26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cep’teki israf ürkütüyor Türkiye’de 19942006 yılları arasında 14 milyar dolarlık cep telefonu çöpe atıldı Ömer KAYALIOĞLU HSBC Türkiye İletişim Başkanı Bayrağı Devrederken... Cumhuriyet ekibi bize gelip “Sürdürülebilir Yaşam Eki’nde bu sene bayrağı siz devralmak ister misiniz?” diye sorduklarında çok büyük bir heyecan duyduk. Türkiye’de böyle bir yayının paylaşımına katkı sağlamak HSBC olarak bizleri onurlandırdı. Sürdürülebilir Yaşam Eki’nin bu son sayısında Cumhuriyet ekibine bize bu fırsatı verdikleri için tekrar teşekkür etmek isteriz. Türkiye’de sürdürülebilirliğin daha bebek adımlarını attığını sanırken, çevremize dikkatli bir gözle baktığımızda aslında hızla büyüyen bir gelişme ivmesi içinde olduğunu fark ettik. Dünyada herkes gözlerini Kopenhag zirvesinden çıkacak sonuçlara dikmişken bizler de ülkemizde güçlenen sivil toplum hareketleri sayesinde iklim değişikliğine yönelik bilinçlenme seviyelerinin yükseldiğine şahit oluyoruz. Birbiri ardına gözlemlenen olumlu gelişmeler, hem kurum hem de birey olarak bizlerin geleceğe daha umutla bakmamızı sağlıyor. Ancak elbette görevimiz burada sonlanmıyor. Alışkanlıklarımızı değiştirmeli, çevremize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Artık tükenmeyeceğini sandığımız dünyamızın üzerine son kullanma tarihi etiketlendiğini unutmamalıyız. Gelecek nesiller için bugüne kadar umarsızca kullandığımız kaynaklarımızı bilinçli tüketmeliyiz. Evimizde kullandığımız lavabodan boşa akan suyu kapatarak bile bu değişimin önemli bir parçası olacağımız bilinciyle daha büyük adımlar atmaya hazır olmalıyız. Birey olarak yapacaklarımızın yanı sıra kurumsal olarak da bu bilinçle hareket etmeli ve çalışma ortamlarımızda, iş prensiplerimizde sürdürülebilirlik ilkesini samimiyetle benimsemeliyiz. HSBC Grup olarak bu bilincin farkındayız. Sürdürülebilir Yaşam eki sayesinde kurum olarak faaliyet gösterdiğimiz 86 ülkede uygulanan bu prensiplerin bizler için önemini anlatmaya çalıştık. Cumhuriyet ekibinin bize verdiği bu bayrağı devrederken kurum olarak bu bilinci tüm çalışanlarımız ve iş akışlarımızda geliştirmeye devam ediyoruz, devam edeceğiz... Hoşça kalın... T ürkiye’de mobil iletişim sistemlerinin hizmete girdiği 1994’ten 2006 yılına kadar 14 milyar dolarlık ithal cep telefonu kullanım dışı kaldı. Mobil iletişim sistemleriyle 1994’te tanışan ve yılda eatık pazarı büyüyor Dünya üzerindeki elektronik atık pazarında her yıl %5 ila %8 lik bir artış gözleniyor.. Birleşmiş milletler çevre programına göre dünya genelinde tüm elektronik atık kaynakları hesaplanacak olursa yıllık 20 ila 50 milyon ton arasında eatığın oluştuğu tahmin ediliyor. Bu da tüm dünya üzerindeki yıllık atığın %5’ine denk düşüyor. (Nairobi Declaration; United Nations Environment Programme, 2006)OECD çevre raporuna göre; Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde, 2010 yılı itibariyle çevreyi tehdit eden eatık miktarının 3 katına çıkacağı tahmin ediliyor. Birleşmiş Milletler Üniversitesi (UNU) tarafından gerçekleştirilen çalışma, EU27 ülkelerinde 2005 yılında ortaya çıkan 8,3 milyon tonluk eatığın yalnızca 2,2 milyon tonunun toplanabildiğini ortaya çıkarırken, yine aynı araştırmanın sonuçlarına göre; 2011 yılında EU27 ülkelerinin toplamında ortaya çıkan eatık miktarı 10 milyon ton sınırına yaklaşacak ve bu atığın 5.3 milyon tonu toplanabilecek. Bugün dünya üzerinde 1 milyardan fazla bilgisayarın olduğu tahmin ediliyor. Ülke gelişmişliğine bağlı olarak bir bilgisayarın ortalama ömrü 2 ila 5 yıl arasında değişiyor. Cep telefonlarında ise bu süre ortalama 18 ay. Dayanıklı tüketim malzemeleri; TV, buzdolabı, fırın vs. ortalama 15 yıl kullanılıyor. ortalama 10 milyon cep telefonu satışının yapıldığı Türkiye’de, o tarihten bu yana 22 milyar dolarlık cep telefonu ithal edildi. 