Catalog

zıuıs>)eoBÂe|jed |uıd |uıd 'apunuo uıse^jau. ep ıpumâ GA zıuıjdeA eoıızıB ,,UJ5! 2|U|pue>(,, aouo m\ ıısaı nq zıs |>| znjoAi|!q zıq 'zıuesjoAnÂnp ueAnB ezmıpu©^ jep e>j zmıÇİpeıAps u8}>(9ÖJ86 >(BOUV : non6 udsa 8A >)!|UIJ|S UBIO üLueuo '>|ipe joAııuejeA 9S| >|9d ç^az uaıez EOUÂV ZIUIS,,ISB|ZBJ,, uıAaâ jau, zıs \y n£ UBIO uıse>) ^BOUV JOZ jssıu J8A JBJB» 9Z|s j;i!qeuep ap ı>|dz B|ZEJ ep eA IOUBIBA B|ZBJ zıuıszBquaznp BIZBJ >JO5 ep | ;i!qp p | | J p I | J J BA 5 A ö B|ZEj ))o5 eA zıs jznunpjnıgö U9|i BIZBJ IS| jnjspp zıua>|seuj aıs| :rjz «A 61 g pı Şpı , , | | , oAejg zıuıpeıue ueıueu,, nunŞnpıo ,,jB|ruos >|n.ıno,, 'uıu .Ji>|8ja6 zjLueaııe j n ^ e ââ i azjs ep eu;A I B ^ B J uıpı6 BAELUJB ye\ \y\ e A 6 A IJBISBPB^JB ZI>( BJIS BJV UIABLUIO ,,|esu!Aaq,, ep jepe>| nq 'UJIUBQ jıq Bznun|o>| uapunınp |aqo|sj ^^BOB|nq ILU IUISIAI uapzıs jiuesad |n>(snuj i,nıu >|oA jaqei| Jiq |iA nq uapunınpo |a A ısaıaseıu >ii|ue>ıeq 'IISBN :ISBJB 81 an £ l BUJLUB ep |BZQ UIABS i\w !peaıse|U!S9>| A jUjpa IUBA9P 8|Agq deıı :zıuıs | ) | ız|uıpu9>( BUBABH (eqne6 ıpeıuıeA BZIUBJB^ >ıad 'ısaAç^ıg )seı aıızıq ng) loagdns 'zeujr») 'i|9ounsna ZIUISZBLJJIIABS BUÖ> ua^aâjaö 'uı^Eg ujse^ zıuıŞıpeıuıo IBide BLUV z{Aaıud|jq nuı n|ön6 jepe^ı ^BOBIB^ auuıqjıq ıŞııevıo zıue>|8Z :I«BJB 21 a|| 6 6 ZIUISJIUBJABP jiu 9|A(jq dag un6 jeg ZJS "üisaı Luız;q ns uıAetuıe aAjppıa jepe>| yvo BjnA BJBAnp uepjeAnpızıuete» juııueo ujAdiuınzn • Bqi|B6 JOAIOIIBJBA >)JB> j;q ^ed ubj uızıs ^BLU|O epuıueA U\\\\H ep eA epuızpe undo ı z'!U|SJ!i!qe|nq SJ jıq ,,UBABLU|O uepejıs,, 9zıuıpua>( esıo pseu z;s 8|>|||S8>|}8jAeD nq 'ujAauıjnzn iznunsjoAıdsA ILU >(BJB|O i|)ise>ı nunq es^oA ILU |eŞop UJ5| uızıs 9LU8Swn|n6 >)nuop o UBjB|UipAe nznunzn^ :ISBJB 8 a|| g zmısıiŞep ,,ZISUB>(W! UJLUBI,, JEA ELUUB^U jıq ep eA >(I|ZISSBLU9I jıq ^Bjn B\ ^ eunıoA Âas J9L||epejo eAe>i!iqejj ja^aoajnıpb JZIS d||e6 je|Aeq >nzeu 909jep uos 'Ü ı p o i!q ^ p J | | |qn 6 A A |6 zeAaq 'uepzejjg uıAeuuı;âe|nq B|os BŞBS IZIUIJB|BA|BS 8A unıo U^BS :ISBJB p an o "°UI)B ZO6 Jiq 9|8A(9D l>(BpiŞBSB UlAejdO) IZ|U IJ9JES80 :j|seq sı zıuıÇeoedeA BJUOS znun|nq ıuıuıe|doı uueınjos zıuıÇıpe|)iueA Ş yo/sı uapjçS /ıj ' A ? D/O Snıuuop opıi/C [ np <(D çp opuıfoju üunS o/iunp '3JQ8 aunŞnpuçp opuı/DJia o/(unp Ky ' < : T \p\ı\jaqmı uapı/jğaMpS uıut DSJ DJ uos \ıK oç JD29S ap !W<1 '•>!HQ°IO ' •JipjDA tlU op opjD}i/(Ds ıı,06 .'23}/ OZ ' •iDiun\o ap 2rtpu?i8 !Si :ıliıu4oıu8op o^op 06 3U0DS )fnânq jıg «^ LATIFE Keyfullah Kerami soruyor: "Surlye Başbakant ülkemlzi ziyaretl sırasında Sayın özal'ı tarihten sınava çekmiş: 'Sultanahmet Camisl neden altı minarell?' diye sormuş. Sayın özal bu soruya yanıt veremeyince, konuk Başbakan: 'Padişah, mimardan altınlı cami Istemiş, mimar da bunu altılı cami anlamış, onun için altı minare yapmış...' demiş. Doğru mu Baba?" Oölum... Koskoca padişah, mimarından acılı Adana ister gibi cam! ister mi? Laf ola beri gele işte... Lâhavlel IKTİDARLARA DÜŞEN Bahtiyar ihtiyar soruyor: "Babacığım, son on ytldır, petrole yapılan zamlar, leğendeki plastikten donumuzdaki lastiğe kadar her şeye yansırdı. Şimdi, dünya pazarlarında petrol, Şaşal suyundan daha ucuz! Petrolün fiyatı artınca bindirim oluyor da, ucuzlayınca indirim niye olmuyor?.." Evladım... Bindirim, iktidarda olmanın en belirgin kanıtıdır. Bir iktidar indirim yapmaya başlarsa, nerde kalır onun iktidarı! MEHTER TAKIMI Şükrü Şükür soruyor: "Sayın Başbakan Izmir geziai sırasında, gazetecilere muzır neşriyat yasası hakkında bilgi verirken, 'basın sisteme intlbak edemedi, geh kaldı...' demiş! Doğru mu sence Baba?" Şükrü oglum... Her şey ileri gitti de bir tek basın geri kaldıysa, kalsın anasını satiim... Bundan fevkalade memnun oluruz. "ZDUt\l)\Dl ytJZfft OUISDIUJDCI utŞsyjd jıq fi/Q * o Diump 2ouDqv,, DOLAŞ GEL Avanak Avni soruyor: "Avrupa Ekonomlk Topluluğu'na üye olmamız gündeme geiince, en çok tartışılan konu Türklerin serbest dolaşımı oluyor! Niçın istemiyorlar? Blz de Avrupa'da doiaşsak n'olur sanki?" Neler olmaz ki: Çekirdek yeriz kabuklarını yere atarız. Köşebaşı bulunca çişimizi yaparız. Kaldırımlara tükürür, duraklara sümkürürüz. Çöpleri oluorta dökeriz. Parklarda çay demleriz. Caddelerde pijamayla gezeriz. Balkonlarda tavuk beslerız Kurban keseriz. Arabesk dinleriz. Kafayı çeker, .karıları döveriz. Gavurlara söveriz. Kendimizi överiz. 2IU Diu\nq 2ımd5 ı np DI( ı2iıujt)f Jtq IUKD Q\Dl{ nyiW5 '2\U\p3 )f!P 3<(3lU3U4UiQ8 3UU3p JipjDıi 6Z ı8 nŞnp/o '231u ÜNLÜ KİŞÎLEÎT 2nu SELÂMİ ÇEŞME m '\q *7i Op,DSUDJJ 13/DpUlllO U°SSt .'i)f uqoı 8£ 3puuu3)f$Dq UIJDJUO uffü o ıypg '21UISJD)(Vı( ig 8 " JiptSSUUD '3Sji8dp ısoqDq un8fi5n)f 'yntng '\s3vu ' \ 21U1Sİ/DJ v\o SnıuntCn IDDS / ıifDqos JD2DÖ sp pti o M)i/oqDS op oi 'Jimoqüs 5 « UY IA1VYA "Derdinl deşme, Selimi'nin ikl gözu ikl çeşma..." Dizeleriyle ünlüdür. Doğum tarihi bilinmiyor. Altı günlük bebekken, bir çeşmenln yalağında bulunmuş; adı karakolda konulmuştur. Edebiyata yatkınlığı daha çocuk denecek yaşlarında dikkati çekmiş, hemon herkes "bu çocuk ileride şair olacak" demiştir. ilk şiirlerinde Namık Kemal'ın ve Mehmet Akifm etkisinde kalan Selâmi, daha sonra Tevfik Flkret, Cenap Şahabettin, Baudelaire, Yahya Kemal, Zlya Osman Saba'y\ taklit etmiş; olgunluk dönemindeyse Orhan Veli'n'm etkisı altında kalmıştır. Asıl ününü arabesk şarkı sözleriyle yapan şairln, en bilinen iki şarkısı: "Ayağına glymlş sedel nallni/Sormuyor Selâmi'nin hallni", "Derdlmi ummana döktüm/Öpene kadar kök söktüm."