27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Yeşil bir şirket olmak için... “Çevre dostu şirket” günümüzde moda tanımlardan biri. Ancak dünya standartlarında tescillenmiş bir şirket olmak uzun vadeli stratejilerin uygulandığı bir planlama gerektiriyor. Bir şirketin yeşil olarak nitelendirilebilmesi için ise birkaç büyük ölçüt ön plana çıkıyor: BM Küresel İlkeler Sözleşmesi;Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi ve SA 8000 Standardı... BM Küresel İlkeler Sözleşmesi: Bu sözleşmenin mimari Birleşmiş Milletler eski Genel Sekreteri Kofi Annan. 31 Ocak 1999’da Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda iş dünyasının liderlerine “Binyıl Kalkınma Hedefleri” doğrultusunda çağrıda bulundu ve yeni küresel ekonominin sürdürülebilirliğini sağlamak için gerekli olan çevresel ve sosyal dayanakların oluşturulmasına destek vermeye çağırdı. Küresel ilkeler sözleşmesi özel sektör işletmelerini 10 temel evrensel ilkeye uymaya çağırıyor. Bugüne kadar 130 ülkeden 5 bin 200 şirket imzaladı. Türkiye’de ise 100’e yakın şirket ve STK bu sözleşmeyi imzalamış durumda. Dow Jones Kriterleri: 1999 yılında sürdürülebilir büyüme stratatejisi uygulayan şirketlerin performansını ölçme hedefiyle bir borsa endeksi olarak kuruldu. Kısa sürede sürdürülebilir şirketlere yatırım yapmak isteyen yatırımcıların ve aracı kurumların ilgisini çeken endeks 2009 yılı itibarıyla büyük ulusal borsaların hacimlerine ulaşmayı başardı. Bugün itibarıyla 16 ülkede 70 aracı kurum üzerinden işlem görüyor ve 8 milyar dolarlık bir işlem hacmine sahip. Endeksin kriterleri ekonomik ve sosyal kriterler ile çevre kriterleri olmak üzere 3 ana başlıkta toplanıyor. Şirketin kendi içinde oluşturduğu iş ahlakı ilkeleri, yolsuzluk ve rüşvet konularında ne kadar temiz olduğu, şeffaflığı, risk yönetimi performansı ekonomik kriterler arasında yer alıyor. Sosyal kriterlerin başında ise şirket yardımlarını miktarları ve şeffaflığı, işgücünün eğitilmesi, şirketteki üst düzey kadın yönetici sayısı gibi konular bulunuyor. SA 8000’e sahip olmak.... ILO sözleşmeleri, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni temel alınarak oluşturulan stardanrt 1997’de yürürlüğe girdi. Türkiye’de şirketler tarafından fark edilmesi ise yeni. Türkiye’de birçok patent hizmet şirketi bu başvurularda şirketlere yardımcı olabiliyor. P&G'den elektrik ve su tasarrufu sağlayan ürünler 20 yıla yakın süredir Türkiye’deki faaliyetlerini Gebze ve Şekerpınar’daki üretim tesislerinde gerçekleştiren P&G sürdürülebilir kalkınma konusunda başarılı çalışmalar yapan şirketler arasında. Bu çerçevede üretim tesislerinde su kullanımı, enerji kullanımı ve atık azaltımı konularına büyük önem veriliyor. Sürdürülebilir kalkınmanın amaçlandığı çeşitli verimlilik ve tasarruf projelerine bağlı olarak üretim tesislerinde ortaya çıkan atıkların %95’inin geri dönüştürülmesi sağlanıyor ve yıllık bazda enerji verimliliği projeleri ile elektrik ve yakıt tüketimleri azaltılıyor. P&G dış ilişkiler direktörü Hayrünnisa Aligil’in verdiği bilgiye göre Gebze fabrikalarında üretilmekte olan çamaşır deterjanı Ariel, bu bilinçle geliştirilen temizlik teknolojisi ile çok sayıda zorlu lekeyi 30 derece gibi düşük bir ısıda yok ediyor. Bu teknolojisi sayesinde Ariel, 90 derecede sağladığı mükemmel temizliği 30 derecede de sağlarken, elektrik tasarrufuna katkıda bulunuyor ve bu sayede aynı enerji harcamasıyla 1 yerine 5 makine çamaşır yıkamak mümkün oluyor. Ariel, geliştirdiği diğer bir teknoloji ile ön yıkama yapılmasına gerek kalmadan lekesiz temizlik sağlıyor ve hem su, hem de elektrik tasarrufu konusunda tüketicilerine destek oluyor. Bütün bu teknolojilere ek olarak yeni Ariel Prozim 7, pamuklu kumaşları lekelerden koruyan çok özel bir enzimin de yer aldığı 7 önemli leke çıkarıcı madde içeriyor. Yenilikçi Lekelere Karşı Koruma Sitemi, yıkama sırasında giysinin ipliklerini pürüzsüzleştirerek bir sonraki giyim sırasında toplanan kir parçacıklarının ipliklere tutunmasını ve içlerine yerleşerek inatçı lekeler oluşturmasını önleyerek lekelerin ipliklerin üzerinden kayıp gitmesini sağlıyor. O MO, Sana, Dove, Lipton, Knorr, Algida gibi markalarıyla tanınan Unilever Türkiye, çevre dostu yeşil ofisi ile "Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED)" sertifikası aldı. ABD Çevre Dostu Binalar Konseyi tarafından geliştirilen kriterlerin oluşturduğu LEED, binaların çevreye olan etkisini tüm ayrıntılarıyla değerlendiriyor. Unilever Türkiye'nin yeni merkez binası doğal kaynakların kullanımıyla tasarlandı. Tüm ofis gereçleri ve tüm çalışan servisleri dahil yeşil ofis konseptine uygun olarak tasarlandığını söyleyen Unilever Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Şenel Erim, yeni ofisleriyle ilgili detayları şöyle anlattı: Unilever'den çevre dostu 'yeşil ofis' “Sensörlü ışıklar kullandık. Kullanılan tüm mobilya ve dekorasyon ürünleri geri dönüşümlü ürünlerden seçildi. Lavabolarda su tasarruflu armatürler ve susuz pisuvarları tercih ettik. Klozetlerde ve bahçe sulamada topladığımız yağmur suyunu kullanıyoruz. Ayrıca tüm ekipmanların bina otomasyon sisteminden izlenebilmesini sağladık” dedi. 12
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear