Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kafkasya bozkırlarından Aynalıçeşme akşamlarına Yüzyılın başında, Kafkasya steplerinin "MatmazeH, Bolşevik iktidarı altında âşık bir Barones, Aynalıçeşme akşamlarında bir piyanist Beyaz Rus... Bir Barones'in üç devri Jak Deloon akil bir Aynalıçeşme akşamıdır... "Fakirii'l Hakir Münekkid" Aslanzâde Yakub Efendi ve "Şeyhiil Fotoğrafîn" Hasdemir Ali Çelebi (Sermuharrir'den aldıkları icazetle) Samancı Ferhat sokağına iki "noslaljik hayalet" gibi süzülürler. 19. yüzyıl sonlarıdır ve Tepebaşı'ndaki "Petit Champ" ga/inosunun ardındaki yamaca tezgâh kuran Maltah ressam Preziosi, gazinodan gelen operet aryalarını dinlemekte, Haliç'i tualinde "/apl" etmektedir. Tarlabaşından Aynalıçeşme yoluyla Tepebaşı'na, oradan da ya Asmalımescit üzerinden ya da "Rejaııs" aralığından Galata'ya çıkanlar üstat Sevengil'in yüz yıl sonra yazacaklarını fısıldaşmaktadır; Naum'un Tiyatrosu'na yeni bir Italyan trupu gelmiştir ve Giuseppe Verdi'nin bir operasını "icnı" edecektir. "Nisâdan Başhânende"lcr (yani Italyanların "Prima Donna" dcdikleri) Sinyora Giuseppina Vilıno, Sinyora Luigia Badia, Sinyora Rachele Lucini gibi dünyaca ünlü sanatkârlardır. Ayrıca "muzika mıidiırü" Gaetano Valabrana, "başressam" Alessandro Merlo, "koro şefi" Salvatorc Botticelli... V Madam Valentine laskirîin ilk aşkı ve eşl Baron Konstanün von Clodftan Jurgenzkburg'tan oertye kalan tek totoöraf: Yıl 1920 ları operaya ya da baleye giderdik. Çaykovski'yi izlediğimde ağlardım. Mutlu bir çocuktıım, ama duygulandığımda ağlardrm hep. Biliyor musunuz, Don Kazaklan'nın "çar"ı Ataman de Don Afrikaft Petrovich BogayevskyL nin yeğeniyim ben. Amcam "Biitün Rusyalann Çar'ı" Nikola'nın protokolünde en önde yer alırdı. 1920'de kaçtık Rusya'dan. Amcamın özel treniyle stepleri aştık. Yine kar kaplıydı yeryüzü, çocukluğumdaki gibi. Kırım'dan vapurla geçtik lstanbul'a. lstanbulda bir gazete, kocamın öldüğünü yazıyordu. Amcam çok kalmadı Istanbul'da, Paris'te karar kıldı ve orada öldü. Zehirlenerek öldürüldü Bogayevsky; bir suikasta lcurban gitti..." Italyan seyyah F.dmondo de Amicis'in 19. ve 20. yüzyılların kesiştiği noktada "Avrupa kolonisinin WestEnd'i, zarafet ve sefa şehri" diye tanımladığı Beyoğlu, renkli keşmekeşini, çağlar boyu değişmeyen tarihsel karmaşasını ve inanılmaz cümbüşünü sürdürüyor. Yıl 1925: Pera'daki Fransa Tlyatrosu'ndi konserier varan M«owttz Orkestn» toptu haWe Ortadaki tek kadın, ptya nist valentine Taskin. Bolşoy'dan "müstafi" bir başka Rus göçmeni, Lydia Krassa Arzumanova, "bediî rak$'ın (namı diğer klasik balenin) lstanbul'a yerleşmesi için girişimlerde bulunuyor, "Rejans" lokantası "Beyaz Rus"ların cirit yeri olurken müzikli tiyatrolar "mebzul miktarda" gösteri sergiliyor... " ö n c e Tepebaşı Bahçesi'nde piyano çaldım. Beyaz Ruslar her akşam toplanır, nostaljik şarkılar söylerlcrdi. 1923'te "Rejans"ta piyanisttim. Balakaylca Orkestrası'nda çalıyordum. Kimler gelip gjtmezdi ki "ReJans"a... Sonra Sıraselviler'deki bir hastanede hizmetçilik, zengin çocuklanna dadılık, Majfc StaemM'nda her seans çabnan prvarx>1923'te yeniden evlendim, müzisyen Alexandre Taskin'le. Alexandre, 1960 yılında öldü, ama o arada, 1944'te, gitarist ve şarkıcı Todori'yle tanıştım. Bizimki gibi tükenmeyen asldar var mı hfllfl? Todori'yle birlikteyiz bugün, hiç aynlmadık. Ben A.Hisan'ndaki Ya1 Yiizyıl başında Kafkasya "1902 yılında Kafkasya'nın Grosny kasabasında doğdum. Sekiz yaşındayken Kislovotsk'a taşındık. Grosny'den belleğimde kalan tek anı evimizin önünden geçen bir atlı kızağın giderek u/aklaşan çıngırak sesleri. Ve kar. Ince ıslıklarla, döne döne, pencere ve kapı eşiklerinde, yüksek ağaçların tepelerinde savrulan kar. Yanımızdaki kilisenin kaba sakallı, gür sesli Ortodoks papazlarının yönettiği ayinlerin sesleri karda yankılanırdı. Hep bir şeyler bekler gibiydik. Hep bir şeyler.." Matmazel Valenline Verjenskaya. Barones Valenline von Clodt Jurgenzkburg. Madam Valentine Taskin. Aynalıçeşme, Samancı Ferhat Sokak, No: 33, Kat 1, No. 4 Eski ama özenli evin içinde (olması gerektiği üzre) gri bir soba ve beyaz bir kedi var. Bir de foloğraflar: Kasketi kaykılmış, ince ve yakışıklı, bakışları hülyalı bir genç subay. 1920'lere uzanan çizgiden bugüne hiç değişmeyen hüzunlü gözlerle bakan3aron Konstantin von Clod! Jurgenzkburg. Kislovotskda şato yavrusıı bir malikâne; yıl 1914'tür ve Gavrilo Princip, Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand'ı Sarajevo'da kurşunlayalı birkaç gün olmuştur. Isianbul Operet Heyeti, el ilanlarında seyircinin gürültü yapmaması için "ikaz"da bulunmaktadır. Yakub Efendi'yle Ali Çelebi, Barones'in kendi eliyle hazırladığı tatlı vişne likörünü yudumlarken bir başka fotoğrafa takılıyorlar: Rus bozkırı ve orta yerde koca bir kilise. ö n d e toplanmış bir kalabalık. Çar Nikola'nın askerleri olmalı... "Baron Konstantin'le bu kilisede evlendik. Yirmi yaşlarındaydı kocam, güçlü vc güzeldi. Çar'ın soylu subaylarından biriydi. 1920 yılında Bolşeviklerle çatışırken öldurüldü..." Fotoğraflar, sararmış ve kenarları eprimiş, anıları köriıklüyor usulca. İnanılmaz güzellikte bir genç kı/, onsekizinde, duyarlı bakışları vc dııru yuzüyle hiçbir şey anlatmaya çalışmadan öylecc uzaklara bakıyor; Valentine Verjenskaya evlenmeden birkaç gün önce... "Kislovotsk'ta piyano çalıyordum. Çok küçüktüm, ama bir Chopin çaldığımda ağlayacak kadar duyumsuyordum muziği. Akşam bm Restaunurt'da piyano çalıyorum, o şarkı söyhlyor. Tam 43 yıl oldu.. O arada mı? Pera'dakı Fransız livutrosu'ncia konserler veren Milowitz Orkeslrası'nda piyanist olarak çalıştım. Yıl 1925'tı ve Türkiye Cumhuriyeti iki yaşındaydı. 19291934 yılları arasında da lstanbul Radyosu'nda piyano çaldım. tstanbul Radyosu'nun ilk piyanisti olarak kaydım vardır. Rusya, stepler, trenler, karlar, Ortodoks kilisesinden taşan ayin sesleri çok gerilerde kaldı. Bir düş, yaalması gereken bir senaryo gibi. Zaten her birimiz kendi senaryomuzu yaşamıyor muyuz?" Gün solmuş, Pera'nın arka yakasındaki kiliselerin çan sesleri iyice yakınlaşmıştır. Yakub Efendi'yle Ali Çeiebi "kalemi ney" niyetine kullandıkları ruhsuz plastık tükenmezieri, cart çizgili bön beyaz kâğıtlan, ses almaya ve "sure(" çekmeye yarayan makinaları toparlayıp (Barones'in ince eline nazik bir busc kondurmayı da ihmal etmeyerek) Samancı Ferhat sokağına adım atarlar. Usul bir yağ i mur ipüdemektedir ve "Vakanüvis" flber Bey'in, "Sevdakâr" Çelik Bey'in, "Münevveran"dan Murat Bey'in, "Intibacı" Engin Çelebi'nin Istanbul'u yazmalarına yuz yıl \ardır. Soulie Cambaz Kumpanyası'nın "feerik ve fantasdk" balerin kızlan, Halepli Tütüncüoğlu Mihail Naum Efendi'nin Sahne sokağındaki Beyoğlu Tiyatrosu'nda gösteriler sergileyen ttalyan opera toplulukları, Dolmabahçe ve Çırağan saraylannda Verdi'nin "Madam Kamelya"sını sunan "Ehli Fennu Ma'rifet Kız Fanfart ve Bale He>'eti" elemanları (>ıllar sonra Sevengil'in kitaplarında veniden canlanmak üzere) ortalıktan çekilmiştir \lacar bestekâr Franz Liszt, Nuru Zi\a 'okaktaki loş ışıklı, dar avlulu e\de kalmamaktadır artık. Galata derler eskı Ceneviz kasabasının yüksek taş tavanlanna üç altın zincırle asılı, ipek püskullü ve sedef kakmalı lambalar alacakaranlıkta ışıldamaktadır. Ve Caâaloğlu'nun yuce katında Sermuharrir, ince uzun bacaklı, kuçılk tablalı, som ceviz masasına oturmuş. onünde işlemeü hokka takımı, bir eli şakaf ına hafifçe dayalı, diger eliııde markalı enfiye mendili, yogıın "favlon" \e "dilljans" trafiğıni göze ahp "Rejans"ta Barones'in saglıgjnu bir kadeh sarı votka içmeyi düşlemektedır... Vakit bir Aynalıçeşme akşamıdır.. Piyanist madam Valentine Taskjn, son aşkı ve iş arkadaşı şarkıcı Todori ile birtikte Anadoluhisan'ndaki Yalım Restaurant'da çalıyor.