27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Gezici sergilerin bitmeyen çilesi Geçen yılın sonlarında İstanbul'da, "Müzelerde Koruma" adlı bir sergi düzenleyip konferans veren Onanm Araştırmaları Merkezi kuruluşundan Gael de Guichon, Siz böyle uzun bir süre dünyayı dolaşacak bir sergi yapıyorsunuz, kimbilir bu eserler geriye nasıl gelecek?" diyordu... Tarık Ersoy eçen hafta, "Muhteşem Süleyman Sergisi" yine gazetelerin gündemindeydı. Türkiye'ye gelen ABD'li milyarder ve yayınci Malcolm Forbes, bir yandan Başbakan Özal ile görüşürken. öte yandan "TürkAmerikan Dostlugu" adına, 52 metre boyundaki "Kanuni Balonu"nu uçuruyordu. Bu dev baion, Ankara göklerinden önce Londra'dakı "Muhteşem Süleyman Sergisi"nde de arzı endam etmişti. Bu arada, ABD ve lngiltere'den sonra halen Federal Almanya'da bulunan "Muhteşem Süleyman Sergisi"ndeki "bozulma" olayları konuyu, gündemin bir başka maddesinde de yaşatıyordu... Yetkililer, uzmanlar, konuştular, beyanat verdiler, açıklamalar yaptılar; ya da kimi, hiç bir şey söylemeyip sustular... çarpıcı örnek ise Almanya'dan: "Tutankamon Sergisi için bir Alman mu/esine odunç verilen tahtadan yapümış tannça heykeli, sehpasının uzerine yerleştirildikten sonra sıra, koruypcu vitrini yerleştirmeye gelmişti. Yanlışlıkla heykelin boyuna uygun olan vitrin degil de kısası konulunca heykelin başı parçalandı" diye özetliyordu olayı De Guichon. Milattan önce 13541346 yılları arasında Mısır Firavunu olan Tutankamon'un paha biçilemeyen serpuşu, binlerce yıl en ufak bir zarar görmeden kalmış ve kazılar sonucu bulununca, sapsağlam olarak müze yetkililerine teslim edılmişti. Müzede, "koruma altında" geçen 10 yıl içinde serpuşun tüyleri, değişen nem düzeyi yüzünden çürüdü, sonra da kuruyarak toz haline geldi... Böylece 3250 yıl boyunca sağlam kalmış bir kültür hazinesi 10 yıl içinde bir daha taınir edilemeyecek bir şekilde toz oluyor, anısı da fotoğraflarda kalıyordu. Tutankamon'un serpuşundan Kanuni'nin kaftanına G Sergi, "tehlike" demektir Şimdı gelın ıstersenız, biraz gerilere dönüp UNESCO'ya bağü ICCROM (Kültür Varlıklarını Koruma ve Onanm Araştırmaları Merkezi) adlı kuruluşun "&zel Projeler Miidiir Yardımcısı" Gael de Guichon'un bize anlattıklanna kulak verelim: "SergUer, sanal eserlerinin tehlikede oldugu donemlerdir... Butun sergiler, eserler için risklidir. Önemli olan, bu risklerin iyi hesaplanmasıdır. Her şeyden once, sergi için seçilen eserlerin yolculuk yapabllecek ve buna dayanabilecek eserler olması gerekir. Eserler, hasta veya zayıf olmamalıdır." Japonların titizliği İstanbul'da açtığı "Müzelerde Koruma" sergisi sırasında bize Tutankamon örneğini aktaran De Guichon, sergi salonlarında, ışık ve nemlilik oranı gibi etkenlerin ıyi hesaplanması halınde, gezici sergilere karşı olmadığını belirtiyordu. Altı yıllık bir süre içinde dünyanın birçok kentini dolaşması planlanmış "Muhteşem Süleyman Sergisi" konusunda da Guichon, "Slz böyle uzun bir sure dünyayı dolaşacak bir sergi yapıyorsunuz, kimbilir bu eserler geriye nasıl gelecek?" diyor ve ardından Japon müzeleri gibi bazı nıüzelerın eserlerini "hassaslık durumlarına göre" sadece belli süreler için verdiklerini hatırlatıyordu... Japonlar, ışığa hassas bir sanat eserini, ancak 2 aylığına ödünç veriyorlar ve bu süre sonunda, sergi bıtmemişse, eserı geri alıp bir yenisını gönderiyorlar. Guichon, bunun nedenıni, "Uzmanların o eserin dış etkenlerden ancak belli oranda zarar görebilecegine karar vermeleridir", şeklinde açıklıyordu. Guichon dış etkenlerin sanat eserleri üzerinde yaptığı zararı çarpıcı bir şekilde örneklemek için, "Kanuni Sultan Suleyman'ın kaftanının" sadece ışıktan ne kadar süreyle zarar göreceğını şöyle hesaplıyordu: "Bugiin biliyoruz ki, ışık kumaşa zarar verir. Diyelim ki, bu kaftan, Sultan'ın senede 4 defa giydigi bir toren kaftanı olsun. Biz bu torenlerin dorder saat surdugunu varsayarsak bu kaftan senede sadece 14 saat ışıktan zarar görecek ve tören haricinde karanlık bir dolapta duzenli bir şekilde duracaktı. Fakat bugun, senede 320 gun ve gunde 8 saat sergilendiği vitrinde, ışık altında kalıyor. Bu da senede 2560 saat ışıktan zarar gormesi anlamına gelir ki, kaftanın bugun, Kanuni'nin kullandıgı döneme oranla 160 kez daha fazla ışıktan etkilenmesi demektir. Topkapı Sarayı'nda ışıklandırmaya çok dikkat ediliyor; ama sergilendigi zaman basit bir matematik hesapla, sanat eserlerinin sadece ışık yuzunden nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya kaldıgını görüyoruz." D Guichon'un "Felaketler Müzesi" Geçen yılın sonlarında, Kültür ve Turizm Bakanhğı'nın tstanhul Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuvan'nda "Müzelerde Koruma" konulu sergide bu konudaki duşüncelerini aktaran Guichon, 30 ülkede sergi düzenleyip konferans vermiş bir uzman... Guichon, bu gezıleri sırasında topladığı binlerce örnek saydamı da meslektaşlannın "Felaketler Müzesi" adını verdiği çantasında taşıyor. Bu çanta,, dünyanın değışık muzelerınde bulunan ve kötü koruma, nem veya "MuhteşemSüleymanSergısTndenbirkaftan(1550lerdenkalmı) Sergıdekı kaftanlardan blrl, okslöenmlş durumda ve her an parçalanablllr ısı değişikliği gibi olumsuz etkenler yüzünden harap olmuş sanat eserlerınin saydamlarından oluşuyor. Renklerı solmuş tablo ve elbiseler, berraklığım kaybetmiş cam eşyalar, parçalara ayrılan heykeller gibi binlerce örnek içinden görülen birkaç tanesi bile, insanın içini sızlatmaya yetiyor. Gezici sergiler sırasında meydana gelen kazalarla ilgili en Kanuni'nin kaftanı mı sırada? f %:m • M t iTTTTTTtTTI ICCROM nedir? K ısa adı ICCROM olan Kultur Varlıklarını Koruma ve Onarım Araştırmaları Merkezi, 1959 yılında UNESCO tarafından kuruldu Daha sonra bağımsız bir yapıya kavuşturulan ICCROM'un, aralarında Türkıye'nın de bulunduğu 72 uyesı var. UNESCO üyesı ulkelerın verdıklen odentılerın yüzde biri ICCROM'un ana gelir kaynağını oluşturuyor. Merkezin oluşturduğu teknik kitaplıkla, üye ülkeler arasında sanat eserlerinin korunması ile ılgılı bılgilerin yayılması amaçlanıyor. Merkezi Roma'da bulunan ve her yıl toplantılar düzenleyerek kendı alanındaki uluslararası eğitimi destekleyen kuruluşun müdürlüğünü, 1981 yılından bu yana Prof. Dr. Cevat Erder yapıyor. D fam bir buçuK yıl once dunya yoıcuıufluna çıkan "Muhteşem Süleyman bergısı noen kıymetıı bir orneK Beyanı Menazılı Seferı Irakeyn adlı Kitaptan Matrakçı Masuh'un Sultanıye kentı çızımı (1537) Bozulan eserlerden bırı de aynı dönemde yapılmış olan Pırı Reıs'ın unlü harıtası 23
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear