25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

ENERJİ 4 Türkiye imtiyazlı şirketlerle elektrik tarihinde başa geri döndü Dışa bağımlılığın dayanılmaz ağırlığı Özelleştirme sürecinin başlamasıyla birlikte 1980’lerin son yıllarından itibaren dışa bağımlı bir kaynak olan doğalgazın ağırlığının giderek arttığı görülmektedir. Doğalgazın elektrik üretimindeki payı 1985’te yüzde 0.2 düzeyinde bulunurken, 1990 yılında yüzde 17.7’ye, 1995’te yüzde 19.2’ye, 2000 yılında yüzde 37’ye yükselmiştir. Orhan ÖRÜCÜ Elektrik Mühendisi ürkiye özelleştirme sürecinin başladığı 1980’lerden itibaren elektrik üretiminde doğalgazın giderek artan payıyla birlikte dışa bağımlılık sorununu tartışır olmuştur. Tarihin tozlu raflarına kaldırılan belgelere bakıldığında yaşanan deneyimlerden dersler çıkarılmadığı görülmektedir. Ülkemizde elektriklendirme faaliyetlerinin yaygın bir biçimde başladığı 1911 yılından bugüne kadar geçilen aşamaları ve nasıl bir elektrifikasyon (elektriğin üretilmesi, iletilmesi, dağıtılması işlemleri) stratejisi oluşturulmaya çalışıldığının tarihçesini incelemek, bugün “politikasızlığın” politika yapıldığı bir ortamı daha iyi değerlendirmeyi sağlayacaktır. Bu süreç, aynı zamanda elektrik enerjisi de dahil olmak üzere enerji alanında yıllar içinde nasıl dışa bağımlı bir yapı oluşturulduğunu sergilemektedir. Türkiye’nin elektrik enerjisi tarihi, 1911 yılından bugüne kadar geçen dönem dikkate alındığında, özellikleri yönünden 5 bölüme ayrılabilir: 1İmtiyazlı şirketler dönemi (19111939). 2Elektriklendirmenin kamu kuruluşları eliyle yürütüldüğü dönem (19391953). 3Enterkonnekte sistem, bölgesel termik ve hidrolik santralların kurulduğu dönem (19531970). 4Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) dönemi (19701985). 5TEK’in tekelinin kaldırıldığı ve imtiyazlı şirketlere tekrar geçilen dönem (19852002). 6Elektrik hizmetinin parçalandığı, çok başlı yapılanmanın oluşturulduğu piyasacı dönem (2002…). T İmtiyazlı şirketler dönemi Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında imtiyazlar yoluyla yabancı şirketler tarafından gerçekleştirilen elektrik hizmetleri, 1930’ların sonlarında kamulaştırılmıştır. Devletçilik politikalarının yükseldiği, elektrik gibi büyük yatırım gerektiren altyapı hizmetlerinin devlet eliyle gerçekleştirilmeye başlandığı bu döneme geçişte elektrik hizmetleriyle ilgili taleplerin karşılanmasında yabancı firmalarla yaşanan sorunlar da etkili olmuştur. Etibank, şeker fabrikaları, demirçelik, SEKA, İller Bankası gibi büyük kuruluşlarının devlet eliyle kurulması da Türkiye’de elektrik hizmetinin gelişmesinde önemli rol üstlenmiştir. Dağıtım hizmetlerinin belediyelere devredildiği bu dönemde ülke çapında elektrik enerjisi ihtiyacını karşılamaya yönelik bütün santral, trafo merkezleri ve aboneler arasında bağlantı sağlayan bir enterkonnekte sistem bulunmuyordu. gecikmeli de olsa Türkiye elektrik tarihinde yaşama geçirilmiş önemli adımlar olarak sayılmaktadır. Kongre Düzenleme Heyeti adına Bayındırlık Bakanlığı Şirket ve Müesseseler Başkanı Tevfik Fikret Suer’in “Türkiye I. İstişari Kongresi’ne Ait Enerji Raporları, Konuşmalar ve Alınan Kararlar” kitabında yer alan önsözü, enerji alanının o dönemde ifade ettiği anlamı ortaya koymaktadır: “Mühendislerimizin hesaplarını şaşırtan ve tahminlerini aşan bir kalkınma ve inkişaf seyrine girmiş bulunan yurdumuzun, son derece muhtaç olduğu bol, ucuz ve daima güvenilir enerjimizi ancak bölge santralları ile ve interconnection (enterkonnekte) şebekeleri ile temin edilmesinin kaçınılmaz bir zaruret olduğu anlaşılmıştır. Bitip tükenmeyen su kuvvetlerine fazlası ile sahip olan yurdumuzun, bu kaynaklardan bir gün evvel faydalanması ekonomik, rantabl projelerin, iyi hesaplanmış iyi düşünülmüş iyi koordine edilmiş memlekete şamil bir programla tatbik edilmesi için ‘Türkiye Enerji Kurumu’ namı altında teşkilatlanma hususunda kongremizde kararlar alınmıştır. Köy elektrifikasyonu davasının da ele alınması hususunda keza icap eden lüzumlu kararlar alınmıştır. Biz köy elektrifikasyonundan, köyün sadece karanlıktan kurtarılması gayesini istihdaf etmiyoruz. Elektriğin, bu sihirli kuvvetin zirai istihsal kudretimizin artmasında ve bunların değerlendirilmesinde ve köylerimizin her bakımdan kalkınmalarında son derece hayati bir rol ifa edeceğini inanıyoruz. Amerika’da elektriğin çiftliklerde dört yüzden fazla sahası bulunduğunu göz önünde tutmamız lazımdır. Şehirde, köyde ve çiftlikte hülasa her yerde enerji davası bizim için de bir medeniyet davası olmalıdır.” “Linyitlerimizi ve yüzey suyu potansiyelimizin yüzde 4’ünü bile değerlendiremezken, enerjimizin yüzde 70’ini fueloilden elde etmeye (…) yönelinmiştir” uyarısında bulunmaktadır. Öztürk, 1978 Genel Kurulu’nda ise “Bugün ülkemizde enerji gereksiniminin ancak yarısı öz kaynaklarımızdan karşılanmaktadır. Taş kömürünü Amerika’dan, petrolü Libya, Irak, Kuveyt ve diğer ülkelerden sağlayan Türkiye’de kişi başına elektrik üretimi 448 kilovatsaattir. Bu rakam dünyanın en geri ülkelerindeki rakamlara eşittir” saptamasını yapmaktadır. TEK’ten imtiyazlara dönüş TEK çatısı altında 1970’lerden itibaren sürdürülen bütüncül yapı 1980’lerde yeniden yapılanma, özelleştirme ve serbestleştirme ile imtiyazlı şirketlere geri dönüşün başlamasıyla sona erer. Türkiye elektrik tarihinde yaşanan ilerleme bu yapılanma ile birlikte geri dönmüş yeniden imtiyazlı şirketler dönemi başlatılmıştır. Görülüyor ki elektrik sektöründe yıllar sonra tekrar başa, imtiyazlı şirketler dönemine dönülmüştür. Geçmiş zamanda imtiyazlı şirketler yükümlü oldukları yatırımları yapmadıkları, buna rağmen elektrik fiyatlarını devamlı yükselttikleri için kamu yararı gözetilerek bu imtiyazlar satın alınmışken, imtiyazlı şirketlere dönüşle yeniden Türkiye’nin aynı süreci yaşamasına göz yumulmuştur. Adına yapişletdevret, yapişlet, işletme hakkı devri denilen bu imtiyazlara, alım garantileri, Hazine garantileri ve tahkim gibi bağlayıcı süreçler eşlik etmiştir. Bunun sonucunda kamu milyarlarca dolarlık zararlara uğramıştır. Halen bu imtiyazlı sözleşmeler yürürlükte olmakla birlikte bu süreci reddederek yeniden yapılanma sağlama iddiasıyla 4628 sayılı Elektrik Piyasası Yasası ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu yaratılmış ve yatırımları kamunun değil şirketlerin yapması için beklenmeye başlanmıştır. Bu piyasacı geçiş döneminin sonu da artık görünmüştür. Ne yazık ki sonuç 19101939 yılları arasındaki imtiyazlı şirketler döneminde de yaşanan yatırımsızlıktır. Tatlı kâr garantisi olmaksızın şirketler yatırım yapmamaktadırlar. Bu sorunu da çözmek üzere fahiş fiyatlı elektrik alım dönemi başlatılmıştır. İçinden geçmekte olduğumuz bu dönemde izlenen enerji politikasının ülkeyi nereye götüreceğini görmek için daha fazla beklemeye gerek yoktur. İmtiyazlı şirketler dönemini anımsamak yeterlidir. İmtiyazlı şirketler ve piyasacı geçiş dönemiyle birlikte ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Enerjide dışa bağımlılık İlk olarak bu kongrede bir karar olarak alınmış olmasına rağmen Türkiye Elektrik Kurumu’nun (TEK) oluşturulması 1970 yılını bulur. Ancak bu süreç içinde enterkonnekte şebekenin kurulması, bölgesel hidrolik ve termik santralların yapılması konusunda önemli aşamalar kaydedilir. Ancak öngörülen üretim hedeflerinden şaşılmış, Türkiye’nin enerji alanındaki dışa bağımlılığı artmıştır. 19731980 yılları arasında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) başkanlığı yapmış olan Teoman Öztürk, 17 Mayıs 1974 tarihli genel kurul konuşmasında, ENERJİ ENERJİ ENERJİ İlk Enerji Kongresi’nden yansımalar Türkiye’de ilk kez 6 Nisan 1953 tarihinde I. İstişari Enerji Kongresi toplanmıştır. Kongreye ilişkin Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nün arşivinden alınan habere göre, dönemin Bayındırlık Bakanı Kemal Zeytinoğlu, Türkiye’nin yıllık 800 milyon kilovatsaat elektrik üretimi gerçekleştirdiğini, ancak bunun yalnızca yüzde 4’lük bölümünün su kaynağından sağlandığını, yüzde 96’sı için yapılan kömür tüketimi nedeniyle büyük döviz kaybına uğrandığını kaydetmektedir. 1953 tarihli bu kongrede alınan kararlar, oldukça ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear