Catalog

2 22 ŞUBAT 2012 ÇARŞAMBA İZNİK ÇİNİLERİ ARASINDA BİR HAFTA SONU Baştarafı 1. sayfada Etrafı 5 km uzunluğundaki güçlü surlarla çevrili. İznik’te halkın kullandığı İstanbul Kapı, Lefke Kapı, Yenişehir Kapısı ve Göl Kapı halen ayakta bulunuyor. İlçeyi çevreleyen surlar ise arasında hendeklerin bulunduğu çift sıra halinde uzanıyor. Gezimize, kuzeyde bulunan İstanbul Kapı’dan girerek başlıyoruz. Dörtyol ağzındaki Mimar Sinan tarafından dönüştürülmüş olan Camii Atik’i (Ayasofya Kilisesi) geziyoruz. 4. yüzyıldan kalan yapıda freskler, parça mozikler bulunuyor. Çinicilerin bulunduğu sokaklara doğru yürüdüğümüzde vitrinlerde çeşit çeşit çinilerle karşılaşıyoruz. Kumcu Ataölyesi’nde kendisi de seramik yapımcısı olan Pınar Kumcu bize Haliç desenini kısaca anlatıyor; ‘Osmanlı döneminde İstanbul’dan Haliç’te ustalar tarafından işlenmiş bir desen. Ortadan başla yıp dışa doğru döne döne bitirilir. Aslında döne döne Allah’a ulaşmak anlamına geliyor. Tabaklar, şekerlikler, vazolar, yumurtalıklar, yüzük, kolye, bilezik gibi üzerinde iznik çini örneklerinin bulunduğu dessenlerle süslü takılar. Yurt içinde ve yurtdışında düzenlenen müzayedelerde paha biçilemez derecede yüksek fiyatlara alıcısı bulunan İznik çinilerinin küçük örneklerini günün anısı olarak uygun fiyatlara alabilirsiniz. Göl kenarında biraz yürüyüş yapmak isterseniz, merkezden biraz uzaklaşıp sahile doğru yürümelisiniz. Sahile yaklaşınca, Göl Kapı’dan girip çınarlar ve akasyalarla kaplı sahil yolu ile karşılaşıyoruz. Şehrin stresini atabileceğiniz sahil yolu, kuş cıvıltıları ve gölün sesi ile adeta melodi oluşturuyor. Sahil yolu boyunca kafelerin ve bazı sokak satıcıları da bulunuyor. İster kafelerde ister sahilde bulunan banklarda ya da kendi getirdiğiniz şezlongda uzanıp karabatak sürülerinin göl üzerinde ucuşmaları zaman zaman gözden kaybolup tekrar su yüzüne çıkmalarını izlemek ise ayrı bir zevk. Ayatirifon Kilisesi, Koimesis Kilisesi, Yakup Çelebi Türbesi, Minaresi İznik çinileri ile süslü Mi mar Hacı Musa tarafından 13711391 yılları arasında inşa edilmişYeşil Cami, Hagios Triphanos Kilisesi, Süleyman Paşa Medresesi, Şeyh Kudrettin Camiisi, ve çok sayıda türbenin yer aldığı iki dağın arasındaki vadiye kurulmuş İznik’de her yerden tarih kaynıyor. Günlük gezimizin son durağı olarak, İznik Müzesi’ne gidiyoruz. I. Murat’ın annesi Nilüfer Hatun’un imaret olarak yaptırdığı şimdiki İznik Müzesi’nde özellikle İznik çini fırınları kazılarda çıkartılmış Bizans Osmanlı dönemi sırlı kapları, kabartma heykeller, lahit, sütun başları ve ünlü çinilerin üretim tekniklerinin anlatıldığı bulgular yer alıyor. Seyrine doyamadığımız, İznik ve gölünün göz alabildiğine uzanan panoromik manzarısını izlemeye seyir tepesine çıkıp son bir kez derin bir nefes alarak çiğerlerimizi bol oksijenle doldurup dönüş yolumuza giriyoruz. İki adalı, iki koylu, beş tepeli: Amasra CEMİL CİĞERİM “Ayandon fırtınasından kocakarı soğuklarına, kestane karasından pastırma yazına kadar iklim ve coğrafyanın el ele yaşandığı harika bir liman kentidir Amasra. Denize doğru bir kulaç gibi atılmış yarımada ve adaları ile hep doğadan gelecek olan ve ona verilecek olan nimetlerin kalesidir. İki adalı, iki koylu, beş tepeli Amasra Yarımadası, Karadeniz’in sanki ‘seni ben yetiştirdim’ diyerek ana karadan koparıp almak istediği üzüm salkımı gibidir. O adalar mı denize doğru uzanır yoksa o ismi kara deniz mi karaya sığınmak ister ve girer toprağın bağrına anlayamazsınız. İşte bu tutkulu sarmaş dolaş oluşun, deniz ile karanın çocuğudur Amasra. İki korunaklı koyu ile zor denizleri aşıp gelen gemicilerin sığınma ve ticaret limanı, aynı zamanda Anadolu’nun da Karadeniz’e açıldığı ender kapılardan biridir. Amasra, denizden alınıp karaya verilen, doğadan alınıp insana verilen nimetlerin kapısını hep açık tutmaya çalışan insanların kentidir. Bugün ellerinde ‘takma’ oltaları ile mendirek taşlarının tepelerinde kefalleri avlamayı bekleyen delikanlı balıkçılar, yarın da ay karanlığı gecelerde palamut sürülerinin yakamozlarının peşinde koşacaklardır. Yarımadanın doğusunda ve batısında oluşan iki koy, şimdiki ismiyle İstanbul Boğazı’ndan çıkma cesaretini göstererek doğuya yelken basanların güvenle demir atacakları iki ya da üç sığınma noktasının en uygunudur. Kalenin Küçük Liman kapısının temelinde Sezar yazısını da okuyabileceğiniz Roma devrine ait kitabe parçasını gördüğünüzde, Amasra Kalesi’nin yapılması sırasında tıpkı şimdilerde olduğu gibi Ortaçağda da daha evvelki dönemlerin nasıl tahrip edildiğinin bir örneğini göreceksiniz.” [email protected] SETUR’DAN KAMPANYA eniş ürün yelpazesi, verdiği turizm, duty free, marinacılık, hava taşımacılığı ve online rezervasyon hizmetleri ile SETUR; yurtiçi ürünlerine yönelik yepyeni bir kampanya başlatıyor. 20 Şubat30 Nisan tarihleri arasında online rezervasyon yaptıranlara 16gb iPad2 kazanma şansı sunuyor. 20 Şubat – 30 Nisan tarihleri arasında www.setur.com.tr üzerinden Rixos Hotels, Ela Quality Resort Hotel, Amara World Hotels, Hilton Bodrum Türkbükü Resort&Spa otellerine online rezervasyon yaptıranlar iPad2 kazanma şansını yakalayacak. Her 1.000 TL değerindeki rezervasyonun 1 çekiliş hakkı kazandıracağı bu kampanya da Setur’un tüm ürünlerinde olduğu gibi Worldcard’a özel ödeme avantajları da mevcut. Koç Holding şirketlerinden biri olan Setur, yurtiçi ve yurtdışı uçak bilet rezervasyonları, seyahat organizasyonları, gemi seyahatlerinin yanı sıra duty free işletmeciliği, marinacılık, kruvaziyer turizm ve hava taşımacılığı gibi çeşitli alanlarda faaliyetler yürütüyor. G İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Editör: Hayri Arslan Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Tel: 0 212 251 98 7475 Tel: 0 232 441 12 20 Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Cumhuriyet gazetesinin ekidir Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri. C MY B C MY B