Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30 MAYIS 2012 ÇARŞAMBA Fotoğraflar: MEHMET ŞENOCAK 3 MEK NIN D L ORDU GEÇİLECEK DEĞİL, GEZİLECEK YER “Boztepe’ye çıkmalı / Şu Ordu’ya bakmalı / Güzel güzel kızları / Saz çalıp oynatmalı” sözleriyle devam eden Ordu’nun en bilinen türküsü eşsiz manzarası ve doğası ile Ordu’nun en meşhur gezilecek yerlerinden Boztepe’yi anlatır. Boztepe, Ordu’nun yamaçlarında kurulduğu eşsiz manzarası ve doğası ile 450 metre yükseklikte olup, buradan ilin tüm güzelliklerini, Karadeniz’in muhteşemliğini, yeşil ile mavinin dansını izlemek mümkündür. Şehir merkezine 6 km. mesafede olan Boztepe’ye sürekli toplu taşıma (minübüs) seferleri olduğu gibi geçen yıl hizmete alınan Ordu Belediyesi teleferiği ile eşsiz manzarayı izleyerek de ulaşmak mümkün oluyor. Baştarafı1. Sayfada için “Güneşin denizde yüzdüğü yer” olarak da isimlendirilir. Özellikle akşam saatlerinde Yason’a akın eden vatandaşlar, kumsalda güneşin denizde batımını ve ufuktaki kızıllığın güzelliğini saniye saniye izleme fırsatı buluyorlar. dı. Kıyıdan yaklaşık 100 metre açıkta olan adada nesli tükenmekte olan 90 çift tepeli karabatak tespit edildi. Medeniyetlerin izleri... Ordu, tarihi milattan öncelere dayanan bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış da bir yöre. Tarihçilere göre, Ordu ili topraklarında bilinen ilk yerleşmelerin tarihçesi MÖ VII. yüzyıla gitmektedir. Yine tarihçiler bölgede; Miletliler, Persler, Makedonyalılar, Pontus Krallığı, Kolhlar, Driller, Mossinoikler, Halipler ve Tibarenler gibi Rum ve Yunan asıllı kavimlerin yaşadığını da söylemekte. Geçmişten günümüze kadar gelen ve bugün yerli yabancı turistlerin ilgisi çeken; Yason Burnu, Cotyora (Bozukkale), Cıngırt Kayası Yerleşmesi ve Arıkmusa Yerleşmesi 2 bin yıl öncesinin izlerini hâlâ barındırıyor. Ordu merkeze 13 km. mesafede bulunan Kurul Kaya Yerleşkesi’nin tarihi de 2 bin yıl öncesine kadar iniyor. Sivri bir kaya üzerine kurulmuş antik bir yerleşme alanı olan Kurul’da, yapılan dehliz kazısı çalışmalarında bulunan merdivende 300 basamak kadar inildi. Cittaslow (yavaş) şehir Ordu şehir merkezine en yakın ilçelerden olan Perşembe ilçesi deniz kenarında bulunan oldukça güzel bir yerleşim yeri. Karadeniz’in Marmaris’i olarak gösterilen Perşembe ilçesi önümüzdeki aydan itibaren Karadeniz Bölgesi’nin ilk Türkiye’nin altıncı “yavaş şehir”i (Cittaslow) olacak. Tarihçiler, kazı esnasında bulunan pişmiş topraktan çatı kiremitleri, duvar örgüsü seramik parçalarından yola çıkarak burada MÖ IV. veya V. yüzyılda yerleşme yapıldığını söylüyorlar. Yine merkez ve ilçelerinde bulunan onlarca kale, kilise, mezarlık, cami, hamam, kümbet, türbe, yatır, çeşme ve köprü gibi tarihi milattan önceki yıllara dayanan eserlerle Ordu hem deniz ve doğa, hem de kültür ve inanç turizminin önemli merkezlerinden biri olarak görülüyor. Damak tadı ve denizin iyot kokusu HAYRİ ARSLAN Balık keyfini kim sevmez. Balık denildi mi şekillenir kafalarda hemen onun keyifli ambiyansı, yakışır dillere yapışır “rasgele, şerefe, deniz, roka, manzara” sözcükleri. Daha da ileri gidip bu aşkı anlatırız: “Denizden babam çıksa yerim” deriz. Sofraları şenlendirir, balık masasında tadına doyulmaz muhabbetler