23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

'Ayvansaray Konservatuvarı'ndan geriye kalan... Bir zamanlar saltanat arabalarına binip Saray'da fasıl yapmaya giden, cumhuriyet ^döneminde de Atatürk'ün huzurunda konserler veren 'Şeker Ali'lerin grubundan geriye üç beş kişi kalmış Ayvansaray'ın Lonca Mahallesi'nde... da, değişimc ayak uyduramayarak dağılıp yok olmuş. "Lonca'dan yelişen müzisyen hiçbir zaman 'beni ise alın' demez; o kendisini kabul etlirir" diye söze başlıyor Kemani Şeref Dedeoglu. Lonca'dan yetişme Şeref Dcdcoğlu'nun dedesi, "Kemani thsan Bey", ustası ise lsmail Demirci. Ve ustasıyla ilgili bir anısını aktarıyor hemen Şeref Dedeoglu: "Bir gün, Ahmet Yatman'ın konser sonrası kendisine takdirlerini bildirenlere şoyledigi şu sözler çok ilgi çekicidir: 'Sizlerin takdırlcrinize çok teşekkür ederim. Ama kanun taksimi mi dinlemek istiyorsunuz? O zaman Lonca'ya gitmeniz gerekecek!..' 'Bu sözler, Lonca'nın yerini ve önemini vurgular." "Ayvansaray Konservaluvan"nın günümüze değin yetiştırdiği ünlüler arasında Kemani thsan Efendi, Kanuni Hasan Gulmızrap, Kemani Bulbul Salih, Klarnet Şeref Özsoy, Udi Rahmi Çoşar, Kemani Civil Ali, Ritim Saz Cemal Hepgune gibi birçok sazende ve hanendeler var. Hepsi de Lonca eğitiminden geçmişlcr. Bazcn nolalı, bazen de notasız müzik eğitimi veren bu geleneksel 'konservatuvar'ı, Kemani Şeref Dedeoglu şöyle anlatıyor: "Yelenekli ogrenciler, hocalar larafından, çalacagı enslriımana göre seçilirdi. Ogrenciler hocalar içinden, bir 'baba' seçerdi. Yani bir çeşil veli... Sectiği hoca kendisini yetistirirdi. Hocalara anadan babadan çok değer verilirdi. Hoca da ögrencUinin iyi yetişmesi için vannı yogunu harcardı. Çogunun notası vardı; ama nolalı çalanlardan daha iyi hava vardı beyinlerde... Sadi Işılay'ın ağzından bir anı anlalayım: tstanbul Radyosu'nun Galatasaray'daki binasında (Evlç Faslı'nda) fasıldan sonra, Hasan Gülmurap'ın yamna gidenler, 'Kanun bundan daha güzel çalınamaz diyerek yanaklanndan öpmüsler. Hasan Bey'in notası yoklu; ama nola bilen birçok iistadın takdirlerini kazanmıştı." Kemani Şeref Dcdcoğlu, dedesi Ihsan Bey'den söz ederken, duygusallığı bir kat daha artıyor. Osmanlı döneminde saltanat arabasının dedesini onon beş günde bir almaya geldiginı belirtiyor. Kendisinin de Adil Tonton gibi birçok ünlüye eşlik ettiğini yineliyor... "Dedem saltanat arabalannda gezmis. Padişahlara çalmış. Bolluk içindeymis. Ben de Emel Sayın'a, Muazze/ Abacı'ya, Sevim Çağlayan'a çaldım. Bizler, 'Lonca'nın son temsilcileriyiz. Çogumuz zor iş buluyoruz. Iş bulamayanlar da pazarcılıktan köftecilige kadar çeşltli işler yapıyor. Kısacası, 'Lonca'yı bizden başka bilen kalmadı." Şeref Dcdcoğlu'nun, "Lonca gelenegi bitti" demesine karşın Dedeoglu ailesinde "Lonca geleneği" sürüyor... "Ben çocuklarımın çalgıcı olmasını istemedlm; ama şu an ikisi kanun, biri yaylı tambur, en kiiçügü de klarnet çalıyor. Hepsinin muzik egitimini ben verdim." "Ziyattin Efendi'nin kahvesinin eski halini görecektiniz; muzisyenlerin evi gibiydi burası" diye söze karışıyor Ritim Saz Cemal Hepgüne. Eski sazende ve hanendelerin cigaralarının ısi karası badanayla kapanmış, eski anı fotoğrafları duvarlardan indirilmiş ve "eski günlerden", kala kala, kahvenin tabelası kalmış bir tek... Saraylara 'fasıl 'heyeti' çıkartmış Lonca Mahallesi'nde mmmmjimm'Mm Dumbullü Ismall'e ve birçok tiyatro toplulufluna kemanıyla eşlık ettıj)ını, Emel Sayın ve Zekl Müren ıçın de çaldıjjını anlatan Cemal Çınarlı, "Şu an, Lonca'da kala kala dört beş kişi kaldık, bir de kahvemizın tabelası'" dıyor "Buradaki babadan oğula geçen miizik ögreniıtıi desteklenseydi neler olıırdu neler!.. Biz yakın zamana kadar, Eğrikapı Halkevi'nde ki Halkevlcrinin buyuk destegi vardı gençleri toplar; mu/ik egilimi verirdlk. O günlerde yetiştlrdigimu bircok kişi şimdi iinlıi gazinolarda, radyo ve lelevi/yonlarda çalışıyor. Şimdi öyle mi? Yetenekli ba/ı gençlerimiz var; ama onlar da yo/laşmış mu/igin içinde eriyip gilli. Artık bizim yaşımız da kemale erdl; eskisi gibi çalamıyoruz. 'Ayvansaray Konvarvatuvan'ndan kala kala Ziyattin Efeııdi'nin kahvesi kaldı, o kadar." lşlevi neydi bu 'gayri resmi' konservatuvarın? Osmanlı döneminde Musıkii Osmani' okulunun kurulmasından önce, "Ayvansaray Konservaluvan", Lorca geleneğine uygun, ustadan çırağa, babadan oğula geçen bir sistemle TUrk Musikisi'ne birbirinden yetkin besteci ve icracılar yetiştirmiş. 1950'lilere değin işlevini sürdüren bu 'konservatuvaı" sonraki yıllar Lonca Mahallesi'nde, 'Lonca geleneğı'nı sürdüren dört beş sanatçıdan biri de rıtm saz Cemal Hepgüne Kemani Cemal Çınarlı'yı da, objektifimiz Müzisyenler Kahvesi'ni tararken, bir iskemle üzerinde kemanıyla birlikte buluverdik. Babası Hanendc Hasan... Ve Cemal Çınarlı şöyle aktarıyor Lonca seruvenini: "12 yaşımda kemani ellme aldım. Kemani Saim özsoy'dan ders aldım. Dümbüllü lsrnail'dc ve daha birçok tiyatro topluluklarında çaldım. Emel Sayın'a, Zeki MUren'e eşlik ettim. Torunuma kemani ben ögrettim. ijun an Lonca'da kala kala dört beş kişi kaldık. Bir de kahvemizin tabelası kaldı!.. Bir zamanların 'hayat okulu* "Ayvansaray Konservatuvan" artık yeni mczun vermiyor! Eski Lonca yaşamından iz bulmak, her sokak başındaki kahvelerde özcllıkle Ziyaltin Kahyaoglu'nun "Tarihi Muzisyenler Kıraathanesi"nde olası. Geleneksel 'konservatuvar'ın son temsilcileri Dedeoğlular, Tontonlar, Surgitlcr, Hepgüneler ve Çınarlılar, eski Lonca geleneklerini yaşatamasalar bile, anılarını yaşatmaya çalışıyorlar. D Erdal Yazıcı izans ve Osmanlı kültürünün iç içe geçtiği, lstanbul'un en eski ve renkli semti Ayvansaray'ın Lonca Mahallesi'nde, Osmanlı'dan günumüzcJeğin birçok ünlü müzisyen yetişmiş. Nereden mi? "Ayvansaray Konservatuvan"ndan... Bir zamanlar saltanat arabalarına binip saraylarda 'fasıl' yapmaya gidcn, cumhuriyet döneminde de aynı geleneği sürdüren; Atatürk'Ön huzurunda konser vcren 'Şeker Ali' (Ali özizmir)lerin grubundan geriyc kala kala Uç beş kişi kaldı Lonca'da. Sazende Adfl Tonlon, bunlardan biri... Bakın neler anlatıyor Adil Tonton, "Ayvansaray Konservatuvarı"na ilişkin: "Eski arkadaşlardan çok az kişi kaldı. Hali vaktl iyi olan terk edip gitti Lonca'yı. Buraların eski töresl, adabı kalmadı. Yeni yelişen nesilden yefenekli Insanlar var, ama ellerinden tu(an olmadı." B 13
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear