Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
B A Ş K E N T G Ü N L E R İ Müşerref Hekimoğlu Dünden bugüne sanat galerileri gözlerde. 1950 seçimlerinde oy kullananlar o afişi unutamaalar. Kocaman bir el, "dur" der gibi ve bir yazı "yeter söz milletindir!" CHP iktidarına yeter demek istcyenlere güzel bir çağrıydı o afiş, hâlâ anımsanıyor. Şimdi Selçuk Milar'ı çok az görüyorum, kimi sergilerdc ya da konserlerde. Biraz içine dönük yaşıyor; ama her zaman saygın bir mimar olarak selamlanıyor. Galatasaraylı arkadaşları da okul yıllarına renk veren bir öğrenci olarak anımsıyor onu. Okulda öyküler yazıyor, okul tiyatrosuna dekorlar yapıyor. Tiyatronun aktörleri arasında var mı bilmem, ama siyasal sahnede saygınlığım hiç yitirjneyen Hasan Esat l>ık, Profesör Feridun Ergin, Büyükelçi Semih Günver de sınıf arkadaşları.. Başkentte Ihsan Cemal Karaburcak'ın da bir galcrisi var; yazık yaşamı kısa sürdü. Karaburçak'ı mor tablolarıyla anımsıyor başkentliler. O tablolardan biri de mimar karı koca Bediz ve Azml Koz'un cvinde... ^ Sevda Derbil'e Dojjuş Galerisi'ni anlatıyorum Köroglu Caddesi'nde yürürken. Orhan Peker'i anınnıyorum sevgiyle, galeriyi o yönetti umutla. Eşref Ûren'in sergisi, Turgut Zaim'in sergisi başkentlilcrin gözünü okşadı. Turgut Zaim'in sergisinde kapıda"köylulcrle karşılaştım. Merakla içeridcki tablolara bakıyorlardı, koylerindeki güzel keçiler, köylü kadınlaı, ineklerle köy duvarlardaydı. Ben de onları izliyordum çaktırmadan, birden içeri dalıverdiler, keçileri, bacılan okşayıverdiler elleriyle. Öylesine güzel, öylesine canlıydı Turgut Zaim'in resimleri. Doğuş'ta bir de Dündar Elbruz'un sergisini anımsıyorum. Demirden heykelcikler. O heykelciklerı InönU de seyretti ilgiyle. Mimar Dündar Elbruz başkente renk katan bir kişi. Orta Doğu Teknik Universitesi'nde ders veriyor, öğrencileriyle sıcak bir diyalogu var. Bankan Oleli'nin bannda davul çalıyor, cazseverlere sesleniyor, demir heykelcikler yapıyor, Meşruliyel Caddesi'nde küçük bir dükkâna gidiyor, "hoca" ile takılar yapıyor, takı sergisi açıyor. Çok hızlı yaşıyor, Oran yolunda bir trafik kazasında ölünce, başkentte büyük boşluk yaşandı gerçekten. O boşluğu yaşayanlardan biri de esı Leyla Sayar bence. Devlet Planlama'da çahşıyordu vakliyle. Bir aralık da Vakıflar Genel Müdürü. Dündar Elbruz ile siyahbeyaz türü bir evliliği var; ama sevgi ağır basıyordu sanırım. Artlsan'ın yeri Doğuş'un yaşamı da uzun değil başkentimizde. O zaman rcsim almak da saımak da kolay değil elbet. Ressamlar kişiscl sergilerini giderek çoğalttılar. Galeriler de giderek çoğaldı. Resim alanlar gerçekten resim seviyor mu, enflasyon ortamında yatırım mı yapıyor; araştırmaya değer. Gerçek resimseverler kimi sergileri seyretmekle yetiniyor artık ya da büyük özverilerle alabiliyorlar. Ancak pa/arı olmasa bu kadar çok galeri açılamaz diyenler de var. Başkent galericılığindc Artisan'ın ayrı bir yeri var bence. Clnnah Yokuşu'nun başında bir bodrumda güzel sanat olayları yaşandı yıllarca. Orhan Peker'in sergilerini, Fikrel Mualla'yı, Avni Arbaş'ı, Turan Krol'u, Sellm'i, Cihal Bürak'ı orada seyretti başkentliler. Kişısel sergilerin seyircileri arasında dönemin cumhurbaşkanının cşi Eıtıel Korulürk de yer aldı. Küçük galeri, sanatçıların da sanatseverlerin de bir uğrağı, bir durağı oldu akşam saatlerinde. GUzel söyleşiler yapıldı; güzcl olaylar yaşandı. Mimar Erlan Mescl ve eşi Bilge Mesci, hızlarını alamadılar, Cinnah'ın orlasında bir Artizan daha açlılar. Ancak Ankara'ya sığamadılar giderek. Şimdi Istanbul'da, Orlaköy'delcı. Başkent Ankara'yı özlüyorlar belki de... Ankara'dan tstanbul'a köprü kuran bir başka galeri de Nev. Köprünün ayağını, Stockholm'e kadar uzattı bu yıl. Dört sanatçımızın yapıtlarım Isveç başkentindc sergiliyor. Yaptığı işc saygı duyanların başka bir üretkenliği var kuşkusuz. Toplumdaki güzcl Üretkenliği de belirtmek istiyorum bu yazıyı sona erdirirken: Resim dalı yediveren gülüne benziyor, yeni tomurcuklar, goncalar Urüyor durmadan. Galeriler açıhyor genç kadınlar çaiışıyor, kimi sanat tarihçisi kimi arkeolog, kimi mimar, kimi işletmeci. Ama diplomaların ötesinde bir şey yapmak istiyor, başkent Ankara'ya bir güzellik katmaya çalışıyorlar. Çirkinlikler güzel bir tepkiyi oluşturacak boyutlara vardığı için belki de. Selçuk Milar'ın afişindeki kocaman el gibi dikilmek, "çirkınliğe yeter" demek istiyorlar... Söz güzelliğin demek...Pl Geçmiş yıllardakı başkent sergilerinden bır köşe: Soldan saua, şlmdilerde seramık çalışmalarını Marmarıs'tekı evınde suduren Jale Benler (Turkiye'nın Kanada eski sefiresı), Müşerref Hekımoğlu ve Haldun Dormen G aleri Urarl'ta Murat Morova'nın resimlerini seyrederken bir dans olayı yaşanıyor neredcyse! lnsan vucuduna ilgınç bir bakışı var, ilginç çizgiler belirıyor, ayrıca o çizgiler insandakı boşlukları yansıtıyor. İletişım boşluklarını. Bir denizcinin mavıye bulansa da denizi yitirmesi, bıı sevginin doruğuna çıkarken tükenmenin acı boşluğunu vurgulargibi... Kimi resimlerde yitik çizgilcri renklerin coşkusu bastırıyor, genç ressanı da bu coşkuyla yitmeden güzellikler Uretiyor belki dc. rediyoruz gözlerimi/ parlayarak. Kütahyalı çini ustası, Londra sergisine bu ördekleri de götürüp hcrkesi şaşırtacak bence. Oya Karabag'ı da scvgiyle selamlıyor başkentliler, el sanatlarımızı çok güzel sergiliyor galerisinde. Başkentin ilk galerileri Başkenl Ankara'da kaç galeri var, bilmem; neredeyse bir galeri enflasyonu! Haftada bırkaç sergi çağrısı alıyor, hangisine yetişeceğimi şaşırıyorum çoğu kcz. Sonra da seviniyorum, sanatsever bir başkentli için, seçim yapmak kolay değil artık. Hangi sergiye gideceğini kestiremiyor insan! Sevda Derbil ile yürürken Helikon Uernejji'ni anlatıyorum. Orada açılan sergileri. Eren Eyuboğlıı o galeride bir sergi açtı 1950'li yıllarda. Başkentliler guzel bır resım, birde "Eren" olayı yaşadılar. Dcrneğin