalarını teklif ettim. Yazımı neşretmemelerini bilhassa rica ettim. Demek ki yazım mecmua sahiplerinin yahut mecmuanın karakteriyle imtizaç edemiyor ki iki aydan beri verildiği halde neşredilmiyor. Varlık'ın bu seferki nüshasına bu yazıyı behemehal koymanızı ve Yiicel mecmuasının bu suretle bir emrivaki karşısında kalıp yazımı neşretmemesini istiyorum (2). Bunu bana yapınız. Bilhassa rica ederim. Bu yazının bu nüshada çıkması benim için bir izzeti nefis meselesi olduğu kadar çok şiddetli bir arzudur da... Çünkü bu hikâye ithafiyesiz olmakla beraber yaşayan birisine ithaf edilmişti. Ve derhal ona gönderilmesi lâzımdır. Bunu benden esirgemiyeceğiniz ve bu nüshaya bu yazımı muhakkak yetiştireceğinizi bana vadediniz, çok rica ederim. Baki muhabbet ve selâm kardeşim. Kitap çıkarmaktan şimdilik sarfınazar ettim. Sait Faik Yakında "Gothar Cambazhanesi" ismindeki hikâyemi de temize çekip göndereceğim. Andr6 Gide'den yapmış olduğum tercüme hoşa gitti ise birkaç tane daha tercüme göndereyim. A Yaşar Nabi, kendisine gelçn mektuplardan hazırlayıp sunduğu Dost Mektuplar'da Sait Faik Abasıyanık'a (19091954) ilişkin bölümün başında, ünlü öykücümüzü şöyle tamtıyor: "Zamanına göre zengin sayılacak bir ailenin çocuğuydu. Adapazarı'nda geçen çocukluk yılları dışında Burgaz Adası'ndaki beyaz köşklerinin rahat hayatına bir türlü alışamamış, balıkçılar, simitçiler, boyaalar gibi küçük işçi ve esnaf arasında geçmişti daha çok ömrü. öyle büyük büyük, kalantor insanlar arasında önünü ilikleyerek oturmaktan çabucak sıkılıveren, edebiyatçıların bile ancak genç ve âvare takımıyla ilişki kurabilen, iri hatta ciddi lakırdılara karnı tok, öyle her şeyi kendine özgü, neşesi gibi öfkesi de burnunda bir adam olarak, son yıllarında hastalığının devamh kaygısı içinde, yaşadı aramızda. Ürkek bakışlı çakır gözleri güzel denemeyecek bir yüzde parıldar, halktan insanların ağzıyla konuşmaya bayılır, onlar gibi yaşamaktan hoşlanır, şöyle şiirli, masallı bir hikâye denizine oltasını attı mı pınltılı, kımıltılı hayat parçalarmm en şaşırtıcılarını sererdi düş soframıza". Şair ve yazarlığının yanı sıra yayıncılığıyla da tanınan Yaşar Nabi Nayır (1908198İ) 15 Temmuz 1933'ten ölümüjıe dek (15 Mart 1981) büyük bir düzen içinde yayımladığı Varlık dergisi ve yönettiği Varlık Yayınları 'yla özdeşleşerek de yazın tarihine adını yazdırmış bir sanat adamıdır. Şiir, öykü, eleştiri, vb. alanlarda yerli ve yabancı birçok yazarı Türk okurlarına ilk tanıtan hep Yaşar Nabi olmuştur. Türk Dil Kurumu'yla M.E.B. Tercüme Bürosu'ndaki çalışmaları da yazınsal alandaki katkıları içinde önemli bir yer tutan Yaşar Nabi'nin şairliğine küçük bir örnek "Bekliyorum" başlıklı şiirinden: "Ve ven şimdi aydmlık sabahlar bekliyorum. / Ümidi yelken gibi açarak bir gemiye / Sonsuz mesafelere doğru açılsam diye / Bir güzel gün, bir sükun, bir bahar bekliyorum." (1) Dost Mektupları, hazırlayan ve sunan Yaşar Nabi, İstanbul Varlık Yayınları, 1972, sayfa 8990. (2) Sözü geçen hikâye Varlık'ın 15 Ocak 1936 tarihli sayısında çıkmıştır. (Yaşar Nabı'nın notu.) 21