yaparız. İşte böyle keyifli bir yer Dolphin Balık Restaurant. Sarıyer’de sahilde bulunan Dolphin Balık Restaurant, zengin balık mönüsü ile uzun yıllardır faaliyette. Dolphin Class Restaurant insana, sıcacık bir aile ortamında olmanın huzuru ve mutluluğunu yaşatıyor. Sarıyer’in o muhteşem manzarası eşliğinde günün stresinden uzaklaşıp ailenle, dostlarınla, sevdiklerinle keyifli saatler geçirebilirsin. Havaların ısınmasıyla birlikte sahildeki restoranlarda balık yemenin zevki bir başka oluyor. Bir hafta sonu ben de bir arkadaşımla Sarıyer sahilinde dolaşırken Dolphin Balık Restaurant’a rasgele girdik. Dolphin Balık Restaurant, İstanbul tarafiğinden insan kalabalığından ve gözlerden uzak, dalgaların huzur verici sesleri eşliğinde balık yemenin kayfini çıkardık desem abartmamış olurum. Balıkçı barınaklarını ve eşsiz denizi karşısına alan Sarıyer’in en hoş manzaralarına panoromik bir bakış fırsatı sunan terasında balık yemek keyfinize keyif katıyor. Dolphin Balık Restaurant, uzun yıllardır Sarıyer’in huzurlu atmosferine ve boğazın derin maviliğine karşı lezzetli balık yemekleriyle, kaliteli hizmet anlayışıyla misafirlerini ağırlıyor. Mekân, sahibi olduğunu sonradan öğrendiğim Erhan Yılan’ın babadan oğla geçen tecrübe ve kaliteli hizmet anlayışı profesyonelliğiyle Sarıyer’in en gözde adresi konumunda. Seneler önce Erhan Yılan’ın babası Cafer Yılan, Urcan Balık Restaurant’ta kendini yetiştirerek tecrübe kazanmış. Balık spesiyallerini deneyimleriyle, Dolphin Balık Restaurant’ta devam ettirmeyi amaçlamış. EN SEÇKİN DENİZ ÜRÜNLERİ MÖNÜSÜ... Dolphin Balık Restaurant, her mevsim taze balıkları ve deniz ürünlerini, tutkunu olacağınız bir mönüde buluşturuyor. En seçkin deniz ürünleri, kusursuz servisi, çeşitli kalitedeki şarapları da bu lezzetlerin beraberinde denenebiliyor. Spesiyalinde, bugüne kadar adına ve tadına az rastlanır türden olan “Deniz Mahsullü Patlıcanlı Kebap” bulunuyor. Tatlılardan, müşterilerin en çok beğendikleri arasında “Kaymaklı Ayva Tatlısı” yer alıyor. Çikolatalı sufle, süpangle ve diğer tatlar. Restaurant’ın Sarıyer’de oluşu ve buranın bir özelliği olan balıkçı motorlarının günlük olarak denize açılıp mevsimin en taze balıklarını avlamaları, bu balıkları taze taze sunmak açısından bir avantaj teşkil ediyor. Ayrıca konusunda uzman aşçılarıyla birlikte oluşturduğu ve mevsimine göre değiştirdiği mönüleriyle çok değişik soğuk ve sıcak deniz ürünlerini günün zeytinyağlılarını, spesiyal tatlıları keyifle deneyebilir, dostlarınıza güvenle tavsiye edebilirsiniz. Her türlü iş yemeklerinde, özel günlerde, grup yemeklerinde alternatif mönüleriyle veya birlikte oluşturabileceğiniz değişik mönülerle Dolphin Balık Restaurant, Sarıyer’de damak tadınıza denizin iyot kokusunu ekliyor. 0 212 242 87 05 Halk iline sahip çıkıyor Ordu merkezde bulunan Ordu Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi’nde 180 adet arkeolojik, bin 528 adet etnografik, bin 252 adet sikke, 26 adet mühür, 21 adet el yazması kitap olmak üzere 3 bin 7 eser sergilenerek Ordu’nun tarihini yansıtıyor. Müzeye ev sahipliği yapan Paşaoğlu Konağı ise 1896 yılında Paşaoğlu Hüseyin Efendi tarafından taşları Ünye ilçesinden, ahşap malzemesi ise Romanya’dan getirilerek, İstanbul’dan Ordu’ya çağrılan ustalarca yapılan 19. yy. sivil mimarimizin en güzel örneklerinden birisi. Ordu, Karadeniz Bölgesi’nde 1992 yılında yapılan büyük yürüyüş ile sahillerinin doldurulmasına izin vermeyen halk sayesinde bugün Ordu ili Karadeniz’de sahili otoyol için doldurulmayan tek şehir olma özelliğiyle de doğal güzelliklerini korumuş durumda. Hoynat Adası Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Hoynat Adası da Perşembe ilçesi sınırları içinde. Eskiden gemicilerin depo ve sığınak olarak kullandıkları bu ada üzerinde su kalıntısı bulunuyor. Kuş cenneti olarak bilenen Hoynat Adası, 3 yıl önce “tamamı koruma altında ve izlenmesi gereken ada, nesli tehlike altında olan kuş türlerinin önemli popülasyonlarını barındıran alan” kriterlerinden dolayı “Önemli Kuş Alanı” (ÖKA) kapsamına alın Güneşin denizde yüzdüğü yer: Yason Ordu’nun hem görsel hem de tarihi özelliği olan önemli yerlerinden birisi de Antik dönemde Argonot efsanesinin yaşandığı yer olarak bilinen ve üzerinde bir de tarihi kilise bulunan Yason Burnu’dur. Perşembe ilçesi Çaytepe mevkiinde bulunan Yason Burnu’nda güneşin batışı ayrı bir doğal güzellik yarattığı Ordu’da bunları yapmadan dönmeyin Boztepe’ye çıkıp muhteşem Ordu manzarasını izlemeden, Çambaşı, Keyfalan, Perşembe ve Yeşilce yaylalarını görmeden, Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi’ni gezmeden, Hazinedaroğlu (Bolaman) Konağı’na uğramadan ve Bolaman Koyu’nda pide yemeden, Ünye Kalesi’ne ve Kurul Kalesi’ne çıkmadan, Yason Burnu’nda gün batımını seyretmeden, mahalli yemekleri (sakarca, mellocan, galdirik, mısır ekmeği, pancar çorbası, pancar sarması, turşu kavurması, hamsili içli tava) yemeden, çikolatasını (tadelle ve sarelle) tatmadan, fındık ve fındıklı ürünler almadan, günlük, taze balık yemeden, Yalıköy köftesi tatmadan, el sanatlar çarşısına uğramadan, ceviz helvasını tatmadan, Tepealtı, Kumbaşı, Efirli, Çaka Beyazkum, Uzunkum plajlarında denize girmeden, Ordu tostu, Ordu pidesi (yağlısı) yemeden, Ordu Kültür Sanat Merkezi’ne uğramadan, Ulugöl’ü, Gaga Gölü’nü görmeden, Perşembe Yaylası’ndaki menderesleri görmeden, şelaleleri, ırmakları görmeden, vadilerinde yürüyüş yapmadan... BEYAZ DÜŞLER ÜLKESİ BEYAZ RUSYA ÇAĞKAN DUYAN Saatlerce en ekonomik şekilde nasıl Beyaz Düşler ülkesine gidebilirim diye net’te sörf yapıp sonunda rotamı çiziyorum. Barselona’dan yola çıkıyorum, Paris Havaalanı’na. Orada altı saat bekledikten sonra Litvanya’nın kuzey şehri Kaunas’a varıyorum. Oradan da otobüsle başkent Vilnius’a. Vilnius’tan da Beyaz Rusya’nın başkenti Minsk’e üç saat süren bir yolculuk. Hayatımdaki en zorlu yolculuk, fakat yine de çok heyecanlı ve mutluyum. Zira bu seyahatin benim için önemi oldukça büyük, kız arkadaşımın ailesiyle tanışmaya gidiyorum. Vilnius’tan Minsk şehrine üç saatlik yolumuz var ve trendeyiz. Çok yorgun olduğumdan uyumaya başlıyorum. Tam uykuya dalacağım sırada Beyaz Rusya sınırına geldiğimizin farkında değilim! Yanlarında büyük köpeklerle, iri cüsseli Beyaz Rus askerleri pasaportvize kontrolü yapmak için biniyorlar trene. Vize kontrolünde açıkçası biraz korkuyorum. Çünkü sahip olduğum hizmet pasaportunun işlevinden burada kimsenin haberi olduğunu sanmıyorum. Beyaz Rusya Türklerden vize isteyen bir ülke. Fakat sahip olduğum hizmet pasaportu sayesinde bu ülkeye vizesiz sorun olmadan giriş yapabileceğimi sanmıştım. Öyle de fakat biraz türbülansla... Sahip olduğum pasaportun ne olduğunu anlamadıkları için bir anda birçok Beyaz Rus askeri başıma toplandılar ve garip bir İngilizceyle neden vizemin olmadığını sordular. Ben de bunun servis pasaportu olduğunu ve vizeye ihtiyacım olmadığını söylüyorum. Fakat defalarca tekrarlamama rağmen anlamıyorlar. En sonunda beni hangi rüzgârın bu ülkeye savurduğu aklıma geliyor. Kız arkadaşımın ailesine yapacak olduğum diplomatik ziyaret! Hâlâ pasaportumu evirip çeviren görevliye aniden “Diplomatic Passport” diye bağırıveriyorum ve kadın şaşkınlıkla karışık, mühürü vurduktan sonra gülerek bana pasaportumu uzatıyor ve Rusça çok teşekkür ederim diyerek diğer yolculara geçiyor. İşte bu kadar, hayallerime sadece saatler kaldı! Beyaz Rusya Cumhuriyeti, uluslararası adıyla Belarus, Kuzey Avrupa’da bulunan ve 1991 de bağımsızlığını kazanmış eski bir SSCB ülkesi. Denize kıyısı olmayan, toprakları gayet düz ve birçok geniş bataklık arazi bulunur. Buranın diğer adı da Bataklıklar ülkesidir! Minsk şehri kışın size Beyaz Moskova gecelerini aratmayacaktır. Yazları ise hep neşeli ve enerjiktir. Beyaz Rusya’nın yüzde 40’ı ormandan ibarettir ve birçok dere, bataklık ve 11 bin tane göl bulunmaktadır Halkın büyük çoğunluğu, özellikle gençler çok iyi İngilizcenin yanında bir yabancı dil daha biliyorlar. Sinemalar, spor salonları, eğlence merkezleri, kütüphaneleriyle harika bir ülkedir burası. Kesinlikle gezilmesi ve görülmesi gereken tarihi, kültürü, medeniyeti bozulmamış çok nadir ülkelerden birisi Beyaz Rusya Komünizmden sonra 5 yıl gibi kısa bir süre içinde değişime bu kadar hızlı, mantıklı, medeniyetini bozmadan ayak uydurabilen ender ülkedir. Öncelikle bu ülke, diğer bildiğiniz Rus ülkelerine pek benzemiyor; nedeni ise bu ülke insanların mutluluğu ve güvenliği üzerine kurulmuş. Ülke de güvelik o kadar üst seviyelerde ki, herhangi bir illegal olayla karşılaşma şansınız asla yoktur. Sivil polisin çok olduğu bu ülkede, hemen hemen her olaya kolayca müdahele ediliyor. Durum böyle olunca, halk ve turistler gönül rahatlığı ve huzur içinde gezmekte dolaşabiliyorlar. Bu ülkede ırkçılık kelimesinin anlamını bilen insan çok azdır. Halk misafirperver ve dostçadır. Dalaman’a İsveç ve Hollandalı turist ÖZCAN YAŞAR Hollanda ve İsveç pazarında turizm faaliyetleri bakımından sıcak gelişmeler yaşandığını belirten ATM Dalaman Havalimanı Dış Hatlar Terminali Genel Müdürü Hamdi Güvenç, yeni seferlerle, Dalaman bölgesine bu ülkelerden daha fazla turist geleceğini bildirdi. 2012 uçuş sezonuyla ilgili bilgi veren Genel Müdür Güvenç, bu sezon İngiltere dıHamdi Güvenç şındaki pazarlardan artış beklediklerini söyledi. AlmanyaTuifly ve Condorun yanı sıra Sunexpress’in de 3 kentten Dalaman Havalimanı’nda uçacağını belirten Güvenç, bu operasyonlarının kış aylarında da sürmesinin planlarını yaptıklarını kaydetti. Almanya tur operatörlerinden FTI ile REWE’in yeni uçuşlar için hazır olduğunu vurgulayan Güvenç, bu pazarda yaklaşık yüzde 15’lik bir artış görülebileceğini bildirdi. C MY B C MY B