kurucuları arasında Karuk tiüvenc, Bilge Karasu, Bülent Ecevlt, Rasin Arsebük de var. Ben de o yıllarda tanıdım Ecevit'i. Rasin Arsebuk, hukuk fakültesinde asistan o zaman. Paris'e gitti sonra, hukuk değıl resım çalışmalan agırtıastı, hâlâ o uğraş içinde... Galeri deyince, cn çok Milar'ı anımsanm ben. Degerli mimar Selçuk Milar'ın çağdaş galerisini. Kızılay'da Kumrular Soka^ı'ııdu güzel rüzgârlar estiren bir koşe orası. Selçuk Milar, Ankara'ya guzel çizgiler katan bir mimar olarak geçecek tarihimize. Şimdi yıkıldı, ama Bahçelievler Birinci Cadde'de başkentin en güzel evlerındcn birini yaptı. Bi? o evi de bir sanat yapıtı gibı seyreltik vaktiyle. Selahatlin Batu ve eşi, o evde gUzcl yıllar geçırdıler. Dışişlcri SOzcusü Büyükelçi fnal Batu ve kardeşi Nigar Tug çocukluklarını o güzel evin bahçesinde geçirdiler. Posta Caddesi'ndekı C'iindoğlu llanı'nda da Selçuk Milar'ın imzası var. C^lal Cundoglu da başkentin sanatsever kişılcrınden biri. Ozanlar, ressamlar, mimarlarla yakın dostluğu var. Selçuk Milar ve gü/el eşı Cündoğlu Hanı'nın üst katında oturuyorlar. Sanatçılar sotralarında buluşuyor kimi akşam. Selçuk Milar deyince, bir de afi; canlanır kimi Urart, başkenıin güzel galerilerinden biri, yöneIİCIM Nuran Terzioglu da güzel çalışıyor. Başkentlilerin gözünü genç ressamlara çeviriyor. Adını sanını bilmediğimiz çok ressamı bu galeride tanıyoru/. Murat Morova'nın sergisini Isıanbul'dan gelen bir arkadaşımla gezdik. Sevda Derbll de eski bir Ankaralı, Mithalpaşa'da yaşıyor uzun yıllar, galiba on yıl öncesine kadar. önce çocuk, sonra genç kız, sonra evli bir kadın, bir anne olarak yaşıyor. Bir caddenin larihine ve coğrafyasına tanık oluyor. Sonra o caddenin bir çocuğuyla evleniyor. Özer Derbil ülkemizin ilk ve son "Uış Ekonomik tlişkiler Bakanı", senatörlüğü de var, ama Türkiye Petrolleri'ndeki çalışmalarıyla unutulmaz bir kişi ülkemı/de. I anınmış bir hukukçunun oğlu, Profesör Siihcyp Derbil sayısız öğrenciler yetiştiren bıı hocası Aııkara Hukuk Fakullesi'nın. Mithalpaşa'da guzel biı evleıı var. Bahçesinde çiçekler, mcyve ağaçlan. Geçmiş yıllarda Yenişehir'de birçok ev ve apaılman bahçeli. Gökdelenler sonra yükseldi, çarpık kentlesmv rıedeniyle... Sevda Derbil: Çarşıdan visne almayı hâlâ içime sindiremiyorum dıyor. Evierinin bahçesındeki vişne ağaçlarını özlemle anımsıyor. Sonra da ekliyor: Bu kez sizin ya/ılannızdaki nostaljiyle geldim Ankara'ya... Oysa ben geleceğin güzel başkenline de özlem duyuyorum geçmişten sö/ ederken! "Alika"nın önünde geçmişten bugüne dönüyoruz birden. Sıtkı Olcar'ın türkuvaz ördeklerini sey Başkentin sanat yaşamında, Artizan galerısımn önemli bir yeri vardı Bir ara Kutahya'da çını çalışmalan da gerçekleştıren ressam Avnı Arbaş, bu yapıtlarım Artızan'da sergılemıştı. Fotoğrafta, Müşerref Hekımoğlu. Avnı Arbaş ve galerinın sahibesı Bılge Mescı ile bırlıkte Başkentliler, Avni Arbaş'ın birçok resim sergisini de Artızan'da izlemişlerdi 10