Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
S A 6 L I K Erdal Atabek RASGELE Raif Ertem 'Sıcaktan da hastalık olur mu?' Dış ortamdaki sıcak aşırı artarsa ya da biz sıcaktan korunmayı unutarak uzun süre bu aşırı sıcağın etkisinde kalırsak "sıcak hastalıklan" belirir. Çünkü, beden ısısını düzenleyen sistemimiz işlevini yapamaz duruma gelir. Ateşin hızlı düşürülmesi deyanlıştır. Isı duzenleme mekanizmast bozulduğu için kolayca asırı ısı düşmesi olabilir. Ateşin 38.5 derecenin altına inmemesine dikkat etmeli, ısı yavaş yavaş düşurülmelidir. Durugöl'ün yorgunları ostum A. Kadir Engin'den bir mektup aidım. Ordulu avcılanmızdan. Geçen yıl Kaçkarlar'da bir gczi yapacaktık. Gerçekleştireınedik. "Bu yıl" diyor. Umanm Kadir! Mektubuna şöyle başlıyor: "Dofja sevenler! Yeşili, dagı taşı, göliin içinde yiizen balığı, süliıgü, kamışı, otu sevenler! Kaplumbagaları, minik >u kuslarını, ııiliifer çiçeklerini, kurbagaların bitmeyen senfonisini sevenler! Kvinin saçagına kunan serçeyi, güvercini arkadaş seçenler! Kapısında kazı, nrdeği, köpegi evlât bilenler! Si/edir sözüm!" Durugöl'e getiriyor sözunü. Bir süre önce 1520 kiloluk sazanların yü7düğu bir gölmüş Durugöl... Yuzlerce ördek yumurtlar, yavrıılarını büyutürmüş. Sazlar içinde binbir çeşit su kuşu oynaşır, sevişirmiş. Çevre otluklarında bıldırcınlar, çulluklar gezinirmiş... "Sivrisinek yapıyor," dernişler. "Sıtma! Kurutalım!" Eşeklerle, katırlarla, aı arabalarıyla, ökıız arabalarıyla kum taşımışlar. Doldurmuşlar gölü. Ama doğanın gücü.. Yenilgiyi kabullenmek istemiyormuş. Kumun ince olduğu yerlerden sular kabarıyormuş. Sazlar filiz veriyormuş. Çamur, bir avuç saz... Direniyormuş, Durugöl... Uzun kuzey yolcııluğuna çıkan göçnıen kuşlar uğramadan geçemiyorlarmış. Zorunluluk mu dersin, alışkanlık mı dersin?.. "Bahar günleri" diyor Sayın Hngin, "nisan aylarında, göl çevresindcn ayrılamıyorum. Goreceksiniz! Alay alay ördekler, kazlar. Cölden kalan sa/hkların iistünde tıırlııyorlar. Konuynrlar. Çok zaman konmasıyla kalkması bir olııyor... Çekiç soslcri, motor gıırıiltüleri çevre inşaatlardan gelen. Yakında bcton yıgını olacak... Kentleşiyor gol çevrcsi. lnanın bu gurultulere dc aldırmıjorlar, aldırmayacaklar. Yeter ki bir avuç su olsa, yıkanabilecekleri, içebilecekleri! Bir tııtaın saz olsa saklanabilecekleri!" Gözü bir çifte takılmış. Yeşille tekir. Eş tutmuşlar. Yuva yapacak yer arıyorlarmış. Sanki aralarında konuşuvorlarmış. "tnsanoğlu, avcı dostlarım! Yıllardır bu vadiye geliriz. Avlandığınız zamanlar bizlerle ilgileniyordunuz. Şimdi ne oldu? Tüfek atamıyorsunuz diye mi ilgilenmiyorsunuz bizlerle? Yuvamızdan ne istiyorsuiıu/? Barınağımızı niye kurutuyorsunıi7? Uzun yoldan geliyoruz. Yorgunuz. Yumurta yapacaği7, yavru çıkaracağız. Çoğalma hakkı, barınma hakkı, hatıa yaşama hakkı yalnı/ sizlere mi kaldı?." Tepesinde dolanıyorlarmış. Kentlere yönelıp, geri dönüyorlaımış. Sanki valiye, kaymakama belediyc başkamna yakınmaya pidıyorlarmış. tli boş dönüyorlarnnş. Ya da ona rtyle geliyormuş... "İnsanlarla hirlikte yaşayacaklar" diyor Sayııı Fııgin. "Alısıklar, 2530 dönüınlük bir alanı korıınıaya alahilsek? Durugöl, Dıınıgöl olsa... l falsa da... (ielip yerlesfcekler. Doslça, kardeşçe yaşayıp gidcccgiz..." Ordu Valısi, Belediyu1 Başkanı! Istersenİ7 bu düzcni kurabilirsini/!.. Bakın Edirne Valisi, V.ne; Kaymakamı, Beledıye Başkanı, diğer ycrel kurııluşlarla birlikte Kne/ Ovası'nı, (iala Ciolu'nu cski yaşamına kavuşturnıaya çalışıyorlar. Örnek bir çalışma \eriyorlar. Sİ7 de verebilirsıniz? Yardınıa ha/ır çok kuruluş çıkar! Bekliyoruz! Rasgele!.. Ü D Sıcak bitkinliği "Sıcak hastalığı"nın bir tipi de "sıcak bitkinliği"dir. Burada hastalığın nedeni beden ısısının aşırı artması değil, aşırı sıvı kaybıdır. Hastalık mekanizmalan birbirinden farklıdır. Aşırı terleme görülür. Deri sıcak çarpmasının tersine soluk, gri renkte, nemlidir. Nabi7 yavaş ve zayıftır. Bazı durumlarda nabzı fark etmek bile güçleşir. Burada dikkat edilecek nokta, kişide artan yorgunluk, halsizlik, aşırı terlemeyle birlikte iç sıkıntısı olmasıdır. Hastalığın ilk belirtileri bunlardır. Hastalıkla birlikte baygınlık duygusu, bilinç bulanıklığı, ilcrlerse bilinç kaybı görülür. Burada hastalık nedeni dolaşımın çökmesidir. Su ve tu7 kaybı nedeniyle dolaşım çöker. Eğer dolaşım yetmezliği uzamazsa durum duzelir ve sıcak carpmasına göre daha iyi sonuç alınır. Sağaltım: Sağaltımın amacı, bedenin kaybettiği su ve tuzun yerine konmasıdır. Bu aınaçla hastaya hafif tuzlu sıvılar ağız yoluyla verilir. Hastu düz ya da bası aşağıda yatmlmalıdır. Basın yüksek lutulması, başın altına yastık konması yanlıştır. Tuzlu sıvıların damardan verilmesi de gerekli olabilir. Yaşlı ve kalp yetmezliği olan hastalarda dolasımı yüklerken dikkat edilmesi gerekir. e t m± ıcaklan da hastalık olur m u ? " der ^ ^ ^ misiniz bilmcm. Olur. Sıcaktan da hastalık olur, hem üe bazen çok ciddi hastalıklar olur. "Güneş çarpması" dediğimiz olay aslında "sıcak carpması"dır. Burada sorumlu olan sıcaklıktır, ısıdır. Olayın nedeni şudur: Bedenimiz ısıyı sabit tutan bir mekanizmaya sahiptir. Çünkü biz insanlar "beden ısısı sabit" canhlanz. Beden işlevlerimiz sabit ısıda çahşır. O nedenle dc, bcdcn ısısını dış ortamdan ısı değişikliklerine karşı koruyan bir "ısı düzenleme sistemimiz" vardır. Bu sistcm, merkez binir sistemimizde bulunan bir "termoregülasyon merkezi", terlemeyle bu sistcme katılan derimiz, idrara çıkma yoluyla sisteme kalılan böbreklerinıİ7, bu değişikliklcri düzenleyen sinir ve damar sistemimizdir. Dış brlamdaki ısı artınca, Kİstem şu önlemlcrlc beden ısısını korur: Deıidc terleme başlar, deri yüzeyi damarlan açılır, bedenin bu yolla kaybettiği ısıyla birliktc ycniden alınan daha soğuk içecekler beden ısısının sabit kalmasını sağlar. Dış ortamdaki ısı azahnca bu «olayın tersi işler: Deri damarlan büzülür, terleme durur, ısı kaybı dıırdurulur. Dı> ortamdaki sıcak aşırı artarsa ya da biz sıcaktan korunmayı uııutarak uzun sııre bu aşırı sıcağın etkisinde kalırsak "sıcak hastalıklan" belirir. Çünkü beden ısısını düzenleyen sistemimiz işlevini yapamaz duruma gelir. İştc hastalık yapan duıuın budur. Yaz aylarında "sıcak hastalıkları"nın üç türıine dikkat etmcmiz gcrckir: Sıcak çarpması, sıcak bitkinliği, sıcak krampları. akla "sıcak çarpması" gelmelidir. Çünkü, bu belirtilerin arkasından "sıcak çarpması" birden bire kendini gösterir. Terlemenin azaldığı dikkati çeker. Deri sıcaktır, kırrruzıdır, kurudur. Bu belirti sıcak çarpması bakımından önemlidir. Nabız hızlanmıştır. Bir dakikada 160180'e kadar cıkabilir. Kişi sık sık solumaya başlar. Hastanın bilinci bulanır, bilincini tümüyle kaybedebilir, çırpıntılar olabilir.. Beden ısısı hızla yükselerek 4041 dereceye çıkar. Hasta bedeninin yandığı duygusu içindedir. Bu durumun çok tehlikeli olduğunu bilmck gerekir. ölüm olabilir. Geçen yaz Yunanistan'daki .sıcak hava dulgasında göıulen ölümler böyle olmuştur. Öli'm nedeni dolaşımın çökmesidir (kollaps). Beden ısısının aşırı yükselmesi, sonradan düzclen hasıalarda kalıcı beyin harabiyeti yapabilir. Alkollu olmak, sıcak çarpması olas.lığını ve daha tehlikeli hir durıımu kolaylaştınr. Sıcak havalarda ya da günün sıcak saatlerinde alkollu içki içilmesi bu nedenle çok yanlıştır. Yaşlılann bu duruma kolayca girmeleri nedeniylc daha dikkatli olmaları gerekir. Sağaltım: Sagaltımm aınacı beden ısısının normale duşurulmesidir. Hastanm hastuneye götürülmesi gerektiğı unutulmamalıdır. Eğer haslane uzaksa, hasta ıslak çarşafla, kumasluru surılmutı. beden gole, ırmağa, suya sokulmalıdır. Beden buzla da soğutulabilir. Sıcak krampları Yaz aylaıında gorulen "sıcak krampları" sıcak hastalıklannın bir tipidir. 38 dereceden yüksek havalarda aşırı fizik zorlamalar da görülür. Hastalık nedeni aşırı terlemeyle fazla miktarda tuzun kaybedilmesidir. Tu7 kaybının fazla üluşu çizgili kaslarda kramplara yol açar. ' Özellikle denizde gelebilcn kramplara çok dikkat etmek geıekir. Yüzucude panik duygusuna vc boğulmalara yol açabilir. Sporcular, ağır işçiler, 7amanında fark etmezlerse sıcak kramplarına ıığrayabilirler. Kramp en çok kollar ve bacaklarda görülür ve bu organlar kullanılamaz. Kramp geldiği zaman yapılacak ı>, bunun geçici olduğunu bilmek, paniğc kapılmamak, eğer deni/de gelirse, sırtüstü yatarak krampın geçmesini bekletnektir. Sağaltım: Sagalıımm amacı kaybedilen tuzun yerine konmasıdır. Yaz aylarında sporculara tuz tabletlen ya da tuzlu içecekler verilmesi bundandır. Hafif tuzlu sıvıların (orneğin tuzlu ayran) bu kaybın karşılanması için yeterli olduRu görıitür. Hafif tuzlandınlmış su, tuzlu peynir de tuz kaybının önlenmeunde yaıarlı olur. I 1 Sıcak çarpması Sıcakta kalan bir kişı, başağnsı, başdünmesi ve bitkinlik duymaya başlarsa hemen 17