Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 25 Aralık 2012 Salı Bilim iktidar ile çelişirse... girmeye çalışan sermaye grupları, diğer yanda bilimsel çalışmalarla ortaya konan ve Beyza Üstün ile pekçok diğer akademisyen tarafından dile getirilen HES’lerin doğaya ve yaşam alanlarına verdiği ve vereceği zararın ürkütücü boyutları, medyaya yansıyan talan edilmiş ormanlar, düzlenmiş dağ yamaçları, betonlaşmış dere yatakları, sudaki kirlenme sonucu ölen yüzlerce balık fotoğrafları, heyelan sonucu “Gerçek nedir?” “Gerçeği oluşturan bilgiyi kim kayan köy evleri, tek geçim kaynakları olan toprakları üretir? Nasıl üretir?”, “Bilgi güç müdür?” “İktidar ellerinden alınan insanlar ve sonuçta yükselen ve giderek üretilen bilgiyi neden ve nasıl değerli veya değersiz yayılan HES’lere karşı verilen mücadele. kılar?” Bunlar ve benzeri soruları yanıtlayan bilimsel İktidar, kendi söylemleri ile çelişen bilimsel bilginin özellikle geniş kitlelerle paylaşılınca yaklaşım postyapısallık olarak adlandırılıyor. (http://www.youtube.com/watch?v=C7hZIDNZe8) Michael Foucault’un çalışmaları ile başlayan post“yalan, yanlış”, bilgiyi paylaşan kişilerin “cahil” yapısallık, iktidarın geliştirdiği “buyurucu ve olduğunu iddia ederek, değersizleştirmeye çalışır. hegemonik söylev”leri ve bunlara karşıt bilginin EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi)’nden Prof iktidar tarafından nasıl değersiz kılınmaya Dr. GillesEric Séralini’ne “bilimsel kalitesi yetersiz” çalışıldığını analiz eder. 2012’de kamuoyuna Seralini ve ekibinin 2 yıldır fareler üzerinde yansıyan üç vaka, postyapısal bir yaklaşımla “İktidar GDO’larla ilgili yaptıkları deneylerin sonuçlarının 19 bilgiyi neden değersiz kılmaya çalışıyor?” sorusunu Eylül 2012’de bilimsel bir dergide yayınlanması bomba sormamızı gerekli kıldı. etkisi yarattı. Deneylerde GDO’larla beslenen farelerde erken ve hızlı ölümler gözlemlendi. Farelerin özellikle Kocaeli BBB İbrahim Karaosmanoğlu’ndan Prof. ciğer ve böbreklerinde hormonal ve kanser yapıcı Dr. Onur Hamzaoğlu’na “şarlatan” etkileşimler oldu. Avrupa Birliği ülkelerinde GDO’lara Dilovası’ndan yaklaşık yirmi yıldır geçerim ve her karşı kamuoyu tepkileri artınca, Avrupa Komisyonu seferinde arabanın içine sızan kimyasalların kokusu harekete geçti ve EFSA’yı (Avrupa Birliği Gıda genzimi yakar. Başlarda boya, deterjan fabrikaları, petroGüvenliği Otoritesi) konuyu araştırmakla görevlendirdi. kimya depoları ile limanı olan bölgede yerleşim tek katlı EFSA’nın değerlendirmesine göre Seralini’nin evlerden oluşan ufak bir mahalleden ibaretti. Zamanla çalışmasında amaçlar net değil, raporlama yetersiz, bölgedeki sanayi tesisleri artarken, yerleşim deneylerin tasarımı, yapılması ve sonuçların bölgesi hem yatay hem dikey gelişti ve nüfus analizi ile ilgili temel detaylar eksik. Bu nedenle hızlı bir şekilde arttı. Sanayi tesislerinin tam EFSA, çalışmanın bilimsel kalitesini, GDO’larla karşısına Dilovası İlköğretim Okulu açıldı. ilgili güvenlik önlemlerinin gözden geçirilmesini Çocukların hergün tesislerden çıkan gerektirecek kadar yeterli bulmadı. Oysa dumanları soluduklarını düşünür, Seralini’nin çalışmasını inceleyen diğer iki ulusal üzülürüm. Kocaeli’nin yerel gazetelerine göz düzenleyici kuruluş, daha detaylı araştırma atarsanız size gülümseyen gözlerle bakan yapılmasına ve GDO’larla ilgili değerlendirme genç insanların fotoğraflarını “vefat” ilkelerinin gözden geçirilmesine karar verdi. haberiyle görürsünüz. İlde cocuk ve EFSA’dan beklenen en azından çalışmanın gençlerde kanser vakaları ve ölümler çok ortaya koyduğu kaygı verici sonuçları dikkate arttı. alarak, beklediği bilimsel kalitede yeni bir Benim uzaktan gözlemlediğim bu çalışmanın yapılmasını istemesiydi. Seralini gelişmelerin, Kocaeli Üniversitesi Halk bilimsel çevrelerden de tepki aldı. New Scientist Seralini ve ekibinin GDO araştırmasını iktidardan büyük baskı Sağlığı Anabilimdalı Başkanı Onur dergisinde yayınlanan bir yazıda kullandığı fare Hamzaoğlu ve ekibini hareket geçirdiğini sayısı az olduğu için istatistiksel sonuçların duymuş ve sevinmiştim. Ekip on yıldır bölgedeki çevre şeyler söylemiş.” dediğini yazıyordu. Bakanın isim güvenilir olmadığı iddia edildi. Oysa bu standartlar kirliliğinin insan sağlığına etkisini araştırıyor. vermeden bahsettiği kişinin Beyza Üstün olduğunu GDO’lar için çalışan biliminsanlarından istenmemişti. Araştırmalarında, bölgede on yıldan uzun süre öğrendik. Beyza Üstün su havzaları ve su havzalarının Seralini’ni savunan GMWatch grubu, bu yazının yazarı yaşayanların kansere yakalanma riskinin daha kısa süre korunması konusunda bilimsel çalışmalar yapıyor ve ile yazıda adı geçen bilim insanının GDO şirketleri ile yaşayanlara göre 4.4 kat fazla olduğunu gördüler. iktidarın su politikalarını eleştiriyor, özellikle HES olan maddi ilişkileri açıkladı. Şu an Seralini’nin çalışmayı Bölgedeki her üç kişiden biri kanserden ölüyor. projelerinin yaratacağı sorunlara, projelerin yaşam yayınlayan dergiye yazıyı çekmesi için baskı yapılıyor. Dilovası’nda 2005’de, “Endüstri Yoğun Bölgelerde alanlarına vereceği zararlara dikkat çekiyor. Türkiye’de Seralini kendisine karşı iftira kampanyası yürüten ve Yaşayanlarda Ölüm Nedenleri: Dilovası Örneği” başlıklı enerji politikalarındaki son değişiklikler ile HES GDO şirketleri için çalışan biliminsanlarına karşı dava çalışmayı, ertesi yıl ise çözüm önerilerini Meclis’e projelerine öncelik verildi. Şu an 267 HES işletmede, 175 açtı. sundular. Bu öneriler, sanayi bölgesinin genişlememesi, projenin yapımı sürüyor, 1500 proje planlama İktidar hegemonik anlayışı ile çelişen bilgiyi üreten var olan fabrikaların modernizasyonu ve halk sağlığını aşamasında. 2023 yılında 2000 HES’in aktif olarak biliminsanlarını kendinin yarattığı taraflı bilim korumaya yönelik alınacak önlemlerdi. Ancak bölgede çalışması hedefleniyor. Bir yanda, iktidarın yaptığı kurumlarını ve biliminsanlarını kullanarak iyileştirici önlem alınmadı, tam tersine sanayi kapasitesi planlar, koyduğu hedefler, yürürlüğe soktuğu veya değersizleştirmeye, baskı altına alarak susturmaya artırıldı. Bunun üzerine sanayinin olmadığı Kandıra ilçesi değiştirdiği kanun ve yönetmelikler, bankaların bu çalışır. ile Dilovası’nı karşılaştırmalı olarak incelediler. Sonuçlar projeleri fonlamak için yurtdışından aldığı yüksek Bilimin, iktidarın yarattığı “bilim”e karşı yürüttüğü sanayinin yarattığı çevre kirliliğinin insan sağlığı meblağlı krediler, para kazanmak için bu piyasaya mücadele devam ediyor. üzerindeki ölümcül etkisini kanıtladı. Hamile kadınlar ve bebeklerini incelediklerinde, zehirli metaller anne sütüne ve doğmamış bebeğe geçtiğini gördüler. 2011 yılında bu bulguları kamuoyu ile paylaşınca ne oldu dersiniz? Meclis araştırması yapıldı, alınması gereken önlemler daha fazla gecikilmeden belli bir program çercevesinde uygulanmaya başlandı ve Dilovası’nda düzenli halk sağlığı kontrolleri başlatıldı... Hayır. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, bu çalışmaları ve bulguları yok sayıp Onur Hamzaoğlu’na “şarlatan” dedi. Şarlatan, Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “Kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimse”, “bilir geçinen kimse” demek. Onur Hamzaoğlu kendisine “şarlatan” diyen İbrahim Karaosmanoğlu’na karşı açtığı hakaret davasını kazandı. Ekonomiyi insan sağlığından daha değerli kabul eden iktidar, kendi anlayışıyla çelişen bilim insanlarını değersiz kılmaya çalışır. Bakan Eroğlu’ndan Prof. Dr. Beyza Üstün’e “yalan yanlış şeyler söylemiş” Cumhuriyet gazetesinde 3 Nisan 2012 tarihinde çıkan bir haber Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun “Dışarıdan bazı gruplar var. Bunlar tamamen bu enerji şirketleri tarafından yönlendirilmiş olan gruplar. Bunlar, biz tespit ettik bir grup halinde gidiyorlar, propaganda yapıyorlar. Hatta bir tanesinin ismini ben aldım, üniversiteden bir öğretim üyesi yalan yanlış şeyler söylemiş. Hiç bilimle bağdaşmayan, son derece cahilane