1994’ten 2006 yılına kadar çeşitli nedenlerle çöpe atılan cep telefonları yüzünden Türkiye’nin zararı 14 milyar dolara ulaştı. Cep telefonlarının çöpe atılması ekonomiye olduğu kadar doğaya ve insan sağlığına da zarar veriyor. Bu nedenle mobil cihazların geri dönüşümünün sağlanması önem taşıyor. Elektronik atıkların (eatık) geri kazanımı konusunda Türkiye, Almanya ve Hong Kong’da faaliyet gösteren “Exitcom” adlı şirket, Türkiye’de 2003’ten bu yana aralarında bilgisayar ve beyaz eşyaların bulunduğu yaklaşık 1305 ton eatık topladı. Şirketin geri kazandırdığı bu atıkların sadece 3,5 tonu cep telefonlarından oluştu. Şirket yetkililerin verdiği bilgiye göre, cep telefonlarının geri dönüşüm oranları, Almanya’da olduğu gibi Türkiye’de de çok düşük seviyelerde seyrediyor. Yaklaşık 300 malzemenin bulunduğu mobil telefonların içeriğinin yüzde 56’sı plastikler, yüzde 5’i metaller, geri kalan kısmı ise geri dönüşüm imkanı bulunmayan LCD ekran ve sıvı kristallerden oluşuyor. Cep telefonlarının çöpe atılması, içeriklerindeki bakır, nikel, gümüş, kurşun / kalay lehimleri, yanma önleyiciler, epoksi, kobalt, berilyum, kurşun ve nikelkadmiyum gibi metaller nedeniyle çevreye ve insan sağlığına zarar veriyor. Geri dönüşüm sistemine giren cep telefonlarının pilleri, pil üretiminde ve paslanmaz çelik dökümünde, elektronik devrelerindeki metaller elektronik ve medikal sektörde, plastik kısımları ise trafik konileri, plastik çitler ve araç tamponları yapımında kullanılıyor. Kâğıt Pil Geliyor Son yıllarda, başta bilgisayarlar olmak üzere tüm elektronik araçlar daha da küçülüyor. Ancak güç kaynaklarının, başka bir ifadeyle pillerin küçüldüğüne pek rastlanmıyordu. Amerikalı bilim adamları ise son deneyleriyle, bu döneme son vermeye hazırlanıyor. Bilim adamları, uzaktan bakıldığında sadece minik bir kağıda benzeyen bir pil geliştiriyor. Bilim adamları, deneyleri sırasında önce, kağıdı küçük bir karbon tüpün içine koydular, böylece kağıtta enerji saklanmasını sağladılar. Fakat her pil gibi, kağıdın da bir elektrik ileticisine gereksinimi vardı. Araştırmacılar ise bu noktada mekanizmanın harekete geçebilmesi için, insan kanı, teri veya idrarının işe yarayabileceğini keşfetti. Böylesine ince ve küçük bir pilin, diğerlerine göre daha esnek bir yapıda ol4 duğu, mesela kalp atışlarını düzenleyen cihazlarda kullanılabileceği belirtiliyor. ÜÇ YIL SÜREBİLİR! Araştırmayı yapan bilim adamlarından, Rensselaer Politeknik Enstitüsü'ne mensup Doktor Robert Linhardt, kağıt pilin başka alanlarda ve farklı ortamlarda da kullanılabileceğini söylüyor. Doktor Robert Linhard şunları söylüyor: "Bu cihazın esnek görünmesinin yanında asıl avantajı, çok farklı sıcaklıklarda da kullanılabilmesi. Hem çok sıcak, hem de çok soğuk yerler için geçerli bu... Cihazı, son derece sert iklim koşullarında da kullanmamıza olanak sağlıyor. Gerçekten onu uzayda da kullanabiliriz, çölde de, kutuplarda da..." Araştırmacılar kağıt pille çalışan ürünlerin üç yıl içinde satışa sunulmasını bekliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear