26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

M EKTUPLARDAN Osman Senemoğlu Orhan Kemal'den Fikret Otyam'a Ankara, 1957. Fikret Otyam ıle Orhan Kemal Orhan Kemal ve Fikret Otyam Bu iki yakın dosiun arasına girmeden, kendi kalemlerinden birbirlerini nasıl anlattıklannı görelinv "O canım yüreği Orhan Kemal'in, ilk ve son kez kötülük etti 2 Haziran 1970 saat 2I.15'te 'emeğine son verdi'..." Bıikulmez bir devrimci, yüce gönüllü gerçek bir halk yazan; şurdaburda işsiz kalan ırgatların, mapushane çilekeşlerinin, Uçbeş kuruş kazanan ku'çuk memurlarm, emeklilerin, çocukların, kimsesiz çocukların, iplik fabrikası kız ve delikanhlannm, iplik bıikme makinelerinin başında yorgunluktan uyuyan bebelerin, sokakları süpüren çöpçülerin, 'küçük adamlann', mavi tulumlu akıllıakılstz. uyanıkuyur emekçilerin, mahalle kabadayılarımn, kahve sakinlerinin, 'artizlik' heveslilerinin yazan Orhan Kemal'in inandığı, güvendiği, yüreğini açtığı, en sıkışık anlarında yamnda bulduğu bir arkadaşı, dostu, yürekdeşi olduysam, bu bir mutluluktur benim için. Yaşadığımız aynı kentten ekmeğim uğruna ayrılanda, O'nunla ölene dek mektuplaştık, nasip olanda buluştuk Ankara'da, lstanbul'da, son olarak Moskova'da. O'nun mektupları, hep yazmak, düşlediği 'Romancmm Romam'mn bir kesiti gibidir." Fikret Otyam "Bütün yazıları, çızileri, hatta fotoğraf çekilerine rağmen Fikret Otyam bence her şeyden önce alabildiğine yakın bir dost. Bu dostluğun rengi, kokusu, tadı var. Mesela dallarda geveze bir bulbül, güneş vurmuş pırıl pırıl bir su, yamaçlarda yansıyan çapkın bir aşk türküsü, Picasso'dan rasgele birkaç desen, hattâ Sait Faik'in Hişt Hişt hikâyesindeki Burgaz bahan yüklü taptaze bir pasaj. Fikret Otyam'la tanışalı hemen hemen on beş yıla yaklaşıyor. O zamanlar Fikret, henüz yirmilerindeydi yaşımn. Omuzunda uzun kayısıyla asılı fotoğraf makinesi, bugünkü hasmetinde olmasa da gene de bıyığı, şakası, esprisi, yer yer patavatsızlığıyla sevim/iydi. Fikret Otyam, o zaman da resim yapar, fotoğraf çeker, büyük tandanslı, dramatik romanlar tasarlar, toplum sorunlarına değinme değil, göbeğine atılma cesaretini gösterirdi. (...) Fikret'in sanatında, Fikret'in şuuru dışında, Fikret'in şuurundan müstakil olarak var olan gerçekle birlikte bizzat Fikret var. Fikret ve onun kişiyi karamsarhğa değil, aydınlığa götüren, zorla yaşama bağlayan gücti." (4.2.1967) Orhan Kemal Istanbul, 9.8.1957 Fikret, Hani şu mektubu, yazmış olmak için yazacağım, yazmaya çalışacağım ha. Yoksa şu "ölü mevsim"de değil mektup yazmak, insan dedikodu bile yapmak istemiyor, yapası gelmiyor. Ne boktan bir mevsimdir şu temmuz, ağustos ayları... Kol, kanat kınk, ruhta yıkıntı, her şeyde bir "Adam sende!" hali. Ne yazılır? Hani yazılacak insan "Fikret Otyam" dahi olsa, gene olmuyor... DÜNYA EVt'nin kapağını yaptın mı? Sana KARDEŞ PAYI gönderemedim, farkmdayım, ama göndereceğim. Gerçi Salim'den" istediğin kadar alabilirsin. Mesele o değil, imza formalitesi tabii. Bir de düşünüp düşünülmemek. Muhterem bir miktar yolladı. Bir miktar da adrese yollamış... Kitaplar o adreslere gitti. Geride daha bir yığın "sayın beleşçi" var. Kitabevlerinden bedeli karşılığı satın almaksa, malum: YAŞL Kendisine yazdım, on beş tane daha istedim. (Görüyon ya, nektüp datsız kaçıyor, zorlama... Eyisi mi gısa kesek de Aydın hevası olsun. Ne diyon?) Eşe dosta, Ihsan Ada'ya,*" firade firade selamlar. Hoşça kalın... Orhan Kemal (*) Bu mektup tanıtıcı bılgıler, F. Otyam'ın Arkadaşım Orhan Kemal ve Mektupları (Ankara, e Yayınları, 1975) adlı kıtabından alınmıştır. (**) Yayıncı yazar Salim Şengil. (***) Gazetecı yazar, eski CHP milletvekıllerınden (1957, 1960). 22
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear