Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
E V E K O N O M İ S İ Meral Tamer Pazarlama şirketlerinin kampanyaları * Tüketiciler, gazetelerin pazarlama şirketlerinin açtıkları satış kampanyalarından yakınıyor: Çekilişle mal dağıtılmasından ve "sabit fiyat" uygulanmamasından doğan birçok sorun var. zarlama şirketlerinin adlan geçiyor). 1'dan 34 sene önce teyp aldım. Broşürde belirtildiği halde aygıtın teypten teybe kayıt yapacak yeri yoktu. Garanti belgemle gittim, ama ilgilenmediler. 2 Yine aynı pazarlama şirketinden Nordmende IV aldım. Sesi kısılmıyordu TV'nin bir türlü. Ayrıca çift sistem dediler, tek sistem çıktı. Sesini düzelttiler, ama vaat ettikleri daha üstün kaliteli TV ile degiştirmediler. 3Pazariama'dan Demir Döküm fırının saatli olanını aldım. Bekârken kullanmadıgım için garanti süresi doldu. Evlendikten sonra kuUanalım dedik, az daha havaya uçuyorduk. Bir aygaz tüpü fırını hic kullanmasak da 1 haftada hiliyordu. Parasıyla tamir ettirdik. Epey para aldıkları halde doğru düriist olmadı. Sonra neyse, bir tanıdık bulduk. Ama bu arada hem mecburen fırını kullanıyorduk hem de acaba havaya uçar mıyız diye geceleri korkulu rüyalar görüyorduk. Tanıdıgımız hem fınnı doğru diinist tamir etti hem de karşı karşıya oldugumuz tehlikeyi bize anlattı. Megerse ocagın kafasına baglanan içerdeki döküm parçayla baglantı kuran kocaman sarı metalden sabıınu havaya fırlatacak kadar gaz çıkıyordu. Biz ana musluktan gazı kapattıgımız için zehirlenmiyormuşuz. Ama fırının içinde biriken gaz patlama noktasına gelmiş. Neyse sonuçta fırınımız da normal çalışır hale geldi. 4Pazariama'dan videoya yazılmıştam. O anüar işten atılınca vazgeçtim, ama biriken paranı ancak kampanya sonunda alabilirsin dediler. 2 yıl kampanya bitsin diye bekledim. Sonra 4 ay paramı almaya ugraştım. 10 kere Ankara'dan İstanbul'a telefon ettim. Defalarca ödemeli mektup yazdım. Binlerce lira para ve gttnlerce zaman harcadıktan sonra ancak bir tanıdıgımı aracı yaparak paramı alabildim. 5 Efendim yenilglye doymadıgımız için bu kez Pazarlama'ya yazıldık. Kısa keseyim. 25 ayda 200 bin liradan fa/la para yatınp kurada videom çıkacak diye bekledim. Bana kinue gazetede ismlm çıktıkun sonra •gel videonu aP demedi. Zamdan da haber vermediler. Aylarca bekledim. IstanhulAnkara arası telefonlar ve mektuplar yine gidip geldi. En sonunda bana dediler ki: 'Siz 237 bin lira yatırmışsınız bugüne kadar. Oysa aradan geçen zaman içinde videoya 300 bin lira zam gclmiş. Ama biz video size çıktığı zaman sizinle habcrleşemediğimiz için 80 bin liralık bir zam daha binmiş. Şimdi bu farkı öderseniz videonuzu alabilirsiniz.' Şimdi bunun adı meşru ticaret mi?" Bu iki okurumuzun açık yureklilikle yazdıkları mektupları dikkatlerinize sunuyorıız. Bu arada bu köşede aktaramadığımız pek çok mektupta, kendilerinin kampanya sonuna kadar bekletildiklerinden, ödemeleri düzgün yaptıkları halde kampanya sonunda önlerine alım güçlerini aşan ödemeler çıkartıldığından yakınan okurlarımız var. Bu okurlarımızın çoğunluğu, kampanya sonundaki yüklü ödemeyi karşılayamadıkları için o güne kadar yatırdıkları parayı "pul" olarak geri almak zorunda kalmışlar. . Bizim görevimiz bunları okurlarımıza aktarmak... Değerlendirmesini sizlere bırakıyoruz...D Et suyununda, et suyu tabletinin de besin değeri yok! Bizi telefonla ve mektupla arayan bazı hanım okurlarımız, et suyunun ve et suyu lezzeti veren etsuyu tabletlerinin besin değeri hakkında bilgi edinmek istiyorlar. Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Hacettepe Üniver8İtesl Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ays« Baysal ise, gerek etln kemiğinden elde edllen et suyunun, gerekse et suyu tabletlerinin besin değeri olmadığını belirtiyor. Prof. Baysal'dan oğrendlğlmlze göre protein açısından kıymetli olan, etin kendlsi, suyu değil. Suyu öncelikle lezzetli bir madde. Ancak etin kemiğinden et suyu elde ederken bazı hususlara dikkat edersek, et suyu kalsiyum açısından da zenginleşmiş oluyor. Etin kemiğindekl kalsiyumun et suyuna azetelerin pazarlama şirketleriyle ilgili tüketici şikâyetleri o kadar çok ki, bu mektuplann içinden zaman zaman birkaç örnek mektubu alıp, köşemize akıarıyoruz. Geçen hafta da bize gelen tüketici mektuplanndan ikisi bu konudaydı. Birinde, Ankara'nın Sincan ilçesinden İhsan Göztepe, hemen hemen tüm gazetelerin pazarlama şirketJeriyle son 56 yıl içinde başından geçenlerin öyküsünü anlatıyordu. Diğer mektup ise Izmir Güzelyalı'dan Atllla Tuygun'dan geliyordu. Atilla Tuygun, mektubunun ba^ına bir sitem de eklemiş ve "Diğer tüketici şikâyeUerinde oldugu gibi bu konuda da gazetelerin isimlerini ııçık açık yazın, meslekdaşlannızı kurumaktan vazgeçin" diyordu. Ancak basın kurulu&larında bu.konuda bizi aşan bir "centilmenlik anlaşması" var sanırız. Bu yüzden gazete ismi veremiyoruz. Ama biz okurlarımıza, "Hiçbir gazetenin pazarlama şirketinden alışveriş yapmayın" diyoruz. Çünkü taksitler başlangıçta cazip görünse bile, sonuçta çoğunlukla mal sade vatandaşın eline neredeyse en son çekilişte geçiyor ve aradan geçen zaman içindeki fiyat farkı, tüketiciden peşin olarak istendiği için çoğu kez tüketici bu işin altından kalkamıyor. O güne kadar yatırdığı parayı hiç faizsiz olarak geri almak zorunda kalıyor. Alıncaya kadar da neredeyse göbeği çatlıyor. Buna karşıhk, pazarlama şirketi o süre zarfında kendisine sıfır faizli finansman sağlamış oluyor. Şimdi mektuplara geçiyoruz. önce Atilla Tuygun'unkine kulak verelim: "Rundan 2 >ıl önce peşin parayla alamayacagımız videoyu cazip taksitlerle almak olanagı sunan Pazarlama'nın vidco kampanyasına girdim. Sabit fiyai garantisi vermeyen, üstelik aynlanlann ödedikleri parayı ancak kampanya bitim taıihi olan Eyliil 1987'de ödeyecegini bildiren bu kampanyaya şans denenen bir talih oyununa girer gibi G girdim. Bu tiir kampanyalarda 2 tür kavram birbirini tamamlar. Bunlardan biri katılım sayısı, digeri dagıtım siiresidir. Birincinin ikinciye oranı, her ay dagıtılan miktarlan belirler. Yukanda degindigim kaınpunyada bu rakamların halka bildirilmemesi ve her ay kazanan kişilerin sayısının genelde az olması ve birbirini tutmaması, kampanyaya giivenimi azalttı. Içimden bir ses, 'Kampanyaya katılanların çok büyük bir bölümü, mallarını ancak kampanyarun bitiminde alacaklar; dolayısıyla, gırdikleri fiyatın 2 mislini ödemek zorunda kalacaklar' diyordu. Böylelikle üretlci flrma ve olaya aracı olan gaıetenin pazarlama şirketi 2 yıl süreyle faizsiz kredi kullanınış oldular. Piyasada paranın maliyeti yiizde 7580'lerdeyken, bunlar sıfır faizli para sağladdar. Buna karşılık satıcı ile imzaladıgı sözleşme nedeniyle elikolu baglanmış olan tüketici, yavaş yavaş olaydan umudunu kesti, zarann neresinden dönsem kârdır diyerek kampanyadan çekildi. Ama o güne kadar ödedigi parayt ancak kampanya sonunda alabildi. Hatta o zaman da alamadı. Örnegin ben İşi çabuk farkedip 49 bin 740 lira 6dedikten sonra kampanyadan aynlmıştım. Paramın Eylül 1987'de ödenecegi vaat edildigi halde, bugün aralıgın 22'si olmasına ragmen hâlâ paramı alamadun. Para 16 kasımda vezneye geldi diyorlar, ama yok. 6 aralıkta vezneden çıkmış, ama yine yok. Benim elime bu para ne zaman geçecek acaba? Yoksa yasal yollara başvurmara mı gerekiyor?" Şimdi de Ankara Sincan'dan bize yazan thsan Göztepe'yi dinleyelim: "Gazetelerin pazarlama adı altında kurduklan şlrketlerin bana yaptıklarını size yazarak okuyuculannmn bunlardan ders çıkarmalannı ve bundan böyle dikkatli davranmalannı rica edecegim (Göztepe'nin sıraladıgı ömeklerde hemen hemen tüm gazetelerin pa gecebilmesi için kemikleri kırdıktan sonra kaynatmamız ve kaynatacağımız suya sirke ekiememlz gerekiyor. Sirke ekJenmis suda kaynatılan kırılmış kemlklerdeki kalsiyum suya geçebillyor. Prof. Dr. Baysal'ın Ifadesine göre, et suyu tabletlerinin İse hiçbir besin değeri yok. Tıpkı çoğu hazır çorbada olduğu gibi, monosodyumglftomat içeren et suyu tabletlerl üstelik bebekler ve yüksek tansiyonlu kişiler İçin zararlı bile olablliyor. Prof. Baysal, kısaca MSG olarak tanımlanan monosodyumglitomatın 03 yaş arası çocuklarda beyin hucrelerlnln gelişiminl olumsuz etkilediğini, yüksek tansiyonu olan kisilerde Ise tuz tadı vermeden vücuda sodyum glrdlğlni dile getiriyor. Prof. Baysal'ı dinledlkten sonra, sanırız para verip et suyu tableti almanın pek anlamı yok. Sadece et suyu tableti satın almak değil, evde enerji harcayıp, zahmete girip, kapkacak pisletip etin kemiğinden et suyu çıkartmaya çalışmanın da pek gereği yok. D 17