Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ENERJİ 18 ÇED’in tamamen ticari bir sürece dönüştürülmesiyle bölgede HES planlanmamış dere kalmadı Doğu Karadeniz’de HES ve ÇED karmaşası Av. Yakup Şekip OKUMUŞOĞLU Zonguldak Barosu Avukatı ize ilinde; 11 adedi Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, 4 adedi Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EİEİ) Genel Müdürlüğü ve 47 adedi tüzel kişilerce hazırlanmış, toplam 62 adet Hidroelektrik Santral (HES) projesi üretilmiştir. Bunlardan 20 adedi inşaat aşamasındadır. Rize sınırları içerisinde planlanan HES projeleri; Fırtına, İkizdere, Senoz, Hemşin, Salarha, Çağlayan ve Arılı olmak üzere 7 vadiyi kapsamaktadır. Söz konusu projelerin 46 adedi Fırtına, Çağlayan, Arılı ve İkizdere vadileri üzerinde planlanmıştır. Oysa Doğu Karadeniz Bölgesi’nde doğa koruma açısından en önemli illerden olan Rize, Türkiye’nin de en önemli bölgelerinden birisini oluşturmaktadır. Kıyı çizgisinden başlayan dağlar kısa bir mesafede Kaçkar Zirvesi’nde 3 bin 930 metreye kadar çıkar. Ayrıca bölgede 2 bin 500 metrenin üzerinde çok sayıda zirve bulunmaktadır. Derin vadilerdeki çok sa R yıda akarsu ve mevsimsel dere, şelaleler yaparak denize ulaşır. Dağların, derin vadilerin yarattığı çok geniş çeşitlilik gösteren iklim şartları, çok özel ve farklı habitatlar oluşturmuştur. Doğal yaşlı ormanlar, ormangülü çalılıkları, alpin çayırlıklar, sarp kayalıklar ile göl ve akarsu kenarlarında sayısız ekosistemlere sahiptir. Türkiye florasının 4’te 1’ini oluşturuyor Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre bitkisel açıdan 2 bin 460 türle Türkiye florasının yüzde 28’ini oluşturan bölge, pek çok ülkenin sahip olduğu toplam bitki türünden fazlasına sahiptir. Doğal yaşlı ormanlar, alüvyonal ormanlar gibi çok değerli bir ekosistemin barındığı bölgede endemizm oranının da yüzde 17 civarında olduğu çeşitli bilimsel raporlarla ortaya konmuştur. Diğer yandan boz ayı, çengel boynuzlu dağ keçisi, karaca, geyik, dağ horozu, Kafkas ur kekliği, Hopa engereği, çeşitli alabalık türlerinin yanı sıra deniz alası gibi çeşitli uluslararası sözleşme ve Kara Avcılığı Kanunu’na göre koruma altında Yapılan bir araştırmaya göre, bitkisel açıdan 2 bin 460 türle Türkiye florasının yüzde 28’ini oluşturan Doğu Karadeniz, pek çok ülkenin sahip olduğu toplam bitki türünden fazlasına sahiptir. Doğal yaşlı ormanlar, alüvyonal ormanlar gibi çok değerli bir ekosistemin barındığı bölgede endemizm oranının da yüzde 17 civarında olduğu çeşitli bilimsel raporlarla ortaya konmuştur. olan hayvan türlerine de yöre yaşam alanı oluşturmaktadır. Bu bölge, dünyanın 200 ekolojik bölgesinden, Avrupa’nın acil korunması gereken 100 ormanından ve kuşlar açısından da dünyanın 217 kuş alanından biridir. Yönetmeliği, 1993 yılından 2008 yılına kadar, en son 17 Temmuz 2008 tarihli değişiklik de dahil olmak üzere 4 defa tamamen değiştirilerek; yatırımcının/yatırımın önünde engel gibi duran tüm gri noktalar yönetmeliklerden arındırılmış, süreç günlerle ifade edilen bir zamana sıkıştırılmıştır. Böylece çevre etki değerlendirme; tamamen ticari bir sürece dönüşmüştür. Örneğin Rize’de inşa aşamasına gelen 20 HES projesinden 16’sı için “ÇED gerekli değildir” kararı verilmiştir. Proje tanıtım dosyaları yetersiz, herhangi bir bilimsel yaklaşımdan uzak, kopya belgelerden ibaret olmaktan öte anlam taşımayan belgeler iken “ÇED gerekli değildir” ya da verilen “ÇED olumlu” karar belgeleri sonrasında hiçbir ciddi çevresel değerlendirme içermeyen ve adı ÇED raporu olan ya da proje tanıtım dosyası olan bu belgelerin bakanlıkta veya valiliklerde kimler tarafından, hangi uzmanlıkları taşıyan kişiler tarafından incelenip değerlendirdiğinin tartışılması gerektiği ortaya çıkmıştır. HES planlanmamış dere kalmadı Böylesi özellikleri olan yörede planlanan yüzlerce HES projesinden sadece 62 adedi Rize ili sınırları içinden Karadeniz’e dökülen dereler üzerinde olup, Trabzon, Rize ve Artvin illeri kapsamında nerdeyse üzerinde HES planlaması yapılmamış dere kalmamıştır. İnşaatı devam eden ve özellikle Senoz (Çayeli) Vadisi olarak bilinen vadide sürdürülen çalışmalar, söz konusu hidroelektrik santrallarının çevreye ne kadar zarar verebileceğini gösteren örnekler olarak toplumun tepkisini çekmektedir. Özellikle açık kanal sistemli olarak inşa edilmek üzere planlanan santralların dik yamaçlara sahip Karadeniz vadilerinde çok ciddi tahribata sebep olabileceği de Senoz örneği ile görülmüştür. ÇED ticari bir sürece dönüştürüldü Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği gereği, 17 Temmuz 2008 öncesi 50 megavat (MW) altında kurulu güce sahip santralların çoğunda “ÇED gerekli değildir” kararları ile ÇED süreci tamamlanmış santral projeleri nedeni ile de yatırımcılar açısından tam bir serbesti içinde çalışma imkanı yaratılmıştır. ÇED ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Aynı özellikte derelere farklı cansuyu belirlemesi Özellikleri, yapıları, içerdiği canlı yaşamlar, su debileri, yatakları aynı ya da benzer derelerde önerilen telafi suyu oranları birbirinden farklı belirlenmekte, farklılığın neye dayandığı, hangi yöntemle telafi suyunun belirlendiği bildirilmemekte, canlı yaşamın devamı için değil santralın su ihtiyacına göre can suyu miktarlarının belirlendiği ortaya çıkmaktadır. ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