01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Hikâyesiyle tarihiyle doğasıyla Boyacıköy 2 31 EKİM 2012 ÇARŞAMBA 3 MEKÂNIN DİLİ... Amazon Kadınları 3 bin yıl sonra köylerine geri döndü CEMİL CİĞERİM Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından Batıpark’ta yaptırılan “Amazon Köyü”ne, birebir Amazon kadınlarına benzeyen heykeller yerleştirildi. Amazon Köyü’nde gücü simgelemesi için yerleştirilen 10 metre yüksekliğinde ve 200 metrekare genişliğindeki 2 Anadolu Aslan’ının ağzından Amazon Köyü seyredilirken, midesinden de 3 boyutlu savaş sahneleri izlenecek. Samsun Büyükşehir Belediyesi Batı Park dolgu sahasında yaptığı Amazon Köyü’nde mitolojide Samsun’un Terme ilçesinde Thermedon (Terme Çayı) kıyısında kurmuş oldukları Themiskyra kentinde yaşadıklarına inanılan savaşçı Amazon Kadınlar’ı 3 bin yıl sonra köylerine geri döndürdü. Arkeolojik kazılarda bulunan mozaiklerinden yola çıkan belediye, köye Amazon Kadınlar’da gücü simgeleyen 10 metre yüksekliğinde 200 metrekare genişliğinde 2 tane dev “Anadolu Aslan”ı yerleştirdi. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Amazon efsanesinin mitolojide kadın savaşçıların bir uygarlığı olarak mitolojik bir hadise olarak ortaya çıktığını söyledi. İstiridye Karadeniz’e bakıyor LEYLA TAVŞANOĞLU Samsun sahil boyunda ilginç bir yapı. Dev bir istiridye Karadeniz’e bakıyor. Cadde cephesinde ışıklı harflerle “Fevzi’nin Yeri Balık Restaurant” yazılı. Atakum olarak anılan bu bölgede “istiridye”nin biraz gerisinde bir de Amazonlar Köyü var. Kapısından içeri girer girmez bizi lokantanın sahibi Fevzi Güler karşılıyor; buralıların ona taktıkları adla Fevzi Dayı. Fevzi Dayı bize “dayılıkla” karışık yol göstericilik de yapıyor. Yemeklerimizi seçerken tek bir balık türüne takılıp kalmamamızı, çeşitliliğin esas olduğunu anlatıyor. Bir de kalkan ve kalkanın pişirilmesiyle ilgili verdiği bilgiler var ki hazine kadar değerli. Örneğin, kalkan dilimleri kesinlikle kalın değil, ince kesilecek. Bu dilimler az miktardaki kızgın yağda kızartılacak. Böylece eti sulu, dışı kızarmış olacak. Biz de “Hadi bakalım dayı, görelim marifetlerini” deyip beklemeye geçiyoruz. Önden fasulye turşusu kavurması, mis gibi kızarmış, yoğurtlu patlıcan ve tuzlu limonlu suda yapılmış fasulye ve biber turşusu geliyor. Tabii olmazsa olmazı da mısır ekmeği. tır, etleri de sulu. Biz bütün dikkatimizi yemeğe ve tabaklarımızdaki balıklara odaklamışken içerisi yavaş yavaş doluyor. Bir köşede üç genç kadın balık eşliğinde sohbete dalmışlar. İki kalabalık masanın tamamı erkek. Başka bir masada kadınlı, erkekli bir grup oturuyor. Fevzi Dayı bir bizim masada, bir bakıyoruz başka masaları dolaşmaya çıkmış. Bir yandan da mutfakta ne var ne yok ihmal etmiyor. Bizim dayı her yerin hâkimi. Bu arada sıra geliyor tatlıya. Ona yer mi kaldı? Gerçi tatlısever arkadaşlar “lokul”u (Ünye işi kızarmış hamura sarılı dövülmüş ceviz içi), dövülmüş cevizle süslenmiş dondurmalı kabak tatlısını gövdeye indirme yarışına girdilerse de olsun. Ben yemiyorum. Bu arada aklınıza takılan bir soruyu tahmin edebiliyorum. O kadar balık yedin, üzerine su mu içtin, diyor gibisiniz. Yanıldınız. Tabii ki rakıyla balık yaptık. Daha neler... Merak edene not: Fevzi’nin Yeri Baruthane Mahallesi, Atatürk Bulvarı 63, Batıpark, İlkadım, SAMSUN. Telefon: 03624450010 4451575 Fevzi Güler ZUHAL AYTOLUN İsteyene her an yeni bir keşif; yeter ki görmeyi istesin insan. Yaşadığınız şehirde, belki de mahallede her an yeni keşifler hep sizi bekler. Değil mi ki William Blake’in dediği gibi “Değişen göz, her şeyi değiştirir” Şimdi size çok iyi bildiğiniz, belki de çok kez gittiğiniz ya da yanından boylu boyunca yoluna devam ettiğiniz, uğramadığınız Boyacıköy’e farklı bir pencere açmanızı öneriyoruz. Hikâyesiyle tarihiyle esnafıyla doğasıyla özel olan bu semtte farklı bir gün geçirmeye ne dersiniz? Dar sokaklar, karakteristik evler... Her birinde farklı bir hikâye yaşanıyor, her birinde kendine özel bir dünya var. Bu dar sokaklar birer birer denize indiriyor sizi. Bir yandan o sokakları, o ruhu keşfederken diğer yandan Boğaz’ın sularına yaklaşıyorsunuz. Dinlenmek için Boğaz’a bakan bir bankta otursanız, herhalde kalkmak bilmezsiniz. Bu arada Boğaz’ın güzelliğinden söz ettik, ama Karadeniz’in çıkışını görebileceğiniz en güzel manzaralardan birine sahiptir bu küçük ve şirin semt. O yüzden seçeceğiniz bir lokantada yemek yemek, sizi İstanbul’un kaosundan uzaklaştıracak, bir anda farklı bir şehirdeymişsiniz izlenimi yaratacak. Bu kendi halindeki sakin Boğaz semtinin dik yokuşları sizi korkutmasın. Her yokuşun ulaştığı bir nokta, o her noktanın da zihninizde dokunduğu ayrı noktaları var. Bu arada ismi neden Boyacıköy dersiniz? III. Selim Batı Trakya’dan buraya kumaş boyamaktaki ustalıklarıyla tanınmış adamlar yerleştirdiği için adı Boyacıköy olmuş zamanında, öyle de kalmış günümüze. Rum ve Ermeni aileler, o dönem çoğunluktaydı. Semtin tepe kısımlarında Rumlar ve Ermeniler, Kanlıkavak Deresi boyunca ise Türkler yerleşmişti. Boyacılık sanatı icra edilirken, sahil boyu da sayfiye yeri olarak büyük ilgi görüyordu. Bugünlere kalan en güzel yapılar da o günlerden hatıra. 1837 yılında yaptırılan II. Mahmut Han meydan çeşmesi önemli tarihi eserlerinden. Zaten Boyacıköy’de bulunan konak ve köşklerin pek çoğu da tarihi eser statüsünde. Ayrıca semtte yer alan Surp Yeritz Mangantz Kilisesi de görülmeye değer. Bir de eczanesi vardır aslında adıyla özdeş; Boyacıköy Eczanesi. 1875 yılından bu yana ayakta duran eczane, şimdilerde yok. Yerinde olmasa bile, herkes yönünü hâlâ Boyacıköy Eczanesi’yle bulur, tarifler ona göre yapılır. Anılarda, dillerdedir hâlâ. Boyacıköy, şirin ve sakin bir semt. Ancak yapıların, yolların, yokuşların, ağaçların bir dili vardır. Kulak verin. Boyacıköy’ün hem yaşayanlarına hem de misafirlerine anlatacakları var! “İnsan dünyayı son bir kez seyredecekse, İstanbul’u seyretmelir” demiş Alphonse de Lamartine, gelin siz de bu kez İstanbul’a Boyacıköy’ün penceresinden bakın... [email protected] İstanbul’da mısır ekmeği yaptığını iddia edenlere duyurulur. Fevzi