Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ıbının Oaüanrnplln 40 yıHık yementasi Mehmel Heyrt Çakıroğlu "Elmaa Pazan"nd»ki tezgihı başında AYAKKABININ BİR NUMARALARI Dedik ya, kimi giymeye, kimi giydirmeye, kimi koleksiyon yapmaya meraklı. Kimi bütçesinden yüklüce bir harcama yapıyor, kimi milyarlar kazanıyor, devleşiyor, dünya piyasasında servet ve şöhret sahibi oluyordu. Günümüzden tam 137 yıl önce, Isviçre'nin Schönenvverd kasabasında, kilçUk bir evde özenle, tümünü cl işi olarak hazırlayıp, karısının boynuna asarak kapı kapı dolaştırdığı ayakkabıların Carl Franz Bally'ye gün gelip büyük bir servet ve şöhret getireceğini, kendisi de hesap edemezdi tabii! Şimdi dünyanın 70 ülkesinde 469 mağaza, "Bally Usta"nın adını taşıyor. llk Uretiminden 135 yıl sonra 1986'da 11 bin personeli bulunan şirketin ürctim miktarı, yıllık 5 milyon çifte ulaşmış... Dünya ayakkabı sektöründe ilk sırayı ala'n Italya'nın en yaygın mağazalar zinciri "Divarese"nin öyküsü de 187O'te Varese kasaba. sında başlamış. 1982'de "Benetton imparatorlugıT'na dahil olan Divarese'nin en önemli özelliği, her biri ayrı markalardan oluşan sekiz değişik koleksiyonu aynı mağazada satması. Divarese mağazalarının sayısı, ttalya'da 200, öteki ülkelerde 60'a ulaşmış... 50 yıldır dünyanın ayaklarını giydiren "kral"lardan biri de Fransız Roger Vivier. tngiltere Kraliçesi Elizabeth, bir zamanlann Farah Pehlevi'si, Jacqueline Kennedy'si ve kızkardeşi, Catherine Deneuve, Marlene Dietrich hep Vivier'nin bir numaralı müşterileri olmuşlar... Bazan müşteri olmak da gerekmiyor bu ayakkabılara sahip olmak için. örneğin insan, "ltalya Ayakkabıcılar Dernegi" Başkanı Massimo Scolaro'nun sevgilisi olursa, ayakkabısını köpük dolu bir kUvetin içinde gUmüş bir tepsiyle alır. Massimo'nun armağanı ve yöntemini diğer ayakkabı dernekleri başkanları uyguluyor mu bilmiyoruz; ama ltalyan ayakkabılarının her zaman "bir numara" olduğu bir gerçek! Çarığın adı kaldı... Emel Serinkaya IGAZİANTEP Btyoihı'MMd k m * n MMyatari, Mri irttlmln Aşmda, saçUn bvtçra» "BaHy Usta", fabrikalar w buyttk ım(aza dncirtori dönonıtıw MIIIH uiafbrabHntiş en eskl ayakkabı tanaMnya ayakkabı tekttrikndt llk sırayı aianlac, ttalyanlac. Mta mHyav HıtttkbkrdraleİNaakttrta batını çekan HafyaVa, 9 Mndsn faztafMuttaittMneyakm Iman çalıştyK.. Manfıanco Farra glbl yaratıcıların taçkln UnilHBfi 00 BM Içltı çalışıyoc K fl bir parçası. 25 kuruş haftalıkla başladığı "sanat"ının son temsildsi olduğunu öne sürüyor bir yandan da. Döneminin en usta "ayakkabı sanatçıları" olan Mahmut Usta, Nuri Çekiç, tsmail Kemal'den işi öğrendiğini de altını çizerek vurgulayan Nazaryan, "Sanatıma âşıgım," diyor da başka bir şey demiyor! "El işi olarak çalışıyorum. Siparişler daha agırlıkta. Ayakkabılarımın modelini kendim çizerim. Ama ba/en viırinden ya da hanımlann ayakkabılanndan modellerim çalınır. Bunu da dofjal karşılıyorum. Ha/ırludıgım ayakkabıyı, bir banımın ayağında nu/fl bir atmosferde gördügiim zaman, dünyalar benim olur," diye övünüyor Nazaryan... Nazaryan'ın vitrininde ayakkabı fiyatları, 100120 bine kadar uzanıyor. Siparişler ise, daha pahalıya çıkıyor. Ancak fiyatlar, "pazarlık payı"nı da içine alıyor... Eski başbakanlardan Menderes ve Ulusunun hanımları, bütün general ve amiral hanımları tzzet Günay'ın hanımı ve sanatçı GöDUI Yazar, Nazaryan'ın bir çırpıda aklına ge len müşterilerinden. Haftalık kapasitelerinin 50 civarında olduğunu söylerken, en büyük sorunlarının, usta bulma zorluğu olduğunu belirtiyor Nazaryan. BEYOĞLU'NUN ATÖLYELERİ Giyen kişiye belli bir statü kazandıran bütün bu ayakkabıların bir de yapımcıları vardı elbet. Yıllarca ilkel ya da gelişmiş birçok malzemeden yararlanarak değışık modeller yaratan, diken bu ustaların yerini zamanla seri Uretim yapan fabrikalar aldı. Ama ilkel atölyelerde, karınca örneği çalışan ustaların, çırakların sayısı da azıımanacak gibi değil. Bu kez, Beyoğlu'nun arka sokaklanndan birinde bir kundura atölyesine konuk oluyoruz. Atölyeye çıkan merdiven belli ki yıllardan bu yana suyla tanışmamış. (Jrküyor insan. Kapı kırık dökük: "Burada hayat yok galiba," diye düşünüyor insan. Ama kapıyı hafif itince, acı bir gıcırtıyla açılıyor. Kapının ardında sekiz kişi çaüşıyor. Gün tşığı nokta gibi. Kundura ustası Hamdi Çilingir, bu tür atölyelerin azaldığını belirterek, "Bu iş sanayileşli artık. Ama onlar bizim yaptıgımız işi yapamazlar," diyor ve 35 yıl önce babasının ustasına, "Kli senin kemigi benim," diyerek teslım ettiği işinin o günlerine dönüyor: "F.skiden okumayınca büyiıkler çocuklarını ya kunduracı ya lerzi ya da berber yanına verirlerdi. Biz de okumayınca kunduracı olduk işte." Hamdi Usta'nın yanındakiler başlarını kaldırmadan iş yetiştirmeye çalışıyorlar Göztepe'de şık bir ayakkabı mağazasının yeni sezonu için. Ellerinde çalıştıkları ayakkabının at6lye çıkış fiyatı, 35 bin liraydı Mağazadaki fiyat mı? Tahmin etmek zor değildi. Ucuz olan ne kalmıştı ki! D NAZARYAMIN AŞKI Bizdeki "bir numara"lardan birini ziyaret ediyoruz bu kez... Muhtar Nazaryan, 54 yıldan beri bu işle ugraştığını söylüyor. 1934'te ataktar Nazaryaa, kaiM ayakkabısında, sanatın u n tamsUcM oldutunu sAylOyor. ent merkazind* şöyl« Mr dolaşıreanız, mutlaka ayağı çanklı blrlyla karsılaşırsıntz Gazlantep"e. Ama çarık ustaaı bulmak, kolay değlldlr. Yuztarce yıllık çarık sanatını slmdllerde, "Elmacı Pazan" clvanndakl üç "yemenl" ustası temsll ediyor ancak... Saf dertdan yapılan yemenlnin sadece yapımının zorluğu ile uğraşmıyor yemeni ustalan, lyl darl bulmakta da büyük güçlük ç«Wyor1ar. Çünkü lyl derller, Istanbul'da deri sanayllnd* kullanılıyor. Bu n«denle Istsdlklerl ölçülerde d«riyl çok zor buluyor yemeni ustalan... Gazlantap ve clvannda, Kayserl, Nlğde v« Aksarey yörelerlnde "yemeni" diye anılan çank, Anadolu'nun tarklı bölgelerinde farklı Islmlarde anılıyor... Kırk yıllık yemenlcl M9hm»t Huyrl Çakıroğlu, mesleğln devamını sağlayabllecek eleman yetlşmemesJnden yakınarak "Çunku oyle bir meslek klüçbeş ayda öğmn/fecek gibi değlf diyor ve »oyle aürdürüyorkonusnMsını: "Bu ırmsliğl öğnnmmk İçin çok tevm»k lazım. Ama artık esklal glbl llgl görmüyor. Devfet de göz göre göre, bu aanaylnln yok olmasına aldırmıyor. Plyasada yemeni kadar dayanıklı olmasa da 60 bin llmya kadar zatılan ayakkabılar var. Yomanl Ise 3 bin llra; amagene da alıcı bulmakta zorluk çeklyoruı." Vemenllere, değlşlk laimler verlldlğlnl anlatryor Memet Usta. Çocuk yemenllarlnden küçüğüne, "metellk", llkokul çağındakller İçin olana, "küçük hasbe", 910 yaşındakller İçin olanlara da "büyük haabe" denillyormua... Büyüktor tçin olan yemenilerden 3435 numaralılanna "bastanl", 3839 numaralılanna "zengar"; 4041 numaralarına "ges", 42 numaralısına "lorto", 43 numaralısına 'kabalorta", 44 numaralıstna "üzgar", 45 numaraltsına "uluayak" danlllyormuş. "Zelber" Ise ayaklanna numaralı yemeni olmayanlar İçin özel olarak dlkilen yemenlye verllen Islm. Yemenlnin en önemli özelliğinin, glylmlnln rahat ve sağlıklı olmasından kaynaklandığını söyleyen Mehmet Usta, yemeniye en çok ilgiyl Avrupa'nın çesltII ülkelerinde çalışan Türk Isçilerinln gösterdlglnl ve özelllkle yazlan, satışlarda artış olduğunu anlatıyor. Mehmet Usta, Türklye'nln çeşitll llleıinden gelen talebl da karşıladıklannı soyluyor. 60 yaşındakl Mehmet Usta, "Biz ve M natımız başbaşayız. Son üç klsl kaldık bu koca kentte yemenlcl olarak. Blzden sonraunutulurgMer artık yemeni" diye yakınarak noktalıyor sozlerlni. D 11