26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

HAFTANIN KONUĞU 'Çevre eğitimi ilkokula girecek' Çocuklartn, gelecekteki yaşama haklannı, ancak çevre konusunda bilinçli büyüklerin koruyabileceğini belirten Zeynep Arat, çevre konusuna yönelik eğitimin önümüzdeki ders yılında ilkokul kitaplarına da gireceğini söylüyor... Günsell Önal IANKARA aha oncekı göre\ yeri Devlet Planlama Teşkilatı olan \em Çe\re Genel Muduııı Ze>nep Aral'a çe\recıliğe yönelik çalışmalarının, eskı gdrevıne değin ıızanıp uzannıadığını soımoruz: • Evet. Aslında 1966'dan bu yana DPT'de çalışıyorum. 1972'de, BM tarafından düzenlenen Stockholm Dünya Çevre Konferansı için DPT'de ilk defa, ulusal bir rapor hazırladık. Q raporu hazırlayan grubun içindeydim. 1973 yılından bu yana da DPT'de, kalkınma planlannda ve programlarda çevre sektörü yer aldı. tlk kez politikalar, kurumsal yapı geliştirilmeye çalışıldı. O vakitten beri de çevre sektöründe çalışıyorum. değiliz. Tehlikeli atıklann ticareti, sınırlar ötesi transferi, bugün bütün dünyada kontrol altına alınmaya çalışılan fakat henüz başarılı olunamamıs bir konu. Onun için, sistemli yaklaşmak lazım meseleye. Sanıyorum, artık bunu yapabilecek bir birikime sahibiz. • Bu konudaki eksiklıklerimiz neler? • Kirliliğe daha çok gözlemlerimize, sergilerimize dayanarak ya da sonuçlarına, hastalıklara dayanarak karar veriyoruz. Onun yerine, muntazam bir ölçme, izleme ve denetleme mekânizmasının olması gerekiyor ki, bilimsel kararlara varabilelim. önden tahminler yapabilelim. • Eğilim açısından bir projeniz var mı? • Çevre konusuna yönelik eğitimi bu yıl, küçük ilkokul kitaplanyla başlalmak istiyoruz. Çevre eğitimi, ilkokula girecek... Daha ciddi programları da geliştireceğiz. • Çevre bilinci kazanmaları için çocuklara ne tür mesajlar vereceksiniz? • Ben çocukları çok scviyorum. Onun için de, önce büyüklere mesaj vermek i.stiyorum. O çocukların gelecekteki yaşama haklannı, insan gibi yaşama haklannı, önce biz büyüklerin komması gerekiyor. Bir Kızılderili atasözü var. Belki o bir mesaj olabilir; "Bugünku doftal kaynaklar blze alalanmızın bir ıninısı dcgil, çocuklanmıza verilmek üzere bir emanelidir" diyor. • Bızı aunlnk ycı$amınızda en çok rahatsız eden çevre kirlilikleri neler? • Ben galiba, evlerinin içi pırıl pırıl olan insanların, araba kUllüklerini sokağa dökmelerine, sokağa çöp atmalarına çok sinirleniyorum. Ama bu çok mikro bir olay. Yere tükürmcler, sümkürmelcr beni çok rahatsız cdiyor. Onun dışında, dünyanın en güzel doğa yapısına sahip olan bir ülkenin güzelliği koruyamaması üzüyor beni. • Bir kadın olarak, çevre konusunda daha duyarlı ve tiriz bir yaklaşım içinde olacağınız sö'ylenebılır mı? • Bir erkekle kadın arasında, bu konuda duyarlılık bakımından bir fark olacağını sanmıyorum çevre, bütün insanların çok duyarlı olması gereken bir konu, bir insan olarak çok duyarlı olduğumu sanıyorun \ma bir kadın olarak açıkçası, erkeklerm bt jnuda daha duyarsız olduklarını zannetmiyorum. • Daha titiz olma konusunda da aynı şekilde mi dtişünüyonunuz? • Hakbizlık etmek istemiyorum erkeklereonları bilemiyorum. Ama ben çok titizim ve çok titiz olacağını. Bu bir insanlık sorunu diye bakıyorum. Ben iste, kadınerkek farkını gözelmiyorum. öyle bir duyguya kapılmadım ben. • Bürokraside uzun yıllar b'nemli görevlerde bulunan ve su anda yöneticilik Çevre Genel Müdürlüğü'ne vekâleten atanan Zeynep Arat anlatıyor: D • 1972 yılı. çevre konusunun burokrasiye girdiği yıl özelliğini de taşıyor galiba? • Fvet. Aslında 1972 yılı, aşağı yukarı dünyada, çevrenin sistemli ele alınışının başlangıcı. Gelişmiş olan ülkelerde çevre sorunları vardı ve tedbir alıyorlardı. Ama çevre konusunun ulııslararası platformlarda ele alınması ve bütıın ülkelerin de buna paralel kendi çevre mevzuatlarını ve çevre idari yapılarını şekillendirmeleri, çevre polıtıkalarını geliştirmeleri, 1972'den sonra olmuştur. Türkiye'de de, o şekilde başladı. • Türkiye'de bu konudaki ilk adımlar belırlı olaylar sonucu rnu alılmışlı? Yoksa uluslararası duzeydeki çalışmalar içinde yer almak için mi katılınmıstı konferansa? • Biraz öyle başladı. Uluslararası düzeyde yaptırımlar getiren bir konu olduğu için, biz de kendi politikamızı geliştirmek zorundaydık. Aslında Türkiye, bir tarım ulkesi olarak her zaman doğa ile ilgili tedbirler almaya çalışmış bir ülkedir. Ama daha genel anlamda, doğainsan ilişkiMnın büıününde politika geliştirmeye, 1973'den sonra başladı. tlk milli raporumuzu, Üvuncu Dünya ülkeleriyle birlikte yaptık. Tüm bu ülkelcri, dünyayı sorumsuzca kirleten ülkelerin, sanayileşmış ulkeler olduğunu, dolayısıyla bu konudaki en katı tedbirlerin de bu ulkelerce alınması gcrektığını vurguladılar. Kalkınmaya sekte vurmadığı surece, çevre tedbirlerine oncelik \ereceklcnnı sö> lcdılcr. Turkiye de o ulkelerle aynı görüşu paylaştı. Fakat çok kısa sürede Batı'nın yaptığı hataları neden yapalım göruşü, Batı'nın tecrubesınden yararlanma görüşü hâkim oldu. • 1972'den bu yana çevre bilimci nasıl gelişti? • Çevre bılıncı yayın organları vasıtasıyla oldukça hızlı gelışti. Ama yeterli değil. Bu bir eğitim ve bilinç meselesi. Doğduğu andan itibaren, çocuğa bu bılınci doğumdan itibaren geliştire Malatya"da 1943 yılında doğan Zeynep Arat, 1965 yılında Ankara Ünlversltesl Slyasal BHgller Fakültesi Mallye ve İktlsat Bölümü'nden mezun oldu. 1966'dan 1989 mayısına kadar, Davlet Planlama Teşkllatı'nda çalışan Arat, 1968 yılında Edlnburgh Üniveraıtesl'nde, "Konut Planlaması" alanında çalıştı. 1974te ABD*dekl Vanderbllt Üolversltesl'nde, "Kalkınma Ekonomlsl" konusunda master yaptı. 1972'de Stockholm Blrleşmiş Mllletler Dünya Çevre Konferansı'na katılan Türk heyetlnde planlama temsilcisi olan Arat, 1973'ten bu yana çevre sektorunde çalıştyor. İkl çocuk annesl olan Arat, mayıs ayında Çevre Genel Müdür Veklll olarak atandı. cek daha yaygın bir cğitim programı lazım. • 1972'den bu yana çevre bılınci nusıl hep bazı sorunların ortaya çıkmasıyla oldu galiba? • Maalesef. Bir Petersberg ve bir "Varlller Olayı", olayın muhtemel tehlikesi hakkında kamuoyu oluşturulmasında çok yardımcı oldu, maalesef. Olayların tek tek Uzerine gitmek tabii bir mecburiyet. Ama tehlikeleri öncedcn karşılayıcı bir sistem kurmak gerekiyor. Tabii dünya da bunun peşinde. Biz tek başımıza geri kalmış 8
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear