Catalog

B E L Ç İ K A D A K İ U T 0 W ÇAGDAŞ MASAL KA Hadl Uluengln BRÜKSEL tomobiller mitosturlar. James Dean, "Asi Gençlik"te, "Mercury"nin direksiyonunda ölümle yarışır. Fakir genç Ayhan Işık'a zengin kız Belgin Doruk spor "Ford"un dıreksiyonundayken âşık olur. Kennedy vurulduğunda, Jacky, "Lincoln"de yaralı kocasına sarılır. Stalin, 1 Mayıs gösterisini izlemek için "Packard" taklidi "Cayka"larla Kızıl Meydan'a gelir. Cemal Giirsel "Devrim"e biner ve otomobıl yalnız yüz metre gidebilir. Rudolph Valentino "Bugalti"siyle "Ritz"in kapısında durur. Bağdat Caddesi'nde, "Liz"in önunden 'Divan"ın önüne kadar olan butün yarışları "Mustang"lar kazanır. Gcneral Eisenhower, muzaffer ordularını "Jeep"in üstündc selamlar. Otomobiller çağdaş mitoslardır vc masaldırlar. "Bugün, otomobillerin, gotik kate geldiği kanısındayım. Yani, bilinn edilmiş, onda tamamen sihirli bir ne imajında ve kullanımında tüketilen b "Pierce Arrow". Sanki, yılbaşı gecesi New York'da çok kar yağıyormuş da sanki Broadvvay'ın ışıkları radyatörün nikelajında daha çok parlıyormuş da sanki kasketli şoför "Pierce Arrow"un kapısını açınca Marlcne Dielrichin bacaklan kürkünden önce gözükmüş. Glenn Miller da, kış gecesine nispet, "Moonlight Serenade"yi çalıyormuş. "Pierce Arrow"un yanıbaşında bir kraliyet arabası. 1936 model "Dalmler". lngiliz kraliçesi Mary'nin Limousine'i. Siyah, uzun, yüksek dörtköşc, şekilsiz, garabet. Daha çok cenaze arabasına benziyor. Sonra iki "Cadillac". lkisinin de üstü açık. Biri, 1938 model ve Roosevelt'e ait. öbürü, 1956 model ve Kennedy'nin. 1956 "Cadillac"ın çağrıştırdığı yer Feneryolu. Gazi Muhtarpaşa Korusu'na giderken sol kolda bir yapı, ilk Adanalı zenginler, Islanbullu güzel gelin ve bu kadının kullandığı spor kırmızı "Cadillac". Bir de bir şarkı: "Cumarlesi diskoteğimizden son parça. Şimdi ^arkıcılıga soyunan sarışın bomba Marilyn Monroe'dan: A Silver Uollar." "MercedcsBenz SSKL" 1933. Hölderlin şiiri kadar romantık ve Wagner muziği kadar ürkütücü. Henüz Nazizmi çağrıştırmıyor. En çok Berlin var. T\vid elbiseler giyinmiş çok yakışıklı ve çok sarışın bir adam, çok güzel ve berkülozlu sarışın bir kadının arabayi Kadın ürperiyor ve maun kaplı torpido gözünden "Luky Strike" sigara alıyor. "MercedesBenz SSKL 1933", asfaltta sessiz kayıyor. 1901 model "De Dion Bouton". Beygirleri eksik bir ada faytonu. "Vivinus" 1900, "Prunel" 1900, "Puerce" 1903, "La N e f 1906 "Renaull" 1908, "Black" 1908, "Nagan!" 1910, "Opel" 1911. Hepsi otomobilin ecdatları. Bunları sevmesi biraz zor. Evlerde saklanan ve pratik olmadıkları için de hiç kullanılamayan çok değerli antika mobilyalar gibiler. Müzenin en önemli zenginliklerinden birini oluşturan ve bir zamanlar ünü dünyayı tuttuktan sonra iki savaş arasında kaybolmuş, Belçikahların "Minerva", "Naganl", " F N " , "Excelsior", "Imperia" gibi markalarını geçtikten sonra, önünde durulması gereken ve artık yine mevcut olmayan markalar Fransız "Bugatti", "HispanoSuiza", "Panhard" ve O "Autovvorld" muzesınde otomobıller f Ingılız malı "Morgan", Fordkamyonet model T 191020 1910'lu yılların ılk Renault'larından 16 Yeryüzünün en büyük masal müzesi Bruksel'de. Belçika'nın ellinci kuruluş yıldönümu için inşa edilmiş sarayın devasa bır bölümunde, dunyanın en önemli binek otomobili koleksiyonu var. Yaratıcısı, bugün yetmiş dokuz yaşında olan Ghislain Mahy. Devamcılan da, iki oğlu, Yvan ve Hans. Mahy koleksiyonunda, ilk "özgötürgeçten" itibarcn, yaklaşık dokuz yüz otomobil nıevcut. Arabalar elli seneyi aşkın bir suredir toplanmış. Hiçbir kişisel serveti olmayan ve beş yıl öncesine kadar devletten önemli bir yardım alamayan Ghislain Mahy'nin kokksiyonu büyük güçlüklerle oluşmuş. Günduzleri çeşitli iş alanlarında çalışıp, geceleri ve hafta sonları, dört bir yandan topladığı otomobilleri kendi garajında onarmış. Bazcn, bir asilzade malikânesinde yepyeni duran "Hispano Suiza"yı edinebilmek için daha değersiz arabalarını satmış. Bazen, kaz ahırında çürüyen "Ford T"yi, sütçUnUn hâlâ kullandığı külüstür "Desoto"yu yok pahasına alrmş. Koleksiyon "prezantabl" bir duruma gelince de, kendi özel müzesım açmış. Ziyaretçilerden kesilen bilet paralarıyla yeni otomobiller edinmiş. Onarım çalışmalarını daha uygun malı şartlar altında gerçekleştirmiş. Nihayet, "devlet baba" bu eşsiz koleksiyonun kıymetini anlarruş ve Belçika başkentinin en görkemli yerlerinden birini "Autoworld" müzesini kurdurmuş. "Autoworld"un dünyadaki diğer bı zelerden farklılıgı, sadece bir mostralığı olmakla yetinmemesi. rikalanndan çıkıp on beş küsur mil; peynir ekmek gibi kapışılan, kelepir fiyaT 999 dolara satılan ve kitle üretimi teknolojisinde devrim yaratan 1927 model "Ford T'den, 2. Dunya Savaşı öncesinin Fransa'sında "Halk Cephesi" nin ve ilk deniz tatillerinin simgesini oluşturan 1935 model "Citroen 7 CV'ye; aynı savaş sonrasının ve Alman mucizesinin efsane otomobili "Volkswagen"dan, Kruşcef in medarı iftiharı ve ilk Sovyet "örnek aile arabası" "Zaporojelz"e kadar bütun harcıalem otomobiller Brüksel'de mevcut. Böylelikle görsel demokratiklik arz eden "Autovvorld", tnasallan da bir nebze gerçeğe indirgiyor. Fakat, gerçeklikleri tasavvur edilemeyecek masallar her zaman öbürkülerden daha çekici oldukları için, beni ilk cezbeden otomobil, kapıdan içeri girince soldaki, 193 i model bir binmesine yardım ediyor. Kadının dizleriıîT üstüne battaniye koyuyor. Adam, asil hareketlerle güderı eldivenlerini giyiyor ve direksiyona oturuyor. Motor belli belirsiz duyuluyor. Çok uzaktan ve açık kalmış bir pencereden Haydn gelıyor. "Mercedes", AIexanderplatz istikametınden Leipzig istikametine sapıyor. Sarışın adam, sarışın kadına, "Sevgilim, eminim Bavyera'nın havası size iyi gelecektiri' diyor. "Delahaye", Alman "Adler", "Mor "Maybach", Amerikan "Studebaker", "Packard", "La Salle", "Hudson" ve "Auburn". Bunların şarkısı ise, nostaljik ve lkinci Dünya Savaşı'nın beynelmilel pasaportu "Lili Marlene."