27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

çözümü mü ? Ne yazık ki Tü bugün hâ rkiye’nin genç nüf lâ “t usu olma” ar ehdit olma ile fırs Zira eğiti asındaki ince çizg at id mde de so runlar diz e... b istihdamd oyu, a da... EDİTÖR ÖZLEM YÜZAK riyle işin gerektirdiği nitelikler birbirini tutmuyor. Zira eğitim sistemi iş dünyasındaki gelişmeleri geriden izliyor. Tarım dışındaki genç işsizlerle ilgili bir diğer çarpıcı nokta da şu. Genç erkeklerin yüzde 20’si, genç kadınların ise yüzde 28’i işsiz. Siyasete nasıl bakıyor gençler? Araştırmalara göre, gençler geleneksel siyasetin kirli bir şey olduğunda hemfikir. Bir partiye girip ülkeyi değiştirme fikri yok gençlerde. Kendi çevrelerinde mikro değişimler yaratmak olarak anlıyorlar siyaseti. Araştırmalarımıza katılan gençlerin yüzde 50’si bir STK’ya üye olmak istediğini söylüyor. Ortaya çıkan sonuç gençlerin siyaset yapmayı umut ettikleri yerlerin siyasi partiler olmadığını gösteriyor. Zaten siyasi partiler de gençlere "büyüyünce siyaset yaparsın" gözlüğüyle baktıkça farklı bir şey olamaz. Gençler de iktidara gelip bir şeyleri değiştirmek yerine siyasetçinin yapması gereken hizmetleri bölüyorlar ve sivil toplum kuruluşları kanalıyla hizmeti kendileri yapıyorlar. Gençler toplu bir hak mücadelesine de girmiyorlar. Mesela YouTube yasaklandığında bu yasağa topluca karşı çıkmak yerine, hemen başka yerden bağlanıp yasağı deliyorlar ve sorunlarını hallediyorlar.. Peki kendilerini güvende hissediyorlar mı? Hissetmiyorlar. Güçlü olana dahil olmadığı sürece gencin kendini güvende hissetme şansı yok. O yüzden de güçlü olana katılmaya çalışıyor. Katıldığı güç, mahallesindeki güçlü abi de olabiliyor. Bir cemaatin parçası olmak, ya da ulusalcı olmak gibi çabaları o yüzden var. Sorunu nerede çözülüyorsa genç oraya gidiyor. Devletin yurdu on gençten beşini alıyorsa açıkta kalmamak için kendinizi güvende hissettiğiniz birilerine takılmanız gerekir. O zaman bu bir cemaat yurdu da olabilir. Nasıl bir gençlik politikası öngörüyorsunuz? Bugün, “bir gençlik politikamız olsun” dediğimizde yine birileri kendi gençlik algısına göre belki bir gençlik politikası tasarlayacak ve o yine olmayacak, çünkü ‘gençlik’ dediğimiz şey de homojen değil, farklı gençlik grupları var. Biz bugün bir tartışmanın başlaması gerektiğini söylüyoruz. Değişen Türkiye’nin Aşılamayan Eğitim Sancısı... Eğitim Türkiye’nin en büyük sorunu mu? Yoksa eğitim Türkiye’nin en büyük çözümü mü? Ya da her ikisi de mi? Veya hiçbiri mi? Dünyanın en büyük 17 ekonomisi içinde olup, insani gelişmişlik endeksinde 92. sırada olmak nasıl açıklanabilir? Finlandiya, Güney Kore, Yunanistan, İspanya, Portekiz 1960’larda Türkiye’den geri iken neden hepsi öne geçti? Bu ülkede 70 yıldan beri yabancı dil eğitimi verilmesine karşın, öğrenciler o yabancı dili öğrenemiyor ve konuşamadan nasıl mezun oluyor? Ve herkes bu durumu nasıl normal karşılıyor? 41 OECD ülkesi arasında imkânları en iyi okulu ile en kötü okulu arasındaki farkın en yüksek olduğu ülke neden Türkiye?... Sorular devam ediyor... Bir toplum gelişimini ancak "Sürdürülebilir Kalkınma" kavramı içinde değerlendirip, o doğrultuda adım atabildiği zaman geleceğe yönelik doğru taşları yerine yerleştirebilir. Eğitim de sürdürülebilir kalkınmanın temel unsurlarından biri olduğu için Sürdürülebilir Yaşam Dergi'mizin 7. sayısında bu temayı masaya yatırmak istedik. 72 milyonluk nüfusun yarısını çocuklar ve gençlerin oluşturduğu bir ülkeyiz. Genç nüfusumuzla övünüyoruz. Ancak hala bırakın eğitimin niteliği, nicelik sorununu bile aşabilmiş değiliz. Evet, 10 yıl içinde ilköğretime erişimde oran yüzde 87’den yüzde 95.7’ye çıktı. Ancak hâlâ her 100 çocuktan 4’ü zorunlu ilköğretim sistemi dışında. Bu da 450 bin çocuk anlamına geliyor. Üstelik bunların çoğu kız çocukları. Dolayısı ile toplum olarak eğitim konusunda herkese, hepimize görev düşüyor; devletin ilgili birimlerinden, özel sektöre ve sivil toplum kuruluşlarına kadar...