Dayı’dan öğrenin de gelin. Derkeen... Her birimizin önüne ikişer ızgara barbunya konuyor. Ama ne barbunya balığı... Fevzi Dayı ders vermeyi sürdürüyor: “Siz İstanbul’da barbunyayı kızartırsınız değil mi? Izgarasını yiyin de barbunya neymiş anlayın.” Doğru söze ne denir? Gerçekten nefis. Anladığım kadarıyla balığı taze taze tutup ızgara yapmışlar da öyle sofraya getirmişler. Biz barbunyaları temizlerken devamı geliyor. Bu sefer ızgara deniz levreği. O da daha günlük tutulmuş. Bu kadar mı lezzet olur? Sofra arkadaşlarım tabakları silip süpürürlerken o da ne? Yeni tabaklar içinde kalkan dilimleri arzı endam ediyor. Kalkan balığının bir hastası olarak uvertürler ne kadar lezzetli olursa olsun vedet yıldız benden tam not alıyor. Fevzi Dayı’nın tam da dediği gibi dilimler öyle kalın değil, ince kesilmiş. Yağı çekmemiş balık dilimleri kıtır kı na dönüştürebiliriz diye tartıştık ve bu Amazon Köyü ortaya çıktı. Savaşçı kadınların heykellerin yapılması kararlaştırıldı” dedi. Arkeolojik kazılarda ortaya çıkan Amazon Kadınları mozaiklerinde aslanlar gördüklerini ifade eden Yılmaz, “Aslan gücü sembolize ediyor. Aslan aynı zamanda Anadolu’da Hitit uygarlığında da gücü temsil ediyor. Bilim insanlarının özelikle aslanında bu kompozisyonun vazgeçilmez parçası olduğunu söyledikleri için iki tane dev aslan heykeli yaptık. Amazonlarla birlikte aslanda birlikte bir gücü temsil etsin, bu efsaneyi daha güçlendirsin istedik. Aslanların bir tanesinin midesine tiyatro sahnesi yaptık. Bu tiyatroda 3 boyutlu Amazon kadınlarının savaş sahnesi canlandırılacak. Diğer aslanın midesinde de hediyelik eşya satılacak. Aslanların her birinin içinde çift katlı 200 metrekare alan var” diye konuştu. Turizm EkiTürkiye’de turizmin lokomotifi olan konaklama tesisleri, yatırım işletme ve yönetim olarak yerli firmaların elinde. Ekin Grubu’nun gerçekleştirdiği ‘Türkiye’de Zincir ve Grup Oteller Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Pazarın yüzde 82’si yerlide... Araştırmaya göre Türkiye’deki zincir ve grup otel sayısı ikiye katlandı. İşletmede olan zincir ve grup otellerin yüzde 82 yerli, yüzde 15’i yabancı yüzde 3’ü yerliyabancı ortaklı. ‘Türkiye’deki Zincir ve Grup Oteller Araştırması’na göre Türkiye’deki en büyük yabancı zincir, bünyesindeki 11 markadan 5’ini getiren Hilton Grubu. Hilton Grubu’nun beş markasının 22 tesisi bu tesislerde toplam 5519 oda bulunuyor. Yabancıda Hilton, yerlide Cyrstal Hilton’u, yerlide 11 tesiste 5.144 oda ile Cyrstal Grubu izliyor. Rixos Grubu da yurtdışındakiler hariç, yalnız Türkiye’de olan 10 Otelcilik sektörü yerli firmaların elinde... tesisindeki 4533 oda ile üçüncü sırada yer alıyor. Araştırmanın zincir ve grupların Türkiye’deki otelleri baz alınarak ve oda sayısı üzerinden yapıldığı belirtiliyor. gularına göre bu alanda son dönemde yaşanan en önemli gelişme yerli ve yabancı zincir ve grupların Anadolu’ya yayılması süreci artarak devam ediyor. Tarihteki bu mitoloji bir turizm öğesi haline getirmeyi amaçladıklarını belirten Yılmaz, “Samsun’un Terme ilçesi civarında Thermedon Bölgesi’nde belki de Terme’nin ismini oradan aldığını tahmin ediyoruz. Bu savaşçı kadınların uygarlığının izleriyle ilgili bazı kalıntılardan hareketle bu uygarlığı kalıntılarının Terme’de olması bizim bu mitolojiye sahip çıkmamız ve bir turizm ögesi haline getirmemiz için yetti. Üniversite ile temas kurarak bilim adamlarıyla bu mitolojik hadiseyi nasıl bir kompozisyo ‘Bir turizm öğesi haline getireceğiz’ Türkiye’nin rekabet şansını yükseltiyor Yabancı zincir ve gruplardan 50 değişik markadan otel Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Araştırmayı yapan Ekin Grubu Araştırma Birimi yöneticisi Fehmi Köfteoğlu, Türkiye’nin turizmde turist kabul edip ağırlayan incomingci bir ülke olduğuna işaret ederek, “Türkiye’de konaklama kesiminin yerli firmaların elinde olması, bu alanda yakalanan başarının temelini oluşturuyor. Bu aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası alandaki rekabet edebilirlik şansını artırıyor” dedi İkiye katlandı Araştırmada Turizm Bakanlığı’ndan işletme belgeli tesislerden 824’ünün üç ve üzeri tesisin aynı marka ya da ortak yönetim ile 165 zincir ya da grup oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Bu kapsama giren Türki ye’deki zincir ve grup sayısı 2001’de 84 iken 2012’de ikiye katlanarak 165’e ulaştı. Araştırmada Türkiye’deki 165 zincir ve grup bünyesindeki otel sayısının 824, oda sayısı 400 bin olduğu belirtiliyor. Bu da toplam yatak kapasitesinin yüzde 67’sini oluşturuyor. Bu arada yabancı zincir ve gruplar son yıllarda bünyelerindeki diğer markaları da Türkiye’ye getirmeye başladı. Son yıllarda hızlanan yabancı zincir ve grupların 50 markası Türkiye’ye geldi. “Türkiye’de Zincir ve Grup Oteller2012’ araştırması bul İki dev aslanımızın ağzından turistlerin Amazon Köyü’nü ve midesinde de tiyatro gösterisi izleyeceğini işaret eden Yılmaz, “Aslanları bir bakımdan Truva Atı benzeri bir obje gibi düşünebiliriz. Aslan, Anadolu’da gücü temsil ediyor. Buradaki aslan heykelleri Anadolu’da yaşayan aslanları temsil ediyor aynı zamanda” dedi. Amazon Köyü’ne biri Amazon kadın savaşçılarının kraliçesi olmak üzere 20 Amazon savaşçı kadın heykeli yerleştirildiğini kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti: “Antik giysilerle, deri kostümler giydirilmiş ve savaş aletleriyle donatılmış kadınları köye yerleştirdik. 3 bin yıl sonra Amazonları köyüne geri döndürdük. Amazon efsanesine dünyanın birçok yerinde yapılan kazılarda ve mozaiklerde rastlanıyor. Şanlıurfa ve Gaziantep’te yapılan kazılarda elinde mızrağı ve yanında aslanla birlikte ortaya çıkan mozaikler var. Bu uygarlık sadece Samsun civarında değil, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşamış olduğu için bu uygarlığa dönük sahiplenme duygusu birçok ülkede var. Amazonların kendi ülkelerinde yaşadığına inanarak sahip çıkmaya çalışıyorlar. Biz onlardan önce davranarak Amazon kadınlarına ve efsanesine sahip çıktık.” 20 Amazon savaşçı kadın heykeli C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear