Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cazda büyük isimler rekoru Neşet Ruacan ıgara sağlığa zararlı... Ama biraz cazla birliktc alınırsa, C vilamini kaybı önlenmiş olabilir. Parliament sigaralaıı, urıınlcrini tanıtım amacıyla tstanbul'da ıkı günlük ca/ konseıleri sıındu. Caza, artan bir ilgiyle sarılıyor Türkiye... Aslında geleneksel Tıırk müziğının cazla nc kadar ortak yanı olduğıı duşunulürse, Turklcrin cazı anlamada nc kadar buyuk kolaylıklara sahip oldukları çok çabuk ve çarpıcı bir biçimde ortaya çıkar. Ana tcma çalındıktan sonra yer alan soloların, Türk ımı/ıgıııde "taksim" labir edilen ve onccden ya/ılmamış, yani doğaçlama ya da emprovizasyon dediğımi/ eııstıuman sololarıyla lııçbiı farkı yok gıbi. Sadece takıp edilecek makamlar ya da modlar ca/da her parça ıçın parçanın kendine has armonik yapısı ıle belirlenir. Türk muziğinde ise solocu gencllıkle tek basına çaldığı ıçin kcndı ınukam dı/isıni islediği gibi kurabilır. Tabii, bazı geleneksel makanı di/ileri aynen uygulanabılır. Cazın gelenekseliurk mıl/iğiyle olan bu çarpıcı benzerliği, yani kısaca doğaçlamanın aldığı onem, yalnızca ulak farklarla uygulama değişiklığı gostcnyor. Bunun başında da grup emprovizasyonu gcliyor. Yanı tr%lik eden sazlar susarak veya tek bir sesten dem vurarak aı ka plana duşmüyorlar cazda. Solocunun takip ettiği armonik yapı onlarca da çalınıyor ve hatta solocuyla melodık, nlınık ve armonik komplimanlaıa gırisiliyor. Ve tabıı ki oılaya çok daha butunsel vc heyecanlı bir yapı çıkıyor. Bir Bill Kvans uçlusunu ya da Keilh Jarret grubunu, çalınan parçanın formunıı Amerıkan cazımn buyuk 1 fişlık cioktoru" Bılly Hıggıns. AKM'dekı Pdrlıament Superband konserınde, Turk ciavulcularına bupurge" derslerı verdı Bugunun caz ve rock davulcuları, supurgenın adını bıle pek bılmıyorlar Ama lyı supurge kullanan bir davulcunun modası hıçbır zaman geçmıyor Parliament Superband konserlerinde Caza artan bir ilgiyle sanlmakta olan Türkiye'de Parliament Superband konserleri, büyük isimleri, her biri bir konser dinletebilecek kapasitede solistlik vasfı olan müzisyenleri bir araya getirme rekoru kırdı. iyi bılcrek dınlersek, ca/da grup doğaçlamasının, yani "eşlikli taksim"ın nc boyutlara ulaştığını görurüz. Kendi hayal gücü, müzikal belleğı ve teori hazinesini harmanlayıp bir müzik serüvenini baslatan solocuya eşlik eden muzisyenler, ona scyahati boyunca gereklı araçları sunarlar adeta. Bazen bir bisıklct, bazen bir lokomotıf, bazen bir gemi ya da rahat bir koltuk... Tabiı burada cn önemli sey, rahmetli Ismel Sıral'ın dedığı gıbı, eslik ederken 1 solocuyu "boyamamak! Boyanacak yerler, solocunun boş bıraktığı kös,elerdir. Parliament Superband Konserleri ile AKM salonlan, Amerikan cazının ıkı buyuk "eşlik doktoru" ile tanıştı. Piyanist Hank Jones ve davulcu Billy Higgins... Cazda eşliğin ne olduğunu merak edenler bu ikı ustayı iyı dinlemeliler. Solocunun sırtına kene gıbı yapışıı. Ama kanını eınınezler. Gölge gıbi lakıp ederler, ama ışık da verirler. Bılly Hıggıns'ı en son Boston'da Pal Melheny ile dinlemıstım. Bu erkek güzelı, sıyahi, hanınıların kalbını hoplatırken bir yaıı dan da Iurk davulcularına supurge derslerı verdı konserleıinde. Bugunun caz ve rock davulcuları supıırgemn adını bıle pek bilmıyorlar; ama iyi supurge kullanan bir davulcunun modası hiçbir zaman geçmiyor. Ayrıca Higgiııs'e göre etullerı supurge ile yapmak, baget kontrolu için de son derecc faydalı. "Superband II" adıyla çalmış olan gn'bun basçısı George Mraz'ı birkaç defa Nevv York'ta dinlemıslım. Caz nıuziği, ser.elerdır armonimclodı ılışkılerınde daıma en uzak akrabahkları hedef alıp yakınlastırma idealine sadık kaklığı için enstrüman üzerinde son derece zor parıııak hareketlerinc gerek gösterir. Başka bir dcyisle, melodık dizıler, merdiven gibı sırayla dizılmis notalardan değıl, atlamalı ve geniş aralıklı yapı göslerır. Bu yuzden enstrürnanist, caz çalarken nasıl bir duate (parmaklama) kulla nacağı konusunda zorluklarla karsılaşır. Çoğunlukta sonuç, çalgıcının bizim "akrep" dediğimiz çirkın parmaklama kullanımı ile işin içinden çıkmasıdır. Iste çok ıyı klasık egıtım görmuş olan Mıaz, yakından izlendiğinde, olağanustu "duale"sıyle bıze, "Klasik ekol gören caz çalamaz!" veya tam tersı, "Ca/ calanın klasik egiıimi bozulur" dıycn bağnaz zılııüyetleıe gu?el bir ders vermiş oldu. Nitekim Parliament tarafından getırılen cazcıların tanıtıldığı video bandında, yer ycr ufak sololaı alarak ca/ askını gidernıeye çalışan amatör bir kenıancı vardı Adr It/hak Perlmaıın. Klasik kemanın en buyuk ısımlcrınden bırı... "Nt olurdu tanrım, biraz daha iyi ca/ calubilseydiın!" dıyen bir klasik dcvı!.. Basçı Dave Holland'ı Londra'nm unlü Konnie ScoM's kulubunde dinlcdiğim zaman, Miles hcnuz onu kejfetnıemişti. Sene 1967 idi ve onun kontrbasta sağ elinin ııç parmağını kullanarak nasıl çaldığını lıatırlıyorum. Kabul etmek gerekir ki Holland, kontrbasa klasik gitarın sağ elini kısmen uygulayan ilk basçılardan bıridir. Ikinci BtlSAK Festivali'ne kcndi grubuyla gelen Holland, burada butun teknik aksiliklere hedef olmuştu. Ama bu defa öyle olmadı. (."uııku nc yazık kı kımsc ıçın zaman aksıliğe bıle yelecek uzunlııkia değıldı. Ikı ara ile sunulan üç grupla her bırı bir konser dinletebilecek kapasıtede solistlik vusfı olan bu kadaı rnuzisyenin birer vesikalık lesmini çekebil dik neticede. Toplam 25 dakika çalan Ahmad Djamal grııbundan akılda kalan bir kaç kromatik dizi, ikinci gruptaki ıısta Boby Hıılıherson'ın vibrafonıına akarak anlam kazanırken, bu defa basçı Mraz'ın nefis solosıı uçuncü gruptaki Holland tarafından tanıanılanıyor, o ana kadar dayak yiycn buyuk daktilonun aslında piyano olduğu llank .loncs'un tuşesıyle belirlcniyor Higgins'in harıka sololarıyla caıılanan davullar James Moody'nın süpcr scmpatık sarkısıyla Diaııa Sehuur ıçın bıleyleniyordu. Fınalı yapan Sclıuııı çokkez lastlandığı gibı goımekö/urunu duynıa ustünluğune aktaıaıak parlıyor, beyaz sarkıcılıkla siyahlık arasıııda gilgel yapaıken bı/ yine de bira/ daha çalsaydın llank Jones demeden edemiyordıık. Konserde, "Superband adıyla çalan grubun unlu basçısı George Mraz. olağanustu "duate"sıyle, "Klasik ekol goren, caz çalamaz" ya da "Caz çalanın klasik eğıtımı bozulur" dıyen bagnaz zıhnıyetlere guzel bir ders verdı Superband ıConserleri'ne gelen bütun artıstler hakkında yazmama olanak yok; ama durum öyle gösteriyor ki şu ana kadar yapılan konscrler içinde, bu derece büyuk isimlerin bir araya gctirilme rekoru Parlıament'e verilecek gibi... Şu birkaç ay içinde, sırasıyla, tstunbııl Festivali, Bll.SAK Caz Feslivuli ve Parliament Superband Konserleri ile lslanbullu muzikseverler caza doydu! Dileğimız, Türkiye genelınde konser verilen illerin artması ve bir gün, Malatya ya da Ağrı caz festivali hakkında yazılar yazabilmck... Belki ruya görüyorum; ama F.lvin Jones ve grubunun Ağrı havalimanından doğruca "Nuh'un Gemisi" hakkında yaptıkları bestenin provası için dağa çıktıklarını vc akşamüstü konserinde Nuh tufanını Jones'in davullarından dinlcdiğımı ya/nıak ıstiyorum. Belki ruya; ama Konya'da Mevlana'yı annıa törenlerinde sa/endelerin yanına oturmuş bir Don Cherry'i bir Ornelte Coleman'ı yazmak istiyorum. Belki yine rüya; ama TV'de TRT Caz Orkestrası'nın lstiklal Marşımızın bir aranjmanını çaldığını ve arasında Falih Erkoç'un trombon solosıı yaptığını yazmak istısorum. "Dokunulmaz" ve bu yüzdcn de "ılerlemez" Tuık ıım/ığımızin ilahı icracıları olan köse yastığı kilik.li lıanıın şarkıcılarımızın uzıcık kenara çekilip yurekli genç mu/ısycnlerimi/in "eşlikli taksim'Merini yazmak istiyorum. . Belki bunlar rııya; ama insan yazı yazarken nasıl uyur, onu pek anlayamadım. Hoşçakalın. LJ 17