İşin belki en sevindirici yanı toplum olarak eğitimin önemini kavramaya başlamamız. Bugün en yoksul aileler bile çocuklarının okuması için ciddi bir çaba sarfediyor. Şirketler, bankalar kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde aslan payını eğitime ayırıyor, burslar veriliyor, okullar, okullara kütüphaneler yaptırılıyor, bilgisayarlar bağışlanıyor... Hepsi de önemli ama çok daha hızlı yol alınması gerektiği de aşikar. Ancak herşeyden önemlisi eğitimin kalitesini artıracak adımların bir an önce atılması; düşünen, sorgulayan, genel kültür düzeyi yüksek nesillerin yetişmesi ancak bu şekilde mümkün. Yoksa; içinde bulundukları açmazlar sonucunda gençlerin güç, para ve şöhreti temel değerleri haline getirmeleri ve en kısa yoldan bunlara ulaşmak için herşeyi yapmaya hazır olmaları kimseyi şaşırtmasın... Eğitimde haklarımız var!.. 14 sivil Toplum Kuruluşu: Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi; Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu , Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği; Sabancı Üniversitesi'ne bağlı çalışan Eğitim Reformu Girişimi; Gündem: Çocuk! Derneği; Halk Sağlığı Uzmanları Derneği; Helsinki Yurttaşlar Derneği; İnsan Hakları Derneği; İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi; İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi; Tarih Vakfı; Toplum Gönüllüleri Vakfı; Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi; Uluslararası Çocuk Merkezi ortak bir tema altında buluştular ve "Eğitimde Haklarımız Var" Platformunu oluşturdular. Platform 1) Eğitim Hakkı. 2) ÇocukMerkezli Eğitim. 3) Eğitimde Eşitliğin Sağlanması. 4) Okullarda Sağlık. 5) Okullarda Öğrenciye Yönelik Her Türlü Şiddetin Önlenmesi amacıyla öneriler üretiyor. Bu hakların Gerek TBMM’de, gerek Hükümet katında, gerek MEB’de, gerek bürokraside, gerek ise toplum önünde savunuculuğunu yapmaya soyunuyor.ERG Direktörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, “Eğitimde derken, erişimin ötesinde eğitim süreç ve ortamlarına, haklar derken bir çoğulluğa işaret ediyoruz. Çocukların eğitim hakkının tüm boyutlarıyla gerçekleştirilebilmesi için, ifade özgürlüğü, katılım hakkı, dinlenme ve oyun hakkı, ayrımcılığa uğramama, sağlık hakkı ve her türlü şiddetten korunma hakkı gibi birçok haklarının okullarında da yaşama geçmesi gerekiyor” dedi. Avrupa Komisyonu’nun desteğiyle yürütülen projenin kapsamında, çocuklara haklarının tanıtıldığı ve hak arama yollarının anlatıldığı üç kılavuz ve iki internet sitesi hazırlandı. 1014 yaş grubundaki çocuklara yönelik hazırlanan ‘Eğitimde Haklarım Var!’ kitapçığı ile www.egitimdehaklarimizvar.org sitesi, çocukların, eğitim ortamlarında sahip olduğu hakları tanımaları, hak ihlallerini saptayabilmeleri ve hak arama yollarını öğrenmelerini hedefliyor. www.egitimdehaklar.org isimli sitede ise eğitim hakkıyla ilgili 300’ün üzerinde mevzuat belgesine ulaşılabilecek. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Editör: Özlem Yüzak Görsel Yönetmen: Tutku Talınlı Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No. 2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam, Genel Müdür: Özlem Ayden, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal, Reklam Koordinatörü: Neşe Yazıcı, Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı, Tel: 212251 98 7475. Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Yerel Süreli Yayın 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear