Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 Eylül 2010 Salı 7 kitap Oburluk Çağı Yıldız Silier / Yordam Kitapları Yaşadığımız çağın çelişkilerini yansıtan bir resim: sürekli sıkılan ve yeni oyuncaklar talep eden obur büyükler ile hiç oyuncağı olmayan, zamanından önce büyümüş aç çocuklar. Aynı dünyada bambaşka hayatlar; vitrindekiler ve çöplüktekiler... Yıldız Silier, geniş bir okur kitlesinin beğenisini kazanan Özgürlük Yanılsaması'ndan sonra kaleme aldığı bu kitapta önce Kafka'nın bir öyküsünden yola çıkarak, otoriteye itaatin nedenlerine, özgürlüğü engelleyen içsel korkulara değiniyor, "hayatın anlamı"na dair soruları ele alıyor. Ve yeni sorulara cevaplar arayarak ilerliyor: Mutluluk fetişizmi bireyselliğin gelişmesini nasıl engelliyor ve bireyciliği nasıl körüklüyor? Kant, Marx, Mill ve Sartre'dan ilham alarak eleştirel ve nesnel ahlaki değerlerin kavramsal çerçevesini oluşturabilir miyiz? Narsist bireylerin, özgürlüğü kuralsızlık ve sınırsızlıkla ilişkilendirmesiyle, tüketimciliğin oburluğu erdem haline dönüştürmesi arasında nasıl bir bağlantı var? Dünyayı yöneten şirketlerin, insanları da kendi suretlerinde biçimlendirmesiyle, "deforme" olmuş bireylerin kaynağındaki "irrasyonel" sistem nasıl doğallaştırılıp görünmez hale getiriliyor? Perdenin Arkası ürdürülebilirlik ajandasının yükselişiyle birlikte şirketler ve insanlar arasındaki duvarlar incelmeye başladı. İnsanlar artık daha fazla merak ediyor, soruyor, araştırıyor ve paylaşıyor.. Eski bakış açıları değişmeye başladı, eskiden “bilmediğimiz şeyden korkmazdık”, şimdi ise bilmediğimiz şeyler ürkütüyor bizi. Artık şirketlerin şeffaf bir şekilde yaptıklarını paylaşmalarını, ürünlerin ne şekilde, hangi malzemeler kullanılarak üretildiğini biliyor olmak istiyoruz. Aldatılmak istemiyoruz. Çevreye zarar vermeyen, işgücünün insan haklarına saygılı bir biçimde çalıştırılmasıyla üretilmiş ürünleri tercih ediyoruz. Bu bakış açıcı yiyecekten deterjana, kıyafetten elektroniğe kadar yaygınlaşmış durumda... Dara O’Rourke’un yarattığı Goodguide işte bu ihtiyacı karşılamak için geliştirilmiş internet tabanlı bir veritabanı. ABD’de başlatılmış. Türkiye versiyonu yapılabilse ortalık karışır eminim.. Sitede, farklı kategorilerden 50.000 kayıtlı ürünün nasıl üretildiği, hangi malzmeleri barındırdığı gibi bilgilerin yanısıra tüketici oylamaları yer alıyor. En etkileyici uygulama ise iphone için geliştirdikleri barkod uygulaması. Goodguide’ı telefonunuza indiriyorsunuz, ürünün barkodunu telefonunuza okutuyorsunuz ve size ürünün dökümünü anında veriyor.. Tüketiciler için müthiş bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Üretici tarafından baktığımızda ise uygulama şirketi sorumlu davranmaya itiyor, rekabet yaratıyor, sorumlu S davranmadığı takdirde piyasada barınmasını imkansızlaştırıyor. Şirket perdenin arkasına saklanıyor olsa dahi, ayakları perdenin altından görünüyor. Burada teknoloji ve internetin sürdürülebilirlik ajandasına katkısına da ayrıca dikkat çekmek gerekiyor. Özellikle paylaşma ve yaygınlaştırma anlamında. Bir bilgi anında milyonlarca insana ulaşabiliyor. Günümüz şartlarında şirketlerin sorumsuz davranma lüksü kalmamış gibi görünüyor açıkçası... İnsanoğlu: Kurban ve Hain Daniel Coleman, Ecological Intelligence kitabında “kurban” ve “hain”’in (“victims” and “villains”) aslında aynı kişi olduğuna dikkat çekiyor. Sonuçta, insanoğlunun kendisinin ve kurduğu şirketlerin sorumsuz tüketimleri nedeniyle doğal kaynaklar tükenme noktasında. Yarını ve başkalarını düşünmeden tüketen insanoğlunun kendisi... Şirketlerin sorumsuz davranışlarının kaynağı da... Bunların sonucunda, kurban da yine biz insanoğluyuz.. Yani kendi bindiğimiz dalı kesiyoruz... Şeffaflık istiyorsak bunu haketmeliyiz, biz de sorumlu davranmalıyız, ürünleri seçerken, tüketirken, çöp kutusuna atarken... Kentlerin Dönüşümü Kentlerin Dönüşümü: Kent Teorisi ve Kentsel Yaşam David C. Thorns / Soyak Yayınları Ekonomik ve sosyal süreçlerin sonucu olarak çarpıcı şekilde büyüyen şehirlerdeki değişen koşullar ve yaşam şekilleri, tüketim, eşitsizlik, sosyal dışlanma gibi kavramların analizini zorunlu kılarken planlamacılık ve sürdürülebilirlik konularını da tartışmaya açar. Küreselleşen dünyada, kentleşme sürecini ve şehirlerin yapısını anlamak için teorik tartışmaları, çeşitli şehirlerin analizleriyle birlikte sunan kitap, kentsel dönüşümler teması çevresinde şekilleniyor. Endüstriyel şehrin yükselmesiyle başlayan dönüşümün tarihten bugüne uzanan yolculuğu ele alınıyor. Sorumsuzluk Saygısızlıktır.. Bütün bu konuşulanlar saygıda birleşiyor bana kalırsa. Birbirimize saygı, yaşadığımız dünyaya saygı.. Sorumsuzluk saygısızlıktır. KSS 2010 PAZARYERİ başlıyor Kızıl Kraliçe/ Cinsellik ve İnsan Doğasının Evrimi Matt Ridley / YKY Hayvanlar ve bitkiler asalakların neden olduğu enfeksiyonu savuşturmak için cinsel evrim geçirdiler. Nereden nereye geldik. Artık erkekler sarışın, genç ve ince belli kadınları tavlayıp ilişki kurmak için lüks arabalara, güce ve paraya gereksinim duyuyorlar... Cinsellik ve evrimin nasılları ve nedenleri hakkındaki bilimsel tartışmalara dair çok parlak bir çalışma.Ridley antropoloji ve zoolojinin oluşturduğu arkaplanda çok zengin örneklerle Evrim Teorisi'ne ve özellikle cinsel evrime Darwin'den sonra yapılan katkıları değerlendiriyor. İnsanın cinsel davranışıyla başka türlerin davranışları arasındaki paralelliklere de vurgu yaparak kışkırtıcı olmayı başarıyor. “T ürkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çözümleri Pazaryeri”, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği (TKSSD) tarafından 15 Ekim 2010 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecektir. KSS’yi kurum kültürü olarak içselleştiren şirketlerin çözümlerini sunması amacıyla pazaryerinin teması “Sosyal Sorumluluk Kültürü” olarak belirlendi. “Sosyal Sorumluluk Kültürü” temasıyla gerçekleştirilen etkinlik bu alanda hem toplumsal farkındalık yaratmak adına önemli bir adım atıyor hem de farklı sektörlerden şirketlerin bu alandaki performanslarını sergileyerek deneyimlerini diğer katılımcılarla paylaşmaları, gelecek için hedefler oluşturmaları ve rol modeller belirlemelerine büyük katkı sağlıyor. CSR Europe bünyesinde 2005 yılından bu yana Avrupa’nın birçok ülkesinde gerçekleştirilen ve büyük ilgi gören “KSS Çözümleri Pazaryeri” etkinliği Türkiye’de ikinci kez CSREurope, Amerikan Şirketler Derneği(ABFT), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı(UNDP), Hollanda Kraliyeti İstanbul Başkonsolosluğu, Kadir Has Üniversitesi ve Carat Media Agency desteği ile Kadir Has Üniversitesi Cibali kampüsünde düzenlenecek.